![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Sayın meslektaşlarım, çözüm aradığım konu ve sorun şudur;
X ... A.Ş.' nin bütün (%100) hisselerini Y ...A.Ş. devralmıştır. Daha sonra, SGK Y..A.Ş.' ye yazı göndererek, işyeri ve işçi bildirgesi göstermediğinden bahisle yüklü bir idari para cezası uygulanacağı belirtilmiştir. Bu yazıya cevaben, Y ... A.Ş., aslında kendilerinin yeni bir şirket (işyeri) olmadıklarını, sadece X A.Ş. nin %100 hissesini satın aldıklarını, teknik olarak X A.Ş. yi devralmış olmadıklarını, sadece Tic. Ünvanını değiştirerek faaliyet gösterdiklerini, esasen Y A.Ş. ünvanlı şirketin X A.Ş. olduğu, X A.Ş. nin ise işyeri ve işçi bildirgesini süresinde SGK ' ye takdim ettiğini ve dolayısıyla idari para cezasına müstehak olmadıklarını belirmişlerdir. Durum davalık olmuştur. Soru; Bir şirketin %100 hissesinin başka bir şirkete devri, TTK da düzenleme alanı bulan, teknik anlamda şirket (işyeri) devrimidir ? NOT; Konuyla ilgili Yargıtay ve/veya Danıştay kararlarına ihtiyacım var. Bütün meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler. İşlerinde kolaylıklar dilerim. |
![]() |
#2 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sayın meslektaşım, Bildiğiniz gibi şirket hisse devri ile işletmeye ait varlıkların devri ve Şirketlerin birleşmesi farklı farklı şeylerdir. Şirket hissesinin devredilmesi, sadece ortaklık yapısını değiştirir. Şirket aynı şirket olarak kalır. Yine şirket unvanının değişmesi şirket tüzel kişiliğine tesir etmez. Sizin bahsettiğiniiz olayda bazı teknik hatalar var: Evvela Anonim Şirketler 5 ortaktan az olamayacağı için, bir A.Ş. nin %100 hissesini bir diğer şirket alamaz. Muhakkak devraldığını söylediğiniz Y___ A.Ş.nin ortakları veya iştirakleri ile Y___ A.Ş. birlikte hisseleri devralmışlardır. Eğer olay böyle ise; hisselerin devri veya unvan değişikliği tek başına mevcut şirket tüzel kişiliğine tesir etmeyeceği için daha önce verilmiş olan beyannameler geçerlidir. Bu konuda bir çok yargıtay kararı bulabilirsiniz. Eğer hisse devri değil de işletme (varlık) devri ya da birleşme söz konusu ise TTK.146 vd ila BK.179-180 vd okuyunuz. |
![]() |
#3 |
|
![]() Sayın meslektaşım, dediğiniz doğru, devraldığını söylediğim Y___ A.Ş.nin iştirakleri ile Y___ A.Ş. birlikte hisseleri devralmıştır. Ancak, bu teknik hatanın, sorunun cevabına doğrudan etkisi olmadığı kanaatindeyim. Ancak, genel olarak bilgi sunmuşsunuz teşekkür ederim.
Sorumun cevabı; "hisselerin devri veya unvan değişikliği tek başına mevcut şirket tüzel kişiliğine tesir etmeyeceği için daha önce verilmiş olan beyannameler geçerlidir". olmuştur. Bu cevabınızı tespit edecek kanun hükmü ve/veya ilgili Yargıtay karar veya karaları sunarsanız minnettar kalırım. Zaman ayırdığınız için teşekkürler. |
![]() |
#4 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sayın meslektaşım, Sorunuzu doğru anlayabilmek için bahsettiğim şirket hissesinin %100'ünün devrinin bir kişi ya da bir şirket tarafından alınamayacağına değinmek zorunda kaldım. Gerçekten hisse devri mi var yoksa birleşme mi var anlayabilmek için müsadenizle o hususu sormalıydım. ![]() Diğer yandan aşağıdaki Yargıtay kararında koyulaştırdığım bölümde, unvan değişikliğinin şirket tüzel kişiliğinde "unvan" dışında değişiklik getirmeyeceğine açıkça vurgu yapmaktadır.
|
![]() |
#5 |
|
![]() Burda aynı şirketin ünvan değişikliğinden bahsedilmektedir. Benim çözümünü rıca ettiğim soru, başka bir şirketin diğer şirketten, hisselerinin tamamını devr alması hali ile bu halin, devir sonucu doğurup doğrumayacağıdır. İşte buna ilişkin kararları, siz değerli meslektaşımdan rıca ediyorum.
saygılar sunarım. |
![]() |
#6 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Değerli meslektaşım, Hisse devri unvanı değiştirmez. Unvan değişikliği de tüzel kişiiğin varlığını değiştirmez. |
![]() |
#7 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Öncelikle, TTK'ya ve birleşme ve devralma işlemlerine yeterince hakim olmadığımı belirtmeliyim. Ancak hisse satışı ile unvan değişikliği savunmalarının birbirleriyle çelişen savunmalar olmaları nedeniyle -üstadların affına sığınarak- kabul görmeyeceği kanaatindeyim. Ayrıca, olayda iş ve sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde uygulanan bir idari para cezası söz konusu olduğundan, burada, yukarıda değinilen TTK ve BK'nın ilgili hükümlerinin yanı sıra, işyerinin devrini düzenleyen İş K. m.6'nın da mutlaka göz önüne alınması gerektiğini düşünüyorum. Ki, m.6'den yola çıkıldığında yukarıda sorunuzdan alıntıladığım savunma geçersiz ve yetersiz kalmaktadır. Çünkü, burada; "İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde..." denmekte, sorumluluk bakımından birleşme ya da devralma, keza hisse devri hususları önemini yitirmektedir. |
![]() |
#8 |
|
![]() "hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde..." denilmektedir. İş Kanununda. Ama, iş kanunundaki "devir" TTK anlamındaki teknik devirmidir? eğer evet orda kastedilen devir TTK anlamındaki teknik devirdir dersek, bu sefer hisselaerin tamamının alınması teknik olarak devir anlamını taşırmı? sorum aslında budur?
|
![]() |
#9 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
"TTK anlamındaki teknik devir"i tanımlar mısınız? Daha doğrusu teknik devir dediğiniz nedir? Tüm hisselerin satışı devir niteliğindedir. Israrlı sorularınız karşısında beni de şüpheye düşürdünüz, acaba yanlış noktaya mı çekiyorum sizi? Sorunuzu biraz daha somutlaştırarak ve ayrıntılandırarak sorabilir misiniz? TTK kapsamında, BK kapsamında, hisse satışı ile, işletme devri ile... her hangi bir fark doğrumaz. Zira, Yasa'da açıkça "hukuki bir işlem" denilmiş olup, bu sayılan işlemlerin tümünün hukuki işlem olduğu izahtan varestedir. Bunun açık istisnası hükümde iflas hali olarak belirtilmiştir. "İşyerinin veya bir bölümünün devri MADDE 6. - İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır. Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz. Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır. Yukarıdaki hükümler, iflas dolayısıyla malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir bölümünün başkasına devri halinde uygulanmaz." |
![]() |
#10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]()
Tam olarak neyi aradığınızı anlamak çok zor. ![]() Ancak yine de şunu söylemek zorunda hissediyorum kendimi: Kural olarak hissenin tamamının bir şirket grubu tarafından (iştirakleri yahut iştirak şirketteki ortakları ile aynı olan şahıslarca) devir alınması halinde veyahut bir hakim ortak kontrolündeki şahıslarca alınması halinde (Çünkü A.Ş. lerde en az 5 ortak gereklidir! Yürürlükteki TTK'ya göre tek kişi ya da tek şirket tüm hisseyi alamaz ama kontrolündeki kişiler alabilir!) devir alınması -tek başına- işyeri devri anlamına gelmez!!! Ancak bazı hallerde yapılan devir işlemi, başkalarına özellikle de alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılmış sayılabilmektedir. Bkz. İİK.280. madde.:
Bu maddeye göre, bir işletmenin -önemli bir varlığını- almak bile alacaklılara zarar vermek kastı ile yapılan işlem olarak değerlendirilmekte, bu durum, kanuni karine sayılmaktadır. Fakat sizin olayınızda ilk mesajınızdan çıkan zorunlu anlama göre böyle bir ızrar kastı anlaşılamamaktadır. Yani sizin olayınızda böyle bir durum da yoktur. (Tabi ki bunu mesajlarınızdan anlamaya çalışıyorum.) ![]() |
![]() |
#11 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Bilindiği üzere bir şirket, tasfiye edilmedikçe tüzel kişiliği devam eder. Şirket ortaklık yapısının değişmesi şirketin devri anlamına gelmez. Zira şirket, ortaklarından ayrı bir hukuki kişiliğe sahiptir. Dolayısıyla borç ve alacakları şirket üzerinde doğar. -Kamu borçlarına dair bir iki istisnai hal hariç-, şirket ortakları şirketin borcundan mesul tutulamaz. Şimdi somut soruya dönersek, bir şirketin ortaklık yapısının tamamı değişirse acaba bu şirket, hisseleri devir alan kişi veya şirketlere -işyeri devri- anlamında devredilmiş sayılabilir mi? Böyle bir şey muvazaa hali hariç mümkün değildir! İşyeri devredilmiş sayılamaz. Zira hisse devrinde şirketin devredilen bir bölümü veya işletmesi yoktur!! Sadece ortaklık yapısı değişmiştir. Bu itibarla -muvazaa hali hariç- İş Kanununun 6. maddesinin bu olaya uygulanma kabiliyetinin olamayacağı kanaatindeyim. |
![]() |
#12 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]() Sayın Mehmet Saim Dikici, yanıtınız için çok teşekkür ederim, konu benim için gittikçe daha ilgi uyandırıcı olmaya başladı. Yukarıda da belirttiğim gibi ticaret hukukuna hakim değilim, müsadenizle kafama takılanları danışmak isterim.
Bir A.Ş.'nin tüm hisselerinin başka bir A.Ş.'ye satılmış olması karşısında (5 ortak şartının bir şekilde aşılmış olduğunu varsayıyorum) hiç hissesi kalmamış X A.Ş. ortadan kalkmaz mı? &Tasfiye& demeye çekiniyorum, ama hisselerin tamamen devri, tüzel kişiliği oluşturan payların, şirket mamelekinin de ortadan kalması -ve dolayısıyla- gerek tüzel kişiliğin gerekse şirket ortaklarının ortaklık sıfatının ortadan kalkmasına yol açmaz mı? Hisselerinin tümü satılmış bir şirket varlığını korur mu? Fiilen, X A.Ş.'nin tüm paylarını devri, şirketin feshi iradesi anlamı taşımaz mı?
Yukarıdaki örneği SGK'nın bakışına örnek olması açısından verdim. Sayın Hükümdar H.'nin sorusunda da, &işyeri ve işçi bildirgesi göstermediğinden bahisle yüklü bir idari para cezası uygulanması& söz konusu olduğundan, X A.Ş. - Y A.Ş. arasındaki ilişki ise m.6 gereği kurulacağından bu noktaya değinme gereği duydum. 5510 s. K.'da da sigortalılığın başlangıcı ve sona ermesinde şirket ortaklığı önem arz ediyor. Somut olayda 5510'nun 11. maddesine bakılması gerektiğini, çünkü söz konusu para cezasının dayanağının bu hüküm olduğunu düşünüyorum, bunu da İş K. m. 6'ya bağlıyorum...
- İş mevzuatı bakımından kanaatimce bu işyeri devridir. Özetle, sorunun biraz ayrıntılandırılması halinde ben de rahatlayacağım. ![]() |
![]() |
#13 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sayın mantis, Ticaret Kanununun 417. maddesine göre şirket ortaklarına ait payların devrinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için pay defterine kaydedilmesi gerekmektedir. 418. maddede ise şirketin yapılan hisse devrini pay defterine işlememek ihtimali, yani kayıttan imtina etme ihtimali düzenlenmiştir. Bu madde ile şirket Anasözleşmesine yahut kanuna aykırı hisse devir işlemleri ile şirketi bağlamamak amaç edinilmiştir. TTK.434. maddeye göre anonim şirket ortak sayısı 5'ten aşağı düşerse bu durumun şirket için bir "infisah" nedeni olacağı, TTK.435. maddedeki düzenlemeye göre ise, ortak sayısının 5'ten aşağıya düşmesi halinde şirketin kendiliğinden infisah etmeyeceği, durumun giderilmesi için mahkemece mehil verileceği ya da benzeri tedbirlerin alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu itibarla şirket ortak sayısının 5'ten az olması kendiliğinden şirketin feshine neden değildir. Bu bir "infisah" nedenidir. Bu konuda kararı mahkeme verir. Mahkeme feshe karar verip, şirket sicilden terkin edilmedikçe şirket tüzel kişiliği devam eder! Diğer yandan Sayın Hükümdar Beyin mesajından anladığım kadarıyla şirket ortaklık sayısı bire düşmemiştir. Esasen teknik olarak bu mümkün de olamaz. ![]() Hükümdar Bey, anladığım kadarıyla; "Şirket hissesinin %100'ü bir başka şirketin kontrolüne giriyorsa, "örtülü olarak" işletme devri söz konusu olamaz mı?" diye soruyor... Yani sanıyorum bunu soruyor. ![]()
|
![]() |
#14 |
|
![]() Mehmet Bey. evet, başından beri onu soruyorum. Doğru anlamışsınız beni. Aslında olay - soru basit ama ben anlatamadım galiba. x şirketi y şrketine hisselerinin tamamını devr ediyor. Burdaki devir, dolaylı devir olarak adlandırmak suretiyle devrin hukuki sonuçlarını tatbik etmemiz mümkünmü? (burda yeni şey söyledi, bu sefer "SGK nın para cezası işlemi değilde hukuki sonuçları dedi. ne demek istedi, farklı şey söyledi her halde" demeyeceğinizi umarım. çünkü, olayın hukki mantığını belirtmeye çabalıyorum.) Sayın Mehmet Bey anlamışlardır. Olayımın özü odur. Siz değerli meslektaşlarımdan çözüm bekliyorum. Mehmet Beyin çözümü mantıken ve hukuken isabetli olduğu kanaatindeyim. Şahsi kanaatim ve menfaatimde o yöndedir ama Yargıatay kararlarıyla desteklemeye ihtiyacımız var. Sabrınız için teşekkür ederim.
|
![]() |
#15 |
|
![]() Sayın Hükümdar,
Üstad Mehmet Saim Bey sorunuza çok iyi cevap vermiş, ancak sorunuz kendi içerisinde çelişkili, bence burada 1 değil 2 tüzel kişilik bulunmaktadır. Bunlar X ve Y tüzel kişilikleridir. X tüzel kişiliği bence devam etmektedir. SGk'ya vereceğiniz savunma dilekçesinde işçilerin X tüzel kişiliğinde çalıştığını y tüzel kişiliğinde çalışmadığını bu nedenle X tüzel kişiliği zamanında SGK'ya bütün bildirimlerini yaptığını Y tüzel kişiliğin ise işçi çalıştırmadığından bildirimleri yapmadığını belirtirseniz sonuca ulaşacağınızı sanıyorum. SAYGILAR |
![]() |
#16 |
|
![]() benimde kanaatim iki tüzel kişiliğin olduğu yönündedir. Savunmamızıda İdare Mahkemesi nezdinde bu şekilde yaptık. Ancak Emsal Kararlara ihtiyacım var. Siz değerli meslektaşlarımdan en fazla bu husuta yardım ve destek istirham ediyorum. Emekleriniz için teşekkürler.
|
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İdare Hukuku Sinav Sorusu | buffy7 | Hukuk Lisans Eğitimi | 11 | 26-10-2007 00:29 |
Bir Ceza Hukuku Pratik Çalışma Sorusu | oguzhand0 | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 05-01-2007 01:53 |
borclar hukuku sorusu | Ahmetcan Tekince | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 11-02-2002 03:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |