![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Merhaba
Başlıkta da belirttiğim gibi merak ettiğim husus, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile ilgilidir. Öncelikle birbirleriyle bağlantılı bir konuda 3 ayrı dava görülmektedir. Tanık A, her 3 davada da ayrı ayrı dinlenilmiş ancak son verdiği beyanın önceki 2 beyanı ile tamamen zıt olduğu görülmüştür. Bunun üzerine tanık A hakkında Yalan Tanıklıktan suç duyurusunda bulunduk. Ancak savcılık tanık A yı çağırmış, dinlemiş ve verdiği beyana itibar ederek hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir. Biz soruşturma dosyasından örnek aldık ve soruşturma dosyasına yalan tanıklık suçunun işlendiği dava dosyalarının girdiğine ilişkin bir kayıt bulunmadığını, konu ile ilgili Mahkemelerden bilgi alınmadığını gördük. Kararda da dosyaların Mahkemelerden getirtilip incelendiğine dair hiçbir şey yazılmamış. Savcı, katibimize şifahen dosyaları getirtdiğini ve incelediğini söylemiş ancak biz sözlü bir beyana itibar edemeyeceğimizi düşündüğümüz için ilgili Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına yapacağımız itirazda Mahkemelerden dosyaların getirilmediğinden ve iddiaların ilgili Mahkemelerine sorulmadığından dem vurarak soruşturmanın eksik olarak yürütülüp sonuca bağlandığını dile getirmek niyetindeyiz. Benim siz değerli meslektaşlarıma sorum ise, Kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararda dosyaların getirtilip incelendiğinin belirtilmiş olmasının gerekli olup olmadığıdır. (Çünkü söz konusu Yalan Tanıklık suçu, birbirleriyle yakın bağlantısı bulunan 3 ayrı davanın konularına aşina olunması halinde çok daha iyi anlaşılmaktadır.)Eğer bunun belirtilmiş olması gerekmiyorsa ortada eksik bir soruşturma olmadığı kanaatine mi varılacaktır? veya şu şekilde sorayım bu tarz bir olayda dava dosyaları incelenmeden yapılmış bir soruşturma eksik bir soruşturma olarak görülür ve itirazımız kabul edilebilir bir nitelikte midir? Okuyan, cevaplayan, yardımcı olan veya olamayan herkese saygılarımla. |
![]() |
#2 |
|
![]() Sayın meslektaşım; soruşturma evresinde yapılan tüm işlemler CMK 169 gereği tutanağa bağlanmak zorundadır. Anlattığınız olayda olduğu gibi şüphenin oluşmasına neden olan olayların(sorguda verilen beyanlar) incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer sadece şüphelinin ifadesine dayanılarak takipsizlik kararı verilmiş ise itiraz kabul edilebilir.
Ancak savcının kamu davası açmasında CMK 171 den anlaşılacağı üzere şahsi cezasızlık veya etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği durumlarda takdir yetkisi vardır. Bu nedenle somut olayın TCK 273 ve 274 kapsamında kalıp kalmadığının araştırılması gerekir. Eğer bu sebeplerden biri varsa dosyalardaki beyanlar incelenmeden de kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olabilir. iyi çalışmalar dilerim.. |
![]() |
#3 |
|
![]() Cevabınız için çok teşekkür ederim değerli meslektaşım.
Soruşturma dosyası içeriğinde ilgili Mahkemelerden dosyaların getirtilip incelendiğine dair herhangi bir tutanak bulunmamaktadır. Dolayısıyla CMK 169' a göre bu itirazımızın kabul edilebilir olduğunu anlıyorum. Diğer hususlar için; TCK 273/1 de belirtilenler tanığa uymuyor yani şahsi cezasızlık sebepleri yok. Ayrıca yanlış anlamadıysam 273/2 ye göre, 273/1 de gösterilen şahsi cezasızlık sebepleri var olsa bile suç özel hukuk uyuşmazlığı kapsamında işlendiği için uygulanmayacaktır.TCK 274 de düzenlenen etkin pişmanlık hükmüde uygulanamayacak çünkü Savcılıktaki sorgusunda yalan tanıklık ettiğini kabul etmemiş, doğruyu söylememiş bilakis yeni yeni yalanlar uydurarak önceki tavrını devam ettirmiştir. Ancak ne yazık ki daha önce de belirttiğim gibi Savcılık, tanığın sorguda verdiği ifadeden başka hiçbir hususu göz önüne almadan, araştırmadan bu karara varmış. Son olarak cevabınız üzerine şunu da sormadan geçemeyeceğim. Eğer Savcı, CMK 171 e dayanarak söz konusu kararı vermiş olsaydı bu durumu takipsizlik kararında belirtmiş olması gerekmez miydi ? Tekrar tekrar teşekkür ederim. Hayırlı akşamlar dilerim. |
![]() |
#4 |
|
![]() Sayın meslektaşım;
Elbette CMK 171 e dayanarak bir karar vermişse bunun belirtilmesi gerekir. Sadece bunun için değil hangi gerekçelerle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdiğini açıklamalıdır. Ayrıca CMK 173/5 e göre karar verildiği(öyle varsaydığımızda) bu hallerde mahkemenin itirazı kabul ederek iddianame düzenlemesini isteme yetkisi yoktur. iyi çalışmalar dilerim.. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar - İftira | tiryakim | Meslektaşların Soruları | 1 | 02-02-2013 07:55 |
kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan sonra yeni delil ortaya çıkması | Secil0989 | Meslektaşların Soruları | 4 | 06-12-2012 12:05 |
kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz | caraighan | Meslektaşların Soruları | 3 | 11-11-2010 12:47 |
İtiraz Edilmeden Kesinleşen Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara Karşı Ne Yapmalıy | kayra_hukuk | Meslektaşların Soruları | 4 | 24-05-2010 14:17 |
Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararın Tazminat Davasındaki Zamanaşımına Etkisi | A.Y m 2-26-14 | Hukuk Soruları | 2 | 22-06-2009 15:41 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |