![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Merhaba...
Kadastro mahkemesinde açmiş olduğumuz, tespitin iptali davasında, taşınmaza kimin zilyet olduğu keşip zaptında yanlış yazılmış, bu sebepten dolayıda zilyetlik hatalı tespit edilmiştir. bu hatalı değerlendirme sebebi ilede tespit talebi reddedilmiştir. şu an dosya karar düzeltme aşamasında.. bu aşamada zilyetliğin hatalı tespitinin düzeltilebilmesi için neler yapabiliriz... öneride bulunacak meslektaşlarıma şimdiden çok teşekkür ederim... Herkese iyi çalışmalar diliyorum... |
![]() |
#2 |
|
![]() 1)İlana süresinde itiraz edilmemiş (?)
2.Dava açılmış, keşif sırasında "kimin zilyet olduğu" yanlış yazılmış (?) 3)Yargılama aşamasında ne yapılmış? 3402/m.4,12/3 KADASTRO TUTANAKLARININ KESİNLEŞMESİ VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE: MADDE 12 - 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir. Kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir. Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. (Ek cümle: 5841 - 25.2.2009 / m.2) Bu hüküm, (iddia ve taşınmazın niteliğine)(*) yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır. _____ (*) Madde 12'ye 5841 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile eklenen cümlede yer alan “… iddia ve taşınmazın niteliğine …” ibaresi, 12.5.2011 günlü, E. 2009/31, K. 2011/77 sayılı kararla iptal edildiğinden, bu madde ve ibarenin, uygulanmasından doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazete’de yayımlanacağı güne kadar, 2.6.2011 tarih ve 27952 sayılı R.G.'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 12.5.2011 T., 2009/31 E. ve 2011/27 K. sayılı Kararı ile YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA karar verilmiştir. _____ Kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtları, işleme tabi kayıt niteliğini kaybederler. Bu Kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz. Kesinleşmemiş tutanaklar herhangi bir nedenle tapuya tescil edilmişse, iddia ve taşınmazın niteliğine bakılmaksızın, taşınmazı tescil tarihinden itibaren 20 yıl müddetle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduranlar ile bunların akdi ve kanuni halefleri açılmış ve açılacak olan davalarda medeni kanunun tapuya itimat prensibinden yararlanırlar. |
![]() |
#3 |
|
![]() Kadastro tespitine 30 günlük süre içerisinde itiraz edilmiştir. Bu süre içerisinde itiraz edilen davada yargılama sırasında keşif yapılıyor. Yapılan bu keşifte dinlenen tanık, yerin zilyedi A şahsı dır demiş olmasına rağmen, keşif tutanaklarında hataen B şahsıdır diye yazılıyor. Mahmeke zilyetlik durumunu esas alarak Yerin Tescilinin B üzerinde kalmasına hükmediyor. Oysa yerin zilyedi 40 yılı aşkın bir zamandır A şahsı.
Maddi hataya dayanılarak yapılan Temyiz talebi de reddolmuştur. Bu aşamada karar düzeltme yoluna başvurduk, ancak karar düzeltme talebi sırasında zilyetlik durumundaki hatalı tespitin düzeltilebilmesi için nasıl bir yol izleyebiliriz? |
![]() |
#4 | |||||||||||||||||||
|
![]()
Yazılmış da, bu durum yargılama devam ederken farkedilmemiş mi veya ? |
![]() |
#5 |
|
![]() Bu durum ancak,yargılama bittikten sonra, Temyiz aşamasında farkediliyor...
|
![]() |
#6 |
|
![]() Yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususlar temyiz konusu yapılamaz.
![]() |
![]() |
#7 |
|
![]() Sayın Av. Hulusi Metin... Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim...
Peki bu aşamada Zilyetliğin Tespiti talebi ile yeniden bir tespit yaptırmış olsak, bu durum yeni delillerin ortaya çıkması olarak değerlendirilerek, karar düzeltme aşamasında dikkate alınamazmı? Yada bu aşamada izleyebileceğimiz en mantıklı çıkar yol ne olabilir? |
![]() |
#8 | |||||||||||||||||||
|
![]()
Hayır ![]() İadei muhakeme (HUMK.m.445 vd.) koşulları da yok ![]() |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İdari yargıda tam yargı davası ve maluliyet durumunun tespiti talebi | av_omerolgun | Meslektaşların Soruları | 1 | 27-08-2010 15:37 |
Üçüncü Kişiler Arasındaki İletişimin Tespiti, Delil Niteliği ve Tahliye Talebi | Av. Şevket KORKUT | Meslektaşların Soruları | 6 | 20-07-2010 15:45 |
Yabancı uyruklu çocuğun tereke tespiti talebi | av_mehmet | Meslektaşların Soruları | 0 | 11-03-2009 22:36 |
Bağkurdan Emekli kişinin ssk ya tabi hizmetlerinin tespiti talebi | grey | Meslektaşların Soruları | 1 | 28-11-2008 20:11 |
Hizmet Tespiti ve manevi maddi tazminat talebi | tunca07 | Meslektaşların Soruları | 7 | 13-02-2008 16:53 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |