08-01-2010, 19:34
|
#13
|
|
|
|
|
|
Mutemelen kimse ceza almayacak. Yargıtayın bu konuda -basiretli bir tacir aldığı çeki kendi önünde borçlunun kendisine , şirket ise yetkilisine imzalatmalıdır- şeklinde açık kararı var. nKendi önünde imzalatmadan posta v.s. ile çek alınması durumunda sorumluluk bu çeki kabul eden kişide oluyor. Hatta ben sanık vekili olduğum bir dosyada bu kararı kullanmıştım. ceza almadık. İmza sahibinin bulunup bulunmamasının imzaya itiraz edenin ceza alması veya almamasıyla bir ilgisi de yok zaten.
|
|
 |
|
 |
|
Ben verdiğiniz bilginin aksine 2 karar yayınlıyorum.
|
|
|
|
T.C.
YARGITAY
10. CEZA DAİRESİ
E. 2005/8315
K. 2007/396
T. 23.1.2007
• USULSÜZ TEBLİĞ ( Sanığın Adresini Değiştirmesi ve Yeni Adresinin Belirlenememesi Nedeniyle Davetiyenin Tebliğ Edilemeyerek İade Edilmesi Durumunda Bu Kez Tebligat Kanunu'nun 35. Maddesine Göre Tebliğ Edilmesi Gerektiği Gözetilmemesi )
• TEBLİĞAT ( Davetiyenin Tebliğ Edilemeyerek İade Edilmesi Durumunda İmza Sirkülerindeki Adrese Doğrudan 35. Maddeye Göre Yapılan Usulsüz Tebligata Dayanılarak Hüküm Kurulması İsabetsiz Olduğu )
• KEŞİDECİ İMZASI ( Kime Ait Olduğu Hususu Gerekirse Teknik Bilirkişi İncelemesi Yaptırılmak Suretiyle Araştırılması Gereği )
• KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK ( Keşideci İmzasının Kime Ait Olduğu Hususu Gerekirse Teknik Bilirkişi İncelemesi Yaptırılmak Suretiyle Araştırılması Gereği )
7201/m.35
1412/m.225
5271/m.195
ÖZET : Tebligat memurunca, sanığın adresini değiştirmesi ve yeni adresinin belirlenememesi nedeniyle davetiyenin tebliğ edilemeyerek iade edilmesi durumunda, bu kez Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden; istinabe mahkemesi aracı kılınmadan, mahkeme tarafından, imza sirkülerindeki adrese doğrudan sözü edilen 35. maddeye göre yapılan usulsüz tebligata dayanılarak ve bu nedenle sanığın savunma hakkı kısıtlanarak yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.
Keşideci imzasının kime ait olduğu hususu gerekirse teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle araştırılarak, imza başkasına ait ise eylemden şikayet bulunduğu da nazara alınarak bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunulması, dava açılması halinde dosyaların birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekir.
DAVA : Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık Berin A. hakkında Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonunda 26.12.2003 tarihinde 2003/143 esas, 2003/741 karar sayı ile mahkumiyet kararı verildiği; hükmün sanık müdafii tarafından süresi içinde temyiz edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bozma isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 20.09.2005 tarihinde Dairemize gönderildiği anlatıldı. Dosya incelendi:
KARAR : 1- Yargı alanı dışında ikametgahı bulunan Sanık için CMUK.nun 225. ( CMK.nun 195. ) maddesi gereğince düzenlenecek uyarılı davetiyenin; öncelikle bilinen son adresine ( sanığın Mahkemeye bildirdiği veya daha önce kendisine geçerli bir tebligat yapılmış olan yada Tebligat Kanunu'nun 35/son maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara sanık tarafından bildirilmiş bulunan adrese ) gönderilmesi; tebligat memurunca, sanığın adresini değiştirmesi ve yeni adresinin belirlenememesi nedeniyle davetiyenin tebliğ edilemeyerek iade edilmesi durumunda, bu kez Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden; istinabe mahkemesi aracı kılınmadan, mahkeme tarafından, imza sirkülerindeki adrese doğrudan sözü edilen 35. maddeye göre yapılan usulsüz tebligata dayanılarak ve bu nedenle sanığın savunma hakkı kısıtlanarak yazılı biçimde hüküm kurulması,
2- Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde suça konu çeklerdeki imzanın sanığa ait olmadığını iddia etmesi ve suça konu çeklerdeki imza ile imza sirkülerindeki, 06.04.2004 tarihli temyiz dilekçesindeki, 14.10.2003 tarih ve 15866 numaralı Sakarya 3. Noterliğine ait vekaletnamedeki sanığa ait imzaların birbirine benzememesi karşısında; keşideci imzasının kime ait olduğu hususu gerekirse teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle araştırılarak, imza başkasına ait ise eylemden şikayet bulunduğu da nazara alınarak bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunulması, dava açılması halinde dosyaların birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.01.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
T.C.
YARGITAY
10. CEZA DAİRESİ
E. 2005/6651
K. 2006/4422
T. 27.3.2006
• KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK ( Sanığın Çekteki İmzayı İnkar Etmesi - Keşidecinin İmzasının Sanığın Verdiği Vekaletnamedeki İmzaya Benzemediği de Nazara Alınarak Bilirkişi İncelemesi Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği )
• İMZA İNKARI ( Çekteki İmzanın Kime Ait Olduğunun Belirlenmesi - Eylemden Şikayette Bulunduğu Nazara Alınarak Cumhuriyet Savcılığına Suç Duyurusunda Bulunulması ve Açılacak Kamu Davasının Birleştirilmesi Gereği )
• EYLEMDEN ŞİKAYET ( Çekteki Keşideci İmzasının Kime Ait Olduğunun İmza İncelemesi Sonucunda Tespit Edilmesi - Suç Duyurusu ile Hakkında Kamu Davası Açılmasının Sağlanması )
• KEŞİDECİNİN KİM OLDUĞUNUN İMZA İNCELEMESİ SONUCU ANLAŞILMASI ( Eylemden Şikayet - Suç Duyurusu YapılarakKamu Davası Açılmasının Sağlanması )
3167-1/m. 16
ÖZET : Eylemden şikayet bulunduğu nazara alınarak, çeki keşide edenin tespiti ile hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması, kamu davası açılması durumunda davalar birleştirilip deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekir.
DAVA VE KARAR : Süresinden sonra ibraz edilen 20.12.2003 tarih, 0091277 nolu çekin hükme esas alınmadığı görüldüğünden, tebliğnamedeki 1 nolu düşünceyi iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya içeriğine uygun gerekçeye göre; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık müdafii temyiz dilekçesinde çekteki keşideci imzasının sanığa ait olmadığını ileri sürmesine, vekaletnamedeki sanık imzasının çekteki keşideci imzasına benzemediği, çekteki imzanın muhatap banka tarafından gönderilen ihtarnameye ait tebliğ alındı belgesindeki sanığın eşine ait imza ile benzerlik göstermesi karşısında; suça konu çekteki keşideci imzasının sanığa ait olup olmadığı gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edildikten sonra çekin sanık tarafından düzenlenmediğinin anlaşılması halinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 02.03.1992 gün ve 7/351-55 sayılı kararında açıklandığı üzere eylemden şikayet bulunduğu nazara alınarak, çeki keşide edenin tespiti ile hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması, kamu davası açılması durumunda davalar birleştirilip deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
SONUÇ : Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|
|
 |
|
 |
|
|