Sevgili dostlar,
geçen yıl ülkemiz genelinde resmi kayıtlara geçen 5267 kapkaç olayı yaşanmıştır.Büyük acılar yaşanmış ve masum yurttaşlarımız can vermişlerdir.
TCK.nun da bu konuda boşluk sözkonusudur.mahkemeler farklı yorumlar getirmektedir .Genellikle kapkaççılar TCK'nın 491. ve 492. maddeleri gereğince, hırsızlıktan 2-5 yıl hapis istemiyle Asliye Ceza'da yargılanmakta ve kısa sürede serbest kalmaktalar Ancak son zamanlarda bazı mahkemeler bence de isabetli olan , silah kullanmasalar dahi, zorla ya da yerde sürükleyerek vatandaşın eşyasını çaldıkları için kapkaç eylemini TCK.495 (Gasp) kapsamında değerlendirilmektedir.
Yargıtayın bu konuda bir içtihatı oluştuğunu da zannetmiyorum bu konuda bilgisi olan arkadaşlarımız varsa sevinirim
saygılar
Bu konuyla ilgili  meslektaşımızın başına gelen olaya bakın,
gazete haberi:
  
    
    
      
        
        
          
            
              | 
            
            Alıntı: | 
            
              | 
           
         
         | 
        
         | 
        
        
         | 
       
     
    
      
        | 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        İstanbul'un en azılı kapkaççılarını savunmakla tanınan avukat Atiye Taşlacıoğlu da sonunda kapkaççı gazabına uğradı.  
Kapkaççı Sinan Dikilitaş'ın savunmasını üstlenen genç avukat,  
sanığın borçlarını da üstlendi. Ama savunduğu kapkaççı,  
borcunu ödemedi. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, genç avukat  
geçen gün de içinde 7 bin dolar bulunan çantasını kapkaççılara  
kaptırdı. Canını zor kurtardı. 
2 MİLYAR DOLANDIRILDI 
Kapkaççı avukatı Atiye Taşlacıoğlu, polisten kaçarken bacağını  
kıran kapkaççı Dikilitaş'ın savunmasının yanı sıra 4 milyarlık  
hastane masrafının 2 milyarlık bölümüne kefil oldu. Cezaevine  
gönderilen kapkaççı ise 2 milyarlık borcunu ödemeyerek, güzel  
avukatını dolandırdı.  
İYİLİKTEN MARAZ DOĞAR 
'Fazla iyilikten maraz doğar derlerdi, doğruymuş' diyen genç  
avukat nasıl dolandırıldığını anlattı; 'Cezaevlerinde bazı  
avukatların ismi vardır. Ben de bu kişilerle ilgili birkaç  
güzel iş yapmış ve tahliye almıştım. Beni tanıyorlardı.  
Geceyarısı bir telefon geldi. Arkadaşlarından birinin  
Silivri'de polis tarafından vurulduğunu ve hastanede olduğunu  
söylediler. Gittiğimde perişan bir haldeydi. 'Canım acıyor,  
ölüyorum, ne olursun yardım et' diyordu. Mesleğimin ötesinde  
bir insan olarak acıdım. Bacağı kanlar içindeydi. Hastane ise  
para ödenmeden ameliyat yapmıyordu. Üzerimdeki 1200 doları  
verdim. Yetmedi. Senet imzaladım. Ama bana borcunu ödemedi.'  
SOLUĞU POLİSTE ALDI 
Kapkaççı müvekkili tarafından dolandırıldığı için morali  
bozulan Atiye Taşlacıoğlu geçen gün de çantasını çarptırdı.  
Kapkaççılar, genç avukatın içerisinde cep telefonu, kredi  
kartları ve bir miktar parası bulunan çantasını alarak  
kayıpları karıştı; 'Bağcılar'da pazardan elbise askısı aldım.  
Büroya dönüyordum. Çantamda 7 bin dolar ile Nokia 8850 marka  
cep telefonum vardı. Bir anda çantamı kapıverdiler. Sinirlerim  
çok bozuldu. İçime oturdu. Arkadaşlarım benimle, 'Sen git  
yankesiciye yardım et, sonra da bu durumla karşılaş iyi mi?'  
diye dalga geçiyorlar.'  
Çantasını kaptırıp, canını zor kurtaran kapkaççı avukatı Atiye  
Taşlacıoğlu, diğer kapkaççı kurbanı hemcinsleri gibi soluğu  
poliste aldı. Kendisini çarpan kimliği belirsiz kapkaççılardan  
şikayetçi oldu.  | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
   