671 sayılı KHK 32. maddenin uygulamasında “neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlar” kavramı

Değerli Meslektaşlarım,

17.08.2016 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 671 sayılı KHK de;

Madde 32- 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir:

“Geçici Madde 6- 1/7/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, bu Kanunun;
a) 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre “iki yıl”,
b) 107 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üçte iki”lik oran “yarısı”,
olarak uygulanır.” denmektedir.

SORU: Sizce maddede istisna olarak sayılan “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları” bakımından, maddedeki ifade tarzı nazara alındığında mağdura göre bir sınırlama öngörülmüş müdür? Yoksa bu suç tipi tümü ile kapsam dışı mı tutulmuştur?

Yani sadece üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları mı; yoksa mağduru kim olursa olsun, bütün neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları mı madde kapsamı dışında tutulmuştur?

Benim anladığım, suç tipini tümüyle değil de 86 daki gibi mağdurun niteliğine göre çıkardığı yönünde, ancak çalıştığım ilde infaz savcılığı tümüyle kapsam dışına alıyor. Başka yerlerde farklı bir uygulama var mı acaba?

Anılan suç tipi tamamıyla kapsam dışı tutulmuştur, dikkat edilirse orada 've' bağlacının kullanılmasındaki amaç yaralama suçunun iki farklı görünüş biçiminin sıralanmasıdır, yani birliktelik şartı söz konusu değildir.

Maalesef KHK nın ilgili 32. maddesindeki ifade tarzı uygulamada karmaşaya yol açacak niteliktedir.

Bu konuda ben de Sn. Avukathan gibi düşünüyorum.

Yani TCK 87. Maddede düzenlenmiş olan Neticesi Sebebiyle Ağırlaştırılmış Yaralama (NSAY) suçlarının tümünün KHK’nın kapsamı dışında olmadığını, bilakis SADECE üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen NSAY suçlarının kapsam dışında tutulduğunu düşünüyorum.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, KHK metninde kullanılan “ve” bağlacı, bence bir önceki cümlede bahsedilen kişilere (üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye) karşı işlenen iki ayrı suç kategorisini belirlemek için kullanılmıştır.
Cümleyi açarsak;
1)üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama,
2)üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen NSAY şeklinde iki ayrı cümle ortaya çıkar.

Yani “ve” bağlacından hareketle vardığımız sonuçlar bakımından Sn. Bettercallsaul ile ayrılıyoruz.

Diğer yandan KHK’nın metnine bakıldığında (hata olmasın diye Resmi Gazetede yayınlanan metne baktım) kapsam dışı suçlar sayılırken (madde 81,82, madde 102,103,104,105 şeklinde) madde numaraları da belirtilmiş ancak tartışma konusu olan bölümde 86 ve 87. Madde şeklinde bir belirleme yapılmamıştır.
Kanun koyucunun (daha doğrusu KHK koyucunun ) amacı NSAY suçlarının tamamını kapsam dışı bırakmak olsaydı, diğerleri gibi bunu da açıkça (madde 87) şeklinde yazardı.

Bu arada farklı uygulamalardan elinde örnek olan meslektaşlarımız paylaşırlarsa faydalı olur diye düşünüyorum.

Ben de sadece bazı kişilere karşı işlenmiş yaralama ve aynı kişilere karşı işlenmiş neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarının kapsam dışında bırakıldığını düşünüyorum. Tüm neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları kapsam dışında bırakılmak istenseydi "ve" bağlacı ile değil virgül ile devam edilirdi. "ve" bağlacı ilk cümleyle bağlantının devam ettiğini ifade etmektedir.

Ancak bizim yorumladığımız gibiyse suç ve cezalar arasında bir dengesizlik ortaya çıkmaktadır. Cezası daha az olan suç kapsam dışında kalırken daha ağır cezayı gerektiren suç ise kapsam içinde olmaktadır.