Taksirle ölüme neden olma.

Değerli meslektaşlarım ve üstadlarım. Verilecek cevaplar ve ilginiz için şimdiden teşekkürler.
14.07.2008 tarihinde bir işyerinde mal taşıma esnasında taşınan branda toplarının bilirkişi raporuna göre gelişi güzel atılması sebebiyle o sırada olay yerinde bulunan küçük bir çocuğa çarpması neticesinde ölüm meydana gelmiştir. Malzemeleri araçtan indiren kişiler asli kusurlu içeride istifleyen kişi kusursuz ve iş yeri sahibi iş kanunundaki güvenlik önlemleri almaması sebebi ile tali kusurlu bulunmuştur. Olaydan sonra müştekilerden feragat ve ibraname alınmıştır. Ancak ölüm olması neticesinde k.h adına dava açılmıştır.
Savcılığın iddianamesinde iştirak halinde taksirle ölüme sebebiyet olma suçu işlendiği belirtilmiştir.
1- Olaya göre taksirle ölüme neden olma suçunda tali kusur nasıl olmaktadır?
2- Zaten olayda anladığım kadarıyla bilinçli taksir bulunmakta ancak taksir zaten istemeyerek oluyor burada birde tali kusurlu olmak biraz garip değilmi
3- Ceza konusunda pek tecrübemiz olmadığından bu konuyu acma gereği duydum paylaşarak çoğalacak bilgilerinizi esirgemediğiniz için teşekkür ederim.

Örneğin taşınan brandaların atılacağı alanı kordon şeklinde çevirmemiş olmak bir tali kusurdur (aklıma gelen örnek). Ya da bir uyarı levhası koymamak yine tali kusurdur.

kanun maddesinde asli veya tali ayrımı yapmadan taksirle ölüme neden olmayı cezalandırmıştır. ancak bu ayrımın yapılmasının pratik önemi 2 yıldan altı yıla kadar hapis cezasının, asli veya tali olmasına göre tayin edilmesinde yatmaktadır. ceza tayin edilirken işyeri sahibine verilecek ceza alt sınıra yakın olabilir. birde tazminat hususunda asli tali ayrımının önemi olacaktır.

işyeri güvenliğini almadığı için ölümden tali kusuru bulunan işyeri sahibidir. levent beyin örneğine katılıyorum. kolay gelsin.

Av.Hasan Bey'in mesajına ufak bir ekleme. Asli ve tali kusur ayrımı eski TCK zamanında var olan bir ayrım idi. Yeni TCK böyle bir ayrıma yer vermemiş olsa da eski uygulamalar devam etmekte ve gerek raporlarda gerek yargı kararlarında hala "ASLİ KUSUR - TALİ KUSUR" tabirleri yer almaktadır.

Bir ikinci konu, bilinçli taksirde kişi sonucun oluşabileceğini öngörmekte ama kendisinin sonucun oluşmasının önüne geçebileceğini düşünmektedir. Örneğin 150 Km hız ile giden birisinin "Karşıma biri çıkabilir ama ben iyi şöförüm, çarpmadan giderim" düşüncesinde olması gibi. Sizin olayınızda bilinçli taksir değil basit taksir vardır. Kişiler böyle bir sonucu öngörememiştir.

İş güvenliği yükümlülüklerini yerine getirmeyen iş yeri sahibi basit taksirle tali kusurlu olarak yargılanmakta ancak iş yeri sahibi açısından bu ceza davasından çok bir iş davası niteliğinde değilmidir ve böyle olması sonucunda kusur oranı belirtilmesi gerekmezmiydi bilirkişi tarafından çünkü iş davalarında herkes kusuru ornında sorunlu olucaktır bu kusur oranıda tali yada asli diye belirtilmez yanlışım varsa lutfen duzeltin.