Sayın harkan,
|
|
|
|
ilama dayanan ihtiyati haciz talebinde teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilebileceği kanunda belirtilmiş,
ancak ilamın kesinleşmesinin gerekip gerekmeyeceği hakkında bir boşluk var, kimi mahkemeler kesinleşme aramadan teminatsız ihtiyati haciz kararı veriyorken
kimi mahkemeler ihtiyati haciz kararı için kendi verdikleri ilama bile kesinleşme şartı arıyorlar,
konu ile ilgili yargıtay görüşü nedir acaba? bu konuda karar ekleyen arkadaslara cok tesekkür ederim?
|
|
 |
|
 |
|
"İlama dayanan alacaklarda ise, alacaklıdan teminat istenmez. Alacağın yer aldığı ilamın kesinleşmiş olmasına da gerek yoktur (Aynı görüşte: ATAHAN, N.K., İhtiyati Haciz Müessesesinin Uygulamadaki Şekli (ABD. 1973/1, s.27). 3890 sayılı Yasa ile 1940 yılında yapılan değişiklikle "kesinleşmemiş ilamda yer alan alacaklar için" de teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilebilmesi sağlanmıştır (UMAR, B. İcra ve İflas Hukukunun Tarihi Gelişmesi ve Genel Teorisi s.152). Bu sebeple uygulamada zaman zaman ileri sürülen "kesinleşmemiş ilamlara dayanarak ihtiyati haciz isteminde bulunulamayacağı" şeklindeki görüşte (Bkz: Manisa Asliye 1. Hukuk Mahkemesi, 19.11.1973 T., 273/229) hiç isabet yoktur" (Av. Talih UYAR, İcra ve İflas Kanunu Şerhi, Cilt 10).
İİK m.259
Gerekçeler:
"Alacaklı, kat'ileşmemiş olan ilama müsteniden 32. madde mucibince teminatsız olarak icrai haciz yaptıracağına göre 259. maddenin ikinci fıkrasındaki (kat'ileşmiş) kelimesi kaldırılmıştır (3890 sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi)"
"259. maddede bugün mer'i olan hükümlere göre alacak kat'ileşmiş bir ilama müstenit olduğu takdirde teminat aranmaz. Gerçi 259. maddenin ikinci fıkrasında kat'ileşmiş kelimesinin çıkarılması tadili teklif edilmiş olan 32.madde ile bir tenazur temini lüzumuna istinat ettirilmiş ise de; Encümen 32. maddedeki tadili kabul eylemediğine göre, 259. maddeden kat'ileşmiş kelimesinin çıkarılması, sadece ilamların icrasında yeni bir kolaylığa imkan vermek mülahazasıyla kabul edilmiştir (Adliye Encümeni Mazbatası Gerekçesi)"
Kanaatimce; kesinleşmeden icra olunamayacak kararlar ve icrası için kesinleşmesine gerek olmayan kararlar açısından ayrım yapılması gerekmektedir. İcrası için kesinleşmesine gerek olmayan ilamlarda sayın Uyar'ın görüşüne katılıyorum. Kesinleşmeden icra olunamayacak ilamlar için İİK m.257/2 çerçevesinde değerlendirme yapılabilir (diye düşünüyorum

)
Saygılar...