|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
26-03-2010, 14:20 | #1 |
|
SaĞir Ve Dİlsİzİn AÇacaĞi BoŞanma Davasi
Merhaba değerli meslektaşlarım;
Sorum şu:Bana hukuki yardım talebiyle gelen bayan sağır ve dilsiz ve sağır ve dilsizler için olan okula gitmediğinden(eğitimsiz)işaret dilini bilmiyor,çok yakınları haricinde hiç kimse ile iletişim kuramıyor.Ancak her nasılsa bir evlilik yapmış ve hukuken 12 yıldır evli.Eşinden sürekli şiddet gördüğü için uzun zaman önce babasının yanına sığınmış ve halen babasıyla yaşıyor.İşaret dilini bilmediği için vekaletname de çıkaramıyor(tercümanın bir anlamı kalmıyor)biz de babasını vasi olarak atamak üzere dava açmaya karar verdik,ancak sorun şu ki,bana göre yapılan evlenme akdi de geçersiz,bu durumda evlenmenin iptali davası mı açılacak yoksa boşanma davası mı?Şimdiden çok teşekkürler,sevgi ve saygılarımla...Av.Canan ÜLKER |
27-03-2010, 01:37 | #2 |
|
Bence Noterlik kanunu 73 gereği iki tanık ile vekalet sorununu aşabilirsiniz. Umarım karar işinize yarar;
T.C. YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 1996/6469 Karar: 1996/8702 Karar Tarihi: 17.09.1996 EVLATLIK AKDİNİN İPTALİ DAVASI - EVLAT EDİNENİN İLERİ DERECEDE SAĞIR OLMASI - SAĞIRLAR İÇİN YAPILACAK VEKALETİN İKİ TANIK HUZURUNDA YAPILMASI GEREĞİ - EVLATLIK İLİŞKİSİNİN KURULMAMASI ÖZET: Evlat edinenin ileri derecede sağır olduğu anlaşılmış olmasına, sağırlar için yapılacak vekaletin iki tanık huzurunda yapılmasına ilişkin hükmünün geçerlilik koşulu olmasına ve evlat edinilen ile evlat edinen arasında benimsenmiş bir evlatlık ilişkisinin kurulduğu hakkında yeterli delil bulunmamasına davalının mektuplarında evlat edinene anne yerine teyze sözcüğünü kullandığı gerçekleşmiş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddi gerekmiştir. (1512 S. K. m. 73, 82) (818 S. K. m. 386) Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Karar: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle evlat edinenin ileri derecede sağır olduğu Şişli Etfal Hastanesi ile Adli Tıp raporuyla anlaşılmış olmasına vekaleten yapılan sözleşmenin dayanağı vekaletin noterlik yasasının 73.maddesine uygun bulunmadığına, sağırlar için yapılacak vekaletin iki tanık huzurunda yapılmasına ilişkin hükmünün geçerlilik koşulu olmasına ve evlat edinilen ile evlat edinen arasında benimsenmiş bir evlatlık ilişkisinin kurulduğu hakkında yeterli delil bulunmamasına davalının mektuplarında evlat edinene anne yerine teyze sözcüğünü kullandığı gerçekleşmiş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna oyçokluğuyla karar verildi.17.09.1996 MUHALEFET ŞERHİ Vekalet ilişkisinin kuruluşu hükümleri ve sonuçları Borçlar Kanununun 386. ve devamı maddesinde kurala bağlanmıştır. Bilindiği gibi vekalet ilişkisi şekle bağlı akitlerden değildir. İspat hukuku bakımından yazılı olması kâfidir. <Vekalet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tespit edilmemiş ise taalluk eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir. Vekalet vekilin tekabül eylediği işin yapılması için icap eden hukuki tasarrufları af salahiyetine şamildir> (BK. m. 388). Hususi bir salahiyet verilmesi gereken işler yine aynı maddenin 3.fıkrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 63.maddesinde ve bazı özel hükümlerinde gösterilmiştir. Bunlar arasında evlatlık mukavelesi yapılması yoktur. Ancak evlat edinme şahsa bağlı haklardan olduğundan bu konuda vekile özel yetki verilmesi öngörülmektedir. (Yargıtay’ın 06/03/1951 tarihli ve 6118 - 1779 sayılı kararı) Şu halde özellikle evlat edinmede evlat edineni veya evlatlık alanı temsil eden vekilin bu yöndeki özel yetkisinin belgelendirilmesi zorunludur. Bu davanın konusunu oluşturan evlatlık sözleşmesinde evlat edinmeyi temsil eden avukatı evlat edinme yetkisini taşıyan vekaletnamesinde evlat edinenin imzası bulunduğuna, evlat edinen okuyup yazma bilmediğine göre bu vekaletnamenin düzenlenmesi sırasında Noterlik Kanununun 73.maddesi uyarınca iki şahidin bulunmaması vekalet ilişkisini ve özel yetki verildiği yönündeki vekalet içeriğini etkilemez. Zira Noterlik Kanununun 82.maddesi bu kanun uyarınca yapılan işlemlere resmiyet kazandırmakta olup, Kanunun aradığı şekle uyulmaması ancak o işlemi yok saymaya yol açmayıp adi yazılı şekilde yapılmış sayılmasını gerektirir. Şu halde söz konusu vekaletname en azından adi yazılı şekilde düzelenmiş olup altındaki imzanın da muris evlat edinene ait olduğu murisin bu işlemler sırasında hukuki ehliyete sahip olduğu anlaşıldığına göre buna dayanarak yapılan evlatlık sözleşmesini geçersiz kabul etmek mümkün değildir. Öte yandan Noterlik Kanununun 73.maddesinde <Noter, ilgilinin sağır veya kör yahut dilsiz olduğunu ANLARSA, işlem iki tanık huzurunda yapılır> hükmünü taşımaktadır. Dosya arasında bulunan ve söz konusu vekaletnamenin düzenlendiği günden hemen sonra Şişli Etfal Hastanesinde düzenlenen 26.10.1984 tarihli raporda evlat edinen murisin <Sensoinopal işitme kaybına> işaret edilmekle beraber yazışma yoluyla anlaşmanın mümkün olduğu belgelenmiştir. Noterlik Kanununun 73.maddesinin konuluş amacı sağır dilsiz körlerle Noter arasında bir anlama hatasını önlemektir. Muris ile Noterin yazışma yolu ile anlaşmaları mümkün olduğuna göre kanunun öngördüğü tehlikeden söz edilemez. Bu sebepledir ki Noterin vekaletname düzenlerken iki şahit bulundurmaması Noterlik Kanununa aykırı bir davranış sayılmaz. Bu vekaletnamenin sıhhatini etkilemez. (Yargıtay’ın 24/03/1993 tarih ve 2377 - 3617 sayılı kararı) Evlatlık sözleşmeleri yapan vekil ile evlat edinen arasındaki ilişkiyi tespit eden vekaletnamenin Noterlik Kanununun maddesine riayet edilmemesi sebebine dayalı olarak evlatlık mukavelesinin iptali yönündeki yerel mahkeme kararı doğru değildir, Bozulmalıdır. (¤¤) |
28-03-2010, 18:20 | #3 |
|
aynı dava bende de vardı. biz sorunu şöyle çozduk. ilk önce anne vasi olarak atandı. boşanma için ayrı ve geniş yetki almasını vasi tayini davasında talep etmeyi unutmayın.eğer karar dar olarak verildi ise üzülmeyin ya aynı dosya üzerinden boşanma davası için özel yetki talep edin. yada vasi dar yetkili kara ile boşanma davasını açsın aile mahkemesi vasilik kararını veren sulh hukuk mahkemesinden bu özel yetkinin verilmesini istesin.
evliliğin geçersizliği ise benim müvekkilem doğuştan sağır ve dilsiz olmasına rağmen bir şekilde evlenmiş. evliliğin butlanı için savcılığa başvurduk .ancak evlendiği tarihte sağır dilsiz olduğu ispatlanamadığından (elimizdeki raporlar evlendikten sonraya aitti) takipsızlık kararı verildi. umaraım bir faydası olmuştur |
28-03-2010, 18:29 | #4 |
|
eğer elinizde evlendiği tarihte sağır dilsiz olduğuna dair rapor var ise hemen savcılığa evlenmenin butlanı ile ilgili ihbarda bulunun.biz tanık ile kabul ettirememiştirk.
dediğim gibi vasi tayininde boşanma davası açmak için de yetki verilmesini talep edierseniz her şey daha kolay olur. |
29-03-2010, 09:40 | #5 |
|
Çok teşekkür ederim arkadaşlarım ilginize,Sevgi ve Saygılarımla...
|
29-03-2010, 12:58 | #6 |
|
O kadar enteresan bir konu ki. Benim görüşüm bu evlilik hiç kurulmamıştır. Nitekim sağır ve dilsiz olan ve işaret diline dahi vakıf olmayan biri sahitlerin huzurunda nasıl olup ta evlilik aktine evet şeklindeki sarih irade beyanında bulunmuş olabilir ki? Ayrıca nikah memuru acaba bu nikahı nasıl kıyabilidi?
Hiç anlayamadığım bir diğer husus ise nasıl olur da savcılık tanık beyanını kabul etmez? Hukuk yargılamasında dahi fiili vakalar tanıkla ispatlanabilirken hatta evlilik aktinin sıhhati için iki tanık şart iken böyle bir husus neden tanıkla ispatlanamasın? Vardır herhalde benim düşünemediğim bir püf noktası. |
29-03-2010, 15:12 | #7 |
|
meseleden biraz uzaklaşmış olacağız belki ama belirtmek istedim
Kişilerin sağır ve/veya dilsiz olmaları evlenme engeli değildir. Nitekim, Evlendirme Yönetmeliğinin, Evlenmede Aleniyet, Usul ve Şekil başlıklı 27. maddesinin 3. fıkrasında belirtildiği üzere: Sağır ve dilsizler işaretle cevap verebilirler. Evlendirme memuru lüzum görürse, işaretlerden anlayan bir kişinin aracılığını daha önceden isteyebilir. Bu durumda taraflar aracı bulundurmak zorundadırlar. Zaten aksini düşünerek sağır ve dilsizlerin evlenemeyeceğinin savunmak onları, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımından mahrum bırakmak anlamına gelir ki, kişilik haklarına ve Anayasa 12 vd. deki hükümlere aykırılık oluşturur. |
16-09-2010, 08:46 | #8 |
|
Sağır ve dilsizlerin açacağı boşanma davası.
Sağır ve dilsiz olan ve işaret dilini de bilmeyen yani eğitimsiz olan bir vatandaş babası ile birlikte büromuza başvurarak babasından aldığımız bilgiye göre(çünkü kişi hiç bir şekilde iletişim kuramıyor)boşanmak istediğini tarafımıza bildirdi.Biz de babasının bize çıkardığı vekaletname ile vasi tayini talebi ile(babasının vasi olması istemiyle)dava açtık.Mahkeme vasi tayini talebimizi reddetti.Gerekçesinde;işaret dilini ve okuma yazmayı bilmemesi,davayı açmada kendi isteğinin ve davaya rızasının olup olmadığının anlaşılamaması gerekçesiyle taraf sıfatı bulunmayan davacı tarafından açılan davanın reddine dedi.Bu durumda;
Noter sağır ve dilsiz kişi için vekaletname çıkaramıyor?Vasi talebimiz de reddedildi?Ne yapılabilir?Saygılarımla. |
16-09-2010, 09:50 | #9 |
|
Sağır - Dilsiz Müvekkil
İLGİLİNİN İŞİTME, KONUŞMA VEYA GÖRME ÖZÜRLÜ OLMASI :
Madde 73 – (Başlığı ile birlikte değişik madde: 01.07.2005 – 5378/23. md) Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme özürlü olduğunu anlarsa, işlemler özürlünün isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılır. İlgilinin işitme veya konuşma özürlü olması ve yazı ile anlaşma imkanının da bulunmaması halinde, iki tanık ve yeminli tercüman bulundurulur. Sayın meslektaşım, yukarıda alıntı yaptığım Noterlik Kanunu Md. 73 sebebiyle vekaletname düzenlenebileceği kanaatindeyim. Bu konudaki cehaletimi mazur görün ama sağır ve dilsiz bir kişi okuma ve yazma da mı öğrenemiyor? Eğer okuma yazması varsa bu işlemlerin rahatlayacağını düşünüyorum. |
16-09-2010, 15:38 | #10 |
|
Hiç eğitim almamış ilköğretim dahil.Tercümanı dahi anlamıyor.Benim asıl anlamadığım böyle birinin nikah akdinin nasıl yapıldığıBöyle bir kişinin yaptığı evlilik mutlak butlanla sakattır.Vasi talebi de reddedildi.Ne davası açtığını bile bilmiyor gerekçesi ile
|
16-09-2010, 16:55 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Duyamadığı için konuşamayan, akıl hastası mıdır ki yaptığı evliliğin butlan ile sakat olması gerektiğini düşünüyorsunuz Akla uygun biçimde davranma yeteneğine (ayırt etme gücüne) sahip olmadığını hangi veriniye göre ifade edebiliyorsunuz Kolay Gelsin... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
BoŞanma Davasi | BETÜL TÜRKEL | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 18-09-2009 09:33 |
BoŞanma Davasi | Veli KARATAŞ | Meslektaşların Soruları | 3 | 16-04-2009 10:38 |
BoŞanma Davasi | Av. Zeynep TÜFEKÇİ | Meslektaşların Soruları | 17 | 03-04-2009 09:52 |
BoŞanma Davasi Ve Mk 166/4 | Av.bozkara | Meslektaşların Soruları | 1 | 19-02-2009 14:24 |
BoŞanma Davasi | aslıav | Meslektaşların Soruları | 5 | 05-06-2008 16:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |