haksız sebeple sicil notu kırılması ve müeyyideleri

sayın meslektaşlarım;
müvekkile sicil mevzuatına uygun olmayan gerekçelerle düşük sicil notu verilmiş bu durum idare mahkemesinde iptal edilmiştir.
Ancak müvekkilin şahsına yönelik onur kırıcı ve aşalayıcı sözlerle sicil amiri tarafından 96 dan 82 ye notu düşürüllen müvekkile karşı aşalayıcı tabirler kullılmış olması karşısında müvekkil sicil amirine karşı ve/veya idareya karşı hukuki ve cezai yollara başvurabilir mi bu konuda aydınlatıcı bilgi verirsenin makbule geçecektir.teşekkürler....

Mevcut İdari işleme karşı manevi tazminata gidilemez bence çünkü tazminat talebinizin kaynağı müvekkilinize amiri tarafından gösterilen kötü muameledir.
Amire karşı cezai ve hukuki her tür başvuru hakkı tabii ki vardır.

bu durumda idari işlemdir be dsebeple iadari yargı görevlidir denebilir mi

Alıntı: Yazan erdal düzgün sayın meslektaşlarım; müvekkile sicil mevzuatına uygun olmayan gerekçelerle düşük sicil notu verilmiş bu durum idare mahkemesinde iptal edilmiştir. Ancak müvekkilin şahsına yönelik onur kırıcı ve aşalayıcı sözlerle sicil amiri tarafından 96 dan 82 ye notu düşürüllen müvekkile karşı aşalayıcı tabirler kullılmış olması karşısında müvekkil sicil amirine karşı ve/veya idareya karşı hukuki ve cezai yollara başvurabilir mi bu konuda aydınlatıcı bilgi verirsenin makbule geçecektir.teşekkürler....

4. Hukuk Dairesi 2003/1367 E., 2003/10869 K.

KAMU GÖREVLİSİNİN KİŞİSEL SORUMLULUĞU
MANEVİ TAZMİNAT


T.C.
YARGITAY
4.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
2003/1367 2003/10869
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ :Mersin Asliye 3. Hukuk Hakimliği
TARİHİ :7.10.2002
NOSU :2000/340-2002/914

Davacı Zafer vekili tarafından, davalı Vural ve Kemal aleyhine 10.4.2000 gününde verilen dilekçe ile kasten olumsuz sicil verilmek suretiyle kişilik haklarına zarar verildiği iddiasıyla manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 7.10.2002 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 30.9.2003 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil Zafer ile karşı taraftan davalılardan Kemal vekilleri, Avukat ve davalı YÖK vekili geldiler, diğer davalı Vural adına kimse gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kamu görevlisi olan davalıların kişisel kusurlarına dayalı manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece davalıların kişisel kusurları bulunmadığı kabul edilerek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının sicil amirleri olan davalıların, nedensiz biçimde ve kişisel duygularla davacı hakkında olumsuz sicil raporu düzenledikleri iddia edilmektedir. Olumsuz sicil raporları açılan davalar sonucu "objektif olarak hazırlamadıkları" gerekçesiyle iptal edilmiştir. Dava dosyalarında da davacının sicilinin olumsuz olmasını gerektiren herhangibir soruşturma veya rapor bulunmamaktadır. Bu duruma göre, davalıların sicil konusunda subjektif davrandıkları, diğer bir anlatımla yansız olarak sicil düzenlemedikleri ve böylece kişisel kusurları bulunduğu anlaşıldığından bu somut olgu gözetilerek manevi tazminat takdiri gerekir. Yerel mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece davanın kabul edilen şekline göre davaya davalılar yanında katılan müdahil davalı yararına vekalet ücreti verilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açkılanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.