![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() henüz 10 yaşında olan bir çocuk, müvekkilimin çocuğuna taş atarak sol gözünün kaybetmesine neden oluyor. kural olarak; aile reisi mk 369 gereği küçüğün vermiş olduğu zarardan sorumludur. ancak bu olay aradan 9 ay geçmesine rağmen çocuğun küçük olması nedeniyle şikayete konu edilmemiş. şimdi tazminat davası açmayı düşünüyoruz ancak arada bir şikayet olmadı için ispat yükü tanıklarla yeterli olur mu?
Sizlerin de görüşlerini almak istedim. Konu ile ilgili içtihat da bulamadım. Şimdiden teşekkürler. |
![]() |
#2 |
|
![]() Tanık ile somut olayı ispat etmeniz mümkündür. Şikayet, ceza hukuku icin gereklidir. Tazminat davası için ceza soruşturması/kovuşturması ön koşul değildir.
|
![]() |
#3 |
|
![]() sayın meslektaşım burada kanunun aile reisine tanıdığı kurtuluş beyyinesi unutulmamalıdır. tamam her ne kadar MK 369 aile reisine böyle bir sorumluluk yükletmişsede yine aynı şeklde gerekli önlemleri almış olsaydı dahi bu sonucun meydana geleceğini ispatlaması durumunda sorumluluktan kurtulacaktır.
|
![]() |
#4 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Bu tür fiillerde zamanaşımı süresinin 1 yıl ile en fazla 10 yıl olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda zamanaşımı hususunu da göz önüne almanız gerekiyor. |
![]() |
#5 |
|
![]() Ben bu olayda aile reisinin sorumluluktan kurtulacağını düşünmüyorum. Öncelikle her ne kadar küçüğün yaşı küçük olsa da konu hakkında C.Savcılığı'na şikayet dilekçesi vermenizi , gözle ilgili adli rapor aldırmanızı öneririm. Savcılık anne veya babanın ifadesini alacaktır. Aşağıdaki karar işinize yarar gibi geliyor.
HD 04 <> E: 2003/4678 <> K: 2003/10280 <> T: 18.09.2003 * HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE TAZMİNAT * AİLE BAŞKANININ SORUMLULUĞU Davalı baba, küçük kızının günün belirli saatlerinde gittiği okulda, davacının küçük yaştaki oğlunun gözüne kalem batırması nedeniyle oluşan zarardan aile başkanı sıfatıyla sorumludur. (4721 s. MK. m. 369) Davacı Keramettin´e velayeten Bekir vekili avukat İbrahim tarafından, davalı M. Hasan ve Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine 1.4.2001 ve 1.10.2001 gününde verilen dilekçeler ile haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen husumetten, kısmen görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 24.12.2002 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılardan Milli Eğitim Bakanlığı vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görül memesine göre davalı Milli Eğitim Bakanlığı´nın tüm, davacının ise aşağıda ki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davalı Milli Eğitim Bakanlığı hakkındaki dava, yargı yolu bakımından, diğer davalı M, Hasan hakkındaki dava ise davalının aile başkanı olduğu, adı geçenin bu sıfatla, okul idaresi ile birlikte sorumlu tutulamayacağından husumetten reddedilmiş; karar davacı ile davalılardan Milli Dava, davalı M. Hasan´ın kızı Sümeyye tarafından küçük Keramettin´in gözüne kalem batırılması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece olayın okulda meydana geldiği ve küçük Sümeyye okul idaresinin sorumluluğu altında bulunduğundan davalı baba hakkındaki dava husumetten reddedilmiştir. Çocukların yatılı okumaları durumunda gözetim ve denetimin tamamen okul idaresine geçtiği durumlarda, aile başkanlığı görevinin okul idaresine geçtiği düşünülmelidir. Çünkü bu halde aile başkanının bakıp gözetmesi, devamlılık taşıyacak biçimde ortadan kalkmaktadır. Halbuki somut olayda, günün belirli saatlerinde okula giden çocuğun yetiştirilmesi, gözetilip denetlenmesi okul idaresine ait olmayıp, aile başkanının görevi içindedir. Diğer bir anlatımla bu gibi durumlarda, aile başkanlığı görevi kesintiye uğramamaktadır. Çocuğun günlük olarak yetiştirilmesi sürdürülmektedir. Böylece aile başkanlığı görevi yine babaya ait bulunmaktadır. Baba aile başkanı sıfatıyla bu görevlerini sürdürmek durumundadır. O halde davalı baba M. Hasan´ın tazminat sorumluluğu bulunduğu halde, onun hakkındaki davanın husumetten reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda 2 nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA), diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1 nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
![]() |
#6 |
|
![]() Bu karar isabetli. Ben de aile reisinin sorumluluktan kurtulamayacağını düşünüyorum.
|
![]() |
#7 |
|
![]() Bu karar isabetli. Ben de aile reisinin sorumluluktan kurtulamayacağını düşünüyorum.
|
![]() |
#8 |
|
![]() bu olayda aile reisinin sorumluluktan kurtulacağını söylemedim ancak bu hususun dikkate alınmasında da sayın meslektaşım açısından fayda gördüm.bana görede aile reisi bu olayda sorumludur. aşağıdaki kararın fayda getireceğini düşünüyorum.
T.C. YARGITAY Dördüncü Hukuk Dairesi E: 1979⁄11135 K: 1979⁄14236 T: 19.12.1979 TEMYİZ YETENEĞİNDEN YOKSUNLARIN HUKUKSAL SORUMLULUĞU AİLE BAŞKANININ SORUMLULUĞU KURTULUŞ BEYYİNESİ ÖZET: 1- Temyiz yeteneği bulunmıyanların işlemiş olduğu haksız eylemlerden doğan objektif (sebebiyet) sorumluluğu düzenleyen BK. 54⁄1. hükmünün amacı, "sorumluluğu hakkaniyet düşüncesiyle kusur sorumluluğu hali dışında genişletmek olup", mümeyyiz olmıyanların eyleminden hukuksal bir sonuç doğmıyacağı hakkındaki genel kurala bir istisna koymaktır. 2- MK. 320⁄1 de düzenlenen (ev reisinin sorumluluğu) kusura dayanması; bu bakımdan ne aile reisinin ve nede gözetim ödevine bağlanmış olan küçüğün kusuru şart değildir. 3- davalı küçüğün, elinde bulunduğu sopayı başka bir çocuğa atması ve o çocuğun eğilmesi üzerine sopanın davacı küçüğün gözüne isabet etmesi halinde (hukuka aykırı eylemle zararlı sonuç arasında) illiyet bağı var demektir. 4- Aile reisinin sorumluluğu "objektifözen ve gözetim görevinin ihlali karinesine" dayanır. Ancak aile reisi bu karineyi çürütmek imkanına sahiptir (kurtuluş beyyinesi). 5- Somut nasihat ve talimat verme, özen ve gözetim ödevinin yerine getirildiğinin kanıtı olamaz. 6- Davalı küçüğün gördüğü filmlerden - esinlenerek Kızılderili, kovboy ve harp oyunlarına katılmasının yaşamın deneyimlerine ve olağan akışına uygun bir davranış olduğu ve bir aile reisinin gözetimi altında bulunan çocuğunun bu oyunları oynamasına engel olması kendisinden beklenemiyeceği ve bu itibarla meydana gelen zarardan sorumlu tutulamıyacağı yolundaki görüş MK. 320'de öngörülen kuralla bağdaşmaz. SAYGILAR |
![]() |
#9 |
|
![]() olayın savcılığa intikal edilmemesi bu sorun yaratır mı? bununla ilgili görüşleriniz nelerdir?
|
![]() |
#10 |
|
![]() Bir sorun yaratmaz sonuçta olayın oluş şeklini tanıklarla da ispatlayabilirsiniz ama bence ilk cevabımda da açıkladığım üzere gene de bir şikayet dilekçesi verin.
|
![]() |
#11 |
|
![]() olayın üzerinden 9 geçmiş. şikayet 6 ay değil mi?
|
![]() |
#12 |
|
![]() Taş atan çocuğun eylemi neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasren yaralama kanımca. Bu sebeple 6 ay geçmiş olsa da şikayet edebilirsiniz. Ayrıca şikayet edilmemiş olması tazminat davasına engel değildir.
|
![]() |
#13 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Savcılığa yansımaması işinizi ispat konusunda zorlaştırabilir. Ancak burada uzuv kaybının olması sebebiyle, şikayete tabi olan 6 aylık süre nin dikkate alınmayacağını düşünüyorum. Bu tür durumlarda, kamu davası açılması zorunluluğunun olduğunu düşünüyorum. |
![]() |
#14 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
|
![]() |
#15 |
|
![]() Şikayette bulunulmamış olmasının tazminata hiçbir etkisi yoktur. Kaldı ki şikayette bulunmuş olsaydınız dahi S.S.Ç.'un yaşı 10 olduğundan TCK Md.31 gereğince ceza sorumluluğu yoktur ve hakkında kovuşturma yapılmayacaktır.
Dolayısıyla kovuşturulması yapılmayacak olan bir vakanın şikayet edilmemiş olmasının tazminata etki etmesi de hiç düşünülemez. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Eşlerin kiralanan aile konutunun borcundan sorumluluğu | Av. Gülgün | Meslektaşların Soruları | 1 | 29-06-2011 15:30 |
Aile Hâkimliği, Aile Hekimliği Gibi Olmalı | Doç. Dr. Özge Yücel | Hukuk Haberleri | 2 | 26-09-2009 15:50 |
aile konutunun satılması halinde bankanın 3. kişiye karşı sorumluluğu | kapbana | Meslektaşların Soruları | 9 | 17-03-2009 10:10 |
Aile nedir?Aile olabilmek için kaç kişiye ihtiyaç vardır? | Nur Deniz | Site Lokali | 29 | 10-03-2009 22:24 |
1917 Hukuki Aile Kararnamesinden günümüz Türk Medeni Kanununa kadar Türk aile yapısı | tulinunal | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 23-05-2006 19:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |