![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() müvekkilim aleyhine açılmış maddi manevi tazminat istemine dayalı bir dava bulunmaktadır. ancak şuan ki delil durumu davanın asıl muhatabının davalı müvekkilimin olmadığını göstermektedir. davalı müvekkilim ile aramızda 1.500 ytl lik bir ücret sözleşmesi vardı. davayı kazanmamız halinde davalı müvekkil haksız yere açılan bu dava nedeniyle avukatlık sözleşmesine dayanarak dogrudan davacı aleyhine icra takibi yapabilir mi? yoksa bu tutarın davacıdan ayrı bir alacak veya maddi tazminat olarak mı istenmesi gerekiyor?
bu konuda yardımlarınızı bekliyorum, gelecek tüm cevaplar için şimdiden teşekkürler. |
![]() |
#2 |
|
![]() davayı kazandığınızda mahkeme Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre müvekkiliniz lehine vekalet ücreti takdir edecektir.Bu durumda yaptığınız yargılama giderleri de hüküm altına alınacaktır.tazminat davaları sonucu verilen kararlar kesinleşmeden icraya konulabilir.Bu durumda gerekçeli kararı aldıktan sonra yargılama giderleri ve vekalet ücreti için ilamlı takip yapabilirsiniz. müvekkilinizle anlaştığınız 1.500 YTL vekalet ücretini de ayrıca müvekkilinizden istemeniz gerekir.
|
![]() |
#3 |
|
![]() Öyle sanıyorum ki; müvekkilinizin size ödediği 1.500,00 YTL'yi zarar adı altında karşı taraftan talep etmek istiyor.Karşı taraftan bu miktarı, zarar olarak isteyebilmeniz için, zararın ne şekilde oluştuğunu da ortaya koymanız gerekecektir. Yani," karşı taraf, haksız bir dava açmıştır; ben de bu davada beni savunsun diye genchukukcu123 ile avukatlık ücret sözleşmesi imzaladım, davacı bu haksız davayı açmamış olsaydı, bu miktarda para benim mamelekimde kalacaktı. Bu nedenle aktifimdeki bu eksilmenin müsebbibi davacı yandır." demeniz gerekir. Bu anlama gelecek herhangi bir ifade veya... Oysa, mahkeme, diğer sayın meslektaşımın da ifade ettiği gibi, davacının haksız olarak açmış olduğu dava nedeniyle uğramış olduğunuz zararın tazminine, AAÜT'ye istinaden hükmetmiştir. Yani, artık sizin hukuk düzenince korunması gereken bir hakkınız yoktur. Ancak, yanlış hatırlamıyorsam, mahkeme AAÜT'ye göre 450,00 YTL avukatlık ücretine hükmediyor. Buna karşılık siz de benim zararım 1.500,00 YTL; sayın mahkeme siz bana 450,00 YTL avukatlık ücretine hükmettiniz. Yani benim zararımın 1.050,00 YTL'si hala baki! İşte bu durumda da "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi" düzenlenmesindeki amaç kendini gösteriyor. Yani,eğer,hukuk düzeni tarafından, vekil-müvekkil arasındaki sözleşme miktarı kadar, avukatlık ücretine hükmedilme imkanı verilse idi-kalsik paranoya ile yaklaşıyorum- afaki avukatlık ücret sözleşmeleri düzenlenirdi. Bir anlamda, avukat ile davalı/davacı, karşı taraf adına sözleşme yapmış olurdu ki; bu da irade özgürlüğü ve diğer borçlar hukuku prensiplerine aykırı olurdu. Öte yandan, haksız bir dava açmanın da bu şekilde bir cezalandırılması şeklinde bir sisteme dönüşürdü ki; bu da hak arama özgürlüğünü ortadan kaldırırdı. Zira kimse uçuk kaçık rakamlarda vekalet ücreti ödemek istemeyecek ve haklı davasını açmakta da çekingen davranacaktı. Ayrıca hiçbirimiz de bundan böyle müvekkilimizden deyim yerindeyse beş kuruş para alamayacak ve "Canım zaten davayı kazandığında/ kaybettiğinde karşı taraftan alacaksın" şeklinde ifadelerle karşılaşacaktık. Biraz Nebula'ya kadar gittim ama benim düşüncelerim bundan ibaret. Saygılar.
![]() |
![]() |
#4 |
|
![]() sayın av.feridun durum bu kadar kötü mü yani??
bırakalım hükmün icraya konulmasını gerçekten mağdur olmuş bi müvekkilin hakkını maddi tazminat yolu ile ileri sürebilmesi neden mümkün olmasın? dün bu konuda bir yargıtay kararı okumuştum. tabiki de her somut olay kendi içerinde değerlendirilmelidir ama maddi zarara uğramış bi müvekkilin açacağı tazminat davası da bir hak arama değil midir? |
![]() |
#5 |
|
![]() bu arada benim kastettiğim mahkemenin dava sonunda hükmedeceği kanuni vekalet ücretinin icraya konulması değil, bu konuda yapmış olduğum ilamlı takipler de var muhakkak. ben müvekkil ile avukat arasında yapılan ücret sözleşmesinin müvekkilin davayı kazanması halinde davacı aleyhine icraya konulup konulamayacağını eğer icraya koymak mümkün değil ise bu konuda maddi tazminat davası açılıp açılamayacağını soruyorum.
bir kimsenin yasal sınırlar içerisinde şikayet hakkını kullanması pek tabi hakkında takipsizlik verilen şüpheliye tazminat hakkı vermez. ancak bir davanın gerçek muhatabının davalı gösterilen kişinin olmadığını bile bile dava açılması ve davlının maddi zarara ugratılması davlıya neden bir maddi tazminat davası hakkı vermesin?? |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kamulaştırma davasında verilen kararın icraya konulması için Kesinleşme Şartı var mı? | akgnc | Meslektaşların Soruları | 7 | 29-04-2016 08:24 |
apartman kararının icraya konulması | miss_lawyer | Meslektaşların Soruları | 2 | 09-10-2007 07:44 |
Türkiye'de alınan mahkeme kararının yurtdışında icraya konulması | Suç ve Ceza | Meslektaşların Soruları | 3 | 29-03-2007 11:50 |
hizmet tespiti, kesinleşmeden ilamın icraya konulması | av.naim | Meslektaşların Soruları | 2 | 16-03-2007 16:12 |
İmzasız bir senedin icraya konulması | av.myıldız | Meslektaşların Soruları | 14 | 17-12-2006 12:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |