vesayet kararı ve vekaletin iptali

Merhaba Değerli Meslektaşlarım.
Müvekkilin babası uzun yıllardır ağır alzheimer hastası. Müvekkilin kardeşlerinden biri, bilmediğimiz bir zamanda hastanede babasının elinden bir vekalet alıyor ve müvekkil bu vekaleti de, vekalet ile babanın mal varlıklarını teminat göstermek suretiyle çeşitli bankalardan kredi alındığını da yeni öğreniyor. Aynı zamanda vekaletin içeriğini de bilmediğimizden, gayrimenkullerin satılabileceği endişesini de taşıyoruz. Bu durumda nasıl bir yöntem izlememizi önerirdiniz? Vesayet davası açmayı düşünüyorum ancak bu dava ile birlikte vekaletin ve vekalete bağlı yapılan işlemlerin iptali için nasıl bir dava açmalıyım?

Müvekkilinizin babası bir an evvel oğlunu azletmelidir.

Tabi önce vekaletname ile ilgili bilgilere ulaşmalıdır.

Asil herzaman adına yapılan işlemleri takip edebilir, söz konusu bankalara gidip adına alınan kiredileri öğrenebilir ve vekaletnameyi de görebilir. Bu suretle vekaletnamenin içeriğini öğrenebilirsiniz.

Evet alzheimer hastası olduğunu beklirtmişsiniz ancak son aşamada mı hastalığı, hangi noterden vekalet verdiğini dahi hatırlamıyor mu en azından kabaca semtini... Bu suretle de ilgili noterliği bulup vekaletnameye ulaşabilirsiniz.

Vekaleti hastanede aldığını belirtmişsiniz, tahminen hangi zamanlarda hastaneye yattığını oğlu bileceğinden ne zaman alınmış olabileceği de 3-5 olasılıkla bilinebilir.

Alzeimer hastalığı raporlu mu? Heyet raporuı var mı? Bu vekalet raporluyken mi verilmiş yoksa henüz rapor alınmamışken mi?

Söz konusu işlemlerle ilgili sorumluluk ve iptal söz konusu olabilmesi için adli tıp raporuna göre temlik tarihi itibariyle ehliyetsiz olduğunun saptanması gerekiyor öncelikle.

Şayet hangi bankalardan kredi çekildiğine hiç bir şekilde ulaşamıyorsanız, bir tespit davası açmak suretiyle çeşitli banka genel merkezlerine mahkeme kanalıyla müzekkere yazılmasını sağlayarak ileride açacağınız davalarda delil olmak üzere konuyu netleştirebilirsiniz.

Öncelikle vasi tayini başvurusunda bulunmanız, müvekkilinizin ehliyetsiz olduğunu saptatmanız, ve ne zamandan beri ehliyetsiz olduğunu netleştirmeniz gerekecektir...

Ardından açılacak hukuk hukuk davalarında , kısıtlının adına işlemlerin yapıldığı ve vekalet verdiği tarihte de ayırt etme gücüne sahip olmadığının iddia edilerek ispatı gerekecektir. Bu yine adli tıp raporu ile mümkün olabilecektir.

Esasen Medeni Kanunun 409/2 maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüşse de ayırt etme gücünün nisbi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli tıp kurumundan rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır.

Sayın Zeytinn, emeğiniz ve verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.
Müvekkilin babasının oğlunu azletmesi gibi bir durum söz konusu olamaz çünkü hastalığı ilerlemiş durumda ve etrafında olup bitenden habersiz. Çok sık hastaneye girip çıktığı için vekaletin ne zaman verildiğini kestiremiyoruz. Vekalet bulunduğuna ilişkin elimizdeki tek belge, vekil kardeşin başka bir sebeple karakolda verdiği ifade, kredi çektiğinden ise kredi alımı sırasında kefil olan tanıklar sayesinde haberimiz var. Bu nedenle hukuk davasında Adana'da bulunan tüm noterlere yazı yazılması gerektiğini düşünüyorum.
Benim merak ettiğim, vesayet davasını açtıktan sonra, hukuk mahkemesinden kısıtlı adayının tüm malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı konması için başvurup başvuramayacağımız. Uygulamada böyle bir yöntem var mıdır? Ya da gayrimenkullerin satılmasını veya yeniden teminat gösterilmesini en kısa ve seri yoldan nasıl engelleyebiliriz??