Eksik tapu harcı-vergi ceza ihbarnamesi ve ödeme emrinin aynı dilekçe ile iptali

Sayın Meslektaşlar, vergi hukuku konusunda bilgili olmadığımdan sizden yardımlarınızı rica ediyorum. Sorum şöyle ki;

Müvekkil 09.10.2001 tarihinde 15.000-tl bedelle gayrimenkulünü satmıştır. Müvekkilin aracının üzerine haciz konulması üzerine vergi dairesine gittiğinde,
-Vergi dairesi, ilgili yılın rayiç bedelinin 63.300-TL olduğunun bildirildiğini ve bu nedenle aradaki matrah farkı üzerinden tapu kadastro harcı ve vergi ziyaı cezası kesildiğini, söz konusu eksik harç ve vergi ziyası cezası için düzenlenen vergi ceza ihbarnamesinin müvekkilin adresine gönderildiğini ancak tebliğ edilemediği için 11.12.2006 tarihinde ilanen tebliğ yapıldığını,
-İhbarnameye karşı herhangi bir talepte bulunulmadığı için vergi alacağının 10.01.2007 tarihinde kesinleştiğini, bu nedenle ödeme emri düzenlendiğini bildirmiştir.
-Müvekkil cebri icra baskısı altında vergi dairesinin bildirdiği miktarı ihtirazı kayıtla ödemiştir.

1-Vergi ceza ihbarnamesi ve ödeme emrinin iptali ile ödenen miktarın iadesini aynı dilekçe ile sağlayabilir miyiz?
2-Tebligatlar usulsüz ise zamanaşımı gerçekleşmiş midir?

Teşekkürler...

1. Sorunuz, hayır.
2. Sorunuz, evet.

Sayın Yalçın Önder, ilanen tebligat yapıldığı için müvekkil ancak aracına haciz konulduğu zaman durumu öğrenmiş. Vergi dairesine giderek borcu ödemiş. Borcun ödendiği tarih öğrenme tarihi sayılarak, 7 günlük süre bu tarihten başlıyor diyebilir miyiz?

Gerçi bizim olayımızda 7 günlük süre de kaçmış. Bu durumda ne yapılabilir? Ödenen miktarın iadesi istemli dava açılması mümkün mü?

Alıntı: Yazan aytül Sayın Yalçın Önder, ilanen tebligat yapıldığı için müvekkil ancak aracına haciz konulduğu zaman durumu öğrenmiş. Vergi dairesine giderek borcu ödemiş. Borcun ödendiği tarih öğrenme tarihi sayılarak, 7 günlük süre bu tarihten başlıyor diyebilir miyiz? Gerçi bizim olayımızda 7 günlük süre de kaçmış. Bu durumda ne yapılabilir? Ödenen miktarın iadesi istemli dava açılması mümkün mü?

ilanen tebligatın yapılmış sayılması takibin kesinleşmiş ve kamu alacağının tahsil kabiliyeti kazanmış olması bakımından sonuç doğurur. Ancak bu yükümlünün kesinleşmiş sayılan ve ve icra kabiliyeti kazanmış bir kamu alacağına yönelik itiraz ve savunma hakkını kısıtlamaz, ortadan kaldırmaz. Bu bağlamda öğrenme tarihi itibari ile dava açılamayacağına ilişkin bir hüküm yer almamaktadır. aynı zamanda borcun ödenmesinden, öğrenme ile dava açma süreresi içinde bu hak kullanılabileceği gibi, bu sürenin de kaçırılmış olması durumunda 213 sayılı kanunun 116 ve devamı madde hükümlerince idareden hatanın düzeltilmesi istenir, düzeltme talebinin reddeilmesi durumunda ise 213 sayılı kanunun 124 mad. " Vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanlar şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilirler " hükümleri doğrultusunda şikayet yoluna başvurabilirler.
İyi çalışmalar diliyorum

Ancak harçlandırmada veya ilanen tebliğ usulünde çok açık ve net görülebilen bir hata var ise, sayın Koçak'ın önerisini uygulayabilirsiniz.