haksız müdahale -ecri misil

Dükkanımda 2011 yılından itibaren babamla kira sözleşmesi imzalayan ve aylık 125 tl (bugünkü şartlarda çok komik ) yi babamın hesabına ödeyen birisi oturmakta . 2 yıldır müdahalenin önlenmesi davası açmama rağmen ilk davamı sulh hukukta açmıştım davam reddedildi. istinafta görevli mahkemeye gönderilmesini talep ettim istinaftan benim lehime karar çıktı fakat davanın gönderildiği asliye hukuk davayı açılmamış saydı kararı kesinleştirip tekrar asliye hukuk mahkemesinde dava açmak istiyorum . ecri misil talep ederken nasıl edeceğimi bilemedim . zaten kiracı kesinlikle çıkmak istemiyor beni tehdit ediyor.

TMK m.995,8.3.1950 T.22/4 sayılı İçt.Brl.Kararına göre ecrimisilin iki unsuru birincisi davalının haksız olması ikincisi kötüniyetli davranmasıdır.

Sulh Hukukta açılan dava tarihine kadar ses çıkarılmamış ise, davalının baba ile yapılan sözleşmeye dayanarak iyiniyetli olduğu kabul edilebilir. Ecrimisil; ilk davadan önce ihtarname gönderilmiş ise ihtarname tarihinden gönderilmemiş ise ilk davanın açıldığı tarihten itibaren başlatılabilir. Zamanaşımı 5 yıl olduğundan bu sürenin de dikkate alınması gerekir.Talep edilecek miktar ise kira karşılığı miktar olur.

dava değeri belirlenirken 5 yıılık kira alacağı hesaplayıp ona göre mi belirleyeceğim ayrıca 2011 yılında dükkan kiraya verilerken ben hamilelik ve riskli bir doğum yaşadıom daha sonra beyin ana damarlarına pıhtı atması sorunu nedeniyle tedavi gördüm bunu raporlarla ispatlama halinde mahkeme iyiniyete karar verir mi

Dava değeri , taşınmazın değeri ve ecrimisil değeri toplamı olarak gösterilir.

Davada hem müdahalenin önlenmesi ve hemde ecrimisil talep edileceğinden dava değeri bu iki talebin parasal karşılığı toplamıdır. Müdahalenin önlenmesi için taşınmazın değeri , ecrimisil için de talep edilen toplam miktar dava değeri olarak gösterilir. Dava değeri bu miktarların toplamı kadar olur.

Ecrimisil ,her bir yıl için ayrı ayrı hesaplanır. Kısmi dava yada belirsiz alacak davası olarak talep edilebilir. Diyelim ki ;5 yıl için ecrimisil talep ediliyorsa dilekçede gösterilen miktar üzerinden harcı ödenir. Sonradan ortaya çıkacak miktara göre harç tamamlanır. Müd.Önl.yönünden de aynı şekilde harca esas bir değer gösterilip sonradan keşifte ortaya çıkacak miktara göre harç tamamlanır. Ecrimisil yönünden her bir yıl sonu itibariyle ortaya çıkacak miktar için temerrüt faizi de istenebilir.Faiz dava değerine katılmaz.

İyi niyet kötüniyet her türlü delil vakıa ve karine ile ispatlanır

Sözünü ettiğiniz durum da bu konuda bir unsur olabilir ve hakim tarafından değerlendirilir.

Ecrimisil, taşınmazın bir hakka dayalı olmaksızın kullanımı (işgali) nedeniyle talep edilebilen bir hak/alacak değil midir? Oysa olayda, davacının iddiasına göre, davalının taşınmazı kira sözleşmesine dayalı olarak kullandığı anlaşılmaktadır. Kira bedeli ne kadar rayiç bedelden düşük olursa olsun, sonuçta kira sözleşmesine dayalı olarak kullanım sözkonusu. Bu durumda ecrimisil talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını düşünüyorum.

Alıntı: Yazan Yücel Kocabaş Dava değeri , taşınmazın değeri ve ecrimisil değeri toplamı olarak gösterilir. Davada hem müdahalenin önlenmesi ve hemde ecrimisil talep edileceğinden dava değeri bu iki talebin parasal karşılığı toplamıdır. Müdahalenin önlenmesi için taşınmazın değeri , ecrimisil için de talep edilen toplam miktar dava değeri olarak gösterilir. Dava değeri bu miktarların toplamı kadar olur. Ecrimisil ,her bir yıl için ayrı ayrı hesaplanır. Kısmi dava yada belirsiz alacak davası olarak talep edilebilir. Diyelim ki ;5 yıl için ecrimisil talep ediliyorsa dilekçede gösterilen miktar üzerinden harcı ödenir. Sonradan ortaya çıkacak miktara göre harç tamamlanır. Müd.Önl.yönünden de aynı şekilde harca esas bir değer gösterilip sonradan keşifte ortaya çıkacak miktara göre harç tamamlanır. Ecrimisil yönünden her bir yıl sonu itibariyle ortaya çıkacak miktar için temerrüt faizi de istenebilir.Faiz dava değerine katılmaz. İyi niyet kötüniyet her türlü delil vakıa ve karine ile ispatlanır Sözünü ettiğiniz durum da bu konuda bir unsur olabilir ve hakim tarafından değerlendirilir.

Taşınmazın değeri derken, söz gelimi; 500 dekar tarlanın 10 dekarına tecavüz etmiş. Hangi miktarın değeri gösterilecektir ? Saygılarımla.

Alıntı: Yazan Cumhur Okyay Taşınmazın değeri derken, söz gelimi; 500 dekar tarlanın 10 dekarına tecavüz etmiş. Hangi miktarın değeri gösterilecektir

Verilen örnekte ,taşınmazın müdahale edilen kısmının değeri gösterilmeli.

Alıntı: Yazan Avukat75 Ecrimisil, taşınmazın bir hakka dayalı olmaksızın kullanımı (işgali) nedeniyle talep edilebilen bir hak/alacak değil midir? Oysa olayda, davacının iddiasına göre, davalının taşınmazı kira sözleşmesine dayalı olarak kullandığı anlaşılmaktadır. Kira bedeli ne kadar rayiç bedelden düşük olursa olsun, sonuçta kira sözleşmesine dayalı olarak kullanım sözkonusu. Bu durumda ecrimisil talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını düşünüyorum.

kira sözleşmesi benimle imz<alanmadı babamla imzalanan sözleşme var 80 yaşında ve alzehmer hastası . Babam dükkanı 5 yıılığına kiraya verdiğinden haberdar değl bile

Kira sözleşmesinin ehliyetsizlik veya irade sakatlığı gibi sebeplerle geçerli olarak kurulmadığını ve dolayısıyla hukuki sonuç doğurmayacağını ispatlayabilirseniz, o zaman taşınmazın bir hakka dayalı olmaksızın kullanımı sözkonusu olacağından ecrimisil de talep edebilirsiniz diye düşünüyorum.

Ancak kira sözleşmesi geçerli kabul edilirse, kira bedelinin artırımı davası, kira sözleşmesinin feshi,tahliye davası vs. kira sözleşmesi üzerinden seçenekler gündeme gelebilirse de, ecrimisilin hukuki dayanağı olmayacaktır.

TMK. 995 mad. göre iyiniyetli olmayan zilyet , geri vermeye yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal ettiği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır. 8. 3.1950 T. 22/4 sayılı İçtihatı Birleştirme kararı da aynı doğrultudadır.

Davacı tapu maliki ile kiracı arasında herhangi bir akdi ilişki mevcut değildir. Kiracı sözleşmeden doğan haklarını ancak sözleşme yaptığı kişiye karşı kullanabilir. Tapu maliki soruda sözleşmeye katılmadığını,icazet vermediğini ifade etmiştir. Esasen tapu maliki önceden Sulh Hukukta açtığı dava ve şimdi açacağını bildirdiği dava ile sözleşmeye icazete olmadığı yolunda kiracıyı da bilgilendirmiş bulunmaktadır. Tapu malikine "tarafı olmadığın ve benimsemediğin sözleşmeden doğan hakların varsa kullanabilirsin, tapu maliki olarak sahip olduğun mülkiyet hakkının gereklerini kullanamazsın" demenin hukuk sistemi içinde mümkün olamayacağı açıktır. Böylece davacının haklılığı kiracının tapu malikine karşı haksızlığı unsuru olayda gerçekleşmiştir.

Ecrimisilin ikinci unsuru olan davalının iyiniyetli olmaması üzerinde durulduğunda, Tapu malikinin müdahaleye karşı hareketsiz kalması , göz yumması , hoşgörü göstermesi “ zımni bir izin “ sayılabilir. Bu zimni izin ise kötüniyet unsurunu ortadan kaldırabilir. Bu durumda kötüniyet unsuru gerçekleşmediğinden malik hoşgörüsünü geri alıncaya kadar o yeri kullanan ecrimisil ile sorumlu tutulmaz. Bu konuya ilk cevabımda değinilmiş,soru sahibi,belirttiği mazereti nedeni ile kiraya verilirken haberinin olamadığını yada itiraz edemediğini bildirmiştir. İspat edilirse bu mazeret davaacı lehine değerlendirilebilir. Böyle bir mazeret olmasa dahi en geç ilk davanın açıldığı tarih itibariyle tapu malik hoşgörüsünü geri almıştır. Artık bundan sonra en kısa zamanda kiracının o yeri tahliye etmesi gerekirken hala direnmesinde ve hele birde tapu malikini tehdit etmesinde iyiniyet unsurunun bulunamayacağı ortadadır.

Bu durumda; kiracı ve tapu malikinin durumu ecrimisilin yasal tanımlarına uygun düştüğünden olayda müdahalenin önlenmesi ile birlikte ecrimisil de talep edilebileceği şeklindeki ilk cevabımı tekrarlıyorum.

Avukat75'in ecrimisl ile ilgili görüşüne katılma imkanını bulamıyorum.

Sayın Yücel Kocabaş haklısınız. Ben kira sözleşmesinin tarafı olan babanın aynı zamanda tapu maliki de olduğunu düşünerek cevap vermiştim. Taşınmazın malikinin soru sahibi olduğunu farketmemişim!