![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() iş Mahkemesinde devam eden yargılamada;
1- Davalı "Y" yurtdışı Yabancı şirkettir. Türkiye'de "X" şirketinden hizmet temin etmektedir. işe iade davasında x ve y şirketleri davalıdır. "Y" ve "X" yabancı şirket vekilleri duruşmada, şirketlerin aralarında bir organik bağ bulunmadığını iddia etmişlerdir. 2- Mahkeme davalılar arasında organik bağ olup olmadığını araştırmak üzere, Ticaret sicil müdürlüğü ile SGK müdürlüğüne müzekkere ile duruma ilişkin bilgi toplamış ve SGK ile Ticaret Sicil kayıtlarında şirketlar arasında bir organik bağ olduğuna ilişkin kayıt olmadığı bildirilmiştir. 3- Davalılar vekilleri ısrarla organik bir bağın olmadığını, Y yönünden pasif husumet olduğunu davanın reddni talep ettiklerini iddia etmiştir. aynı iddia X şirket vekili tarafından da ileri sürülmüştür. 4- Son duruşmada davalı vekilleri iddialarında ısrar etmiş,duruşma esnasında davalı Y vekili, davacı vekiline alaylı gülerek "... müvekkilin Türkiye'de şubesi ve adresi bile yok, bunu nasıl tespit edersiniz ..." diyerek etik dışı davranmıştır. 5. Davacı vekili teknik bilgisinden kaynaklanan hususları ileri sürerek Mahkemenin istenilen kuruma müzekkere ile sorulmasını talep etmiş, gelen cevapta Y ve X şirketlerin odganik ilişkileri resmi evraklarla kanıtlanmıştır. SORU: davalı vekilleri yalan beyanda bulunmaları ile mahkemeyi yanlış yönlendirmeye çalıştıkları tatışmadan varestedir. Avukatın davranışı .... ? çok merak ediyorum yorumlarınızı Duruşmada davacı vekiline alaylı ve ısrarlı gerçeği söylememe eyleminde bulunan davalı Y vekili hakkında yapılması gereken işlem ? görüşlerinizi merak edyorum |
![]() |
#2 |
|
![]() Meslektaşım,
"Alaylı gülme" fiili meslek kurallarındaki vakar, ağırbaşlılık, mesleki itibar, davayı kişiselleştirme, meslektaşı küçük düşürecek kişisel görüşleri açıkça belirtme, vs gibi kurumlar kapsamında değerlendirilebilir. İspatı zor ama baro disiplin kurulunca incelemeye değer bir olay. Diğer hususta ise size katılmıyorum. Avukat da HMK m.29'daki dürüstlük kuralına uymak zorundadır ancak bunun sınırı müvekkilinin menfaatidir. Müvekkilinin aleyhine olan iddiayı, kendisi bizzat gerçeği bilse bile, kabul edemez. Bu durumda sessiz kalmalı ve ispat yükü altında olanın bunu ispatlamasını istemelidir. Avukat ayrıca müvekkilinin kendisine verdiği bilgilerin doğru olup olmadığını araştırmak zorunda da değildir. Müvekkilini uyarabilir, dürüstlük kuralını hatırlatabilir ama sonuçta müvekkilinin beyanı ile yetinmelidir. Davanın kişiselleştirilmesinden kaçınmak lazım malum. Davacı organik bağ var diyorsa, davalının beyanda bulunmasına bile gerek yok. Davacı ispat etsin iddiasını. |
![]() |
#3 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Öncelikle zaman ayırıp yanıt verdiğiniz için Teşekkür ederim, Meslek etiği, ağırbaşlılığı, tevazuyu, dürüst davranmayı gerektirir. MK m. 2’nin yanı sıra, Avukatlık Kanunu’nun 34, 62, 171. maddeleri de avukatlık mesleğinin dürüst bir biçimde icrasını güvence altına alan hükümlerdir. Bilhassa avukatların yüklendikleri görevleri bu görevlerin kutsallığına yakışır şekilde doğruluk içinde yerine getirmelerini ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmekle yükümlü olduklarını düzenleyen Avukatlık Kanunu’nun 34. madde hükmü davada dürüstlük kurallarına uymanın avukatlar için bir yükümlülük olduğunu göstermektedir. HMK m. 29’un yanı sıra, avukatlığın bir kamu hizmeti olduğunu düzenleyen AvK m. 1; avukatlığın amacının hukuki uyuşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini belirten AvK m. 2; avukatların yüklendikleri görevleri doğruluk içinde yerine getirmeleri gerektiğini hükme bağlayan AvK m. 34 ve avukatlara görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmamaları durumunda disiplin cezası verileceğini düzenleyen AvK m. 134 hükümleri karşısında avukatlar da gerçeği söyleme yükümlülüğüne tâbidirler. Gerçeği söyleme yükümlülüğünün avukatlar bakımından iki boyutu olduğu söylenebilir. Bunlardan birincisi, vekilini, gerçeği söyleme yükümlülüğünün ihlâline karşı korumak; ikincisi ise, bizzat bu yükümlülüğü ihlâlden kaçınmaktır. Gerçeği söyleme yükümlülüğü avukatlar bakımından da sübjektif manada kabul edilmelidir. Diğer bir deyişle, avukatlar da tıpkı davanın tarafları gibi gerçek olduğuna inandıkları hususları -objektif gerçeğe uygun olmasa dahi ileri sürebilirler. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdikten sonra ise doktrinde bahsi geçen Kanunun dürüstlük kuralını düzenleyen 29. maddesinin avukatlar bakımından da geçerli olduğu ifade edilmiştir. .... Meslektaş, doğru olmadığını bildiği bir olayı ısrarla yokmuş gibi mahkemeye beyan etmesi halinde aksinin resmi evrakla ispatı durumunda hakimin nası bir tavır alacağı da merak konusudur. ( Vekil, müvekkil firmanın vergi kaydı olmadığını, hatta Türkiye' hiç bir sube veya temsicliğinin de bulunmadığını ısrarla beyanı karşısında resmi evrakla aksi ispat edilmesi halinde zor durumda kalmıştır. Yukarıda belirttiğim düzenleme ve duruşmadaki alaylı tavrı disiplin soruşturmasını gerektirir. hakkında İstanbul barosu nezdinde şikayette bulunmayı düşünüyorum ) |
![]() |
#4 | |||||||||||||||||||
|
![]()
Sayın Erdem AKÇAY'LA aynı düşüncedeyim. Tersi mantıkla hareket edersek, dava aşamasında bir olguyu inkar etmesine rağmen hakikatin, inkarın aksi yönünde olduğu ortaya çıkan her durumda şikayet üzerine disiplin soruşturması yürütülmesi gerekir ki bu durum avukatlığın doğasına uygun değildir. Kimi zaman vekil, müvekkilinin iddialarının doğru olup olmadığından emin olamaz, kimi zamansa doğru olmadığını bilir fakat müvekkilinin menfaati gereği karşı tarafça kanıtlanmadığı sürece bunu gizleyebilir. Husumeti ortaya çıkaran konuda hakikatin ortaya çıkarılmasından sorumlu olan merci avukat değil, yargılama makamıdır. Bir taraf iddiada bulunurken diğer taraf biteviye bu iddianın gerçek/doğru olmadığını savunabilir, inkar edebilir. İddia sahibi iddiasını ispatla yükümlüdür. Duruşma sırasındaki yakışıksız tavrıysa kabul etmek elbette mümkün değil. Sadece meslektaşla değil, muhatap olunan hiç kimseyle üstenci, kibirli, ukalaca vb. şekilde iletişim kurulmamalıdır. Sağ duyulu ve nezaketli üslup "erdem" göstergesi; belirttiğiniz durumdaki üslupsa "olmamışlığın" göstergesidir. Kanıtlamak kolay olmasa da baroya şikayetçi olmanız konusunu destekliyorum. Saygılarımla... |
![]() |
#5 |
|
![]() Meslektaşım merhabalar;
Ben de diğer iki meslektaşımız gibi düşünüyorum. Bizatihi; avukat bilmesine rağmen " organik bağ vardır" derse ve bu husus müvekkilinin aleyhineyse; asıl o zaman sorumluluğu doğar. Ayrıca bahsetmiş olduğunuz deliller; meslektaş tarafından bilinmeyen yada bildiğinin ispatı mümkün olmayan deliller. Bu nedenle hiçbir sorumluluğu olmadığı kanaatindeyim. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Senette Imza Inkari - Asil Borçlunun Imzasini Inkar Etmesi - Kefilin Imzasini Inkar Etmemesi | Av. Haludun ATİK | Meslektaşların Soruları | 5 | 26-11-2020 16:07 |
kiracının sözlü kira akdini inkar etmesi | Sevdem | Meslektaşların Soruları | 1 | 28-09-2013 12:17 |
Keşidecisinin inkar ettiği çekten avukatın sorumluluğu | advocate_demos | Meslektaşların Soruları | 2 | 04-09-2013 10:38 |
imzası inkar edilen çekte avukatın sorumluluğu | advocate_demos | Meslektaşların Soruları | 3 | 24-10-2011 18:19 |
borcun avukatın verdiği banka hesabına ödenmesi icra dosyasında hiçbir ödemenin görünmemesi/ avukatın icrai işleme devam etmesi | hak 198 | Meslektaşların Soruları | 6 | 08-10-2011 07:00 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |