07-12-2010, 22:33 | #1 |
|
Durdur Benİ
DURDUR BENİ
İstersen yine çevir başını Ama ne olur durdur beni Hatta sevmediğim kahve renklerini giy Ne olur gitmeme engel ol durdur beni Geçmişim umurumda bile değil Hiç yaram olmadı ve kanamadı yüreğim Masumsun hiç bir şeyin müsebbibi değilsin Kibrime mağlup etme durdur beni Yanmadım hiç aşk acısından Ümit vermediğin ne kadar gerçekse Platoniğin olduğum o kadar yalan İnkar politikama terk etme durdur beni Ama sende dur Zamanı da durdur ve geriye çevir Bir çocuğun oyuncağı gibi Oynama benimle sadece durdur beni Kibirliyim işte ne yapayım Hiçbir zaman ağlamadım bir karanlıkta Hiçbir acı içimi yakamadı sızlatamadı Acıları bana gönder ama durdur beni Çiçeklerden hiç fal da tutmadım Yıldızları buket yapıp sunmadım sana Nağmeler dizmedim geçtiğin sokaklara Mecnuna dönmedim durdur beni Uzakta olmak hiç dert olmadı içime Hiç de üzülmedim Yalnız bir ağaca dayanarak düşünmedim Aklıma da gelmedin durdur beni Hiç müslümü orhanı dinlemedim Karaları bağlamadım hep çaldım söyledim Kahkahaların en kralını savurdum Güllerle de dertleşmedim durdur beni Gelirsin diye yollarını gözlemedim Gel dersin diye umut da beslemedim Tualini çizmedim gökyüzüne Sadece sana hep yalan söyledim Yeter bu uzaklık yalvarırım durdur beni Mustafa KARİPTAŞ |
19-07-2011, 14:17 | #2 |
|
YİNE DİKLENİRİM
Ey ismine aşk denilen faziletli şey! Ateş misin? buz musun? nesin sen? Kimileri aya baktı, hüznü sana yükledi Kimisi ağır başa, yürekli omuz istedi Ve aynı bağın üzümü Aynı şişede şarap olduğunu söyleyen Aşk dilenene de alaylı eda ile Bağ bozumu olan harabem Temmuz akşamında Bir çay bahçesinde görünen Ey körelmiş hissiyatların ab-ı hayatı Ey kalbi küsmüşlere görünen nur ışığı Ya da ne zıkkımsa adın Umut verme kimseye Sana kelebek diyeyim baharda uç Yorulduğunda da yüreğimde dinlen Sana şarap diyeyim en kırmızısından Uyuyan gönlümü baştan çıkaran Hazinem diyeyim kalbime yerleştiğinde Ama boy ölçüşme sakın benimle Sahte softalara her zaman diklendim Sen Kimsin? Yine diklenirim Şımarttığın o kalbe girmeyiveririm Aynı şişeden şarapta içmeyiveririm Akşam olmadan parka da gelmeyiveririm. Koklamam gül bahçesinden bir çiçeği Çocuk bahçesinden serçeleri de dinlemeyiveririm Adam gibi adam olursun Ya da ağır başlı bir hatun Ama sakın şımarma aşk. Sen kimsin yine diklenirim. Seni kalbime sokmayıveririm. Bilesin arayışım nimettir aşka Havalara binip sakın şımarma Yoksa gömerim seni bıraktığım o parka. Ankara 19 Temmuz 2011 Saat : 05.20 |
06-08-2011, 06:36 | #3 |
|
BU ZAMANDA
Ayetin, Hadisin yazdığı çıktı İbret almayız dahi biz bu zamanda Kimsenin kimseden işi bitmiyor Eşi eşine hürmet etmiyor Babanın evlada sözü geçmiyor Daha ibret almayız biz bu zamanda Sadık Mustafa aşka batırıyor kalemi Yine bahsediyor zaman kelamı Sen mi ıslah edeceksin alemi Dünyaya doymuyor göz bu zamanda |
06-08-2011, 06:36 | #4 |
|
BELLİ DEĞİL
Dünya çirkinleşti tadı kalmadı İnsanı edebi udu kalmadı Günahın, sevabın adı kalmadı Hakikate giden yol belli değil. |
06-08-2011, 06:37 | #5 |
|
GÖNDERİN
Geldik gider olduk ellerine Dostlar beni sefa ile gönderin Çok nimetinizi yedik helalleşelim Dostlar beni sefa ile gönderin Kısmet olursa yine geliriz Gül yüzlü yüzünüzü yine görürüz Yeme içme bahane hep beraber oluruz Dostlar beni sefa ile gönderin. |
06-08-2011, 06:41 | #6 |
|
SANDIN Kİ BEN YAŞAYAMAM
Sen gittin ya Sandın ki ben yaşayamam Değişemem Akamam çamurlu topraklardan Hani son bakış fırlattın Alev topu gibi Sandın ki rüzgarlara kavuşturdun Küllerimi Uçamam Süzülemem gök yüzünden Kanadı kırılmış serçe gibi Sandın ki Hapis ettiğin o yerde Kalırım Çıkamam aslan kafesinden Hayaller kurdun sürekli Geçmişi benim heybeme Umudu çantana koyduğunu sandığın gibi Son damla su sandın kendini Isıtacak son güneş ışığı belki de Ekmek gördün nur gördün En kıymetli nimet gibi Sandın ki baharın son demleri sensin Sen olmazsan tabiat ana olmaz Mevsimler bile aptallaşır Üç mevsime ne görev verirsen ver der gibi Yıldızlar gece söner Ay, karanlık çarşafa bürünür Rüzgarlar bile esmez tatlı iniltiler ile Dünya durur, dönmez artık Çakarlar olduğu yere Kendime küstürdüğün o lanet gün gibi Sandığın gibi olmadı İşte bak yaşıyorum İsmimi de değiştirdim Seninle anmasınlar diye Hazan derler bana Çok kuru ve kırılganım ama Oksijene de ihtiyacım yok Yağmura da Hele ne güneş ne yıldız Umurumda değil Umarsız bir hayalet gibi Böcekler bile bedenime dokunmaz oldu Çok arkadaş edindim burada Hepsi senin gibiler yüzünden düşmüş Yerlere Ama hepimiz hazanız Nafile artık Üzemezsin beni Sandın ki ben yaşayamam Bak işte kör! yaşıyorum ya Tabutsuz bir ceset gibi Hazan desinler çalı desinler Kuru yaprak desinler Ne önemi var Yeter ki sana dedikleri gibi demesinler Vefasız demesinler Yalancı demesinler Kalp hırsızı demesinler. İnkar etme boşuna Yaşıyorum ya… Hem de sokağınızda yaşıyorum Gelen geçen üstüme basıyor Kıymetsiz bir ota basar gibi Canım hiç yanmıyor Umurunda mı sanki Bunları niye anlatıyorum sana Çivilemişim kendimi zaten sokak başına Çöpçüler bile süpüremezler ki beni Şirin gözükmek için Yalancı kahkaha da atmıyorum Gamzelerimi bile göstermiyorum Vefasız yalancı kalp hırsızları gibi Sandın ki ben yaşayamam Yaşıyorum ya… |
06-08-2011, 06:42 | #7 |
|
SANDIN Kİ BEN YAŞAYAMAM
Sen gittin ya Sandın ki ben yaşayamam Değişemem Akamam çamurlu topraklardan Hani son bakış fırlattın Alev topu gibi Sandın ki rüzgarlara kavuşturdun Küllerimi Uçamam Süzülemem gök yüzünden Kanadı kırılmış serçe gibi Sandın ki Hapis ettiğin o yerde Kalırım Çıkamam aslan kafesinden Hayaller kurdun sürekli Geçmişi benim heybeme Umudu çantana koyduğunu sandığın gibi Son damla su sandın kendini Isıtacak son güneş ışığı belki de Ekmek gördün nur gördün En kıymetli nimet gibi Sandın ki baharın son demleri sensin Sen olmazsan tabiat ana olmaz Mevsimler bile aptallaşır Üç mevsime ne görev verirsen ver der gibi Yıldızlar gece söner Ay, karanlık çarşafa bürünür Rüzgarlar bile esmez tatlı iniltiler ile Dünya durur, dönmez artık Çakarlar olduğu yere Kendime küstürdüğün o lanet gün gibi Sandığın gibi olmadı İşte bak yaşıyorum İsmimi de değiştirdim Seninle anmasınlar diye Hazan derler bana Çok kuru ve kırılganım ama Oksijene de ihtiyacım yok Yağmura da Hele ne güneş ne yıldız Umurumda değil Umarsız bir hayalet gibi Böcekler bile bedenime dokunmaz oldu Çok arkadaş edindim burada Hepsi senin gibiler yüzünden düşmüş Yerlere Ama hepimiz hazanız Nafile artık Üzemezsin beni Sandın ki ben yaşayamam Bak işte kör! yaşıyorum ya Tabutsuz bir ceset gibi Hazan desinler çalı desinler Kuru yaprak desinler Ne önemi var Yeter ki sana dedikleri gibi demesinler Vefasız demesinler Yalancı demesinler Kalp hırsızı demesinler. İnkar etme boşuna Yaşıyorum ya… Hem de sokağınızda yaşıyorum Gelen geçen üstüme basıyor Kıymetsiz bir ota basar gibi Canım hiç yanmıyor Umurunda mı sanki Bunları niye anlatıyorum sana Çivilemişim kendimi zaten sokak başına Çöpçüler bile süpüremezler ki beni Şirin gözükmek için Yalancı kahkaha da atmıyorum Gamzelerimi bile göstermiyorum Vefasız yalancı kalp hırsızları gibi Sandın ki ben yaşayamam Yaşıyorum ya… |
06-08-2011, 06:43 | #8 |
|
Sandin Kİ Ben YaŞayamam
SANDIN Kİ BEN YAŞAYAMAM
Sen gittin ya Sandın ki ben yaşayamam Değişemem Akamam çamurlu topraklardan Hani son bakış fırlattın Alev topu gibi Sandın ki rüzgarlara kavuşturdun Küllerimi Uçamam Süzülemem gök yüzünden Kanadı kırılmış serçe gibi Sandın ki Hapis ettiğin o yerde Kalırım Çıkamam aslan kafesinden Hayaller kurdun sürekli Geçmişi benim heybeme Umudu çantana koyduğunu sandığın gibi Son damla su sandın kendini Isıtacak son güneş ışığı belki de Ekmek gördün nur gördün En kıymetli nimet gibi Sandın ki baharın son demleri sensin Sen olmazsan tabiat ana olmaz Mevsimler bile aptallaşır Üç mevsime ne görev verirsen ver der gibi Yıldızlar gece söner Ay, karanlık çarşafa bürünür Rüzgarlar bile esmez tatlı iniltiler ile Dünya durur, dönmez artık Çakarlar olduğu yere Kendime küstürdüğün o lanet gün gibi Sandığın gibi olmadı İşte bak yaşıyorum İsmimi de değiştirdim Seninle anmasınlar diye Hazan derler bana Çok kuru ve kırılganım ama Oksijene de ihtiyacım yok Yağmura da Hele ne güneş ne yıldız Umurumda değil Umarsız bir hayalet gibi Böcekler bile bedenime dokunmaz oldu Çok arkadaş edindim burada Hepsi senin gibiler yüzünden düşmüş Yerlere Ama hepimiz hazanız Nafile artık Üzemezsin beni Sandın ki ben yaşayamam Bak işte kör! yaşıyorum ya Tabutsuz bir ceset gibi Hazan desinler çalı desinler Kuru yaprak desinler Ne önemi var Yeter ki sana dedikleri gibi demesinler Vefasız demesinler Yalancı demesinler Kalp hırsızı demesinler. İnkar etme boşuna Yaşıyorum ya… Hem de sokağınızda yaşıyorum Gelen geçen üstüme basıyor Kıymetsiz bir ota basar gibi Canım hiç yanmıyor Umurunda mı sanki Bunları niye anlatıyorum sana Çivilemişim kendimi zaten sokak başına Çöpçüler bile süpüremezler ki beni Şirin gözükmek için Yalancı kahkaha da atmıyorum Gamzelerimi bile göstermiyorum Vefasız yalancı kalp hırsızları gibi Sandın ki ben yaşayamam Yaşıyorum ya… |
06-08-2011, 06:44 | #9 |
|
Olur !
OLUR !
En güzel şarkılardan bir ıslık çalarım. Bazen ritim kaçırdığım da olur. En dik yokuşları korkusuzca tırmanırım. Ayağım taşa takılıp başımın yarıldığı da olur. En yeminli sözleri veririm kendime. Yalancı çıktığım mahcup kaldığım da olur. Güvenirim bütün insanlara. Ağır hakaret ettikleri de olur. Emekle bir yerlere gelinir bilirim. Zahmetsiz yükselenleri de gördüğüm olur. En derin düşüncelerle hayaller görürüm. Uykularım kaçıp yastıkla boğuştuğum da olur. Ne olur geçmişimdeki uykudan kaldırın beni. Bazen ezan sesleriyle uyandığım da olur. Baktığım yerde göremiyorsam seni. Bilirim ki o vefasız bıraktığım yerde olur. Ne güneşe baktım ne battığı yöne. Ay ışığında gözlerimin kamaştığı da olur. Akşam küstü çiçekleriyle hiç dost olmadım. Sabah gelin beyazlığı güllerle meşk ettiğim de olur. Bir hırka yeter sırtıma aklım zaten yerinde değil. İşe yaramaz sarmaşıkların çiçek açtığı da olur. Bazen kalp sızısı girer çarpar ta derinlerden. Ruh ayrılır Mustafa’dan, bedenin toprağa girdiği de olur. Hayran bıraktı beni dudaklarının kırmızısı. Mavinin derinliklerinde kaybolduğum da olur. Sevdiğim beyaz ya da siyahtır aslında. Beyaz tenlerdeki siyah gözlere yandığım da olur. Beyaz tendeki yeşil göz bir başka bakar bana. Yosun ya da zümrüt derim yeşile cennet dediğimde olur. Seni bazen kızılay’da bazen nesin hocanın kitabında. Göremediğimde ise hayalimde çizdiğim de olur. Aşk gurur tanımaz derler. Gururun kibir ateşine dönüştüğü de olur. Mecnun Leyla’sına ulaştığında tanımamış ki onu. İlahi aşkı bulup geri kaybedenlerde olur. Elimizdeki zenginliği tatmak, kıymetini bilmek lazım. Yoksa kaderin çöplüğü mesken tuttuğu da olur. Tırnaklarıyla en zirveye tırmanan ulu kişi! Dikkat et! Ora dan tepetaklak düşenlerde olur. Seni kumralda seni esmerde aradım durdum. Gözleri gören körlerden renk körleri de olur. 15 inde 20 sinde sanırdım seni. Aşkı yüzyıllar boyu bekleyenlerde olur. Kiraz çiçeklerine düşer sabahın çiy damlası. Birikir gönlümde köy çeşmesi de olur. Mis gibi kokuların yayılır baharın şenliğinde. Her baharın bir yazı vardır çiçeklerin kuruduğu da olur. Yakalayamazsan mutluluğun asil sırrını. Bilmediğin bahçede yürüdüğünde olur. Akasya olursun beyaz salkım gelinliğinle. Kim bilir? duvağının yüzünü örttüğü de olur. Oturma soysuzun sofrasına boğazın düğümlenir. Tahrik eder seni, ar damarının yırtıldığı da olur. Üzüm gibi kızarır yanakların utancından. Güneşi gören kar gibi eriyip suya döndüğünde olur. Her yüzü gülenin kalbi beyaz değildir. Üç beş iltifata yüzün güler aldatıldığın da olur. Göz kalbin aynasıdır derler sakın inanma. Her aynanın gerçeği yansıtmadığı da olur. Sevgi içimizde saygı ölçümüzde olmalıdır. Kandırmak için gösteriş yapanlarda olur. Taş yerinde ağırdır, su da yoluna akar her daim. Yelkeni her rüzgara bırakan aşıklar da olur. İş dümendedir kontrolü sakın bırakma. Oynanan oyunu anlayamadığında tilki dümen olur. Taşın altında iken elin dost sanma herkesi. Kendisini taşıyamayanların KARİP’i taşıdığı da olur. ------------------ bulutları alırım ayaklarım altına, yükselirim gökyüzüne sağımda yalnızlık solumda sessizlik yürür benimle ikisinin de sesi çıkmaz sözün bittiği yerde kalmışçasına emin bir eda ile yürürüz biz saatlerce, bazen güneşle bazende ay'la karşılaşır selam verir geçeriz samimi tebbesümle, ama bulutların altında kalanlara selam vermedik hiç bir zaman, onları örtülerinin altındaki karanlık oyunlarına bıraktık, bizler yalnız ve sessiz de kalsak doğruları konuşmayı bildik her zaman. |
05-10-2015, 01:49 | #10 |
|
Nasil Anladin ?
NASIL ANLADIN ?
Mutlu olduğumu gözlerimdeki bakıştan mı anladın? Yanan ışıktan ya da yakan yürekten mi yoksa? Korkaklar terk edermiş önce batan gemiyi Mutlu olduğumu kıskanç gözlerden mi anladın? Açım dedin önce kalbimizi serdik yerlere Sonra taşım dedin heykelini yaptık serlere İki eski fotoğrafa isyan edip düştük dillere Mutlu olduğumu nazarlı gözlerden mi anladın? Çamura yatma dedin biz taşa koyarız başımızı Arama dedin biz tıkarız tüm seslere kulağımızı Aslında melek olan sensin iltifat edip yorma kendini Mutlu olduğumu pes edenlerden mi anladın? Beklide yitik ceylan arayan kurt ya da aslansın sen Sahipsiz olduğunda Donkişot kadar kahraman olamayan Sahipli olduğunda savaşamayacak kadar korkak Mutlu olduğumu yalvarırım söyle nasıl anladın? Mustafa KARİPTAŞ |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kocam 6 Aylik BebeĞİm Benİ Birakti KaÇti | SEZERNURAY | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 12-09-2009 17:55 |
Kendİ SorumsuzluĞu Nedenİ İle EŞİm Benİ BoŞamak İstİyor | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 3 | 23-12-2008 12:20 |
Esİm Benİ Öldumek Ve Çocugumu Elimden Almakla Tehdit Ediyor! | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 2 | 17-06-2008 13:35 |
Bİr Avukat Benİ Tehdİt Edİyor! | duyurucu1 | Konumuz : Hukukçular | 28 | 09-05-2008 13:18 |
menfi tespit - evrakta sahtecilik - dolandırıcılık - takibin durdur | superavukat | Meslektaşların Soruları | 3 | 08-04-2008 11:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |