![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Merhaba meslektaşlarım, uzun zamandır içinden çıkamadığım bir sorunu sizlerle de paylaşmaya karar verdim.
Yerel Mahkeme ilamı ile bir eda hükmü icra edilmek için ilamlı icra takibi yapılıyor, borçlu tarafından ilamın kesinleşmeden icra edilemeyeceği gerekçesiyle takibin iptali talepli icra mahkemesine şikayette bulunuluyor. İcra Mahkemesi takibin iptali talebinin reddine karar veriyor ve borçlu bu kararı istinafa taşıyor. Sorun da tam olarak burada ortaya çıkmakta. Borçlunun taşınmazları hacizli ve satış aşamasına geçilerek kıymet takdiri tamamlanmış durumda. Fakat borçlu İİK 364/3 hükmünü gerekçe göstererek takibin iptali talebinin reddini istinafa taşıdığını söyleyerek satışı durdurtuyor. 363/4 hükmü gayet açık görünse de hiç mantıklı durmuyor, zira borçlunun takibin iptali şikayeti istinafta hatta yargıtayda onansa dahi yeniden bir şikayette bulunarak ve bunu istinaf ederek sonsuz bir döngü şeklinde satışı durdurabilecek ve hiç yaptırtmayabilecektir. Bu hukuk düzeninin koruyabileceği bir durum gibi durmuyor. Takibin iptali talepli dava açması dahi satışı durdurtmazken, yerel mahkemenin red kararını istinaf etmesinin satışı durdurması oldukça ilginç. Yargıtay'ın bu konudaki içtihatlarının tamamı "ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe" ilişkin olduğundan bu da oldukça tuhaf geldi. Bu konuya, yani İİK 363/4'deki istinaf başvurusunun satışı durdurması hususuna dair hiç mahkeme ilamlarının icrasıyla veya ilamsız icra ile ilgili bir içtihadına denk gelmedim. Bu durumun Mahkeme ilamlarının icrasında da geçerli olup olmadığını sizlere de danışmak istedim. Teşekkür ederim. |
![]() |
#2 |
|
![]() Meslektaşım merhabalar;
Maalesef haklısınız, sonsuz bir döngü demek. HMK Madde 351 (1) İstinaf başvurusunun kötüniyetle yapıldığı anlaşılırsa, bölge adliye mahkemesince, 329 uncu madde hükümleri uygulanır. Son olarak; ilamlı icra için de geçerli bu durum maalesef. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Nafaka davası istinaf dilekçesi verme süresi adli tatile denk gelmesi ve katılma yolu ile istinaf | tegese | Meslektaşların Soruları | 2 | 23-08-2022 10:47 |
Usul hatası yapılan yargılamanın istinaf başvurusunun miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddi | IŞIKDEMİR | Meslektaşların Soruları | 5 | 22-10-2019 08:31 |
İhtiyari dava arkadaşlığında istinaf süresini kaçıran davalı, diğer davalının istinaf başvurusundan yararlanabilir mi? | Avukat75 | Meslektaşların Soruları | 13 | 16-09-2019 13:20 |
DoÇentlİk BaŞvurusunun Reddİ | GECE | Meslektaşların Soruları | 0 | 30-08-2010 19:17 |
emeklilik başvurusunun iptali | Av. İsa kargın | Meslektaşların Soruları | 0 | 29-05-2008 11:17 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |