Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

taşan yapı ve sorunsallar

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-01-2025, 16:28   #1
Av. Hilal D

 
Soru taşan yapı ve sorunsallar

Merhabalar,

Birbirine bitişik iki farklı parselin de maliki, A parseline tek katlı ev dikiyor. Ölünceye kadar bakma akdiyle A parselini ve üzerindeki tek katlı evi müvekkilime bırakıyor (kendisi mirasçılardan değil). Bahsi geçen parsellerin maliki vefat ediyor ve müvekkilim ailesiyle birlikte bu evde 20 yıldan fazladır yaşamakta. Yakın bir zamanda ise miras yoluyla bitişikteki B parseli kendilerine intikal eden malikin mirasçıları, A parselindeki evin B parseline bir miktar taştığını (yatak odalarının yarısına denk geliyor) ve taşan kısmı yıkmak istediklerini söylemişler. Oysa vefat eden malik zamanında, kendi arazine yaptığı yapıyı yine kendi arazisine taşırmış; ancak bu değişiklikler tapuda yer almıyor. O şartlar altında "başkasına ait araziye" taşırmamış yani. Ancak bugün gelinen noktada, müvekkilin yaşadığı konutun bir kısmı kağıt üzerinde B arazisine taşmış vaziyette görünüyor.

Bu duruma tam olarak TMK 725 uyarlayamadım açıkçası ve sizlerin yorumunu almak istedim.
Old 03-01-2025, 11:56   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Komşu parseller arasındaki müdahalenin önlenmesi ve yıkım(kal) davalarında TMK.nun 683’ncü m.sinin yanısıra 722,723,724 ve taşkın yapıda ayrıca 725 m.lerinin de uygulanarak, uyuşmazlığın bu yasa maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Hernekadar “anılan maddelerin sınırlı olarak bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının parseline yapı yapması halinde oluşan durumu çözümlediği ve TMK.725’e dayanan temliken tescil talebinin ancak taşkın yapı maliki tarafından başka bir kişi olan taşırılan yapı malikine karşı ileriye sürülebileceği” şeklinde bir sonuca varılması mümkün ise de; TMK.nun 725 maddesinde hüküm altına alınana kişisel ,taşınmaza (eşyaya) bağlı kişisel haktır. Taşkın yapının veya asıl yapının bulunduğu taşınmazlar el değiştirse dahi ,yeni malikler tarafından komşu parselin yeni maliklerine karşı ileri sürülebilir.

Aşağıdaki yerleşen Yargıtay kararlarına göre ; “ taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar”

A parselini ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile temlik alan yeni malik ile B parselinin mülkiyetini miras yolu ile kazanan komşu parselin yeni malikleri ayrı hukuki kişiler olduklarından ve Yargıtay uygulamalarına göre B parselinin yeni maliki olan mirasçılar TMK m. 725 deki şartların oluşması halinde taşan kısmın mülkiyetini devir borcu ile sorumlu olup, A parselini ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile temlik alanın da tescil sağlaması ve keza 725 m. şartların oluşması halinde temliken tescil talebinde bulunma hakkına sahip olduğu kanısındayım.
--------------------------------

Medeni K.nun 724 ve 725 .m.sinden kaynaklanan temliken tescil isteme hakları kişisel hak olmakla birlikte,M.K.724 m.sinde düzenlenen kişisel hak “şahsa bağlı” bir kişisel haktır.Bu nedenle yapının yapıldığı andaki arsa malikine karşı ileriye sürülebilir. Yapının bulunduğu taşınmazı sonradan edinen yeni malike karşı ileri sürülemez. M.K.nun 725 maddesinde hüküm altına alınana kişisel hak ise ,taşınmaza (eşyaya) bağlı kişisel haktır. Taşkın yapının veya asıl yapının bulunduğu taşınmazlar el deüğiştirse dahi ,yeni maliklere karşı ileri sürülebilir. (Eraslan ÖZKAYA, Yargıtay Onursal Bşk. El Atmanın Önlenmesi Yıkım ve Temliken Tescil Davaları,2016,sh: 834)

YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ 06.06.2017 T. 2014/20401 E. 2017/3199 K.

KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine dair olup, davalı savunma yoluyla Türk Medeni Kanununun 725. maddesi uyarınca taşkın bölüm bakımından temliken tescil isteğinde bulunmuştur.
Davacı ..., mirasbırakanı ...'a ait 2209 ada 13 parsel sayılı taşınmaza, komşu 5 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalının taşkın yapı yapmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek davalının çekişme konusu 13 Sayılı parsele yönelik el atmasının önlenmesini ve taşkın kısmın yıkımını istemiş, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın diğer paydaşları davaya dahil edilmiştir.

Davalı, davaya konu binanın kendisi tarafından yapılmadığını, 32 yıl önce önceki malikler tarafından inşa edildiğini, öncelikle davanın reddedilmesi gerektiğini, öte yandan yıkım isteğinin binaya zarar vereceğini, bu sebeple tecavüzün saptanması halinde iyiniyetli olması sebebiyle tecavüzlü kısmın bedeli karşılığında adına tescilini, temliken tescil istemi olduğundan diğer paydaşların da davaya dahil edilmesini istemiştir.

Mahkemece, davaya konu 13 Sayılı parselin 12/01/2012 tarihli raporda ‘' A ‘' harfi ile gösterilen 47,30 m²'lik kısmının ifrazı ile davalının maliki olduğu 5 Sayılı parsel ile tevhidine ve davalı adına tesciline, depo edilen 18.920,00 TL nin davacılara payları oranında ödenmesine, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin ise reddine karar verilmiştir…

Öte yandan, taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle, taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği, uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda, taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi, borçlardan da sorumlu tutulurlar.

Sonuç olarak taşınmazın belirli bir bölümünün TMK'nın 725.maddesi uyarınca temliken tesciline karar verilebilmesi için öncelikle, taşkın yapılanan kişinin iyiniyetli olması, taşkın kısmın yıkımının aşırı zarar doğurması ve yapı değerinin oturduğu zemin değerinden fazla olması ve ayrıca bu kısmın ana taşınmazdan imar mevzuatına göre ifraz edilebilir nitelik taşıması ve arsa malikine muhik bir tazminat ödenmesi koşullarına bağlıdır.

Somut olaya gelince; öncelikle davalının iyiniyetli olup olmadığı hususu üzerinde durulmadan salt yıkımın fahiş zarar doğuracağından bahisle temliken tescile karar verilmesi doğru değildir.

Hal böyle olunca, yukarda açıklandığı üzere yapı yapan kişinin iyi niyetli olmaması aşırı zarar bulunup bulunmadığına bakılmaksızın taşan kısmın yıkılması sonucunu doğuracağından, iyiniyet üzerinde önemle durulması, olaylar, karineler, tüm taraf delillerinin bir arada özenle değerlendirilmesi, davalının ( yapıyı yapan önceki malikler dahil ) iyiniyetli olup olmadığının tespit edilmesi, daha sonra diğer koşulların aranması gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazı açıklanan sebepten ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün ( 6100 Sayılı Kanun'un geçici 3.maddesi yollaması ile ) 1086 Sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 06.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 8.HUKUK DAİRESİ 24.06.2020 T. 2018/4912 E. 2020/3923 K.

Öte yandan, taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar.

YARGITAY 7.HUKUK DAİRESİ 28.12.2022 T. 2022/4806 E. 2022/8140 K.

Öte yandan ... yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle ... yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir.Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar.
Old 03-01-2025, 14:22   #3
Av. Hilal D

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Komşu parseller arasındaki müdahalenin önlenmesi ve yıkım(kal) davalarında TMK.nun 683’ncü m.sinin yanısıra 722,723,724 ve taşkın yapıda ayrıca 725 m.lerinin de uygulanarak, uyuşmazlığın bu yasa maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Hernekadar “anılan maddelerin sınırlı olarak bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının parseline yapı yapması halinde oluşan durumu çözümlediği ve TMK.725’e dayanan temliken tescil talebinin ancak taşkın yapı maliki tarafından başka bir kişi olan taşırılan yapı malikine karşı ileriye sürülebileceği” şeklinde bir sonuca varılması mümkün ise de; TMK.nun 725 maddesinde hüküm altına alınana kişisel ,taşınmaza (eşyaya) bağlı kişisel haktır. Taşkın yapının veya asıl yapının bulunduğu taşınmazlar el değiştirse dahi ,yeni malikler tarafından komşu parselin yeni maliklerine karşı ileri sürülebilir.

Aşağıdaki yerleşen Yargıtay kararlarına göre ; “ taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar”

A parselini ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile temlik alan yeni malik ile B parselinin mülkiyetini miras yolu ile kazanan komşu parselin yeni malikleri ayrı hukuki kişiler olduklarından ve Yargıtay uygulamalarına göre B parselinin yeni maliki olan mirasçılar TMK m. 725 deki şartların oluşması halinde taşan kısmın mülkiyetini devir borcu ile sorumlu olup, A parselini ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile temlik alanın da tescil sağlaması ve keza 725 m. şartların oluşması halinde temliken teşcil talebinde bulunma hakkına sahip olduğu kanısındayım.
--------------------------------

Medeni K.nun 724 ve 725 .m.sinden kaynaklanan temliken tescil isteme hakları kişisel hak olmakla birlikte,M.K.724 m.sinde düzenlenen kişisel hak “şahsa bağlı” bir kişisel haktır.Bu nedenle yapının yapıldığı andaki arsa malikine karşı ileriye sürülebilir. Yapının bulunduğu taşınmazı sonradan edinen yeni malike karşı ileri sürülemez. M.K.nun 725 maddesinde hüküm altına alınana kişisel hak ise ,taşınmaza (eşyaya) bağlı kişisel haktır. Taşkın yapının veya asıl yapının bulunduğu taşınmazlar el deüğiştirse dahi ,yeni maliklere karşı ileri sürülebilir. (Eraslan ÖZKAYA, Yargıtay Onursal Bşk. El Atmanın Önlenmesi Yıkım ve Temliken Tescil Davaları,2016,sh: 834)

YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ 06.06.2017 T. 2014/20401 E. 2017/3199 K.

KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine dair olup, davalı savunma yoluyla Türk Medeni Kanununun 725. maddesi uyarınca taşkın bölüm bakımından temliken tescil isteğinde bulunmuştur.
Davacı ..., mirasbırakanı ...'a ait 2209 ada 13 parsel sayılı taşınmaza, komşu 5 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalının taşkın yapı yapmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek davalının çekişme konusu 13 Sayılı parsele yönelik el atmasının önlenmesini ve taşkın kısmın yıkımını istemiş, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın diğer paydaşları davaya dahil edilmiştir.

Davalı, davaya konu binanın kendisi tarafından yapılmadığını, 32 yıl önce önceki malikler tarafından inşa edildiğini, öncelikle davanın reddedilmesi gerektiğini, öte yandan yıkım isteğinin binaya zarar vereceğini, bu sebeple tecavüzün saptanması halinde iyiniyetli olması sebebiyle tecavüzlü kısmın bedeli karşılığında adına tescilini, temliken tescil istemi olduğundan diğer paydaşların da davaya dahil edilmesini istemiştir.

Mahkemece, davaya konu 13 Sayılı parselin 12/01/2012 tarihli raporda ‘' A ‘' harfi ile gösterilen 47,30 m²'lik kısmının ifrazı ile davalının maliki olduğu 5 Sayılı parsel ile tevhidine ve davalı adına tesciline, depo edilen 18.920,00 TL nin davacılara payları oranında ödenmesine, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin ise reddine karar verilmiştir…

Öte yandan, taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle, taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği, uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda, taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi, borçlardan da sorumlu tutulurlar.

Sonuç olarak taşınmazın belirli bir bölümünün TMK'nın 725.maddesi uyarınca temliken tesciline karar verilebilmesi için öncelikle, taşkın yapılanan kişinin iyiniyetli olması, taşkın kısmın yıkımının aşırı zarar doğurması ve yapı değerinin oturduğu zemin değerinden fazla olması ve ayrıca bu kısmın ana taşınmazdan imar mevzuatına göre ifraz edilebilir nitelik taşıması ve arsa malikine muhik bir tazminat ödenmesi koşullarına bağlıdır.

Somut olaya gelince; öncelikle davalının iyiniyetli olup olmadığı hususu üzerinde durulmadan salt yıkımın fahiş zarar doğuracağından bahisle temliken tescile karar verilmesi doğru değildir.

Hal böyle olunca, yukarda açıklandığı üzere yapı yapan kişinin iyi niyetli olmaması aşırı zarar bulunup bulunmadığına bakılmaksızın taşan kısmın yıkılması sonucunu doğuracağından, iyiniyet üzerinde önemle durulması, olaylar, karineler, tüm taraf delillerinin bir arada özenle değerlendirilmesi, davalının ( yapıyı yapan önceki malikler dahil ) iyiniyetli olup olmadığının tespit edilmesi, daha sonra diğer koşulların aranması gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazı açıklanan sebepten ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün ( 6100 Sayılı Kanun'un geçici 3.maddesi yollaması ile ) 1086 Sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 06.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 8.HUKUK DAİRESİ 24.06.2020 T. 2018/4912 E. 2020/3923 K.

Öte yandan, taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar.

YARGITAY 7.HUKUK DAİRESİ 28.12.2022 T. 2022/4806 E. 2022/8140 K.

Öte yandan ... yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle ... yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir.Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar.

Değerli meslek büyüğüm, kıymetli vaktinizi ayırıp cevapladığınız için çok teşekkür ederim. Böylesi ayrıntılı, güzel bir cevap aldığım için çok mutlu oldum. Fazlasıyla aydınlattı beni. İyi çalışmalar ve güzel günler dilerim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kira tespit davası, emsal kira ücreti araştırması ve diğer sorunsallar Adalet1903 Meslektaşların Soruları 3 05-01-2025 10:06
kaldırıma taşan yapı ile ilgili belediyenin imar izni vermemesi üzerine emsal karar ile belediyeye mi başvurmalı,encümen kararının iptali için dava mı stj. av. ayşe berna Meslektaşların Soruları 1 05-02-2018 08:42
yapı denetim şirketlerinde sorumluluk ve ruhsata aykırı yapı Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 6 09-09-2016 14:44
Aşırı yağış ile taşan dere kanalı zararı haksun Meslektaşların Soruları 3 04-09-2014 09:32
yapı sahipleri kimlerdir?Yapı sahiplerinin inşaat bitmeden değişmesi- yapı saibi vekilinin gerçekte müteahhidin elemanı olup olmadığının tespiti av.zahide kadıoğlu Meslektaşların Soruları 0 11-08-2011 14:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03587008 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.