![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Müvekkilim, 2009 yılı mayıs ayında (14 ay önce) kapalı kasa kamyonet alıyor, 2 ay önce aracın boyalarının çatlaması ve dökülmesi nedeniyle sorun yaşıyor ve aracın aynıyla değiştirilmesini yada ödediği bedelin iadesini talep ediyor. İhtar çekeceğiz fakat öğrenmek istediğim husus;
1. Zamanaşımı yönünden sıkıntı yaşarmıyız? (Aracın garanti süresi 3 yıldır.) 2. Açılacak davada görevli ve yetkili mahkeme neresidir? Aracın ticari araç sınıfında olması görev tayininde etkenmidir? 3. Muhatap olarak satıcıyla birlikte üretici ve dağıtıcıyı sorumlu tutmamıza kanuni engel varmıdır? Saygılarımla.. |
![]() |
#2 |
|
![]() 1-Zamanaşımı hakkında 1 yıllık zamanaşının garanti süresi kadar uzayacağı ve ayıbı ispat külfetinin de satıcıda olduğu konusunda görüş okudum, fakat yargıtay kararı henüz bulamadım.
2- Görev yönünden aşağıdaki karar işinize yarayabilir. 3- Müvekkiliniz tüketici olarak kabul edilirse, uygulanacak mevzuatta değişecek ve 4077 sayılı kanun uygulanacaktır. Yasanın 4. maddesine göre "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. " Saygılarımla. T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/4799 Karar No. 2009/8756 Tarihi 24.06.2009 İLGİLİ MEVZUAT 4077-TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN ( TKHK )/23/3 KAVRAMLAR AYIPLI MAL DAVASI TÜKETİCİ MAHKEMESİ GÖREV HUSUSİ ARAÇ ÖZET SOMUT OLAY DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE, TÜKETİCİ DAVACI İLE SATICI DAVALI ARASINDA MAL SATIŞINDAN KAYNAKLANAN BİR UYUŞMAZLIK BULUNMAKTADIR. DAVALI HER NE KADAR DAVACININ ARACINI İŞLERİNDE KULLANDIĞINI SAVUNMASINDA BELİRTMİŞ İSE DE, ARACA AİT RUHSAT İNCELENDİĞİNDE, DAVAYA KONU ARACIN HUSUSİ ARAÇ OLDUĞU, TİCARİ OLMADIĞI ANLAŞILMIŞTIR. DAVACININ TRAFİK KAYITLARI İLE RUHSATINDA HUSUSİ ARAÇ OLDUĞU SABİT OLAN ARACINI MESLEĞİNİN MOBİLYACILIK OLMASI NEDENİYLE GEREKTİĞİNDE MONTAJA GİDERKEN KULLANMASI ARACIN MESLEKİ AMAÇLA KULLANILDIĞINI GÖSTERMEDİĞİ GİBİ, TİCARİ ARAÇ KAPSAMINA DA SOKMAZ. ÖYLE OLUNCA, SÖZÜ EDİLEN YASA'NIN 23. MADDESİ GEREĞİNCE DAVAYA BAKMAYA TÜKETİCİ MAHKEMESİ GÖREVLİDİR Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın tavan sacı ve sol bölgesinin hasarlı olduğunu, bu şekliyle aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, satış bedeli olan 31.460.00 Yn'nin ladesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aracın mesleki amaçla kullanılmak üzere satın aldığını, gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ve Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3. maddesinde, kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada "alışverişe konu olan taşınır eşyayı ... " mal, "bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi" tüketici, "kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri" satıcı olarak tanımlamıştır. Aynı Yasa'nın 23. maddesinin ı. fıkrasında ise, "Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır" hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde, tüketici davacı ile satıcı davalı arasında mal satışından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmaktadır. Davalı her ne kadar davacının aracını işlerinde kullandığını savunmasında belirtmiş ise de, araca ait ruhsat incelendiğinde, davaya konu aracın hususi araç olduğu, ticari olmadığı anlaşılmıştır. Davacının trafik kayıtları ile ruhsatında hususi araç olduğu sabit olan aracını mesleğinin mobilyacılık olması nedeniyle gerektiğinde montaja giderken kullanması aracın mesleki amaçla kullanıldığını göstermediği gibi, ticari araç kapsamına da sokmaz. Öyle olunca, sözü edilen Yasa'nın 23. maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Mahkemece, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla işin esası incelenerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2- Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ : Birine bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına ( BOZULMASINA ), ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 24.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
![]() |
#3 |
|
![]() Zamanaşımı ile ilgili bir karar:
T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2007/11897 Karar No. 2008/1114 Tarihi 12.02.2008 İLGİLİ MEVZUAT 818-BORÇLAR KANUNU/207 6762-TÜRK TİCARET KANUNU ( TTK )/25.4 KAVRAMLAR AYIPLI MAL AYIBA KARŞI TEKEFFÜL TİCARİ SATIŞ ZAMANAŞIMI ÖZET AYIBA KARŞI TEKEFFÜL HÜKÜMLERİNE DAYANAN TİCARİ SATIŞLARLA İLGİLİ DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ 6 AY İSE DE, SATILANIN DAHA UZUN BİR SÜRE GARANTİ KAPSAMINA ALINMASI DURUMUNDA GARANTİ SÜRESİ SONUNA KADAR DAVA AÇILABİLİR. AYRICA SATICI, ALICIYI İĞFAL ETMİŞ İSE ZAMANAŞIMINDAN YARARLANAMAZ Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı E... Mot. Ar. A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dava, ayıplı araç satıldığı iddiasına dayanan alacak davasıdır. Davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş, esas yönünden de davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ticari satışın 31.03.2005 tarihinde yapıldığı ve aracın davacı tarafa teslim edildiği, hava yastıklarının açılmadığı kazanın 10.04.2006 tarihinde olduğu, süresinde ayıp ihbarının yapılmadığı, satış tarihinden itibaren 6 aylık zamanaşımı süresi içinde bu davanın açılmadığı gerekçeleri ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı E... Mot. Araçlar A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir. TTK'nın 25/4. maddesi uyarınca, ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanan ticari satışlarla ilgili davalarda zamanaşımı süresi 6 ay ise de, satılanın daha uzun bir süre garanti kapsamına alınması durumlarında garanti süresi sonuna kadar dava, açılabilir. Öte yandan satıcı, alıcıyı iğfal etmiş ise, yasada öngörülen zamanaşımından yararlanamaz (BK m. 207/son). Bu durumda mahkemece, dava konusu aracın garanti belgesi getirtilip, davanın garanti süresi içinde açılıp açılmadığı saptanarak gerektiğinde BK'nın 207/son maddesi hükmü de tartışılmak suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı taraf yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 12.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
![]() |
#4 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]() Müvekkilim tacir (şahıs) fakat aracın ruhsatında H. Oto yazmakta ve bu nedenle tüketici mahkemesinde dava açmayı düşünüyorum lakin yetki konusunda emin olamıyorum zira;
Tacir olan Taraflar şirket olunca aracın ruhsatında özel (hususi) yazsa dahi ticaret mahkemesi fakat tacir olan taraflar şahıs olunca ruhsatta hususi/ticari yazmasına bakarak mı belirleniyor yetkili mahkeme? |
![]() |
#5 |
|
![]() Gerçek kişilerin ticari oto almasına mani bir yasa bulunmamaktadır. Hatta gerçek kişiler ticari araç alıp hususi olarak kullanabilmeketdirler. Gerçek kişi ise müvekkiliniz ve araçta ticari oto yazsa dahi şahsi işleri için kullanıyorsa aracı(mesela tacirse aracı işletme defterine kaydetmeli, kaydetmedi ise hususi olarak kullanıyor demektir)tüketici mahkemesinde dava açabilmelisiniz diye düşünüyorum. Bir aracın ruhsatında ticari yazıyor olması onu ticari maksatla kullanıldığına karine teşkil etmemeli.
|
![]() |
#6 |
|
![]() burada bakılması gereken nokta aracın hangi amaçla kullanıldığıdır. tabiki de ruhsatta ticar, yada hususi yazması etkileyecektir ama kullanım amacı önemlidir. ticari amaçla kullanılıyorsa, ticaret mahkemesi; ticari amaçla kullanılmıyorsa tüketici mahkemesi yetkilidir diye düşünüyorum. tabi yetkili mahkemeye göre zamanaşımı süresi ve davalı taraf değişecektir. anacak tüketici mahkemesinde dava açarsanız kesinlikle üretici ve dağıtıcıyı sorumlu tutmanızda bir engel yoktur.
saygılarımla. |
![]() |
#7 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sayın Meslektaşım, Anladığım kadarıyla müvekkiliniz gerçek kişi ve araç da hususi oto (h.oto). Bu durumda zaten araç ticari değildir. Bir kamyonettir ancak, ticari değil hususi bir araçtır. Bu durumda da tüketici mahkemesinin görevli olduğu kanaatindeyim. Davayı satıcı/imalatçı ya da ithalatçının bulunduğu yerde de açabilirsiniz. Saygılarımla Av. Fatih KARACA |
![]() |
#8 |
|
![]() Öncelikle ticaret şirketlerinin her işlerinin ticari olduğu asıldır. Yani ticaret şirketlerinin özel sahası yoktur. Gerçek kişi tacirlere gelince, o işin ticari olup olmadığı işin durumundan ve/veya sözleşme kurulurkenki beyanlarından ve saireden anlaşılır. Müvekkiliniz oto taşımacılığı yapıyorken çekici almış ise, bu işin ticari iş olduğu tartışmasız olacaktır. Yargıtay kararına göre de, hususi oto veya ticari oto yazmasının fazla bir ehemmiyeti yok. Fakat bu kabul, alınan otonun cinsine göre de değişecektir. Meselede öncelikle kamyonetin kişisel işler için kullanılıp kullanılamayacağının tespit etmemiz gerekiyor. Kanımca bir kamyonetin kişisel işte kullanılması pek mantıklı değil. İkinci olarak, müvekkil ödemeyi muhasebeleştirdi mi? eğer gider, demirbaş v.s. olarak göstermişse bu halde de ticari görünüyor. Bu arada müvekkiliniz ticaret odasında kayıtlı mı, ya da ne şekilde tacir sayıyoruz?
Saygılarımla. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
ayıplı araç satışı | law in law | Meslektaşların Soruları | 3 | 07-02-2025 10:16 |
ayıplı ticari araç | mevzu hukuk | Meslektaşların Soruları | 1 | 29-05-2010 13:23 |
Ayıplı araç | RAZUHUMİN | Meslektaşların Soruları | 1 | 25-08-2009 15:52 |
ayıplı araç | Av.TYILMAZ | Meslektaşların Soruları | 2 | 01-06-2009 15:28 |
Ayıplı araç-ihtarname | mevzu hukuk | Meslektaşların Soruları | 3 | 28-11-2008 23:46 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |