Anne be Babanın ölen yetişkin çocukları adına istinaf kanun yoluna gitmesi mümkün mü?

Değerli Meslektaşlarım !

5271 sayılı CMK nun 260/1 maddesinde istinaf kanun yoluna başvuru hakkı bulunanlar sayılmıştır. Buna göre;

"Kanun yollarına başvurma hakkı"
"Madde 260 – (1) Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.

Ceza Genel Kurulu - 2019/22 Sayılı Kararında;
"Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramı ise, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hâli” olarak anlaşılıp uygulanmış, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceği kabul edilmiştir. Nitekim bu husus, Ceza Genel Kurulunun 08.11.2016 tarihli ve 830-412, 03.05.2011 tarihli ve 155–80, 04.07.2006 tarihli ve 127–180, 22.10.2002 tarihli ve 234– 366 ile 11.04.2000 tarihli ve 65–69 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça belirtilmiştir.
Kaynak : https://barandogan.av.tr/blog/mevzua...rma-hakki.html

İnstagram hesabına izinsiz girilip mevcut paylaşımlarının alınarak üçüncü bir kişiyle paylaşılması iddiasıyla müşteki durumunda bulunan kızlarının yargılama esnasında ölmesi fakat bu ölüm sonrası yerel mahkemede yargılama sürerken katılma talebinde bulunmayan müştekinin anne ve babasının mahkemenin nihai kararı sonrası bu kararı yukarıdaki bilgiler de göz önünde bulundurularak istinaf kanun yoluna taşımaları mümkün mü?

Meslektaşım,

Dosya ilk derecede mahkemesinde olduğuna göre CMK 237 uyarınca katılma talebinde bulunsunlar. Kanun yollarına başvurma hakkı elde ederler bu sayede. Katılma talepleri reddedilirse, 237/2 ve 260/1'e göre istinaf yoluna başvurabilirler.

Erdem Meslektaşım !

Yerel Mahkeme yargılaması esnasında herhangi bir katılma talebinde bulunmuyorlar. Mahkeme nihai kararını verdikten sonra muhtemelen kızlarının eski vekilinin tavsiyesi üzerine istinaf dilekçesi veriyorlar. Hakim de CMK m.260/1 de anne ve baba sayılmadığı gerekçesiyle bu taleplerini ret etti. Bu ret kararını da istinaf ettiler. Bu son istinaf talebi yasal mevzuat gereği dikkate alındı ve cevap için bana gönderildi. Ben de hakimin gerekçesi doğrultusunda ve başka gerekçelere de dayanarak örneğin; Bir mağduriyetin olmadığını, zira müştekinin verdiği şifre ile hesabına girdiğini, kimse ile paylaşmadığını zira posta kutusunun boş olduğunu ve bir an için böyle bir mağduriyet olsa bile bunun anne ve babası için dolaylı bir mağduriyet olacağını ve bu durumun ilgili Yargıtay kararları nedeniyle onlara davaya katılma hakkı vermeyeceğini belirttim. Bu yönden detaylı değerlendirebilir miyiz? Ben istinafa cevabı yazdım fakat yine de değişik açılardan konuyu irdelemekte yarar var.

Burada anne ve babanın, yetişkin kızlarının yaşadığı mağduriyetten dolayı yaşamış oldukları üzüntüyü dolaylı bir mağduriyet olarak kabul etmek uygun mudur?

Bu gün dosyaya baktım. Mahkeme hem karara kesinleşme şerhi vermiş hem de istinaf talebinin reddi yönündeki ara kararın istinafından dolayı da dosyayı BAM'a yani istinafa göndermiş. Böyle durumlarda kesinleşme şerhi veriliyor mu?