|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-10-2009, 16:28 | #1 |
|
Temlikle ilgili acil!!!
Ödeme yapacağımız alacaklı,bu alacağı dernekten aldığı usulsüz bir temlik yetkisiyle(usulsüz dernek yönetim kurulu kararı ile) almış ve İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçiliği de işlemin hile ile yapıldığını rapor edip,bize bilgi göndermiş. Şimdi temliğin temelindeki işlem hükümsüz. BK. 166,münazaalı alacağın borçlusu tediyeden imtina edebilir ve alacağı mahkemeye tevdi ile borcundan kurtulur diyor.Sorularım:
1) Münazaa'dan kasıt bir dava mıdır? Bu rapor münazaa sayılması için yeterli mi? 2) Biz tevdii makamı olarak hangi mahkemeye ödeme yapabiliriz? 3) 166/3,iki alacaklı arasında dava henüz görülüyorsa ve borç muaccel ise taraflardan her biri borçluyu borcu olan meblağı tevdie icbar edebilir diyor,bu durum aynı maddenin ikinci fıkrasıyla çelişmiyor mu? Yardımcı olan herkese teşekkürler.. |
02-10-2009, 10:46 | #2 |
|
Sayın rudy baylor
166. Maddeni Konuyla İlgili Kavramları: 1. fıkra: "Münazaa" - "Tevdi" 2. fıkra: "Tediye" 3. fıkra: "Dava" - "Tevdie İcbar" Kavramların her birine yüklenecek anlam iyi belirlenirse madde daha anlaşılır hale gelebilir. Konuyla ilgili sınırlı bilgimle birkaç yorum yapacak olursam: BİR... "Münazaa"dan kasıt dava değil çekişmedir. Bir alacağın çekişmeli sayılması için "dava" açılması gerekli değildir. Dernekler Denetçiliği tarafından düzenlenen rapor borçlunun bilgisinde olduğu için artık borçlu alacağın çekişmeli olduğunu öne süremez. İKİ... Ödeme yeri tayini isteyeceğiniz mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise ifa yeri mahkemesidir. ÜÇ... Borçlar Kanunu'nun 166. maddesinin 2. ve 3. fıkraları arasında bir çelişki yok. Tevdi borcu sona erdiren nedenlerden biridir. Borç tevdi edilmemişse devam edeceğinden alacaklı olduğunu iddia eden kişilerden her biri borçluyu tevdiye zorlayabilir. Dikkat ederseniz burada "tediye yapmaya" değil "tevdiye zorlama" hali mevcuttur. Yani borçlu alacaklı olduğunu iddia eden kişiye ödeme yapmakla değil ödeme yeri tayini isteyerek tevdiyle mükelleftir. Tevdi, borçlu için hem hak hem de yükümlülüktür. Alacaklıların borçluyu tevdiye mecbur edebilmesi için ise alacağın çekişmeli olması yeterli olmayıp alacaklı olduğunu iddia edenler arasında bir dava bulunmalı ve borç muaccel hale gelmiş olmalıdır. diye düşünüyorum... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
işe iade ile davasından sonra işe başlama | ali ekmekçi | Meslektaşların Soruları | 32 | 25-10-2013 16:30 |
Araç satışı ile ilgili acil bilgi!! | Brusk | Meslektaşların Soruları | 3 | 23-09-2009 15:47 |
(acil)iş Hukukuyla Ilgili Bir Konuda Bilgiye Ihtiyacım Var | ahmetsacit | Hukuk Soruları Arşivi | 8 | 17-03-2007 01:21 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |