Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

İddianame Görevsizlik Ve Yetkisizlik Nedeniyle İade Edilebilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-04-2008, 08:11   #1
halit pamuk

 
Varsayılan İddianame Görevsizlik Ve Yetkisizlik Nedeniyle İade Edilebilir mi?

CMK.m.174'e göre, 170. maddeye aykırı olarak düzenlenen iddianame C.Başsavcılığına iade edilir. CMK.m.170'e görede İddianamede bulunması gereken hususlardan biri de Görevli ve Yetkili mahkemeye hitaben düzenlenmesi. CMK.m.4 göre de görev hususu kovuşturmanın her evresinde görevsizlik kararı verilebileceği, CMK.m.5 göre de İddianamenin kabulünden sonra; işin, davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa, mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir, Demektedir.

Kanaatimce mahkeme kabulden önce görevsizlik veremiyeceğine göre, görev hususunu öncelikle düşünüp, Görevsiz mahkemeye iddianame sunulması durumunda. CMK.m170'e aykırı düzenlenen iddianamenin iadesine karar verilmesi gerekir, diye düşünüyorum.İddianamenin görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.İddianamenin kabulü veya reddi değerlendirilmesi, ara muhakemedir.Kanaatimce görevli mahkemece yapılması gerekir.Bu kapsamda değerlendirdiğimizde, iddianamenin kabul edip edilmeyeceğine de görevli mahkeme karar vermelidir.

Ancak Yargıtay aksi görüştedir.


T.C.

YARGITAY

11. CEZA DAİRESİ

E. 2006/5263

K. 2006/8292

T. 18.10.2006

• İDDİANAMENİN İADESİ ( İddianamenin Görevsizlik veya Yetkisizlik Nedeniyle İade Edilemeyeceği - Resmi Evrakta Sahtecilik )

• GÖREVSİZLİK VEYA YETKİSİZLİK KARARI ( Bu Sebeple İddianamenin İade Edilemeyeceği )

• RESMİ EVRAKTA SAHTECİLİK ( İddianamenin Görevsizlik veya Yetkisizlik Nedeniyle İade Edilemeyeceği )

5271/m.170,174

ÖZET : İddianame görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle iade edilemez.
DAVA : Resmi evrakta sahtecilik suçundan şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Muş Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02.03.2006 tarihli ve 2005/3106 soruşturma, 2006/155 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170. maddesi gereğince iadesine dair Muş Ağır' Ceza Mahkemesinin 06.03.2006 tarihli ve 2006/15 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinin 03.04.2006 tarihli ve 2006/118-135 sayılı kararın:
1-Şüphelinin suç tarihinde görevli olup olmadığı, görevi başında bulunup bulunmadığı hususu iade sebebi yapılmış ise de: Muş Valiliği İl îdare Müdürlüğünün 06.01.2006 tarihli ve 2006/56 sayılı kararı ekindeki soruşturma dosyasında, mevcut ön inceleme raporunda ve karara ilişkin Muş Valiliğinin 27.01.2006 tarihli üst yazısında ve gerek ön inceleme aşaması, gerekse savcılık aşamasında alınan ifadelerinde şüphelinin suç tarihlerinde Muş îl Sağlık Müdürlüğünde yeşil kart sorumlu memuru olarak çalıştığının sabit olduğunun gözetilmemesinde,
2-Görev ve yetki konusunda iddianamede açık bir yanlışlık veya çelişki olması halinde iddianamenin iadesinin mümkün olduğu CUMHURİYET SAVCILIĞININ HUKUKİ NİTELENDİRMESİ İLE MAHKEMENİN HUKUKİ NİTELENDİRİLMESİNİN FARKLI OLDUĞU DURUMLARDA İDDİANAMENİN KABULÜNDEN SONRA KOVUŞTURMA EVRESÎNDE GÖREVSİZLİK VEYA YETKİSİZLİK KARARI İLE SORUNUN HALLİNİN MÜMKÜN OLDUĞU GÖZETİLMEDEN CUMHURİYET SAVCILIĞINCA İDDİANAMEDE YAPILAN NİTELENDİRME KABUL EDİLMEYEREK GÖREV HUSUSUNUN İADE SEBEBİ YAPILAMAYACAĞI HUSUSLARI GÖZETİLMEDEN itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 27.06.2006 gün ve 29011 sayılı yazılı emirlerine atfen Yargıtay C. Başsavcılığının 13.07.2006 gün ve YE.2006/154986 sayılı ihbarnamesiyle daireye ihbar ve dava evrak tevdii kılınmakla incelenip gereği görüşüldü:
KARAR VE SONUÇ : Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Muş Ağır Ceza Mahkemesinin 06.03.2006 tarihli ve 2006/15 sayılı karar yönelik itirazın reddine ilişkin Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinin 03.04.2006 tarih ve2006/118-135 sayılı kararın C.M.K. nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA gereğinin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına İADESİNE, 18.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 29-04-2008, 11:39   #2
AvTürk

 
Varsayılan

MADDE 170. - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.

(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.

(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;

a) Şüphelinin kimliği,

b) Müdafii,

c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,

d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,

e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,

f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,

g) Şikâyetin yapıldığı tarih,

h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,

i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,

j) Suçun delilleri,

k) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,

Gösterilir.

(4) İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.

(5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.

(6) İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.

İddianamenin iadesi

MADDE 174. - (1) Mahkeme, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren yedi gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra; iddianamenin 170 inci maddedeki unsurları içermediğini tespit ettiğinde, eksik ve hatalı noktaları belirterek iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verir.

(2) Önödemeye tâbi işlerde, ön ödeme usulü uygulanmaksızın kamu davası açılamaz. Aksi takdirde iddianame iade edilir.

(3) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir.

(4) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.

174. maddenin 170 maddenin unsurlarına bağlandığını, yani aslında iddianamenin içeriğine atıf yaptığını görüyoruz. Lakin görev ve yetki hususları bu unsurlardan da önce gelen bir dava şartıdır.

"(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;" Görüldüğü gibi öncelikle görev yetki hususunun gözetilmesi gerekiyor.

Kanaatimce görev ve yetki hususları bir mahkeme kararına ihtiyaç duyuyor. Zira görev ve yetki hususlarında verilen kararlara itiraz ve temyiz müesseseleri, iddanamenin kabulünden sonra ve yargılama aşamasında söz konusu olabiliyor.

Görev

MADDE 3. - (1) Mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir.

Re'sen görev kararı ve görevde uyuşmazlık

MADDE 4. - (1) Davaya bakan mahkeme, görevli olup olmadığına kovuşturma evresinin her aşamasında re'sen karar verebilir. 6 ncı madde hükmü saklıdır.

(2) Görev konusunda mahkemeler arasında uyuşmazlık çıktığında, görevli mahkemeyi ortak yüksek görevli mahkeme belirler.

Görevsizlik kararı verilmesi gereken hâl ve sonucu

MADDE 5. - (1) İddianamenin kabulünden sonra; işin, davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa, mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir.

(2) Adlî yargı içerisindeki mahkemeler bakımından verilen görevsizlik kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.

Görevsizlik kararı verilemeyecek hâl

MADDE 6. - (1) İddianamenin kabulünden sonra, yargılamanın alt dereceli bir mahkemeye ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilemez.

Görevli olmayan hâkim veya mahkemenin işlemleri

MADDE 7. - (1) Yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hâkim veya mahkemece yapılan işlemler hükümsüzdür.

Kanun metnin de "görev" e ilişkin olarak sadece iddianamenin kabulünden sonraki aşamaları kaydetmiş. Dolayısıyla cumhuriyet savcısının bu konuda neler yapabileceği veya bir takdir hakkının bulunup bulunmadığı konusunda bir açıklık yok.


Yetkide olumlu veya olumsuz uyuşmazlık

MADDE 17. - (1) Birkaç hâkim veya mahkeme arasında olumlu veya olumsuz yetki uyuşmazlığı çıkarsa, ortak yüksek görevli mahkeme, yetkili hâkim veya mahkemeyi belirler.

Yetkisizlik iddiası

MADDE 18.- (1) Sanık, yetkisizlik iddiasını, ilk derece mahkemelerinde duruşmada sorgusundan, bölge adliye mahkemelerinde incelemenin başlamasından ve duruşmalı işlerde inceleme raporunun okunmasından önce bildirir.

(2) Yetkisizlik iddiasına ilişkin karar, ilk derece mahkemelerinde sanığın sorgusundan önce, bölge adliye mahkemelerinde duruşmasız işlerde incelemenin hemen başlangıcında, duruşmalı işlerde inceleme raporu okunmadan önce verilir. Bu aşamalardan sonra yetkisizlik iddiasında bulunulamayacağı gibi mahkemeler de bu hususta re'sen karar veremez.

(3) Yetkisizlik kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.

yetki hususunda da karar ve mahkeme lafızlarının geçmesi yetki husussunda da, hakim veya mahkeme kararına ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.

Zira kararda da;

"..CUMHURİYET SAVCILIĞININ HUKUKİ NİTELENDİRMESİ İLE MAHKEMENİN HUKUKİ NİTELENDİRİLMESİNİN FARKLI OLDUĞU DURUMLARDA İDDİANAMENİN KABULÜNDEN SONRA KOVUŞTURMA EVRESÎNDE GÖREVSİZLİK VEYA YETKİSİZLİK KARARI İLE SORUNUN HALLİNİN MÜMKÜN OLDUĞU GÖZETİLMEDEN CUMHURİYET SAVCILIĞINCA İDDİANAMEDE YAPILAN NİTELENDİRME KABUL EDİLMEYEREK GÖREV HUSUSUNUN İADE SEBEBİ YAPILAMAYACAĞI HUSUSLARI GÖZETİLMEDEN itirazın kabulü yerine.."şeklinde hüküm kurulmuştur.

Dolayısıyla iddianame düzenleyecek olan savcı, suçun niteliğine ve yorumuna göre kendi yetki alanına giren bir davayı açacak, görev ve yetki hususlarının çözümünü mahkeme ve hakime bırakacaktır.iddianamenin sadece görevsiz veya yetkisiz mahkemeye açılması hasebiyle iddanamenin iade edilmesi gerektiği fikrine katılmıyorum. yargıtayın kararını doğru buluyorum.


Av. Oğuzhan TÜRK
Old 29-04-2008, 16:04   #3
S.Orhan

 
Varsayılan

Ben de Yargıtay kararını doğru buluyorum ve av.Türk'ün yorumuna katılıyorum.
İddianamede belirtilen sevk maddesine göre mahkeme görevli değilse iade mümkündür, henüz yargılama yapmadan iddianamede belirtilen hukuki nitelendirme dışında, başka bir suçun oluştuğu belirtilerek iddianamenin iade edilmesinin ihsas-ı rey oluşturacağı kanısındayım.
Ayrıca aksi yorumun, mahkemeler arasındaki görev ve yetki uyuşmazlıklarını düzenleyen CMK.nun 4-5-6 ve 17.maddelerinin uygulanmasını imkansız kılacağını, cumhuriyet savcılıkları arasında ortaya çıkan yetki ve görev uyuşmazlıklarını düzenleyen yasa maddesi ve çözecek herhangi bir merci bulunmaması nedeniyle de soruşturmaların gereksiz yere uzama, hatta durma noktasına gelme ihtimali olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla.
Old 29-04-2008, 16:33   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

1.
Alıntı:
başka bir suçun oluştuğu belirtilerek iddianamenin iade edilmesinin ihsas-ı rey oluşturacağı kanısındayım.

Kanaatimce,iddianmenin kabul edilmesi başlı başına ihsası reydir. Ve doktrinde de Ceza yargılamasına yeni giren bu kurum bu nedenle eleştrilmektedir. Zira bu eleştriye karşı bunun geçiçi bir değerlendirme olduğu ileri sürülmektedir. Geçiçi bir değerlendirme ise bu görüşünüz geçerli olmayacaktır.

2.
Alıntı:
CMK.nun 4-5-6 ve 17.maddelerinin uygulanmasını imkansız kılacağını, cumhuriyet savcılıkları arasında ortaya çıkan yetki ve görev uyuşmazlıklarını düzenleyen yasa maddesi ve çözecek herhangi bir merci bulunmaması nedeniyle de soruşturmaların gereksiz yere uzama, hatta durma noktasına gelme ihtimali olduğunu düşünüyorum

a) CMK.m.4/5/6 yı geçersiz kılmaz. 6. madde 4 ve 5'in istisnasıdır.

CMK.m 4 göre de kovuşturmanın her evresinde görevsizlik kararı verilebilir. Kovuşturma İddianamenin kabulüyle başladığı düşünüldüğünde, zaten CMK.m4 kapsamı dışında kalan bir durum söz konusudur.

b) Savcılar, yetki kurallarında yaşadığı sıkıntıyı nasıl hallediyorlarsa -ki bu çok daha sıkıntılı bir durum- burada da bir sıkıntı yaşayacaklarını sanmıyorum.
Old 30-04-2008, 09:30   #5
S.Orhan

 
Varsayılan

sayın koray,
maddelere takılıp kalmayın) iddianame iade edildiğinde kovuşturma aşamasına nasıl geçilecek ki cmk 4-5.maddeler uygulama alanı bulsun? hadi istisna 6. maddeyi bir yana bırakalım
doktrincilerin ''iddianamenin kabulü kararının başlı başına ihsas-ı rey'' olduğuna ilişkin görüşüne ise katılmam mümkün değil.iddianamenin kabulü kararının yargılamayı sonuçlandıran nihai bir karar olmayıp, sadece yargılamayı(kovuşturmayı)başlatan bir karar olduğu konusunda sanırım tüm hukukçular hemfikirdir.aksi halde mahkemenin(hakimin), ihsas_ı reyde bulunduğuna göre hüküm fıkrasını da yazarak gerekçeli kararını tebliğ etmesi gerekir.oysa benim ihsas-ı rey olduğunu iddia ettiğim husus ,mahkemenin henüz yargılama yapmadan eylemin başka bir suç oluşturduğunu belirterek iddianameyi iade etmesidir.
savcıların yetki sorununu nasıl aştığına gelince:karşılıklı yetkisizlik verildiğinde,bir tanesi yetki konusunda daha fazla üstelemeden alttan alıp davayı açıyor ve yetki-görev uyuşmazlığı mahkemeler arasında,cmk 3-21.maddeler çerçevesinde,bazanda müşterek üst dereceli mahkeme olarak yargıtayın devreye girmesiyle çözülüyor.davayı açacak mahkeme bulunamadığında ne olacak? ben onu anlatmaya çalıştım
saygılarımla.
Old 30-04-2008, 09:36   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
bazanda müşterek üst dereceli mahkeme yoksa yargıtayın devreye girmesiyle çözülüyor.davayı açacak mahkeme bulunamadığında ne olacak? ben onu anlatmaya çalıştım

Yanlış yapmayacak ve Görevli mahkemeyi, sayın Cumhuriyet Savcılarımız mutlaka bulacaktır, diye düşünüyorum.
Old 30-04-2008, 17:16   #7
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Öncelikle sayın Adnan Koray' a bu kararı paylaşarak, sınav öncesinde dikkatimi çekip üzerinde düşünmemi sağladığı için teşekkür ederim.

Bugün Ceza Muhakemesi sınavı vardı. Sorulardan birisi iddianamenin hukuki vasıflandırma nedeniyle iade edilip edilemeyeceğine ilişkindi. Asliye Ceza Mahkemesi' nin görevine giren bir suç vasıflandırma yanlış yapılarak ağır Ceza Mahkemesi' nin de açılıyor. İddianame iade ediliyor. Yazdığım cevabı aynen aktarıyorum:

"İddianamenin iadesi sebeplerinden birisi de iddianamenin 170' inci maddeye uygun olarak hazırlanmamış olmasıdır. 170' inci maddeye göre iddianame görevli ve yetkili mahkemeye hitaben yazılır. Bu açıdan bakıldığında görevli ve yetkili mahkemeye hitaben yazılmayan iddianamenin iade edilmesi gerekir; ancak, 174' üncü maddeye göre hukuki vasıflandırmanın yanlış yapılması iddianamenin iadesini gerektirmez. Görevli ve yetkili mahkemenin yanlış yazılması da hukuki vasıflandırmanın yanlış yapılmasından kaynaklandığına göre iddiname bu sebeple iade edilemez."

Sorumuzun bu olayla bağlantılı kısmınından sonra bir de bu durumda görevsiz mahkemenin ne yapacağını açıklamya çalışayım. Görevsiz mahkeme iddianamenin kabulünden sonra (CMK m. 4 gereği - kovuşturma evresinin her aşamasında) görevsizlik kararı verebilir. Eğer yargılamanın alt dereceli bir mahkemeye ait olduğu anlaşılırsa bu durumda CMK m. 6 gereği görevsizlik kararı verilemeyecek ve davaya bakıp sonuçlandıracaktır.

Açıklanan nedenlerle Yargıtay' ın kararı yerindedir.

Saygılarımla..
Old 06-03-2014, 15:13   #8
yigiturk

 
Varsayılan

çok eski bir konu ama bu hususta bir soru da ben sormak istiyorum. Yetkisiz Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul edip davaya esas numarası verdikten sonra henüz duruşmalara ve savunmalara geçilmeden bir kaç gün sonra kendiliğinden yetkisizlik kararı veriyor ve dosyanın yetkili olarak gösterdiği başka bir ilçedeki ağır ceza mahkemesine gönderilmesi kararı alıyor. Dosya yetkisizlikle eline gelen mahkeme iddianamedeki eksiklikleri öne sürerek iddianamenin iadesine karar verebilir mi ? Yoksa iddianame yetkisiz mahkemede de olsa kabul edilip davaya esas numarası verildiği için artık yetkili mahkemenin iddianame değerlendirme hakkı olmaz mı ? Teşekkürler
Old 12-03-2014, 15:23   #9
S.Orhan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yigiturk
çok eski bir konu ama bu hususta bir soru da ben sormak istiyorum. Yetkisiz Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul edip davaya esas numarası verdikten sonra henüz duruşmalara ve savunmalara geçilmeden bir kaç gün sonra kendiliğinden yetkisizlik kararı veriyor ve dosyanın yetkili olarak gösterdiği başka bir ilçedeki ağır ceza mahkemesine gönderilmesi kararı alıyor. Dosya yetkisizlikle eline gelen mahkeme iddianamedeki eksiklikleri öne sürerek iddianamenin iadesine karar verebilir mi ? Yoksa iddianame yetkisiz mahkemede de olsa kabul edilip davaya esas numarası verildiği için artık yetkili mahkemenin iddianame değerlendirme hakkı olmaz mı ? Teşekkürler

Sayın yigitürk,
İddianame yetkisiz mahkemede de olsa kabul edilmekle,yetkisizlik kararı ile gönderilen mahkemede tekrar değerlendirilmeye alınarak iade edilemez kanısındayım.Çünkü CMK.nun174/1.maddesindeki 15 günlük süre içinde, iddianamenin ilk düzenlendiği mahkeme inceleme yapıp kabul kararı vermiş ve iddianame kesinleşmiştir. Aksi düşünülürse iddianamenin kabulü kararından sonra eksiklik gören her mahkeme, daha sonra da iddianameyi iade edebilir. Ayrıca, ikinci mahkeme iddianameyi hangi savcılığa iade edecek? Davayı açan savcılığın iddianamesi kabul edilmiş, ikinci mahkemenin bulunduğu yer savcılığı ise davayı açan savcılık değil.
Bahsettiğiniz şekilde bir karar verilmiş ise yasaya aykırıdır.İtiraz ya da Kanun Yararına Bozma yoluna gidilmesi gerekir.
Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yeni adliye kurulması nedeniyle yetkisizlik kararı emrebatu Meslektaşların Soruları 2 01-04-2008 14:08
Tarafların Mali Durumunda Değişiklik Nedeniyle Nafaka Artışı Talep Edilebilir Miyim? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 09-08-2007 20:50
Hazırladığı İddianame Nedeniyle Tazminat Ödeyecek canan ufuk Hukuk Haberleri 16 24-02-2007 23:24
Eski Savcı Hakkında İddianame burakipk Hukuk Haberleri 0 08-12-2006 19:15
Yetkisizlik Kararı Caresiz Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 22:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07373095 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.