|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
05-05-2007, 13:39 | #1 |
|
atiye bırakmak vekalet ücretine sebep olur mu?
yıkım ve ecri misil davasında, 8000 ytl lik ecri misil atiye bırakılmış ve dava değeri asliyenin görevine girmediği için sulh hukuk görevli adledilmiştir.
atiye bırakılan kısım için (8000 ytl için) karşı taraf ( davalı) vekiline vekalet ücreti hükmedilmeli midir? bu konu ile ilgili yargıtay kararı bulamadım... |
05-05-2007, 14:05 | #2 |
|
T.C.
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2003/3636 K. 2003/7983 T. 17.6.2003 • DAVADAN VAZGEÇME ( Davalının Rızası Olmadan Mümkün Olmadığı ) • DAVANIN REDDEDİLMESİ ( Davalı Lehine Masraf Ve Ücreti Vekalet Takdir Edilmesi Gereği ) 1086/m.185 ÖZET : Davacı davasını atiye terk etmiş, davalı muvafakat etmeyerek davaya devam edeceğini beyan etmiştir. Davacı, davalının rızası olmadan davasını takipten vazgeçemez. Davacının maddi zararı bulunmadığı bilirkişi raporu ile belirlenmiş, davacı bu rapora itiraz etmemiştir. Bu durumda maddi tazminat talebinin reddi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü: KARAR : Davacı, Orman İşletme Müdürlüğünde vahidi fiyat usulü ile mevsimlik işçi olarak çalıştığını, idareye ait kamyonla ormana giderken aracın devrilmesi sonucu yaralanıp bacağını kaybettiğini bildirerek 1.500.000.000 TL. maddi, 1.000.000.000 TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep etmiş, ek dava ile de 9.036.965.470TL. maddi tazminatın da yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davalı orman idaresi İş Kanununa tabi olmayan şekilde vahidi fiyat usulü ile çalışan davacının, işyerine götürülmesinin hatır taşımacılığı olduğundan davanın reddini dilemiştir. Diğer davalı Yılmaz idareye ait aracın eski ve arızalı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, SSK tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değeri ile davacının maddi zararı karşılandığından bu kalem isteğin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı maddi ve manevi tazminat talebi ile açtığı davasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu kendisine SSK.'dan maaş bağlanması nedeni ile uğradığı maddi zararın bulunmaması nedeni ile 9.4.2002 tarihinde bu talebini atiye bıraktığın bildirmiş, ancak davalılar, davacının davasını atiye bırakmasna muvafakat etmeyerek kendilerinin devam edeceğini bildirmişlerdir. HUMK. 185/1. maddesi gereği davacı davalının rızası olmaksızın davasını takipten vazgeçemez. Davacının maddi zararının da bulunmadığı dosyadaki bilirkişi raporu ile belirlendiği ve davacı tarafından da bu rapor kabul edildiğine göre, maddi tazminata ilişkin davanın reddiyle, kabul ve reddolunan kısma göre davalılar lehine masraf, ücreti vekalet takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan gerekçelerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan gerekçelerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. Bu kararın yardımı olabilir kanısındayım. |
05-05-2007, 15:37 | #3 |
|
sevgili meslektaşım,
davanın atiye bırakılması, davanın temelini oluşturan haktan vazgeçilmeyerek takipten vazgeçilmesi, bir anlamda davanın geleceğe terkidir. buradan da anlaşılacağı üzere davanının esası hakkında bir karar verilmediği için atiye bırakma sonucunda haklı ya da haksız çıkan taraf olmaz. atiye bırakılan dava daha sonradan tekrar açılabileceği içindir ki kesin hüküm vs gibi etkileri de bulunmaz. tüm bu nedenlerle davacının davayı atiye bırakması(davalının da muvafakati ile) sonucunda vekalet ücretine hükmedilmez. saygılarımla... |
05-05-2007, 16:04 | #4 |
|
Yargıtay bir çok kararında usul hukukunda 'atiye terk' müessesesi olmadığını belirlemiştir. Humk 409 uygulanacaktır. Davanın açılmamış sayılmasına karar verilip, maktu vekalet ücreti tayin edilecektir.
Ancak sorudan 8.000 YTL'nin tamamı başlangıçta talep edilen ecrimisil miktarı değilmiş, gibi anlıyorum. Yani davacı yasak olmasına rağmen müddeabihi azaltarak ıslah etmeye çalışmış. Böyleyse itiraz edip, bu bölüm için davanın reddini istemeli; nispi vekalet ücreti talep edilmelidir. Saygılarımla |
06-05-2007, 13:54 | #5 |
|
Atiye bırakmanın ne anlama geldiği (nitelendirme) önem kazanmaktadır. Somut olayın özelliklerine göre üç ihtimal söz konusu olabilir.
Bu hükümlere göre,
Yeni ve İstisnai Bir Durum: Bankacılık Kanunu m. 132/10, “Fon, takip ettiği alacaklar ile ilgili olarak iskonto da dahil olmak üzere, her türlü tasarrufta bulunmaya, sulh olmaya, satmaya, geri almaya, alacağına mahsuben menkul ve gayrimenkul mallar ile her türlü hak ve alacakları belirleyeceği koşullar ile devralmaya ve alacağın yeniden itfa planına bağlanması da dahil olmak üzere borçlularla anlaşma yapmaya ve borçlularla yaptığı anlaşmalar kapsamında Fon Kurulunca belirlenecek usul ve esaslar dahilinde muhafaza tedbiri uygulayıp uygulamamaya, dava açıp açmamaya veya açılmış bulunan hukuk davalarının yapılan anlaşma süresince durdurulmasını mahkemeden istemeye yetkilidir.” |
06-05-2007, 20:20 | #6 |
|
Sayın seven ilk ihtimal sözkonusu olamaz.Atiye bırakıyorum,geleceğe bırakıyorum demek,dolayısıyla feragat anlamı taşımaz.Haktan vazgeçilmediğini aksine şu anda takip etmek istemediğni gösterir.Diğer ihtimallere katılıyorum.
|
07-05-2007, 18:58 | #7 |
|
Dikkat ederseniz, mesajımda somut olayın özelliklerine göre durumun değişebileceğini belirterek bir bakıma şerh koyarak durumu açıklamaya çalıştım.
Bu konuda ayrıca bkz. Prof. Dr. Hakan PEKCANITEZ-Prof. Dr. Oğuz ATALAY-Doç. Dr. Muhammet ÖZEKES, Medeni Usul Hukuku 5. Bası, Ankara 2006, s. 298. “Uygulamada “davayı atiye bırakmak” şeklinde bir yol izlenmektedir. Bu Kanunda düzenlenmiş bir kurum değildir. Davayı atiye bırakmak, çoğunlukla davanın geri alınması şeklinde ortaya çıkmaktadır; ancak duruma göre dosyanın işlemden kaldırılması şeklinde de dava atiye terkedilmektedir. Bunun dışında, tarafların sulh olmaları sonucu, davacı davasını atiye terkederek takip etmemektedir (1). Özellikle davayı atiye terkten söz edildiğinde ya da geri alma iradesi mi feragat iradesi mi olduğu tam anlaşılamadığında, hâkimin bu beyanın ne anlama geldiğini doğru yorumlaması, gerekirse açıklattırması gerekir (2). Zira, geri almanın, feragatin, dosyanın işlemden kaldırılmasının ve sulhün sonuçları birbirinden farklıdır.” ---------------------- (1) Örneğin, “…dilekçe niteliği ve içeriği itibariyle usulün 185. maddesi hükmüne göre davayı ‘atiye’ bırakma anlamındadır. Mahkemenin bu dilekçeyi feragat olarak nitelendirmesi doğru değildir. Kaldı ki, usulün 93 ve onu izleyen maddeleri hükmünde tanımlanmasını bulan ‘feragat’ kayıtsız ve koşulsuz olmalıdır. Hal böyle olunca davacının davadan ve hakkın özünden feragat etmediğinin kabulü gerekir.” 7. HD, 14.04.2005, 1264/1127 (MİHDER 2005/2, s. 461-462). (2) “…davacının önceki davadaki beyanı davadan feragat anlamında olmayıp, davanın yeniden açılacağı anlamı taşımaktadır. Nitekim duruşmada hazır olan davalı vekili “davanın feragat nedeniyle reddine karar verilsin taraflar arasında uyuşmaz sağlanmıştır” şeklinde bu geri almaya karşı çıkmadığını dile getirmiştir. Tarafların kullandığı “geri çekiliyorum” “feragat” sözcükleri teknik nitelikte değildir, gerçek iradeleri yansıtmamaktadır.” 1. HD, 17.04.2006, 3245/4318 (YKD 2006/7, s. 1050). |
07-05-2007, 19:24 | #8 |
|
Sayın seven o şerhinizi görmüştüm.Ayrıca somut olayın özelliğine göre şerhinizi koymamış olmasanız dahi aynı söz dizininin üç ihtimale geleceğini belirtmeniz zaten durumun somut olayın özelliğine göre değerlendirileceği sonucunu verir.Yani mutlak değil ihtimale dayalı ifade aynı zamanda göreli bir ifadedir ve görelilik somut koşullara bağılılık demektir.Benim demek istediğim belirttiğiniz ilk ihtimalin olabilmesi için atiye bırakıyorum sözcük dizininin çağrışım ya da kapsam alanına girmesi lazımdır.Oysa ki bu sözcük dizininde feragat kapsanmaz ya da çağrılmaz.
|
07-05-2007, 19:33 | #9 |
|
kira alacagından dolayı icra takibi yapılır aylık 1.200YTL den..borclu vekili olarak takibe itiraz ettik..aylık 1.200 YTL den tahliye davası acılır...İcra mahkemesinde kiranın 800YTL olduguna daır dekontlar sunduk(ancak takibe konu aylara ilişkin elden ödeme yapıldıgı ıcın dekont yok idi) ...Davacı taraf sımdılık 800YTLyi kabul edıyoruz gerı kalan alacagımızı atiye bırakıyoruz dedı Mahkeme 800YTL den karar verdi...Biz muvafakatımız olmadıgını atıye bırakma diye bırsey olmadıgını en azından red edılen kısım uzerınden vekalet ucretı verılmesı gerektıgını savunduk mahkeme kabul etmedı temyiz ettik onama geldı...
bu konuyu malesef hala anlayabılmıs degılım...iyi calısmalar... |
28-08-2007, 18:18 | #10 |
|
Fiili bir örnek de benden olsun:
Müvekkil aleyhine, faturaya dayalı icra takibi yapıldı, itiraz ettik. İtirazın iptali davası açıldı. Davada durumu kritik gördüğümden, dava konusu olay nedeniyle, yurtdışı müşterisince müvekkile kesilen reklamasyon faturasına istinaden, davacının ayıplı ifasından hareketle, tazminat talepli karşı dava açtım. Asıl davada bilirkişi raporu lehimize geldi. Asıl dava lehimize neticelenir gözükünce, dosya karara çıksın diye karşı davayı atiye terk ettim. Nitekim asıl dava reddoldu. Hakim atiye terk talebimi, "karşı davayı izlemiyorum, müracaata bırakılsın" şeklinde zapta geçirdi. Davacı/karşı davalı yan da "karşı davayı izlemiyorum" diye beyanda bulundu. Hakim "Karşı dava izlenmediğinden, yenileninceye kadar HUMK'NIN 409. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına ve dosyanın yenilenmesi halinde karşı dava yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine..." şeklinde karar verdi. Davanın atiye terkettiğim ve esasen önemsemediğim bu kısmını unuttum gitti ve bugün karşı davanın kararı geldi. Davanın açılmamış sayılmasına ve davalı yan için vekalet ücretine hükmedilmiş. Dosyayı yenileme talebim olmadı, karşı yanın da olmamış. Mahkeme kendiliğinden dosyayı ele alarak; davanın açılmamış sayılmasına ve karşı dava davalısına vekalet ücretine hükmetmiş. Önce temyiz edecektim ama araştırınca doğru gibi geldi. Doğru değil mi? Saygılarımla. |
28-08-2007, 18:36 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
müracaata bırakıldıgından dolayı ((daha dogrusu bu sekılde zapta gecıldıgınden)) davalı taraf lehıne hukmedılen vekalet ucretı dogrudur.. |
28-08-2007, 19:21 | #12 | |||||||||||||||||||
|
Doğru olduğunu biliyorsunuz zaten. Doğrulatmak istiyorsanız;evet doğrudur. Saygılarımla |
28-08-2007, 20:28 | #13 |
|
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi Esas: 2005/2743 Karar: 2005/8288 Karar Tarihi: 12.05.2005 ÖZET : Davacı tarafından açılan davada 119.400.000 TL.lik trafik cezasına yönelik istem hakkında, atiye terk edildiğinden karar ittihazına yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 ve 12. maddeleri uyarınca davalı yararına 300.000.000 TL ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken 14.500.000 TL.'ye hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. (2004 S. K. m. 67) (1136 S. K. m. 169) (1086 S. K. m. 94, 421) Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Karar: Davacı, davalının malik olduğu 16 AV 065 plakalı aracı dava dışı İhsan Yukar'dan satın aldığını, davalının borcu nedeniyle aracın haczedildiğini, icra dosyasına borcu ödediğini, ayrıca trafik cezası ve otopark ücreti ödemek zorunda kaldığını, alacağının tahsili için yaptığı takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar dairemizin 23.6.2004 tarihli ilamı ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından açılan davada 119.400.000 TL.lik trafik cezasına yönelik istem hakkında, atiye terk edildiğinden karar ittihazına yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 ve 12. maddeleri uyarınca davalı yararına 300.000.000 TL ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken 14.500.000 TL.'ye hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7. maddesi gereğidir. Sonuç: Açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 6. paragrafında bulunan "14.500.000 TL nisbi vekalet" sözlerinin hükümden çıkarılarak yerine "300.000.000 TL vekalet" sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.5.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları ************************************** |
28-08-2007, 22:20 | #14 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bazen tasdik iyidir.
Teşekkürler! |
01-06-2008, 17:29 | #15 |
|
Dava takip edilmeğinde vekalet ücreti
Bu konu hakkında daha önce bilgi verilmiş mi baktım ancak bulamadım; Dava taki edilmediğinde karşı taraf için vekalet ücreti ödenir mi? Teşekkür ederim
|
02-06-2008, 11:12 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
Demek ki iyi araştırmamışsınız. Ben bu forumu bulup, mesajınızı buraya taşıdım. Saygılarımla |
01-07-2010, 16:34 | #17 |
|
Bu konuda benim de bir sorum var..Belli bir miktarda alacak davası açtım , daha sonra bilirkişi bu miktardan fazla bir rakam tespit etti ben de doğal olarak davayı ıslah ettim ve davanın müdabihini artırdım.Davam kabul edildi , ancak yargıtay kararı bozdu , bozma üzerine yeniden bilirkişi raporu tanzim edildi bu sefer de ıslah ettiğim miktarın altında kaldı..Şimdi davanın müdabihini eksiltmem için bir yol var mı ( ıslah bir kez yapılabilir değil mi?) davanın bilirkişi raporu dışında kalan kısmını atiye bırakmam mümkün mü ve bu durumda atiye bıraktığım kısım için vekalet ücretine hüküm edilir mi..?
|
01-07-2010, 18:17 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Islah yoluyla müddeabih azaltılamaz. Red edilen kısım için vekalet ücretine mahkum olursunuz. |
02-07-2010, 15:37 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, Davanın müddeabihini arttırdığınız kısım üzerinden size vekalet ücretinin hükmedilmesi ne kadar olağan, hukuki ve kabul edilmesi gereken ise reddedilecek kısım üzerinden karşı taraf meslektaşınıza vekalet ücreti takdiri de o kadar olağan, hukuki ve kabul edilebilirdir (diye düşünüyorum ). Sayın Ergin in de belirttiği üzere ıslahla müddeabihi azaltamazsınız; çünkü bu sonucu feragat ile de sağlayabilirsiniz; lakin azaltabilmiş olunsaydı da yukarıda belirttiğim üzere ıslahta arttırılan kısım için sizin lehinize doğan ücretin tersi azaltılma halinde de karşı taraf için doğardı Yazmadan geçemedim... Saygılarımla... |
06-07-2010, 12:17 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
Davam oldukça özel ve korkarım karşı tarafa verilecek vekalet ücreti hiç olağan , hukuki ve kabul edilebilir değil malesef..neyse teşekürler cevaplar için yine de...
|
18-06-2016, 10:52 | #21 |
|
Peki arkadaşlar atiye bırakılan dava hakların zamanaşımını keser mi
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Vekalet Ücretinin Vekalet Ücreti Olur mu? | avzehra | Meslektaşların Soruları | 135 | 24-08-2017 14:14 |
vekalet ücretine itiraz | avslh | Meslektaşların Soruları | 2 | 29-03-2007 14:23 |
Kefile Yapılan Takipte Ipotek Dosyasından Ayrı Olarak Vekalet Ücretine Hak Kazanma | özlem demirel | Meslektaşların Soruları | 7 | 16-02-2007 14:09 |
Davayı atiye terk(Kat malikleri kurulu kararınınn iptali davası) | ibreti | Meslektaşların Soruları | 4 | 17-08-2006 14:16 |
Tehlike Sorumluluğu İle Olağan Sebep Sorumluluğunun Yarışması(?) | knight_law | Hukuk Sohbetleri | 1 | 28-04-2002 20:13 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |