|
|
|
|
Sevgili Meslektaşlarım,
Bir konu hakkında fikirlerinize ihtiyacım var. Şöyle ki,
Ağır Ceza Mahkemesinde sanık avukatlığı yaptık ve müvekkilimiz 3 farklı suçlamadan da beraat ettiMüşteki taraf bu kararı ertesi gün gerekçesiz olarak süre tutum talebiyle birlikte temyiz etti. Karar lehimize olduğundan, biz temyiz etmeyecektik.
Şimdi sorum şu;
Müşteki tarafın temyiz dilekçesi büyük ihtimalle sadece " Kararı temyiz ediyoruz, gerekçeli temyiz layihasını gerekçeli karar tebliğ edildiğinde vereceğiz" biçimindedir. Biz bu temyiz dilekçesi tarafımıza tebliğ edildiğinde nasıl bir yol izlemeliyiz? Yani karşı tarafın temyiz gerekçelerini ayrıntılı olarak bilemediğimizden temyize cevabı da ayrıntılı olarak veremeyeceğiz. Bu arada malum süreler de var. Biz temyiz layihasının tarafımıza tebliğinden itibaren şunu diyebilir miyiz?
Biz kararın onanması talepli gerekçesiz bir temyize cevap dilekçesi versek ve bu dilekçede, ayrıntılı temyiz layihası tarafımıza tebliğ edildiğinde biz de ayrıntılı temyize cevap dilekçesi verme hakkımızı saklı tutuyoruz desek, süreleri kaçırır mıyız, veya açıkladığım yöntemden farklı bir yöntem mi izlemeliyiz. Şimdiden teşekkürler.
|
|
 |
|
 |
|
Önemli bir soru. Ancak, ben, karşı tarafın, gerekçeli kararı tebellüğ etmeden verdiği dilekçeyi (eskiden süre tutum), temyiz dilekçesinin ta kendisi olarak bildiğimden, süresinde, bu yalın dilekçeye cevap vermeyi ve diyeceklerimi de bir kısmı tahmine de dayalı olsa, bu dilekçede söylemeyi uygun bulurum. Kolay gelsin.