![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Sayın Meslektaşlarım
Müvekkil kiraya veren, kira sözleşmesi ve tahliye tahliye taahhüdü imzalanırken sadece kiracı ile muhatap olmuş ve konutun sadece bu kişi tarafından kullanılacağını düşünmüş. Henüz tahliye taahhüdüne dayalı icra takibi açılmamışken, kiracının eşi tarafından taşınmazın aile konutu olduğu yönünde ihtarname gönderilmiş. Bu durumda olası takip ihtimalinde aile konutu itirazı ile karşılaşacağımız kesin. Konutun aile konutu olarak kullanacağını bilmeyen müvekkilinin elinden tahliye imkanı alınmış olacak. Her aile konutu itirazı gerçekten aile konutu ise bile yerinde görülür ve takip sonuçsuz mu kalır? Müvekkilin aile konutu olmasını bilmesini beklemek bana mantıklı gelmiyor. |
![]() |
#2 |
|
![]() Meslektaşım, kiralamadan sonra evlenen kiracı için de aile konutu söz konusudur. Kirayaverenin bunu bilip bilmemesinin bir değeri yok. TMK m. 194/son eşe bu hakkı veriyor.
|
![]() |
#3 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Meslektaşım bence sizin örnekte taşınmazın kiraya verildiği tarih itibariyle aile konutu olup olmadığı hususu tartışmaya açılmalıdır. Kira sözleşmesinin akdedildiği tarihte evli olmayan birisinin aile konutu itirazı dinlenmemelidir. Hatta sözleşmeyi akdederken kiracının burası aile konutu olacak şeklindeki yazılı beyanı olmadıkça sonradan yapılacak bu şekildeki bir ihtarın bile kabul görmüyor olması gerekiyor bence. Mal sahibine evde tek başıma oturacağım diyen birisinin evli olup olmadığını araştırma yükümlülüğü kiraya verende olmamalı. Ben evde tek başına oturacak inancı ile birisine ev kiralayacağım ve tahliye taahhüdü alacağım sonradan burası aile konutudur diye itiraz gelecek. Bu itirazın iyiniyetli olmadığını düşünüyorum. Kiracı kira sözleşmesine burası aile konutu olacaktır diye şerh ederse ve kiraya veren de eşin rızası olmadan tahliye taahhüdü alırsa bu halde kiracının itirazı haklı olmalı. |
![]() |
#4 |
|
![]() Meslektaşım, görüşünüz farklı bir bakış açısı sunuyor. Ama kirayaveren, kanunu bilmek zorunda. Kiraya verirken, kiralananın bir gün aile konutu olabileceğini kabul etmeli. Yoksa kiralamamalı.
İkincisi, her ne kadar Yargıtay kiracıyı koruyan hususları çöp edercesine tahliye taahhüdünün tarihsiz alınmasını kabul etse de yasanın özü, tahliye taahhütnamesinin kiralamadan sonra düzenlenebileceğini söylüyor(TBK m.352 "...kiralananın teslim edilmesinden sonra..."). Buna bile uymamış kirayaveren. Son olarak kiraya dair düzenlemeler kiracıyı korur. Korumalıdır. |
![]() |
#5 | |||||||||||||||||||||||
|
![]() Meslektaşım tam izah edememiş olabilirim ama kiraya veren kira sözleşmesini akdettikten sonra noter huzurunda tahliye taahhüdünü almış. Tahliye taahhüdü nizami. Kiracı evde tek başıma oturacağım demiş. Bu durumda mal sahibi daha ne yapsın? Bu süreçten sonraki aile konutudur itirazının kabul görecek olması hiç adil değil bence.
|
![]() |
#6 | |||||||||||||||||||
|
![]() Meslektaşım, hukuk çerçevesi dışında baktığımda görüşünüze kısmen katılıyorum. Bir sözleşme yapılıyorsa, bunun şartlarına uymak gerekir. Ancak malum hukuk düzenimiz, sözleşme serbestisini haklı olarak kısıtlamakta. Aksi halde zayıf olan ezilecektir.
Olayınızla ilgili olarak şurada:
açıklaması mevcut. Görüşe katılıyorum. Kiralama sırasında evli olmamak, evlenmeden sonra konutun aile konutu olmasına engel olmamalı. Aksi düşüncede bekar kiracıların evlenme haklarını kullanmaları zorlaşır. Zira en azından taşınma masrafıyla karşılaşırlar. Konuyu asıl çözen kurum ise ayrımcılık yasağı. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu madde 3/2'de, "medeni hâl"e dayalı ayrımcılık yasaklanmıştır. Bu kural kiralamalar için de geçerli. Şuradaki kararda(32. fıkra) da bu belirtilmiş. Dolayısıyla kira sözleşmesinde yer alan, bekara kiralama, evlenmeme ya da evlenme halinde kiralananı kullanamama, evlenme halinde aile konutu gibi yasanın verdiği haklardan mahrum kalma gibi şartlar geçersiz olmalıdır. Şuradaki örnek kararlarda ise kiracının yanına anne, babasını, vs alması da hukuka uygun kabul edilmiş. Mülkiyet hakkına karşı olmamakla birlikte bunun sınırsız olamayacağı görüşündeyim. Kiracının evlenmesine ya da evlendiği takdirde kanunun verdiği hakkı eşinin kullanmasına sözleşme ile engel olmak mümkün olmamalı. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tahliye taahhüdü,aile konutu | omarsa | Meslektaşların Soruları | 5 | 21-09-2024 09:58 |
Tahliye taahüdü ve aile konutu itirazı | Av.1989 | Meslektaşların Soruları | 8 | 21-09-2024 09:52 |
Kiralık Aile Konutu Tahliye ve Kira Tespit | avpek | Meslektaşların Soruları | 2 | 25-03-2024 09:45 |
Tahliye Taahhütnmesi-Aile Konutu tespiti-Husumet | cmuk | Meslektaşların Soruları | 0 | 04-09-2023 15:04 |
Aile konutu şerhi ve tahliye | resul babayiğit | Meslektaşların Soruları | 5 | 22-09-2015 16:45 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |