05-02-2009, 12:17
|
#2
|
|
Sayın Meslektaşım,
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
1. Karar
Madde 206 - Haklı bir sebep varsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir.
Özellikle aşağıdaki hallerde haklı bir sebebin varlığı kabul edilir:
1. Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,
2. Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması,
3. Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,
4. Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,
5. Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması.
Eşlerden biri ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun ise, onun yasal temsilcisi de bu sebebe dayanarak mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir. |
|
 |
|
 |
|
TMK.206 hakim kararı ile mal rejiminin mal ayrılığı rejimi olarak DEVAM ETMESİNİ öngören bir karar olacak. Mal ayrılığı rejimi dava tarihinden itibaren geçerli olacaktır.
Davanın boşanma davası ile birlikte talep olarak istenilebileceğini düşünüyorum.
Haklı sebepler kanıtlandığı müddetçe bu konudaki talebiniz kabul görecektir.
Buna ilişkin bir yargıtay kararı da ekliyorum.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/5890
Karar: 2005/8164
Karar Tarihi: 24.05.2005
ÖZET : Somut olayda bir tarafın kusurunu diğerinden ağır kabul etmek mümkün değildir. Evlilik birliği temelinden sarsılmış olup, iki taraf yönünden de devamı beklenemez. Bu itibarla boşanma kararı verilmesi gerekirken davanın yetersiz gerekçe ile reddedilmiş olması hukuka aykırıdır
(4721 S.K. m.166,197,206)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 1- Toplanan delillerden davacı kocanın sadakatsiz davranışlarına karşın, davalı kadının da eşine sürekli olarak "pezevenk, şerefsiz, Allah belanı versin, boynun altında kalsın" şeklinde hakaretlerde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dava, boşanmaya ilişkin olup, davalı iddianın yerinde olmadığını savunmuştur. Toplanan delillere göre davalının, devamlı olarak davacıya kişilik haklarına ağır saldırıda bulunduğu gerçekleşmiştir. Bu haksız tutum ve davranış karşısında davacı için boşanma davası açmak hakkı doğmuştur. Davacının sadakatsiz hali mahkemece ağır kusur sayılarak dava reddolunmuştur. Oysa davacının sadakatsiz davranış içinde olması davalının ona mütemadi suretle saldırıda bulunmasına hak vermez. Davanın bu sebeple reddi, neticesi bakımından davalıya bundan sonra davacıya saldırma imkanı verir. Böyle bir düşünüş bizzat ihkakı hakka imkan vermek sonucunu doğurur. Olayda bir tarafın kusurunu diğerinden ağır kabul etmek mümkün değildir. Evlilik birliği temelinden sarsılmış ( TMK. md.166/1 ) olup, iki taraf yönünden de devamı beklenemez. Bu itibarla boşanma kararı verilmesi gerekirken davanın yetersiz gerekçe ile reddedilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
2- Kocanın bir başka kadınla yaşamak üzere evi terk etmesinden sonra kadının da ortak konutu terk edip, çocuklarıyla beraber Diyarbakır'a ailesinin yanına gittiği halen de burada yaşadığı anlaşılmaktadır. Davalı kadının ayrı yaşamakta haklılığı bu nedenle kabul edilmelidir. Türk Medeni Kanununun 197. madde koşulları oluşmuştur. Kadının bu maddeye dayanarak açtığı davanın kabulü ile yararına uygun nafaka takdiri gerekirken yazılı şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
3- Davalı-davacı kadın, Türk Medeni Kanununun 206. madde uyarınca yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bu konuda taraf delilleri toplanıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Hükmün 1.bentte gösterilen nedenle davacı koca yararına, 2. ve 3. bentlerde gösterilen nedenlerle davalı kadın yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyize konu diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları |
|
 |
|
 |
|
Medeni kanun 197'e göre konuttan ve ev eşyalarından müvekkilinizin yararlanmasını talep edebilirsiniz.
Saygılar.
|