![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() İcra Müdürlüğüne vekaleten bakmaktayım. 2007 Yılında Antalya 3. İcra Müdürlüğünün esas dosyasından yazmış olduğu talimat neticesinde açtığım talimat dosyasında gayrimenkulün kıymet takdiri işlemini hazırda bulunan inşaat mühendisi ve kadastro bilirkişisi ve mülk bilirkişileri ile birlikte yaptım. Kıymet Takdiri raporları esas icra dairesine gönderdim. Esas icra dairesince kıymet takdirine esas bilirkişi raporları takyidat listesindeki başkaca haciz sahibine yapılmadan tarafıma satış talimatı gönderilmiş Gelen satış talimatında aşağıdaki alakadarlar listesine tebligat yapılarak ibaresi üzerine sadece alakadarlar listesindeki kişilere satış ilanını tebliğ ettim ve 2008 yılında satış işlemini gazete ilanı, belediye haporlöründen ilan, divanhaneye asılmak suretiyle ilan ederek ikinci satışta alacaklıya alacağına istinaden masraflar ve %40'lık rüçhana sattım. Usulen bilindiği üzere talimat icra dairesi olarak esas icra dairesinin talepleri ile bağlıyım. Ben de buna bağlı olarak 2007 yılında dosya arasına getirtilen takyidat listesini gözden kaçırarak sadece esas icra dairesinin bildirdiği alakadarlar listesindeki kişilere tebligat çıkarttım. Şimdi yani aradan 4 yıl geçtikten sonra kendisine tebligat çıkartılmayan haciz sahibi hakkımda suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda kendilerine kasıtlı olarak tebligat çıkartmadığım, taşınmazı alacağına istinaden alan alacaklı ile menfaat ilişkim olduğu bu nedenle %40'lık rüçhana peşkeş çektiğim iddia edilmektedir. Usulde esas icra dairesinin talimatına birebir uyduğum sorun yok ama yasa koyucu buna ne demiş. Beni koruyacak bir yasa maddesi var mı Bu hususta yardımlarınızı acele bekliyorum.
|
![]() |
#2 |
|
![]() Talimat ira daireleri genelde bu hususta yanılgıya düşmektedirler.
Bu husus ile ilgili kaar gönderilmiştir.İyi çalışmalar diliyorum. . T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2002/12-44 K. 2002/74 T. 13.2.2002 • ŞİKAYET DAVASI ( Hazedilen Malların Artırma ve İhalesine Yönelik Şikayet ) • ARTIRMAYA YÖNELİK ŞİKAYET ( Talimat İcra Dairesinin Bağlı Olduğu Tetkik Merciince Çözümlenmesinin Gerekmesi ) • İHALEYE YÖNELİK ŞİKAYET ( Talimat İcra Dairesinin Bağlı Olduğu Tetkik Merciince Çözümlenmesinin Gerekmesi ) • İSTİNABE OLUNAN İCRA DAİRESİ ( Artırma ve İhaleye Yönelik Şikayetlerin Talimat İcra Dairesinin Bağlı Olduğu Tetkik Merciince Çözümlenmesinin Gerekmesi ) • HACZEDİLEN MALLARIN BAŞKA YERDE OLMASI ( Satışın İstinabe Suretiyle Yapılması ) 2004/m.34,50,79,360,128,114,126 ÖZET : Haczedilen mallar başka bir yerde bulunduğu takdirde satış, istinabe suretiyle yapılır. Artırma ve ihaleye mütedair ihtilaflar istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu tetkik merciince hallolunur. DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara İcra Tetkik Mercii Hakimliği'nce davanın yetki yönünden reddine dair verilen 26.2.2001 gün ve 2001/84 E. - 80 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 26.4.2001 gün ve 2001/6710-7117 sayılı ilamı ile ( ...İİK.'nun 360. maddesi gereğince artırma ve ihaleye yönelik işlemlerin talimat icra dairesinin bağlı olduğu tetkik merciince çözümlenmesi gerekir. Müşteki, Ankara İcra Müdürlüğünce yapılan satış hazırlığı işlemlerine karşı Ankara İcra Dairesi'nin bağlı olduğu Ankara İcra Tetkik Merciine başvurduğundan şikayetin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Takip hukukunda yetkiyi belirleyen kurallar İİK.'nun 34 ve 50. maddelerinde düzenlenmiştir. Genel nitelikteki bu hükümlerden ayrı olarak sevkedilen ve olayımızda da uygulanması zorunlu bulunan İİK.'nun 360. maddesinde ise "...Haczedilen mallar başka bir yerde bulunduğu takdirde satış, istinabe suretiyle yapılır. Artırma ve ihaleye mütedair ihtilaflar istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu tetkik merciince hallolunur..." hükmüne yer verildiği görülmektedir. Aynı kanunun 79. maddesinde de, haczolunacak malların başka yerde bulunması halinde, haciz işleminin talimatla uygulanacağı ve hacizle ilgili şikayetlerin istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu tetkik merciince çözümleneceği kuralı getirilmiş, haciz ile "artırma ve ihaleye" yönelik şikayetlerin incelenmesinde aynı yetki kuralı tekrar edilmiştir. İİK.'nun 360. maddesinde yer alan kural, bu tür uyuşmazlıklarda işlemi yapan icra dairesinin denetlenmesinde o yer tetkik merciinin yetkili olduğunu vurgulayan İİK.'nun 4. maddesi ile de bütünlük arzetmektedir. Artırma ve ihale ile ilgili delillerin en çabuk ve en iyi şekilde toplanması, süratle incelenip isabetle değerlendirilmesi, ancak işlemi yapan memurun bulunduğu yer icra tetkik merciinde olanaklıdır. İşte tarafların yararı nedeniyle genel yetki kuralından ayrık olarak getirilen bu hükümlerin kamu düzeni düşüncesinden kaynaklandığı ve re'sen gözetileceği hiçbir kuşku ve duraksamayı gerektirmeyecek derecede açıktır. Yukarıdaki değerlendirmelerin ışığında kıymet takdiri raporunun hazırlanması, bunun ilgililere tebliği, İİK.'nun 128/1. maddesine göre "satışın başlamasından evvel" tapu kaydı getirtilip buna göre mükellefıyetler listesinin hazırlanması ve tebliği, satıştan önce taşınmazın son imar durumlarının araştırılması, satış ilanının İİK.'nun 114 ve 126. maddelerine göre düzenlenip yapılması gibi işlemlerin talimat icra dairesince yürütülmesi ve memurun anılan işlemlerinin denetlenmesinin ise o yer tetkik merciince yerine getirilmesi sağlıklı ve amacına uygun bir satış için gerekli bulunmaktadır. Her ne kadar "satışın durdurulması" yönünde karar verme yetkisi asıl icra dairesinin ise de, somut olayda satışın durdurulması istemine dayanak yapılan ve yukarıda tartışılan nedenler talimat icra dairesinin yetkisinde olup, İİK.'nun 360. maddesinde öngörülen kuralı değiştirmez. O halde, özel daire bozma ilamına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davacı borçlular vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında ve yukanda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.2.2002 gününde oybirliği ile karar verildi. |
![]() |
#3 |
|
![]() 100'e yarar bilgiler esas icra dosyasından toplanmış ve tarafınıza talimat ile ilgililer bildirilmiş ise yaptığınız işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Talimat icra müdürlükleri talimat doğrultusunda işlem yapmakla mükelleftir. Talimatt icra müdürlüğünün talimatta yazılı işlemleri yapmama veya yazılı olmayan başka işlemler yapma gibi herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır. |
![]() |
#4 |
|
![]() Esas icra müdürlüğü sadece satış kararını verir ve bu hususta talimat icra müdürlüğüne,müzekkere yazar.
Bundan sonraki satış hazırlıkları işlemlerinden olduğu için talmat icra müdürlüğünün görevine girmektedir. 100.Madde bilgilerinin toplanması sıra cetveli ile ilgili bir işlem olup satış sonrası işlemidir. Tlimat icra müdürlüğü,satışa çıkarılacak gayrimenkul kaydında haczı bulunan dosyalara ait alacaklısının veya vekilinin adresini alır ve kendilerine satış ilanı gönerir. Bunedenledir ki: satış hazırlıkları satışı yapacak icra dairesi tarafından hazırlanmaktadır.Bununla ilgili şikayetlerde talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mühkemesinde çözümlenir. Esas icra dairesi tebliğ yapılması gereken bir ilgiliyi yazmaması halinde sorumluluk,talimat icra müdürlüğüne aittir. Zaten sunduğum Gn.Kurul kararı da bunu teyid etmektedir. Kolay gelsin dileklerimle. |
![]() |
#5 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]() 100E Yarar bilgilerden kastım taraf bilgilerinin toplanmasıydı tabiki 100e yarar bilgiler sıra cetveli ile ilgili ve yanlış bir dil alışkanlığı diyelim
![]() Verdiğiniz kararı inceledim Sayın Mardin, Uygulamada genelde Esas dosyasından takip kolay olduğu için işlemler esas dosyasından yapıldığı için dediğiniz gibi sanırım hepimizde yanılgıya düşüyoruz. Ancak Sayın Sütcülerin dediği olayda 4 yıl gibi bir süre geçmiş aşağıda ki karar ve ilgili maddeleri ve dosyaları ve açılan davayı inceleyerek değerlendirme yapmak daha yerinde olacaktır diye düşünüyorum.
|
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |