Tahliye Davasında TK m. 21/2 Gereğince Tebligat

Merhaba Meslektaşlarım;

Birikmiş kira alacağı nedeniyle borçluya örnek 13 icra takibi başlattık. Ödeme emri kiralanan adreste muhataba bizzat teslim edildi.

Yasal koşullar oluştu ve tahliye davası açtık. Fakat tebligat sorunu yaşıyoruz. İlk tebligat dava dilekçemizde belirttiğimiz kiralanan adrese çıkarılacağı yerde mahkemece sehven mernis adresine çıkarılmış ve iade olmuş. durumu fark edip kiralanan adrese tebligat gönderilmesini talep ettik ve kiracı kötü niyetli olarak kiralananda oturmaya devam ettiği halde tebligatı almamış, adreste tanınmıyor şerhi ile iade olmuş. bunun üzerine mernis adresine tebliğini talep ettik. mahkeme tk m 21/1 şerhli tebligat çıkarmış.

Bu durumda usulsüz tebligat yapılmış oluyor mu? Her ne kadar ilk başta mernise gönderilmiş ve iade gelmiş olsa da, sıralamanın son bilinen adres, mernis adresi, mernise tk m 21/2 ye göre şeklinde olması gerekmez miydi?

Borçlu kötü niyetli olduğundan tahliye sürecini uzatmak amacıyla bu durumu bize karşı kullanabileceğinden duruşma gününe kadar usulüne uygun tebliğ ettirmemiz gerekiyor.

Bir de fiili hacze giderek borçlunun halen kiralananda yaşamaya devam ettiğini ispat etmiş olsak ne şekilde kullanabiliriz, bu tebliğ sorununu başka ne şekilde çözebiliriz?

Meslektaşım merhabalar.

Maalesef ben hiç usulüne uygun TK MD 21/2'ye göre tebligat görmedim. Bu nedenle; tebliğden kaçınıyorsa 21/2'ye göre tebligat yaptırmaktan başka şansınız yok.

Alacak miktarına göre karar kesin olacak ise; bunları düşünmenize de gerek yok. Zira; 21/2'ye göre tebligat usulsüz olsa dahi, kesin karar vereceğinden, borçlu-davalı bu usulsüzlüğü istinaf aşamasında ileri süremeyecek

Meslektaşım, duruşma günümüze 2 ay var, kiracı konutu boşaltmış müvekkile de haber vermemiş, anahtarları da teslim etmemiş.

Bu durumda sözleşmenin feshi için nasıl bir yol izlememiz gerekir?

Duruşma günün beklemeden, icra dosyasından fiili haczi çıkıp evin boş olduğunu tutanak altına alıp bunu mahkemeye sunarak davanın konusuz kaldığını, sözleşmenin fesh edildiğinin tespiti talep etsek nasıl olur?

Meslektaşım; itirazla durmuş takip, itirazın kaldırılması ve tahliye kararı olmadan icra dairesi gidip tespit yapmaz. En mantıklısı tahliye kararıyla birlikte icradan evin boş olduğunu tespit ettirerek teslim almak.

Aynısını bir müvekkilime anlattım. Ancak gitmiş; muhtar ve 2 şahit ile kapıyı açıp, birlikte tutanak tutup kilidi değiştirmişler. Sonrasında kiracı herhangi bir başvuruda bulunmadı. Ancak ben bu anlattığımı hukuki olarak doğru bulmuyorum, zira; konut dokunulmazlığını ihlal vb suçlar oluşabilir. Lakin bildiğiniz üzere müvekkiller bizi dinlemeden riskler alabiliyorlar.

Yok meslektaşım siz yanlış varsaydınız, ben ayrıntı vermemişim. Şöyle;

Örnek 13 icra takibi başlattık, borçlu itiraz etmedi ve icra takibi kesinleşti. 30 günlük ödeme süresi doldu birikmiş kira borcunu ödemedi. Biz de bu nedenle tahliye davası açtık.

Yani fiili hacze gitmemizde bir engel yok. en kestirme yol nedir, başka bir yöntem var mıdır uyguladığınız?

Evin boş olması, kiracının eşyaları taşıması ve hatta tamamen tahliye etmesi sözleşmenin fesh edildiği anlamına gelmez. Kiracının kiraladığı yeri "boş tutma" hakkı da vardır. Kiracı evi ilk tuttuğunda 2 ay taşınmazsa, eve girebilir miyiz mesela? Ev boş dahi olsa kiracı her zaman BK 324'ü kullanıyordum, ya da boya yapacaktım, eşyaları geçici süre yazlığa götürmüştüm diyebilir.

Kira sözleşmesi taşınmayla, tahliyeyle vs. sona ermez. Kira sözleşmesi ya tarafların müşterek iradesiyle (yazılı sözleşme varsa, fesih iradesi de yazılı olmak durumundadır) ya da mahkeme kararı ile sona erer.


Evet Musa bey'in söylediği gibi uygulamada boş eve giriliyor ve ÇOĞU KEZ sorun çıkmıyor ama bu çıkmayacak anlamına gelmez. Kiracı ile zaten davalaşılmış, eve girildikten sonra kiracı sırf intikam alma amaçlı yasal yola başvurabilir.

Dolayısıyla Mahkemeden "AKDİN FESHİ VE TAHLİYE" kararı alınması en doğru yoldur.


En kısa yol ise arabuluculuğa başvurup, kiracıya "bak zaten boşaltmışsın bunu arabuluculuk anlaşmasına yazalım yoksa kiran işlemeye devam eder" diyerek arabuluculuk anlaşması imzalatmaktadır. Normalde İM'e gideceğiniz için arabuluculuk dava şartı değil ama SH'ye gidecekmiş gibi başvurmaktan hiçbir zarar gelmez.

Cevabınız için çok teşekkür ediyorum sevgili admin.

Arabuluculuk belki bir başka dpsyada kuşlanabileceğim bir yol olur, çok teşekkür ediyorum gösterdiğiniz bu yol için.

Amcak bu olayda işe yaramazdı çünkü biz dava açmadan önce evde pturmaya devam ediyordu çıkmaya da hiç niyeti yoktu. Şahıs profesyonel bir borçlu, üzerine gidilebilecek hiçbir şeyi de yok.

Biz davayı açtımtan sonra borç nedeniyle elektriği kesildi, mühürlendi. Kaçak kullanıma devam etti. Dağıtım şirketiyle alakalı hatırlayamadığım bir sebepten elektrik hattı tamamen kapatıldı. Borcu ödeyip aboneliği kendi üzerine almadan da açılmayacak. Bu olaydan sonra evi boşalttı.

Şimdi şubat ayında ön inceleme duruşması olacak. Dava dilekçemizde kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle tahliye ve sözleşmenin feshine karar verilmesini talep etmiştik. Mahkemeyi Keşif ile uğraştırmamak adına fiili haciz ile tutanak altına aldırmayı düşünmüştüm.

Mahkeme kararını hızlandırmak adına fiili hacze gidip evin kiracı tarafından tahliye edilmiş olduğunu tutanak altına aldırıp bunu mahkemeye sunsam süreç hızlanır mı?

Meslektaşım merhaba.
Anladığım kadarıyla ve tecrübem elverdiğince yardımcı olmak isterim.
Mernis ve son bilinen adrese tebligat çıkarılması sonucunda bila iade dönmesi sonucu sıranın tekrarlanmasına gerek olduğunu düşünmüyorum. Sebep olarak HMK Usul Ekonomisi ilkesi gösterilebilir. En nihayetinde iki tebligat da iade döndüğünden TK m.21/2 şerhli tebligatın koşullarının oluştuğu düşüncesindeyim. hem HMK Usul Ekonomisi ilkesi hem de TMK m.2 dürüstlük kuralı gereği tebliğ açısından bir sorun yaşayacağınızı düşünmemekle birlikte mahkemelerden gerçekten şaşırtıcı kararlar çıkabiliyor.

Keşif hususunda ise kiranın ödenmemesi sebebiyle tahliyede daha önce hiç keşfe çıkmadım. Hatta diğer sebeplere dayalı tahliyelerde de hiç keşfe çıkmadığımı söyleyebilirim. Mahkemenin de keşif isteyeceğini sanmıyorum. İlgili kira bedelleri ödediğine dair bir beyanda bulunulmamışsa duruşmada zaten mecurun tahliyesine karar verileceğini düşünüyorum. Ancak fiili hacze çıkılıp evin boş olduğuna dair bir delil elde etmek mahkeme sürecinde duruşmanın bir celse daha uzamasını engelleyebilir. Fakat bu bir ihtimal. Evin boş olduğunun tespitine rağmen mahkeme bankalardan kiranın ödendiği hesabın hesap hareketlerini talep edebiliyor. Hatta bu iş abartılıp davaya konu takibi şikayet yoluyla durdurmamıza, yani davaya esas takibi iptal etmemize rağmen bile bu kayıtlar istenebiliyor. Bu sebeple mahkemeden, henüz dosyaya eklenmemişse bu kayıtlar hakkında bir müzekkere yazılması talep edilebilir. Ancak burada duruşmaya yetiştirilebilecek bir sürede bu müzekkerenin yazılması lazım. Aksi halde uzamayacak dava da uzayabilir.

Cevabınız için çok teşekkür ediyorum meslektaşım. Normal koşullarda keşfe gidilmiyor olabilir haklısınız, ben evin boşaltıldığını ve davanın konusuz kaldığını beyan edeceğimden tespitine odaklandım.

Sanırım en iyisi mahkeme kalemi ile görüşüp hakimin tutumunu öğrenmek. Mahkeme tarafından bankadan hesap hareketleri istenmedi. Zaten hali hazırda bir icra takibi var, borçlu itiraz etmemiş, takip kesinleşmiş. Banka hareketlerinin istemesini bana biraz gereksiz geldi açıkçası.

Meslektaşım

İcra tetkik mercii 13 örnek tahliye davasında keşfe çıkmaz. Dar yetkili mahkeme.

Öte yandan sayın admin'in dediği gibi; hacize çıkarak evin boş olduğunu tespit ettirmek de, tahliye ve kira sözleşmesinin feshi açısında bir anlam ifade etmez.

Geriye sadece mahkeme kararından sonra icra marifetiyle boş olduğunun tespiti veyahut sayın admin'in belirttiği arabuluculuk kalıyor.