|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
17-02-2007, 16:42 | #1 |
|
Haksız Tutuklama Tazminatı
Asliye Ceza Mahkemesinde görülen 3 sanıklı bir davada;iki ay tutuklu kalan sanık beraat ediyor,diğer iki sanık hapis cezasıyla mahkum oluyor.Mahkum olan sanıklar yönünden karar temyiz ediliyor.Beraat hükmü savcılıkça da temyiz edilmiyor.Sorum şu;beraat eden sanık için haksız tutuklama nedeniyle açacağımız dava için hükmün kesinleşmesini beklemeye gerek var mı?Beraat hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren dava açma süresi başlar mı..İki aylık bir haksız tutukluluk için ortalama ne kadar maddi ve manevi tazminat istemek uygun olur.Yanıt veren arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
|
17-02-2007, 18:48 | #2 |
|
Diğer sanıkların temyizlerinde bu sanığın alehine isnat yoksa yani suçun onun tarafından işlenmiş olduğuna yönelik iddia ve bu şekilde aklanma çabası yoksa.. Savcılığın da temyizinin bulunmaması karşısında alehe temyiz bulunmayan kişi hakkındaki beraat hükmü onun yönünden 7 günlük süre içerisinde kesinleşir. (Tefhimden itibaren) Buna göre karar tefhimle açıklanmışsa bundan sonraki 7. günün bitiminde kesinleşmiştir. Kesinleşme şerhli karar isterseniz vermeleri gerekir. Bu 7 günlük sürenin ardından kesinleşen beraat kararı üzerine CMK 142. maddesindeki düzenlemeye göre 3 ay içerisinde tazminat talebinin yapılması gerekiyor.
|
17-02-2007, 23:41 | #3 |
|
Talep edeceğiniz maddi ve manevi tazminat miktarı müvekkilinizin sosyo-ekonomik durumu, tutuklanmasına neden olan vakanın vehameti gibi durumlar göz önünde bulundurularak belirlenecektir. Dolayısıyla müvekkilinizin bu durmuna göre bir miktar belirleyiniz. Müvekkiliniz işsiz ise maddi tazminat yönünden, tutuklu kalınan her ay için asgari ücret üzerinden tazminata hükmedilecektir.
|
18-02-2007, 00:17 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
sayın meslaktaslarımın goruslerıne aynen katılmakla bırlıkte... |
18-02-2007, 14:07 | #5 |
|
Tazminat isteminin koşulları
MADDE 142. - [1] Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir. [2] İstem, zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza dairesi yoksa, en yakın yer ağır ceza mahkemesinde karara bağlanır. [3] Tazminat isteminde bulunan kişinin dilekçesine, açık kimlik ve adresini, zarara uğradığı işlemin ve zararın nitelik ve niceliğini kaydetmesi ve bunların belgelerini eklemesi gereklidir. [4] Dilekçesindeki bilgi ve belgelerin yetersizliği durumunda mahkeme, eksikliğin bir ay içinde giderilmesini, aksi hâlde istemin reddedileceğini ilgiliye duyurur. Süresinde eksiği tamamlanmayan dilekçe, mahkemece, itiraz yolu açık olmak üzere reddolunur. [5] Mahkeme, dosyayı inceledikten sonra yeterliliğini belirlediği dilekçe ve eki belgelerin bir örneğini Devlet Hazinesinin kendi yargı çevresindeki temsilcisine tebliğ ederek, varsa beyan ve itirazlarını onbeş gün içinde yazılı olarak bildirmesini ister. [6] İstemin ve ispat belgelerinin değerlendirilmesinde ve tazminat hukukunun genel prensiplerine göre verilecek tazminat miktarının saptanmasında mahkeme gerekli gördüğü her türlü araştırmayı yapmaya veya hâkimlerinden birine yaptırmaya yetkilidir. [7] (5353 sk. değ.) Mahkeme, kararını duruşmalı olarak verir. İstemde bulunan ile Hazine temsilcisi, açıklamalı çağrı kâğıdı tebliğine rağmen gelmezlerse, yokluklarında karar verilebilir. [8] Karara karşı, istemde bulunan, Cumhuriyet savcısı veya Hazine temsilcisi, istinaf yoluna başvurabilir; inceleme öncelikle ve ivedilikle yapılır. |
25-05-2007, 13:52 | #6 |
|
Sözkonusu karar beraat eden sanık yönünden kesinleştirilip tarafımıza verildi.Sanık 27 yaşında,yeni evli,400-500 ytl geliri olduğunu beyan etmiş..Bu durumda yaklaşık 1000 ytl civarında bir maddi tazminata hükmedileceği aşikar gibi..Ancak manevi tazminat konusunda;adli para cezasının üst sınırı olan günlüğü 100 YTL yi ölçüt almayı düşünüyorum.Katkısı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
|
25-05-2007, 13:56 | #7 |
|
Ek soru:Reddedilen tazminat miktarı nedeniyle hazine yararına vekalet ücreti hükmediliyor mu?Zira hazine'nin görüşü isteniliyor Mahkemece.
|
20-03-2009, 20:01 | #8 |
|
Beraat kararının kesinleşip,kesinleşme kararınında bizzat sanıga tebliği gerekiyor.Müdafiiye tebliğ edilmesi süreyi başlatmıyor.Saygılarımla.
|
27-04-2009, 13:51 | #9 |
|
reddedilen kısım için maliye lehine vekalet ücretine hükmediliyor. ancak bu miktar davacı lehine hükmedilen miktardan fazla olamıyor.
|
27-04-2009, 13:52 | #10 |
|
ayrıca istediğiniz tazminat miktarına yasal faiz yürütülmesini de dava dilekçenizde belirtin. Zira eğer talep yoksa faize hükmedilmez.
|
08-01-2010, 13:15 | #11 |
|
Sayın meslektaşlarım, bu tür davalarda hasım olarak kimi göstermemiz gerektiği konusunda terettüde düştüm. yani kanun maddesi devlet demekle neyi kastetmekte...
|
09-01-2010, 00:55 | #12 |
|
Maliye Bakanlığı hasım gösterilir. Davayı Hazine Avukatları takip eder.
|
10-01-2010, 15:23 | #13 |
|
3 aylık süre , müdafiye tebliğ ile mi yoksa yargılanan kişiye yapılacak tebliğ ile mi başlıyor.. varsa lütfen ilgili madde veya karar
|
11-01-2010, 00:16 | #14 |
|
3 aylık süre kararın kesinleşmesi ile başlar.
|
31-01-2010, 22:08 | #15 |
|
Üç aylık süre, kesinleşmesinden itibaren değil, kesinleşmiş kararın beraat edene tebliğiyle başlar.
|
31-01-2010, 23:41 | #16 |
|
benim böylesi bir davam bu perşembe bitti
durum genel olarak benzer asgari ücret, iki ay beraet maddi 1000 istedim verdiler manevi 10 bin istedim 1500 verdiler az verdiler karşı yan DEVLET dir yasa böyle yazıyor si de böyle yazın hakim düşünsün eğer karşı yan avukat gönderirse rededilen kesim için vekalet ücreti olur ama benim davayı takip etmediler mahkeme de 2000 tl vek ücreti bize verdi. durum bu saygılar |
01-03-2010, 16:04 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
vekalet ücreti
bu hususta daha önce yazdığım cevabın aksi yönde CGK kararı buldum. karara göre kısmen kabul kısmen red durumunda hazine vekili açısından dilekçe yazım ücreti (vekalet ücreti)ne hükmedilmez. ancak davanın tamamen reddi durumunda buna hükmedilebilir diyor... Yargıtay CGK 2007/8-2 Esas 2007/63 karar 13.03.2007 tarihli karar ayrıca bu yönde Yargıtay 1. CD 2007/2724 E. 2007/4546 K. 6.6.2007 tarihli karar. bu kararları sunduğum Midyat Ağır Ceza Mahkemesi reddedilen kısım için Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verdi. |
04-06-2010, 16:42 | #18 |
|
rica
sn av.rıdvan yukarıda bahsettiğin ceza genel kurul kararı metnini gönderebilir misin(davanın kısmen kabulu halınde davalı hazine lehine vekalet ücretine hükmolunmaz...)
|
04-06-2010, 16:50 | #19 |
|
İlgili karar,
T.C. YARGITAY
Ceza Genel Kurulu Esas: 2007/8-2 Karar: 2007/63 Karar Tarihi: 13.03.2007 Dava: Davacı Hayrettin B....'in haksız tutuklamadan kaynaklanan manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 359.750.000 lira maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 650.000.000 lira manevi tazminatın davalı hazineden alınıp davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 60.000.000 lira dilekçe yazım ücretinin vekalet ücreti olarak davalı Hazineden alınıp davacıya verilmesine ilişkin olarak Batman Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30.12.2002 gün ve 77-473 sayılı hüküm davalı hazine vekili tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 29.06.2005 gün ve 12148-6033 sayı ile; <Davalı vekili lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi> isabetsizliğinden bozulmuştur. Yerel Mahkeme 09.11.2005 gün ve 301-263 sayı ile; <Sadece davanın tümüyle reddi durumunda davalı Hazine lehine dilekçe yazım ücretine hükmedilebileceği, davanın kısmen kabul kısmen reddi halinde dilekçe yazma ücretine hükmedilemeyeceği…..> gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir. Bu hükmün de davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının <bozma> istekli 15.12.2006 günlü tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü. Türk Milleti Adına Ceza Genel Kurulu Kararı İncelenen olayda; Davacı Hayrettin B...., sonradan beraatına karar verilen ceza davasında haksız olarak tutuklu kaldığı 84 günlük süre için 1,5 milyar lira maddi, 5 milyar lira manevi tazminat isteminde bulunmuş, Yerel Mahkeme her iki istemin de kısmen kabulü ile, 359.750.000 lira maddi, 650.000.000 lira manevi tazminata hükmetmiş, fazlaya ilişkin istemleri reddetmiş, davacı lehine 60.000.000 lira dilekçe yazım ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermiştir. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinin <talebin konusu> ile ilgili bölümüne, <kararın sadece kabule ilişkin kısmının temyizen incelenmesi talebidir> yazıp, <temyiz nedenleri ile ilgili bölümde <eksik incelemeye dayalı olarak alınan kararın usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu> belirtmek ve <sonuç> başlıklı bölümde ise, <izah edilen nedenlerle ve mahkemenizce re'sen görülecek sair temyiz nedenleri ile Batman Ağır Ceza Mahkemesi kararının sadece kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulmasını> isteyerek hükmü temyiz etmiştir. Özel Daire; davalı vekili lehine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle hükmü bozmuştur. Yerel Mahkeme, sadece davanın tamamen reddi durumunda davalı Hazine lehine dilekçe yazım ücretine hükmedilebileceğini, davanın kısmen kabulü kısmen reddi durumunda hükmedilemeyeceğini belirterek önceki hükümde direnmiş, ayrıca kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine 100 YTL dilekçe yazım ücretine hükmetmiş, bu hüküm de davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çözümü gereken uyuşmazlık, haksız tutuklamadan doğan tazminat istemlerinin kısmen kabul kısmen reddi halinde, kendisini vekille temsil ettiren davalı Hazine lehine, reddedilen kısım üzerinden dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir. 466 sayılı Yasanın 3. maddesine göre açılan maddi tazminat davalarında tazminat miktarının hesaplanıp belirlenmesi, bunlardan yasal bir takım kesintilerin yapılması uzmanlığı gerektirdiğinden, maddi tazminat miktarlarının çoğu kere uzman bilirkişi incelemesiyle saptanması gerekmektedir. Öte yandan, tazmini gereken manevi zarar da, haksız yakalama veya tutuklamaya maruz kalan kişilerin salt bu yüzden duydukları üzüntü ve acıya karşılık olup, mahkemece bu zarar tayin ve takdir edilirken, hukukun genel prensiplerinden hareketle, davacının duyduğu acı ve üzüntünün derecesi, haksız olarak tutuklulukta ve gözaltında geçirdiği süre, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, davacının ekonomik ve sosyal durumu gözönünde bulundurulmaktadır. Bu durumda, gerek maddi gerekse manevi tazminat miktarlarının istem tarihinde davacı tarafından tam olarak bilinmesine olanak bulunmamaktadır. O nedenle, haksız tutuklamadan kaynaklanan tazminat davalarında, davalı lehine avukatlık ücreti ödenebilmesi ancak ve sadece davanın tamamen reddi halinde mümkündür. Kaldı ki bir an için, kısmen kabul kısmen red halinde davanın reddedilen kısmı üzerinden davalı vekili lehine avukatlık ücreti ödenmesi gerektiği düşünülse bile, somut olayda, davalı Hazine vekili ilk temyizini maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabul edilen kısımlarına yöneltmiştir. Dilekçede sair nedenlerden söz edilmiş ise de, bu ifadenin, davanın kabul edilen kısmı yönünden dilekçede ileri sürülmeyen, ancak temyiz incelemesinde rastlanması olası diğer hukuka aykırılıklara işaret ettiği, davalının temyiz dışında tuttuğu reddedilen kısmı temyizen incelenebilir kılan bir istem mahiyetinde olmadığı açıktır. O nedenle Özel Daire bozma kararının, sınırlı temyiz iradesi ortaya koyan davalı vekilinin istemini aşması ve hükmün incelenemeyecek olan bölümüne değinmesi nedeniyle de hatalı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla isabetli bulunan direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir. Öte yandan, Ceza Genel Kurulu'nun 20.09.2005 gün ve 88-98 sayılı kararında vurgulandığı üzere, 466 sayılı Yasa uyarınca yapılan haksız tutuklama tazminatı başvurusunda avukatlık ücretinin, Avukatlık Yasasının 168. maddesine göre hazırlanan ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 4. fıkrası uyarınca saptanması gerekir. 04.12.2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarife'sinin 13. maddesinin 4. fıkrasında; <466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanuna göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz> denilmektedir. Somut olayda, davacı lehine belirlenen avukatlık ücreti ise Tarife'de öngörülen bu özel hesaplama yöntemi ile belirlenecek 800 YTL yerine 100 YTL dilekçe yazım ücreti olarak saptanmıştır. Yerel Mahkemenin bu uygulaması hatalı ise de, hüküm sadece davalı vekili tarafından temyiz edilmiş bulunduğundan, bu husus bozma nedeni sayılmamıştır. Sonuç: Açıklanan nedenlerle; 1- Yerel Mahkeme direnme hükmünün ONANMASINA, 2- Dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 13.03.2007 günü oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları Saygılarımla, |
07-06-2010, 12:11 | #20 |
|
sağolsun av-ufuk benden erken davranıp göndermiş.
Bu arada Batman Ağır Ceza Mahkemesinin direnmesi neticesi oluşan bu karara rağmen şu anda Batman Ağır Ceza Mahkemesinin kısmen kabul kısmen red kararlarında hazine lehine vekalet ücretine hükmetmeye başladığını üzülerek belirteyim. |
08-06-2010, 10:33 | #21 |
|
Haksız yakalamaya ilişkin bir çok konuda soru işaretlerini kaldıracağını düşündüğüm bir makalenin linkini ekliyorum. Davalı kim, faiz istenebilir mi, manevi tazminat miktarının tayini, vekalet ücreti... Umarım faydalı olur.
http://www.mungan.av.tr/yazi/Haksız%20Yakalama.doc |
08-06-2010, 21:12 | #22 |
|
yeni düzelterek onama geldi
Yargıtaydan 85 gün haksız tutuklama için verilen 2.000,00 TL manevi ve 975,00 TL maddi tazminatta hem davacıya hemde davalı hazine vekiline 1.000,00 TL ücreti vekalet verilen mahkeme ilamı tam red olmaması halinde hazine vekiline ücreti vekalet verilemeyeceğine ilişkin düzelterek onama verdi genel olarak gördüğüm kadarı ile manevi tazminatı günlük 25,00 TL veriyorlar.Bence asıl sorun devletin bir nevi haksız fiili olan bu durumda tazminatın takdirini hukuk hakimine değil belkide az önce suçlu olduğunu düşündüğü ama dosyada delil olmadığından beraat kararı verip vicdanen sıkıntı hisseden bir ceza hakimine bırakılırsa verilen tazminat miktarlarının niçin bu kadar az olduğu anlaşılabilecektir...birazda bu açıdan değerlendirerek haksız tutuklamada yargılamanın yapıldığı mercii yönünden bir yasal değişikliğin zemini düşünülmelidir derim...
|
09-06-2010, 20:35 | #23 |
|
Beraat edenin belli bir geliri yoksa, asgari ücret üzerinden maddi tazminat hesaplanıyor. Ancak Cumartesi ve pazan günlerinin ücreti düşülüyor.
|
08-04-2011, 14:34 | #24 |
|
selamlar;
15 sanıklı bir ceza dosyasında (tümü benim müvekkilim) kimisi beraat etti kimisi ise ceza aldı. beraat edenlerin tümü yaklaşık 1 yıl tutuklu kalmışlardır. mahkemenin verdiği kararı tüm sanıklar yönünden temyiz ettik(beraat eden sanıklar için vekalet ücretine hükmedilmemesini gerekçe gösterdik), yukarda okuduğum kadarı ile kesinleşmenin beklenmesi gerekmektedir. sorum şu olacak, savcının temyiz etmemesi durumunda, sonuçta aleyhe bozulamayacağından dolayı, tazminat davasını açabilirmiyiz? saygılarımla. |
08-12-2016, 18:06 | #25 |
|
Benim kanaatim kesinleşmeden tazminat davası açılamayacağı yönünde.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
466 s yasa(haksız yakalama ve tutuklama )uyarınca madii manevi tazminat dav. da | azyat35 | Meslektaşların Soruları | 6 | 10-10-2012 22:52 |
Avukata Haksız Arama Tazminatı | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Hukuk Haberleri | 4 | 25-03-2009 12:32 |
Yakalama Ve Tutuklama | glossator | Meslektaşların Soruları | 2 | 03-04-2008 14:57 |
Kapkaça Tutuklama | Viyola | Hukuk Haberleri | 1 | 25-10-2006 13:14 |
Tutuklama | selma | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 01-03-2002 18:51 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |