18-12-2019, 18:12
|
#2
|
|
Kiracı tarafından mahsup edilmesini istemekle, kiralayan tarafından mahsup edilmesi arasında fark var ve hangisini istediğinizi bilemiyorum ama ikinciyse şu içtihat işinizi görür diye düşünüyorum:
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
3 . HUKUK DAİRESİ E. 2017/4660 K. 2019/6415 T. 10.9.2019
Davacı, taraflar arasında 03/08/2009 başlangıç tarihli ve 1 yıllık kira sözleşmesi olduğunu, davalı hakkında 2015 yılı Ocak, Şubat, Mart ayları kira bedellerinin tahsili için takip başlatıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, kira borcu olmadığını, depozito bedelinin iade edilmediğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının kira bedellerini ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüyle davalının İstanbul Anadolu 8. icra müdürlüğünün 2015/xx takip sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline takibin devamına, takibe konu asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 03/08/2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından 20/03/2015 tarihinde başlatılan icra takibi ile 2015 yılı Ocak, Şubat ayları ile Mart ayı 10 günlük kira bedeli toplamı 8.430,96 TL alacağın tahsili istenilmiştir. Davalı kiracı 15/01/2015 tarihinde Ocak 2015 kira bedelinin ödendiğini beyan etmiş, davacı kiraya veren ise bu ödemenin önceki dönem kira borçlarına mahsup edildiğini ifade etmiştir.
Türk Borçlar Kanunu'nun 102.maddesine göre taraflar arasında birden fazla borç bulunması halinde "Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur." hükmünü içermektedir. Uyuşmazlık konusu olan 15/01/2015 tarihli ödeme “Ocak 2015” açıklaması ile yapılmış olup bu ödemenin kiraya veren tarafından eski borçlara mahsup edilmesine olanak bulunmamaktadır. Bu durumda, davalı kiracının takibe konu Ocak 2015 kira bedelini ödediği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
03/08/2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 9.maddesinde kiracı tarafından 5.500 TL depozito verildiği hüküm altına alınmıştır. Davalı, depozitonun kira bedellerinden mahsubu gerektiğini ileri sürmüş, davacı ise davalının iş yerinde zarara neden olduğunu, iş yerini eski hale getirmek için yüksek miktarda masraf yaptığını, depozitonunu kiralanandaki zararı karşılamadığını ayrıca davalının başka kira borçları olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, depozito bedelinin alacaktan mahsubu konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda Mahkemece, davacının hasar ve alacak iddiası da değerlendirilerek depozito bedelinin iade koşullarının oluşup oluşmadığı, dava konusu kira alacağından mahsup edilip edilemeyeceği üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
|
|
 |
|
 |
|
|