Tüm mirasçıların mirası reddetmesi durumunda altsoyun mirasçılığı

Merhaba meslektaşlarım. Tüm alt soy mirasçılar tarafından miras reddedilmiştir. Miras 2. zümredeki mirasçılara geçmiştir. Reddeden mirasçıların alt soylarının mirasçı olabilmeleri için nasıl ilerlemek gerekir? Kalemle konuştuğumuzda TMK 612. maddesi gereği reddedenlerin alt soyu için isteyeceğimiz mirasçılık belgesi talebinin reddedileceğini söylemişti. Cevap için teşekkür ederim.

1.) Mirasın reddinde ret edenin alt soyunun mirasçı olabilmesi için herşeyden önce reddin alt soyun tamamı tarafından değil biri veya birkaçı tarafından yapılması gerekir (TMK.611) Alt soy mirasçılarının tamamının mirası reddetmesi halinde aşağıdaki kurallar uygulanır.

2.) Tüm alt soy mirasçılarının mirası ret etmesi halinde aşağıdaki istisna dışında miras 2. derecedeki mirasçılara da geçmez. Sağ ise eşe geçer.(TMK m.613) Eş yoksa,sağ değilse veya o da ret etmiş ise , miras en yakın mirasçılar tarafından reddedilmiş sayılacağından, TMK 612 m. göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değer varsa , mirası reddetmemiş gibi hak sahiplerine dağıtılır.

3. İstisna olarak ,TMK m. 614’e göre alt soy mirasçıları, kendilerinden sonra gelen 2.derece mirasçıları lehine ret yaparak mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını isteyebilirler .Bunlarda mirası kabul etmezse , reddetmiş sayılarak tasfiyeye gidilir.Bu istisnadan ,reddedenlerin alt soyu değil kendilerinden sonra gelen derecedeki mirasçılar yararlanır.

4. Sonuç olarak soruda “Reddeden mirasçıların alt soylarının mirasçı olabilmeleri için nasıl ilerlemek gerekir?,” diye sorulmaktadır. Bu durumda ; tüm alt soy mirasçılarının mirası reddetmesi halinde, mirasçılarının reddedenin yerine geçerek mirasçı olabilme şanşları yasal olarak bulanmamaktadır.

Üstad, eşte mirası reddediyor. Peki altsoy ve eş tarafından reddedilen mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerekmez mi?
Yargıtay 2. HD 2010/16264 E. 2011/5468 K. sayılı ilamında, ''Olayda miras en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunmuş, bunlar kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmediklerinin sorulması yönünde bir talepte bulunmamışlardır. Bu halde miras iflas hükümlerine tasfiyeye tabidir. Miras, mirasbırakanın kardeşine geçmemiştir'' .
Bu halde mirasın 2. zümreye geçmemesi gerekiyordu diye anlıyorum. Bizim şu an terekenin tasfiyesini istememiz mümkün mü?

Evet önceki cevabımda da yazdığım gibi miras 2.derece mirasçılara geçmez. Resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir.

Esasen SH mahkemesinin keyfiyetin belirlenmesi halinde res'en tasfiye işlemlerini başlatması gerekir.

Aşağıdaki kararda belirtildiği gibi, tasfiyeyi yapacak mahkemeyi harekete geçirmeyi sağlayan resmi tasfiyeyi içeren talepde bulunabilirsiniz.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2016/2210

Karar Numarası: 2016/8535

Karar Tarihi: 19.10.2016

Davacı vekili tarafından, 20.11.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 08.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, terekenin tasfiyesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK. md. 612). Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir. Ayrıca sulh hukuk mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir.

Mersin Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/657 Esas, 2012/1071 Karar sayılı dosyası üzerinden murisin en yakın mirasçılarının tamamı tarafından mirasın reddedilmiş olması sebebiyle, bu dosya üzerinden terekenin iflas hükümleri uyarınca tasfiyesi gereklidir. Davacı vekilinin talebi tasfiyeyi yapacak mahkemeyi harekete geçirmeyi sağlayan bir talep olup, terekenin resmi tasfiyesinin Mersin Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/657 Esas, 2012/1071 Karar sayılı dosya üzerinden yapılması gerekir. O halde dava dosyasının Mersin Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderinin ödenmemesi sebebiyle davanın usuldenreddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.