Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kesin süreye rağmen delil bildirme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-04-2007, 13:13   #1
av.medine

 
Varsayılan kesin süreye rağmen delil bildirme

Merhaba sayın meslekdaşlarım sizlerin bir davam hakkında görüşlerinizi almak istiyorum. Dava boşanma davası ve davalı eş vekiliyim. Benden evvel başka bir meslekdaşımız davalı vekili olarak duruşmaya katılmış. Mahkeme gerek tensip zaptında ve gerekse ilk duruşmada taraflara USULÜNE TAM OLARAK uygun kesin mehil vermiş ve taraf vekillerine duruşma zaptını tebliğ aldığına dair imza dahi attırmış. Ne var ki müvekkil eski vekili delil listesini kesin süre içinde mahkemeye sunmamış . Şunu da hatırlatayım müvekkil vekili tayin ederken tüm yazılı ve tanık delillerini de vekiline teslim etmiş. 2. duruşmada mahkeme davacı tarafın delillerine göre tanbıkları dinlemeye başlamış. Bu arada müvekkil vekilinin delillerini bildirmediğini fark ederek ; vekilini azlediyor ve kendi mahkemeye sunduğu dilekçe ile delillerini ve davaya karşı cevaplarını sunuyor. 3. duruşmada dosyaya davalı vekili olarak biz gireceğiz.Acaba mahkeme kesin süreye rağmen müvekkilin dilekçesinde belirttiği delil ve tanıkları dikketeb alır mı? Ben vekil olarak bu konuda ne yapabilirim. Bu konuda mahkeme gireceğimiz bu celsede karar vereceği için bu konuda nasıl bir savunma yaparak davalı adına delil ve tanık listesinin mahkemece kabul edilmesini sağlayabilirim. Bu konuda değerli görüşlerinizi bekliyorum.
Saygılar
Old 10-04-2007, 13:32   #2
üye8180

 
Varsayılan

Öncelikle gireceğiniz duruşmada delil listenizde isimleri bulunan tanıklarınızı hazır edin. Mahkemeye tanıklarınızın hazır olduklarını ve dinletmek istediğinizi beyan edin. Kesin süre geçirilmişse dahi eğer ilk celsede tanıklar hazır edildiyse , Yargıtay'ın görüşü doğrultusunda tanıklar Mahkemece dinleniyor. Benim başıma gelmişti ve dinletmiştim. Bu hususta Yargıtay'ın görüşü, kesin sürenin yargılamanın geciktirilmeksizin bitirilmesi, sürüncemede kalmaması için konmuş bir usuli düzenleme olduğu, tanıklar hazır edildiğinde ise yargılamanın geciktirilmesinden bahsedilemeyeceği için tanıkların dinlenmesi gerektiğidir.
Old 10-04-2007, 14:50   #3
av.medine

 
Varsayılan kesin süreye rağmen delil bildirme

peki bildireceğiniz deliler sadece tanık değil ise ; yazılı delil olarak da mahkemeye sunacağınız deliller mevcut ise ( mesela fotoğraf,mektup vs. ) o halde onları da duruşmada hazır edip sunmak mı gerekir
Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler
Old 10-04-2007, 15:06   #4
Av.Elvan Akkaya

 
Varsayılan

boşanma davaları kamu düzeninden olan davalardır.kesin süre geçirilmişse dahi delillerinizi mahkemeye bu celse sunduğunuzda dikkate alınması(tanıkların dinlenmesi,yazılı delillerin kabul edilmesi)gerekir.
Old 10-04-2007, 15:12   #5
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

yazılı delıllerı celse arasında sunabılıyorsanız ıbraz etsenız daha ıyı olur gb...en azından hakım uzatmaya yonelık hareket etmedıgınız kanaatıne varır...ıyı calısmlar...
Old 10-04-2007, 15:19   #6
me_as

 
Varsayılan

Boşanma davalarında hakimin resen araştırma yükümlülüğü vardır.Sırf vekilin azledilmesinden dolayı süre kaçırılmışsa hakimin delilleri yinede kabul etmesi gerekir diye düşünüyorum.Aksi takdirde resen araştırma ilkesine aykırlık teşkil eder ve bozma sebebi olur.
Old 10-04-2007, 17:18   #7
av.a.pinar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2002/6216 K. 2002/6900 T. 29.5.2002
• KESİN MEHİLİN BAĞLAYICILIĞI ( Mehilden Sonra Verilen Delil Listesinin Dikkate Alınıp Alınamayacağı )
• HAKİMİN TARAFLARA KESİN MEHİL TANIMASI ( Mehilden Sonra Verilen Delil Listesinin Geçerliliği )
• MEHİLDEN SONRA VERİLEN DELİL LİSTESİ ( Kesin Mehilin Bağlayıcılığı )
1086/m.159,163

ÖZET : Kesin önelin esas amacı, davanın gereksiz yere uzatılmasını önlemek, adaletin bir an önce tecellisini sağlamaktır.Davacı, kesin önel içerisinde tanık listesini bildirmemiş ise de, sonraki celseye tanıklarını bizzat getirmiştir.Öte yandan mahkemece öteki deliller de tam olarak toplanmamıştır.Bu durumda yeni bir oturum tayinine sebebiyet verildiğinden davanın uzaması veya uzatılmasından söz edilemez.Gerekli ve yerinde olmayan kesin önele yaptırım uygulanması doğru değildir. Hal böyle olunca, davacıların tanıklarının dinlenilmesi ve bundan sonra bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.

DAVA : Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal, tesçil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacının 10 günlük kesin önel içerisinde delil listesi bildirmediği için davanın reddine karar verilmiştir.Gerçekten, 6.11.2001 tarihli oturumda mahkemece, tarafların delillerini bildirmeleri için 10 günlük kesin önel verilmiş, davacı vekili tanık listesini bu süre geçtikten sonra 19.11.2001 tarihinde vermiş ancak bir sonraki 29.1.2002 tarihli oturumda tanıklarını hazır bulundurarak dinlenilmelerini istemiştir.

Bilindiği üzere; davaların kısa zamanda sonuçlandırılması, adaletin bir an önce tecellisi için, taraflarca veya Mahkemelerce yapılması gereken bir kısım adli işlemler sürelere bağlanmıştır.Bu sürelerin bazılarını kanun bizzat belirlerken bir kısmını işin özelliğine, tarafların durumlarına göre belirlemesi için hakime bırakmıştır. Kanuni süreler açıkca belirtilen ayrıcalıklar dışında kesindir. Bu nedenle HUMK.nun 159. maddesinde açık hükmünde belirtildiği gibi kanunun tayin ettiği süreler hakim tarafından azaltıp çoğaltılamaz. Buna karşın, aynı yasanın 163. maddesine göre hakimin belirlediği süreler ise kural olarak kesin değildir. Hakim tayin ettiği süreyi henüz dolmadan azaltıp çoğaltacağı gibi, süre geçtikten sonra da tarafın isteği üzerine yeni bir süre tanıma yoluna da gidebilir. Bu takdirde verilen ikinci süre kesindir. Ancak, hakim kendi belirlediği sürenin kesin olduğuna da karar verebilir. Kesin sürenin tayin edilmesi halinde, karşı taraf yararına usulü kazanılmış hak doğacağı da kuşkusuzdur.
Hemen belirtmek gerekirki,ister kanun, isterse hakim tarafından tayin edilmiş olsun kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak yoktur. Böylece kesin sürenin kaçırılması; o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, bazan davanın kaybedilmesine dahi neden olmaktadır. Bu itibarla geciken adaletin de bir adaletsizlik olduğu düşüncesinden hareketle, davaların yok yere uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Öncelikle, kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir. Bunun yanında verilen süre yeterli, emredilen işler, gerekli ve yapılabilir nitelik taşımalı, ayrıca hakim süreye uyulmamanın sonuçlarını açıkca anlatmalı, tarafları uyarmalıdır. Öte yandan, kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde gereği hakim tarafından hemen yerine getirilmelidir.

Somut olaya gelince, yukarda değinildiği üzere, kesin önelin esas amacı, davanın gereksiz yere uzatılmasını önlemek, adaletin bir an önce tecellisini sağlamaktır.Davacı, kesin önel içerisinde tanık listesini bildirmemiş ise de, sonraki celseye tanıklarını bizzat getirmiştir.Öte yandan mahkemece öteki deliller de tam olarak toplanmamıştır.Bu durumda yeni bir oturum tayinine sebebiyet verildiğinden davanın uzaması veya uzatılmasından söz edilemez.Gerekli ve yerinde olmayan kesin önele yaptırım uygulanması doğru değildir.

SONUÇ : Hal böyle olunca, davacıların tanıklarının dinlenilmesi ve bundan sonra bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine 29.5.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 10-04-2007, 17:20   #8
av.a.pinar

 
Varsayılan

Sayın Av.Medine;
isterseniz yeni duruşma gününde hakimin kesin süreye ilişkin vermiş olduğu ara karara itiraz edin.Zira HUMK'da kesin sürenin nasıl verilmesi gerektiği ve uyulmadığı takdirde müeyyidesi belirtilmiştir.Hakim kesin süreyi verirken bir hususu gözden kaçırmış olabilir.Siz tanıklarınızı hazır edin ,hakim dinlemeyeceğini beyan ederse ara karara itiraz edin.
Old 10-04-2007, 17:32   #9
Av.Ayse E.

 
Varsayılan


ilk duruşmada taraflara USULÜNE TAM OLARAK uygun kesin mehil vermiş
Alıntı:
Yazan av.a.pinar
Zira HUMK'da kesin sürenin nasıl verilmesi gerektiği ve uyulmadığı takdirde müeyyidesi belirtilmiştir.Hakim kesin süreyi verirken bir hususu gözden kaçırmış olabilir.


Old 10-04-2007, 22:59   #10
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 1996/11030

K. 1996/12174

T. 22.11.1996

KESİN SÜRENİN İHYASI ( Eski hale getirme )

• ESKİ HALE GETİRME ( Kesin sürenin ihlali )

• TANIK LİSTESİNİN KESİN SÜRE İÇİNDE VERİLMEMESİ

1086/m.166, 159

ÖZET : Kanunun belirttiği sürelerle, hakimin kesin olarak bildirdiği süreleri geçiren taraf bu hakkını yitirir.
Kesin süre ile son bulan hakkın yeniden kullanılması, eski hale getinne kararıyla mümkün olabilir. Eski hale getirme talebi ve kararı olmaksızın, kesin süreden sonra dinletilen tanık ifadelerine dayanarak hüküm verilmesi isabetsizdir.

DAVA VE KARAR: Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI:
6.3.1996 günlü oturumda davalının yüzüne karşı verilen açık ve kesin 10 günlük önele rağmen davalı verilen süre geçtikten sonra tanıklarını 22.4.1996 günlü dilekçesiyle bildirmiştir.

*Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 159. maddesi gereği yasanın belirttiği sürelerle hakimin kesin olarak bildirdiği süreleri geçiren taraf bu hakkını yitirir

*Hakim belirlediği süreyi makul nedenlerin varlığı halinde iki tarafı dinleyerek uzatabilir veya azaltabilir.

*Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 166. maddesi kesin önelle son bulan hakkın yeniden kullanılması yasal koşulların varlığı halinde eski hale getirme kararıyla kullanılabilir.

Ne varki kesin süreyi geçiren tarafın eski hale getirme isteği bulunmadığı gibi, eski halin iadesini gerektiren nedeninde bulunmadığı dikkate alınmadan süre geçiminden sonra verilen tanık listesinde belirtilen tanıkların dinlenmesi ve sözlerine değer verilerek hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyize konu hükmün açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ) oybirliğiyle karar verildi.
Old 11-04-2007, 09:04   #11
av.medine

 
Varsayılan

Madde 167 - Sakıt olan hakkın hali sabıka ircaına karar verebilmek için;
1 Muayyen mühlet zarfında muameleyi yapmağa mecbur olan kimsenin veya vekilinin, arzu ve ihtiyarı haricinde olarak muameleyi yapmaktan aciz bulunduğunun tahakkuk etmesi,
2 - Kanuni yollara müracaatın hukukan imkansız bulunması lazımdır.

Sayın Yücel Kocabaş;
Emsal kararda eski hale getirme talebinde bulunmam gerektiği belirtiliyor . Bu davada bu talep için eski vekilin delil listesini süresi içinde sunmaması ve sonrasında müvekkilin vekili azlederek delil listesini kendisinin sunması konuyu bu talebe haklı kılar mı bilemiyorum? Ama yinede bu karara göre araştırmamı yönlendireceğim. Konu hakkında bilgi ve görüşlerini bildiren tüm araladaşlara teşekkür ediyorum.
Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kesin süre iç.de delil listesi verilmemis ise ıslah ile delil sunulabilirmi av.mustafapak Meslektaşların Soruları 12 19-02-2009 12:05
Mal Beyanında Bulunmayan borçluyu Şikayet bir Süreye tabi midir? Burak Demirci Meslektaşların Soruları 14 19-11-2007 18:35
Delil bildirmek üzere 2. kez verilen süre kesin süremidir? Av.Yasemin Meslektaşların Soruları 6 05-04-2007 13:03
Delil bildirme zorunluluğu! Avukat Canip Kazan Meslektaşların Soruları 4 30-03-2007 00:45
Tapu iptal davasında verilen kesin mehile rağmen keşif ücretinin yatırılmaması alpercelep Meslektaşların Soruları 6 27-01-2007 13:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,35466409 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.