|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
27-12-2006, 12:52 | #1 |
|
Bankanın Tutumu Hukuki Midir? Genel Vekaletname İle Murisin Parası Çekilebilir Mi?
Selamlar,
Muris(M)'in 3 bankada hesabı bulunmaktadır. Veraset belgesi alınmıştır. Mirasçılar Eşi(E), çocukları A ve B'dir.Çocuklar Almanya'da yaşamaktadır. X ve Y Bankası'na müvekkile (E)tarafından veraset belgesi ibraz edilerek, hissesine düşen miktarda para tahsil olunmuştur. A Bankası Çengelköy şubesine yazılı müracaat eden (E)'ye A bankası tarafından verilen cevabi yazıda şöyle denilmektedir: "İştirak halinde mülkiyet olduğundan paranın tüm mirasçıların birlikte gelmesi veya müşterek mülkiyete çevrildiğine dair mahkeme kararı getirilmesi halinde ödeneceği" Daha sonra vekaleten yazılı olarak bizzat müracaat edilmiş; "paranın misli bir eşya olduğu için mahkeme kararına gerek olmadığını, veraset belgesinde müvekkilenin hissesinin zaten belirlenmiş olduğu ve buna göre ödeme yapılması" talep edilmiş ve dilekçe ekinde de talebi doğrulayan bir Yargıtay kararı eklenmiştir. A Bankası Genel Müdürlüğü-Hukuk Müşavirliği cevap yazmış ve talebi red etmiştir. Gerekçe yine ilk gerekçe ile aynıdır.Yazının ekinde de iddiayı doğrulayan bir Yargıtay kararı eklenmiştir. Müvekkile sıkılmış işin peşini bırakmıştır. Bu defa çocuklar A ve B mahkemeye müracaat ederek, iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesini talep etmişler. Vekaleten talebi kabul ettik; kararı kesinleştirdik. Karşı taraf vekili meslektaşımız dün A bankası?na'a gittiğinde kendisine aynen şu cevap verilmiştir: "Dava vekaletnamesi ile bu parayı alamazsınız. Özel vekaletname getirmeniz gerekir." Az önce telefonla yaptığım görüşmede şifahen bana da aynısı söylenmiştir. Olayı şununla karıştırmamak gerekir:Genel vekaletname ile müvekkil adına dava ve icra takibi açabilmekteyiz ancak o dava icra takibi ilgisi olmaksızın (Halk arasındaki yanlış inancın aksine)banka hesabından para çekilemeyeceğini hepimiz biliyoruz. Somut olayda, bankadaki para davanın devamı niteliğinde olan bir para mıdır?(Aşağıda 4 No.lu mesajımda mahkeme kararının gerekçesini de okuyarak) Ancak somut olay, davanın devamı niteliğinde bir işlem değil midir? Örnek olarak ortaklığın giderilmesi davasından sonra, aynı vekaletname ile ihaleye iştirak edip müvekkil adına taşınmaz satın alabilmekteyiz. Ancak özel vekaletname olmadan haricen onun adına taşınmaz alamamaktayız. Biraz araştırma yaptım ancak tatmin edici yanıt bulamadım. Aşağıdaki sorulara birlikte yanıt aramak isterim. 1- Devlete ait X Bankası ve Y Bankası, hiç direnmeden, murise ait hesaptan; tek başına müracaat eden mirasçıya (Hissesi oranında) ödeme yaparken A bankası'nın bu tutumu hukuki midir? Hukuki ise meşru mudur? Parayı olabildiğince elinde tutma amacı bulunmakta mıdır? 2- Veraset ilamı ve müşterek mülkiyete geçildiğine dair kararla ve dava vekaletnamesi(Ahz-u kabza yetkili) ile müracaat edilmesine rağmen, özel vekaletname istenilmesinin yasal dayanağı mevcut mudur? 3- İlk iki soruya verilecek yanıt "hukuki değildir" ise banka, "hizmet sebebiyle emniyeti suistimal suçu" işlemiş olacak mıdır?Başkaca cezai müeyyide uygulanabilir mi? 4- Açacağımız davada, müvekkilin yazılı müracaat tarihinden itibaren faiz talep etmeyi düşünmekteyiz? Sizce bu faizin oranı ne olmalıdır? 4- Durumu Baroya bildirmeyi düşünmekteyim. Çünkü Kadıköy Adliyesinde Baro odasında bir meslektaşımızın duyurusunu anımsıyorum. Aynı banka çek ibraz eden , meslektaşımıza avukatlık kimliğiyle ödeme yapmamıştır. 5- Başka önerisi olan meslektaşım var mı? Sorulardan bazılarının yanıtı bilen meslektaşlarım, bildikleri kadarıyla yanıtlayabilir. Bu işin peşini bırakmayı düşünmüyorum. Bankalarla başka örnekler de yaşadım ve hep istediğimi aldım. En azından uygulamada birlik sağlanması için bir çalışma yapılabilir. Bu nedenle elinde mevzuata dair bilgi, Yargıtay kararı olan veya kişisel deneyimi olan meslektaşlarımın yardımını bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla |
27-12-2006, 14:07 | #2 |
|
Sayın AV.Suat Ergin
Aşağıdaki karar sizin önünüzü malesef kesiyor. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2001/11-662 K. 2001/697 T. 10.10.2001 • AHZUKABZ YETKİSİ ( Vekaletnamenin İlişkin Olduğu İşten Başka İşlerde Hüküm İfade Etmeyeceği ) • VEKALETNAMEDEKİ AHZUKABZ YETKİSİ ( Vekaletnamenin İlişkin Olduğu İşten Başka İşlerde Hüküm İfade Etmeyeceği ) • GENEL VEKALETNAMEDEKİ AHZUKABZ YETKİSİ ( Davayla İlişkisi Olmayan Alacaklarını Tahsil Konusunda Vekile Yetki Vermeyeceği ) 818/m.388 1086/m.60,61,62,63 ÖZET : Vekilin hükmolunan şeyi alabilmesi için vekaletnamesinde özel bir ahzukabz yetkisinin bulunması gerekir. Vekil, bu ahzu kabz yetkisine dayanarak, hükmolunan şeyi ilamların icrası yoluyla icra dairesi aracılığı ile tahsil edebileceği gibi, icra dairesi dışında da tahsil edip borçluya makbuz verebilir. Dava için verilen genel vekaletteki ahzukabz yetkisi, vekili müvekkilin davayla ilişkisi olmayan alacaklarını tahsil ve bankadaki hesabından para çekme hususunda yetkili kılmaz. DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 13.6.2000 gün ve 2000/244 E- 559 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 18.12.2000 gün ve 2000/8776-10227 sayılı ilamiyle; ( ...Davacı vekili, müvekkilinin, Mehmet Gölbeyoğlu'nun keşide ettiği çekin hamili olduğunu, keşideci hakkında Asliye Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet kararı sonrasında cezanın düşmesi için çek bedelinin keşideci tarafından davalı bankaya bloke edildiğini, çek aslını da ibraz eden müvekkiline banka tarafından ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 436.000.000 liranın %70 reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirket yetkilisinin yetkisini gösteren belgelerle müvekkiline başvurmadığını, davacı vekilinin de vekaletnamesinin genel vekaletname olup, çek bedelini tahsil konusunda yetkisi bulunmadığından vekile de ödeme yapılmadığını, müvekkiline de usulünce başvuru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı bankanın muteber bir çekten dolayı çek bedelini davacı vekiline ödememesinin hukuka uygun bulunmadığı, vekaletnamede özel yetki bulunmadığına ilişkin savunmanın kabul edilemeyeceği, ibraz halinde çek bedelini ödemekle yükümlü bulunan davalı bankanın ödemeden kaçınmasının onu temerrüde düşürdüğü gerekçesiyle 295.000.000 TL ve gecikme faizi tutarı olan 141.000.000 TL olmak üzere toplam 436.000.000 TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 295.000.000 TL asıl alacağa 13.3.2000 dava tarihinden itibaren reeskont oranında faiz-uygulanmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1. Dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2. Davacı vekili, davalı banka nezdinde davacı adına yatırılan paranın, genel vekaletname ile vekil kılınan şahsa ödenmemesi nedeniyle, hesaptaki paranın faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davacı şirket yetkilisi, İstanbul 22. Noterliği tarafından düzenlenen vekaletname ile avukat Azmi İsler'i vekil tayin etmiştir. Vekaletname dava açma ve takip etme yetkisini içeren genel vekaletname olup, bankacılık işlemleri yapma konusunca bir yetki içermemektedir. Davacı şirket vekilinin anılan vekaletname ile davalı bankadan davacı adına para çekme yetkisi bulunmadığından, davalı bankanın davacı adına yatırılan parayı ödememesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle dava tarihine kader işlemiş faizden davalı bankanın sorumlu tutulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine çeri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Mahkemece, davacı şirket vekilinin vekaletnamesindeki ahzu-kabz yetkisine dayanılarak davanın kabulü gerektiği yönündeki ilk kararında direnilmiş bulunmaktadır. Davacı şirket vekilinin, davalı bankadan müvekkili adına depo edilmiş parayı çekmek için kendisine, dava ve icra takipleri konusunda verilen ve ahzu-kabza ilişkin yetkiyi de içeren vekaletname ile bankaya başvurduğu anlaşılmaktadır. BK.nun 388 inci maddesinin 1 ve 2 nci fıkralarına göre, vekalet akdinin kapsamı sözleşme ile açıkça belirlenmemiş ise, ilgili olduğu işin niteliğine göre belirlenmesi gerekli olup, vekalet vekilin üzerine aldığı işin yapılması icap eden hukuki tasarrufları ifa yetkisini kapsar. Davaya vekalette ise, bu vekaletin kapsamı özel olarak HUMK.nun 60-63 ncü maddeler arasında düzenlenmiş olup, bu düzenlemeye göre, vekilin hükmolunan şeyi alabilmesi ( tahsil edebilmesi ) için vekaletnamesinde özel bir ahzu kabz yetkisinin bulunması gerekir. Vekil, bu ahzu kabz yetkisine dayanarak, hükmolunan şeyi ilamların icrası yoluyla icra dairesi aracılığı ile tahsil edebileceği gibi, icra dairesi dışında da tahsil edip borçluya makbuz verebilir. Dava için verilen genel vekaletteki ahzu kabz yetkisi, vekili müvekkilin davayla ilişkisi olmayan alacaklarını tahsil ve bankadaki hesabından para çekme hususunda yetkili kılmaz. Bu husus öğretide de aynen benimsenmektedir. ( Bak. Prof. Dr. Haluk Tandoğan Borçlar Hukuku Özel Borç ilişkileri Dördüncü basım cilt:II, Sh. 406, Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü altıncı baskı cilt;2, sh: 1292 ) Dava konusu olayda ise, davacı vekili dava konusu alacağın temelini teşkil eden çeke ilişkin ceza davası sebebi ile avukat olarak müvekkili alacaklı şirketi ceza davasında temsil etmiş ise de, bu mahkemenin kararında çek bedelinin bankadan tahsili hakkında bir hüküm bulunmamaktadır. Kaldı ki, davanın konusunu teşkil eden para, bankaya bir mahkeme kararı gereğince depo edilmiş bir para da değildir. Borçlunun mahkumiyet hükmünden kurtulabilmek için alacaklı adına davalı bankaya depo ettiği paranın tahsil yetkisi, dava için verilen vekaletnamedeki ahzu-kabz yetkisi dışındadır. Bu durumda mahkemenin, avukatın vekaletnamedeki ahzu-kabz yetkisine dayanarak davanın devam etmesi isabetsiz olduğu gibi, yasal dayanaktan yoksun bir gerekçe teşkil eden, avukatlık saygınlık ve güvenirliliğine dayalı kabul gerekçesi de yerinde görülmediğinden, usul ve yasaya aykırı olan direnme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Davalı temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 10.10.2001 gününde oybirliği ile karar verildi. Saygılarımı sunarım. Av.Erdal |
27-12-2006, 14:26 | #3 |
|
özel vekalet konusunda bankadan para çekmeye ibaresi yoksa özel vekalet isteyebilirler ptt den aynı sorunu yaşadım memurlar ptt genel müdürlüğün talimatını gösterdiler talimata ptt den para çekmeye ibaresi olmayan vekaletlerde vekile ödeme yapılmamasını söz konusu vekaletlerinde iki yıllık süreden fazla olmaması hususlarında düzenlemiştir belki sizin açınızdan kurum içi işlemdir bağlıcılığı yoktur diyebilirsiniz ama personelin bu tür bir talimata rağmen size para vermeleri mümkün görünmemekte
izmirde aynı husus bir meslektaşımızın başına geldi durumu şifaen savcıya anlatıyor savcıda bankadaki personeli savcılığa çağırıyor olay çözülüyor yine muğlada ihaleden müvekilimin aldığı bir araç teslimine gittim icra müdürü ile yeddiemine gittik tutanakla aracı teslim aldım evrağı üçümüzde imzaladık aracı depodan çıkarmaya kalktığımda yeddiemin aracın trafikten yakalaması olduğunu ancak trafikten yazı getirirsen veririm dedi hemen trafiğe gittim trafik ilgili şubelerden kaldırma yazısı gelmeden aracı vermeyiz dediler sonuçta itm hakimi konuyu ilettim haklılığımı kabul etmekle birlikte çözüm üretemedi sonuç savcıya sözlü şikayet ettim savcı icra müdürünü,yeddiemini trafik tescildeki memurları çağırdı muğla emniyet mürürünü arayarak talimatını verdi sonuç aracı teslim aldım |
27-12-2006, 15:00 | #4 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Erdal7, Öncelikle teşekkür ediyorum. Ancak sunduğunuz kararı birlikte irdeleyelim mi? Kararda Karşılıksız Çek Keşide Etmekten dolayı açılmış bir davadan sözedilmektedir. Vekil, müdahil vekili olarak davaya iştirak etmiş, sanık ceza almış ve neticede çek bedelini bankaya ödemiştir. Vekile verilen vekaletname sadece ceza davası için verilmiş olabilir. Müvekkil para tahsili için yetki vermemiş olabilir.Genel Kurul olayı bu şekilde değerlendirmiş olabilir. Nitekim bir icra takip dosyasından bahsedilmemektedir. Aynı kararda ise,
Ben müşterek mülkiyete çevirme kararından alıntı yapayım: "..nın Akbank T.A.Ş. Çengelköy Şubesindeki ... ve...No.lu hesaplarındaki paraların davanın tarafları arasında bölüşülmesi için 2/8 hissesinin (E) ye, 3/8 hissesinin (A) ya, 3/8 hissesinin (B)ye ait olduğunun tespit edilmesi sureti ile iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesine" Görüldüğü üzere bizdeki kararda, banka hesap numarası ve hesap sahibi ile mirasçıların hisseleri tek tek gösterilmiştir. Kararın devamı olarak bankaya aynı vekaletname ile gidilmiştir. Ben davanın devamı olarak görülebilir diyorum. İşin ilginç tarafı, Merkez Bankası, İş bankası, başka müvekkile ait benzer işten dolayı Ziraat Bankası sadece veraset belgesine dayanarak, ödemede bulunabilmektedir. O zaman bu bankaların yasaya aykırı ödeme yaptıkları ileri sürülebilir. Ne dersiniz? Diyelim ki, bankanın tutumu hukukidir. Soruda da belirttiğim gibi meşru mudur? Banka diğer mirasçıların Almanya'da yaşadıklarını bilmektedir.Oradan alınacak bir vekaletnamenin uzun süre alacağını bilmektedir. Üstelik sadece veraset belgesi ile gidince, müşterek mülkiyete çevirin, kararı getirin demişler daha sonra ise, vekaletnameyi kabul etmemişlerdir. Hatta, vekil arkadaşıma yine hep beraber gelinmesi gerektiği söylenmiştir. Şöye bir durum ortaya çıkmaktadır. Mirasçılar arasında zaten ihtilaf mevcuttur. Almanya'daki diğer mirasçılar avukatlarına özel vekaletname vermeyip kendileri çekmek isterlerse(Ne zaman olacağı belli değil)benim müvekkilem mağdur olacaktır. Bence tartışılacak çok şey var... Sayın Av.Yusuf Deveci, Katkılarınız ve tecrübelerinizi paylaştığınız için teşekkürler...Burada(İstanbul'da) bir savcıya gidip, olayı anında çözmek çok zordur. Saygılarımla |
27-12-2006, 15:39 | #5 |
|
sayın ergin bankaya müvekkilerin hesap numaralarını bildirin paranın ilgili hesaplara mahkeme kararına göre aktarılmasını talep edin vekalet ücreti konusunda sorun oluşturmayacaksa
|
29-12-2006, 17:36 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Soruyu vekalet ücreti açısından sormamıştım. Müvekkileye durum izah edildi. Yeni vekalet de çıkarabileceğini kendisinin de gelebileceğini beyan etti. Bankayı telefonla aradık. Müdür yardımcısı ile aramızdaki diyalog aynen aşağıdaki gibidir. S.E- Hanımefendi, yarın(bugün) müvekkile ile geleceğiz. Müvekkileye ait hissenin ödenmesinde başkaca bir sorun kaldı mı? M.Y- Müşterek mülkiyete geçirmişsiniz. Sorun yok gibi. Ama ben yine de hukuk müşavarliğini arayayım. ... ... ... ... ... S.E-Peki Hanımefendi ben sizi ararım. Aranıp bulunamayınca, bugün tekrar arandı. S.E- Hanımefendi geliyoruz. Sorun var mı? M.Y-Yok. Ancak iki hesap var biliyorsunuz. Birisi Euro cinsinden, diğeri YTL cinsinden. S.E- Evet M.Y.-YTL cinsinden olan hesaptan, muris tarafından fatura ödeme talimatı verilmiş. tüm mirasçılar bu talimatı geri aldığına dair yazılı belge verirlerse bu hesaptan da ödeme yapacağız. S.E- Talimatı veren kişi ölmüş olduğuna göre, talimat kendiliğinden kalkmış olmaktadır. Talebiniz hukuki değildir. M.Y- Olur mu? Mesela kredi kartı borcu olsaydı ne olacaktı? Öldü diye tahsil etmeyecek miydik? S.E- Daha önce söylediğim gibi sizinle hukuk konusunda tartışma yapmayacağım. Ama şunu söyleyebilirim: Kredi kartı borcu muris ölmeden önceye aitse tabii ki tahsil edeceksiniz. Ama öldükten sonraki kredi kartı harcamalarından dolayı tahsilat talep ederseniz; sizi Cumhuriyet Savcılığ'ına şikayet ederim. M.Y-??? S.E- Yani yine 3 mirasçıyı da istiyorsunuz. Biliyorsunuz ikisi Almanya'da... M.Y- Faksla göndersinler talimatı. S.E- Fakstaki imzaların onlara ait olduğunu nereden bileceksiniz? M.Y- Bizdeki imzalarıyla karşılaştıracağım. S.E- Grafoloji uzmanı mısınız? M.Y-??? Sabırla okuyanlar için teşekkür ederim. Bankaya ihtar çekip, müvekkilin ilk müracaat tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte hisseye düşen oranın tarafımıza ödenmesini, ödenmediği takdirde açacağımız hukuk davası yanında, hizmet sebebiyle emniyeti suistimal suçundan dolayı Cumhuriyet Savclığı'na müracaat edeceğimizi bildireceğim. Katılımcı arkadaşlara bilgi vereyim istedim. Saygılarımla |
29-12-2006, 18:42 | #7 |
|
sayın ergin soruyu vekalet ücreti açısında sormadığınızı biliyorum ama sadece "bankaya müvekkilerin hesap numaralarını bildirin paranın ilgili hesaplara mahkeme kararına göre aktarılmasını talep edin" ifadesi nezakete uygun bir ifade olmazdı sorunun sizi rahatsız ettiği bunlarla uğraşmaktansa eğer ileride müvekkileriniz de sizi uğraştırmayacaksa bu yolla başvurun manasında
sanırım yanlış ifade ettim meşakatsiz huzurlu seneler saygılarımla |
05-06-2007, 22:54 | #8 |
|
maalesef bankalar bunu yapmaktadırlar....bizimde başımıza defalarca geldi...aynı sorunla sigorta şirketlerinde karşılaştık muhatap olarak tüm yazışmalarda adımızı yazdıkları halde parayı ödeme noktasında sıkıntı çıktı bizde özel vekalet aldık müvekkil uzakta olduğu için...insanın verimini düşürmek için yapılan çabalar diye düşünüyorum...avukatlığın saygınlığı ve ayrıcalığı olmalı...
|
22-05-2008, 19:27 | #9 |
|
ben genel vekaletnamenin hizmet sözleşmesi gibi değerlendirilmesi gerektiğini ve bir çeşit yetki belgesi niteliğinde olduğunu düşünüyorum
bir şirkette işler vekaletname olmadan yürüyemeceğine göre genel vekaletname ile de para çekilebilir.sorun şurada miras paylaşılmadan topluluk mülkiyeti olarak şirket gibi yönetilebilir mi?Bence böyle bir yönetim bizim hukuk sistemimize terstir.Önce miras intikalinin yapılması gerekiyor |
09-07-2008, 14:49 | #10 |
|
Babadan Miras Olarak Kalan Paranın Bankadan Alınması Sorunu
Bütün Meslektaşlarıma İyi Çalışmalar..
Müvekkilimin Babası ölüyor ve bankada bir miktar para miras olarak kalıyor.Müvekkilimle birlikte toplam üç mirasçı var.Bu paranın alınması için bütün mirasçıların birlikte gitmesi veya vekalet vermesi gerekiyor;ancak mirasçılardan biri ne vekalet veriyor ne de birlikte haraket ediyor. Bu durumda Müvekkilimin hakkı olan bankadaki miras payı parasını nasıl alırız.. Acaba;payını almak istemeyen mirasçıya ihtar yazsak fayda eder mi;dava açsak ne davası açmalıyız.. Yardımlarınız için teşekkürler... |
09-07-2008, 15:01 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın MASSAN, Sizin yerinize ben 'Forum İçi Arama' butonunu kullandım ve bu forumu bulup, mesajınızı buraya taşıdım. Sorunuzun cevabı yukarıdaki mesajlarda bulunmaktadır. |
25-08-2008, 10:13 | #12 |
|
bankadaki mevduat
Müvekkil A ya babasından 99 yılında miras olarak bir miktar para kalıyor ,para x bankasında ve o zamndan bu yana 11 mirasçı parayı almamış,para faizde ve paraya ait veraset ve intikal vergisi ödenmiş veraset ilamı alınmış.Banka ,paranın taleb edilmesi durumunda 11 mirasçının da bankada olması gerektiğini ancak o şekilde bu paranın verilebileceğini söylüyor ancak mirasçılardan çoğu yurtdışında ve gelmeleri çok zor ...bankanın böyle bir yetkisi var mı??paranın müvekkile düşen kısmının alınması için ne yapabilrim??veraset ilamını kabul etmiyor banka
|
25-08-2008, 17:15 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Bankaya bizzat gelemeyecek olanlardan "parayı çekebilmenize ilişkin yetki içeren" vekaletname almanız gerekir. veyahut sadece müvekkiliniz için işlem yapabilmenizi teminen ortaklığın giderilmesi davası açmanız gerekir. |
01-12-2008, 18:01 | #14 |
|
Bankaların mirasçılara ödeme yapma usulü
Sayın Meslektaşlarım;
Müvekkillerimin murisinden kalan nakit para özel bir bankada vadeli hesapta bulunuyor. Müvekkilim veraset ilamı ve kardeşlerinin vekaletnameleriyle şubeye başvurmuş. Geride müvekkilim ve kardeşlerinden başka 3 mirasçı daha var. Banka şubesinden kendisine bütün mirasçıların birlikte gelmesi gerektiği ya da tümünün vekaletini getirmesi gerektiği söylenmiş.Bu şartın sağlanması mümkün olamıyor. Mirasçılar da aynı zamanda gitme konusunda anlaşamıyorlar. Müvekkilimin payına düşen meblağı alabilmesi için öneriniz ne olur? Şimdiden teşekkürler.... |
01-12-2008, 18:17 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın SOFTWARE, Konuyu tartışmışız, mesajınızı buraya taşıdım. |
02-06-2009, 15:38 | #16 |
|
Tartışamının en başına dönecek olursak; bankadaki parayla ilgili olarak müşterek mülkiyete dönüştürme davasına ait kararın kesinleşmesi gerekir mi ? Ben gerekmemesi yönünde düşünceye sahibim, zira, infaz için kesinleşmesi gereken kararlar arasında sayılmış bir durum değil. Sizce ?
|
02-06-2009, 15:40 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Kesinleşme gerekmiyor. Bizim başımızdan geçen olayda, banka keinleşme şerhi aramamıştı. |
03-07-2009, 12:36 | #18 |
|
HSBC bankasındaki hesap için elimdeki müşterek mülkiyete çevirme kararıyla başvurcum ve fakat kesinleşme şerhi istediler.... bence isteyememeliler... bu konuda elinde yargıtay kararı olan var mı acaba ?
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Murisin Bankadaki Parasının Çekilmesi | Hammerfall | Meslektaşların Soruları | 44 | 12-12-2018 15:34 |
Namus/Töre Cinayetlerinde Yargıçların Tutumu | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 11 | 01-05-2008 10:48 |
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün Hukuki Durumu | attorneytalay | Meslektaşların Soruları | 1 | 27-11-2006 14:03 |
İdarenin Elden Takipli Yazılara Karşı Tutumu | ali | Meslektaşların Soruları | 1 | 23-01-2004 18:11 |
Süre Tutumu | Av.Nevra BAŞKAL | Meslektaşların Soruları | 6 | 23-08-2002 22:10 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |