![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() İyi günler,
Sayın meslektaşlarım Hollanda’da gerçekleşmiş anlaşmalı boşanmanın tanıma tenfiz davasında davalı konumundayız. Anlaşma protokolünde tarafların birbirlerinden nafaka talep etmeyecekleri, mallar konusunda anlaştıkları ve başkaca talepte bulunmayacakları, müşterek çocuğun velayetinin ortak olacağı ikametinin müvekkil annenin ikamet adresinde kayıtlı olacağı hususlarında anlaşılmış. Müvekkil eşinin Türkiye’ye dönmek için boşanmaları gerektiğini söylediğini ve eşinin bu şekilde onu kandırarak protokolü imzalattığını iddia ediyor. Mahkemeye gidip herhangi bir beyanda bulunmamış, dosya üzerinden protokol çerçevesinde boşanma kararı verilmiş. Evlilik içerisinde edinilen mallar mevcut müvekkilin bu mallar üzerinden hak talebi var. 2 seçeneğimiz mevcut 1. Açılan tanıma tenfiz davası sonuçlandıktan sonra katkı payı alacağı davası açmak Bu noktada tarafların yurtdışında yaptıkları protokolde mallar konusunda makul bir şekilde anlaştıkları başkaca bir talepte bulunmayacakları hükmünün olması açacağımız davanın reddine sebep olur mu? Elinizde konuya ilişkin karar mevcut mudur? 2. Açılan tanıma tenfiz davasında müvekkilin savunma hakkının kullandırılmadığı gerekçesiyle (boşanma protokolü hile ile imzalatılmış mahkemeye çağrılıp beyanı alınmamış) davanın reddini isteyip yeni bir boşanma davasıyla katkı payı alacağı talep etmek Bu durumda müvekkilin savunma hakkının kullandırılmadığı gerekçesiyle davanın reddini isteyebilir miyim? Konuya ilişkin elinizde herhangi bir karar mevcut mudur? Bu noktada hangi ispat araçlarına başvurmam gerekir? Son olarak bu yollardan hangisi daha kolay yoldan lehe sonuç elde etmemi sağlar? |
![]() |
#2 |
|
![]() Yurtdışında verilen anlaşmalı boşanma kararının Türkiyede tanınması
ve tenfizi için Türk yasalarına uygun olarak verilmiş olması gerekir. Anlaşmalı boşanmanın geçerli olması için tarafların mahkeme önünde hakim önünde boşanma ve koşulları hakkında beyanda bulunmaları şarttır. Müvekkiliniz mahkeme önünde irade açıklamasında bulunmadığına göre bu boşanma Tğrk Hukukuna göre gerçekleşmemeiş demektir. Bu nedenle kanımca Tanıma tenfiz davasına itiraz edebilirsiniz. Açacağınız yeni bir dava ile çekişmeli boşanma isteyebilirsiniz. Katılma alacağı için de başvurabilirsiniz. Hile sebebbiyle yurtdışındaki boşanam iradesinin ve davasının iptalini de isteyebilirsiniz. Bunun için hileyi gören ve duyan tanıklarınızın bulunması gerekir. |
![]() |
#3 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Teşekkür ederim sayın meslektaşım. Konuya dair yargıtay kararı araştırma aşamasındayım bu konuda elinde karar olan meslektaşlarım yardımcı olurlarsa çok sevinirim. |
![]() |
#4 |
|
![]() “… 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 40. maddesi; yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen tenfizine karar verilebileceğini hükme bağlamıştır. Yabancı boşanma ilamında müşterek çocuk Berkant ile Gamze'nin velayetleri anne ve babaya birlikte verilmiştir. Evlilik devam ettiği sürece ana baba velayeti birlikte kullanırlar. Boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim, velayeti eşlerden birine vermesi gerekmektedir. (MK.m.336) Velayet düzenlemesi kamu düzeni ile ilgilidir. Yabancı mahkemenin çocukların velayetini anne babaya bırakması Türk Medeni Kanununa aykırıdır. (MÖHUH. m. 38/c) Gerçekleşen bu durum karşısında ilamın velayete ait kısmı hakkındaki tenfiz isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır….” (2. HD 20.03.2003 T; 2003/2818 E; 2003/3889 K)
*** “….2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununun 38/c maddesinde tenfizi istenilen ilamın kamu düzenine açıkça aykırı olmaması gerektiği hükme bağlanmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 308/1. maddesindeki hükme göre evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır. Aynı Kanunun 313. maddesi gereğince ise, ergin veya kısıtlının evlat edinebilmesi için evlat edinenin alt soyunun bulunmaması gerekmektedir. Evlat edinme ehliyet ve koşulları kamu düzenine ilişkindir. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneklerinden, davalılardan Hulusi Işıtan'ın 01.01.1963, Hediye Işıtan'ın 01.07.1963 doğumlu oldukları, 03.09.1980 doğumlu olan evlat edinilen davacı Serkan Acar ile aralarındaki yaş farkının onsekiz yıldan az olduğu, ayrıca evlat edinenlerin Ömer Onur, Öznur ve Gökay adlı çocuklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının Türk Medeni Kanununun 308. ve 313. maddesindeki şartları taşımadığından Türk kamu düzenine aykırı olduğu hususu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır….” (2. HD. 20.09.2004 T; 2004/9169 E; 2004/10282 K) |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Boşanma-Tanıma-Tenfiz | Av.09 | Meslektaşların Soruları | 10 | 25-08-2015 16:56 |
Yabancı Ülke Yargı Kararı Olmayan Boşanma- Tanıma Tenfiz | av.ismailgül | Meslektaşların Soruları | 2 | 31-10-2014 11:56 |
Velayet tanıma ve tenfiz davası | avukat83 | Meslektaşların Soruları | 1 | 25-07-2012 18:03 |
boşanma-tanıma tenfiz | mevzu hukuk | Meslektaşların Soruları | 5 | 05-01-2009 11:25 |
Yurtdışında boşanma, tanıma, tenfiz ve zamanaşımı. | avegunduz | Meslektaşların Soruları | 2 | 04-04-2008 18:35 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |