|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
17-08-2006, 04:59 | #1 |
|
Davayı atiye terk(Kat malikleri kurulu kararınınn iptali davası)
3 parsel üzerine kurulu A sitesinde kat maliiki olan A, B, C,D kişileri aslında bu sitenin birönceki ibra edilmeyen yönetici ve yönetim kurulu üyeleridir.
Aynı sitede yapılan seçim ile bir sonraki dönem için E, F, G, H yönetim kuruluna seçilmiştir. A,B,C,D birlikte hareket ile E,F,G,H'nin seçildiği KAT MALİKLERİ KURLU KARARInın iptali için dava açarlar. Bu arada yeni seçilen E,f,G,H önceki yönetimi oluşturan A,B,C,D aleyhine "kendi yönetimleri döneminde yetkisiz ve usulsuz harcama ile siteyi zarara uğratıkları" iddiasi ile davalar açarlar.. A, B, C, D'nin açtığı kat malikleri kurulu kararının iptali davası devam eder iken kat malikleri kuruluna katılan ve burada olumlu oy kullanması nedeni ile davalı olan P vefat eder. Davalı yanın P'nin vefat ettiğini ve davaya mirasçılarının dahil edilmesi gerektiğini beyan etmesi üzrerine tüm davacıların vekili olan kişi "davalı P aleyhindeki davayı atiye terk ettiklerini." beyan eder ve buna dair tutanağı da imzalar.. Atiye terk bayanının üzerinden 4 ay geçer.. Mahkeme yargıcı " Usul hukukunda atiye terk diye bir kavram olmadığını, bununla neyi kastettiğini.." davacı vekiline sorar ve davacı vekili "bu beyan ile davayı takipsiz bıraktıklarını." beyan eder.. Bu esnada davalılar vekili merhum P mirasçılarının vekaletnamesin ibraz eder ve "davayı atiye terk talebini kabul ediyoruz." diyerek bu durumu duruşma tutanağına yazdırır. Merhum P dışındaki davalıların da avukatı olan vekil esasen davayı atiye terk talebi ile birlikte halen sağ olan davalılar adına "atiye terk talebini kabul ettiğini" mahkemeye bildirmiş ve durumu duruşma tutanağına geçirttirmiştir... ------- Dava halen derdest. HUMK.m.185/1 ve 409 kapsamında düşüncelerim var.. Hukukçu arkadaşlarım ne düşünür merak ettim... Kuru bir merak değil. Düşüncelerini yazarlar ise katkı sağlayacağına inanıyorum.. Saygılarımla.. |
17-08-2006, 11:01 | #2 |
|
Atİye Terk Usul Hukukumuzda Vardir
Sayın Meslakdaşım,
Mahkeme yargıcı "Usul hukukunda atiye terk diye bir kavram olmadığını, bununla neyi kastettiğini.." davacı vekiline sorar demişsiniz. İstanbul'da 9 yıl avukatlıktan sonra Yüksek Hakimler Kuruluna verdiğim dilekçede "yargıç eksikliği ve bilgisizlikleri" gerekçesiyle mesleğe girmek istediğimi belitip, oybirliğiyle kabul edildikten sonra Antalya Gündoğmuş'tan yargıçlığa başlayıp 20 yıl çeşitli yerlerde çalışarak emekli olup, 17.Auğusto.1999'dan bu yana eski mesleğine dönmüş bir hukukçu olarak size yanıt veriyorum: Bu durum hukukumuzda böyle bir kavramın olmadığını değil, o Mahkeme Yargıcının hukukçu olmadığını gösterir. 20-25 dakikalık bir internet araştırmasından sonra Yargıtay kararları ve doktrinden size 10 sayfalık bilgi topladım. Sitede acemi olduğumdan tamamını buraya aktaramadım ve bunu araştırmaya zamanım kalmadı. omeryasa42@mynet.com adresime mail adresinizi gönderirseniz size aktarayım. Ayrıca bu bilgileri bu siteye de aktarırabilirseniz sanırım yararlı olur. Bu arada şunu belirteyim her iki avukatlık dönemimde ve yargıçlığımda "atiye terk" müessesini çok kullandım. Selam ve sevgilerle. Av. Ömer YASA |
17-08-2006, 12:11 | #3 |
|
Sevgili meslekdaşım,
Mesajımı tekrar daha dikkatli okursanız, sizden benim mail adresime adres göndermek istediğimi fark edeceksiniz. Daha ne diyeyim? |
17-08-2006, 13:37 | #4 |
|
"davayı atiye terk" kavramı Hukuk Terimleri Sözlüğünde davadan vazgeçme anlamında açıklanıyor. Yani HUMK.m.185/1 anlamında bu talep DAVAYI GERİ ALMA YASAĞI olarak değerlendiriliyor. Bu hali ile davalı tarafın açık onamı alındıktan sonra talep kabul edilebilir.
Sunulu olayda -ki kat malikleri kurulu kararının iptali davası- davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı var. Zorunlu dava arkadaşlığında atiye terk talebine tüm davalıların birlikte onam vermesi gerekiyor. Yine bu halde atiye terk talebi kabul edilmesi halinde -bir tane davalı hakkında da olsa- tüm davalılar hakkında hüküm ve sonuç doğuruyor. Davacı davasından vazgeçmiş oluyor ve mahkeme davalı yanın yaptığı yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmetmek dışında karar verilmesine yer olmadığına dair karar tesis ediyor. Anlattığım olayda davacı taraf hukuk literatüründeki açıklamanın aksine "atiye terk taleplerini davayı takipsiz bırakma anlamında beyan ettiklerini.." açıklıyor. Yani HUMk.m.409 anlamında davayı takipsiz bırakmış oluyor. Bu beyanın üzerinden 4 aylık sürenin geçtiği düşünülür ise bu halde de davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekiyor. Kat malikleri kurulu kararının iptali davası, iptali istenen karara olumlu oy veren kat malikleri aleyhine, olumlu oy verenler tespit edilemediği takdirde o kat malikleri kuruluna katılan tüm kat malikleri aleyhine açılıyor. Husumetin bu şekilde yöneltilmesi zorunlu dava arkadaşlığından kaynaklanıyor. Saygılarımla.. av_aslama@hotmail.com |
17-08-2006, 14:16 | #5 |
|
Değerli meslektaşlarım
Atiye terk hususunda bir iki yargıtay kararı buldum . Saygılarımı sunarım , Av.Erdal T.C. YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ E. 1994/3361 K. 1995/2288 T. 9.3.1995 • DAVADAN VAZGEÇİLMESİ ( Atiye Terk Şeklinde Müessesenin Bulunmaması ) • TESCİL ( Davadan Vazgeçilmesi ) • ATİYE TERK ŞEKLİNDEKİ BEYAN ( Takipten Vazgeçmek Manasına Gelmesi ) • DAVALININ MUVAFAKATİNE İHTİYAÇ ( Davacının Davadan Vazgeçebilmesi ) ÖZET : Hukuk sistemimizde; davanın "atiye terki" şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, bu yoldaki bir beyan davayı takipten vazgeçmek ( sarfınazar etmek ) anlamına gelir. Ne var ki, davacının davayı takipten vazgeçmesi ( sarfınazar etmesi ) de ancak, davalının buna açıkca muvafakat etmiş olmasına bağlıdır. Ayrıca, sırf davacının isteği ile açılmış bir tescil davası ve tescil talebi bulunmayan şahıs lehine, bu kişi davalı dahi olsa tescil kararı verilmesi mümkün değildir. DAVA : Yıldıray ile Hazine, Ayvadere Köyü Muhtarlığı, Ayşe, dahili davalılar Ahmet Hilmi ve müşterekleri aralarındaki tescil davasının kabulüne dair, ( Araklı Asliye Hukuk Hakimliği )'nden verilen 9.12.1993 gün ve 122-177 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR : Taraflar arasında görülen MK.nun 639/1. maddesine dayalı tescil davasının yargılaması sonucunda; dava dilekçesinin 1 ve 2 numaralı bendinde yazılı taşınmazlar hakkındaki tescil talebinin atiye bırakılmasına, 933 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davalılardan Ayşe adına tesciline karar verilmiş; hükmü, davalı Hazine temyiz etmiştir. HUMK.nunda davanın atiye bırakılması şeklinde bir müessese yoktur. Bu, davayı takipten sarfınazar etmektir. Anılan Kanunun 185. maddesinin 1 numaralı bendine göre, "davalının rızası olmaksızın davacı davasını takipten sarfınazar edemez". Davacının 9.12.1993 tarihli oturumda, dilekçede 1 ve 2 numaralar altında yazılan taşınmazlar hakkındaki davayı atiye bırakıyorum şeklindeki beyanı karşısında, davalı Hazine oturumda hazır bulunmadığı için, açık bir muvafakatta bulunmamıştır. Bu itibarla bu iki taşınmaz hakkında davaya devam edilerek sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir. 933 m2'lik taşınmazın tesciline ait hükme yöneltilen temyiz itirazlarına gelince: Davacı başlangıçta bu taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istediği halde yargılamanın son oturumunda bu taşınmazın annesi olan davalılardan Ayşe adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Ayşe'nin tescil istemi bulunmadığına ve onun tarafından açılmış bir dava olmadığına göre Ayşe adına tescile karar verilmesi isabetsiz, Hazinenin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), 9.3.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ E. 1992/6144 K. 1993/6471 T. 14.6.1993 • TESCİL DAVASI ( Takipten Vazgeçme Konusunda Davalının Muvafakatinin Bulunmaması ) • TAKİPTEN VAZGEÇEMEME ( Davalının Muvafakati Olmaması Nedeniyle ) • MUVAFAKAT OLMAMASI ( Davacının Takipten Vazgeçme İsteğine Karşı Davalı ) ÖZET : Davalının rızası olmadığı sürece, davacı davasını takipten sarfınazar edemez. Takipten vazgeçme konusunda davalının açık muvafakatı bulunmadığı takdirde, davaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekir. DAVA : Zeki ve Hatice ile Hazine Y......... Köyü Muhtarlığı, İsmail ve Mehmet aralarındaki tescil davasının reddine dair, ( Bigadiç Asliye Hukuk Hakimliği )nden verilen 28.10.1991 gün ve 134/244 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendiği gereği düşünüldü: KARAR : Taraflar arasında görülen tescil davası ile ilgili yargılamanın son oturumunda davacılar vekilinin davayı atiye terk ediyorum şeklindeki beyanı üzerine mahkemece "davanın atiye bırakılma nedeniyle reddine" karar verilmiş, hükmü davalılardan Hazine vekili temyiz etmiştir. Usul hukukunda davayı atiye bırakma diye bir müessese yoktur. HUMK. nun 185/1. maddesine göre, davalının rızası olmaksızın davacı davasını takipten sarfınazar edemez. Bu davada takipten vazgeçilme hakkında davalı Hazinenin açık bir muvafakatı yoktur. Bu itibarla, yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında bir hüküm verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenle ( BOZULMASINA ), 14.6.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Atiye Terk Ettiğimiz Davayı Tekrar Takip Etmek İstersek Yeniden Harç Gerekir Mi? | av.suleyman | Meslektaşların Soruları | 21 | 30-09-2014 15:18 |
itirazın iptali davası | johnross | Meslektaşların Soruları | 19 | 10-06-2014 12:30 |
Terk Sebebiyle Boşanma Davası,Tebligat | Avukat Kamer Akgül | Meslektaşların Soruları | 3 | 13-07-2009 09:43 |
İçtihat- itirazın iptali davası | Av.Ceylan Pala Karadağ | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 2 | 19-01-2007 21:00 |
Dernek Eski Yönetim Kurulu Hakkında Sorumluluk Davası | Jackal14 | Meslektaşların Soruları | 1 | 26-07-2006 13:52 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |