Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kat Mülkiyeti Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu Kaynaklı, Üst Daireden Su Akması Sebepli Maddi Tazminat Davasında Görevli Mahkeme Sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-12-2024, 00:22   #1
Av.bugrakoc

 
Varsayılan Kat Mülkiyeti Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu Kaynaklı, Üst Daireden Su Akması Sebepli Maddi Tazminat Davasında Görevli Mahkeme Sorunu

Meslektaşlarım merhaba iyi çalışmalar. İçtihatlarda bir aykırılık gözüme çarptığı için değerli vaktinizi alarak bir soru sormak istiyorum.
Müvekkilin evine üst kattan su sızıntısı oldu ve müvekkil evde bulunmadığından dairede ortalama bir zarar oluştu. Bu hususta Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit d.iş ile bilirkişi raporunu aldık. Bu husustaki sorularımın ilki Sulh Hukuk Mahkemesinde bir gerekçeli karar çıkıyor mu? Forumda meslektaşlar eda davası olmadığından bilirkişi raporu veriyorlar şeklinde bilgi vermiş ancak emin olamadım. Talep de atmama rağmen gerekçeli karar çıkmadı. Yargılama giderleri ve tespit vekalet ücreti için gerekçeli karar almak gerekmiyor değil mi? Uyuşmazlığa karar veren mahkeme bu taleplerimize de hükmediyor mu?

Asıl soru ise bu hususta görevli mahkemenin hangisi olacağı. Çünkü Yargıtay kararları bu hususta çelişmekte:
İlk Kararda
Yargıtay 14. HD 2016/18155 E. 2020/6736 Karar Sayılı 03.11.2020 Tarihli Karara göre:
"01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince, bu kanunda ve diğer
kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemelerinin görevli mahkeme
olduğundan, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına
ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.
Sulh hukuk mahkemelerinin görevi ise HMK’nİn 4. maddesinde düzenlenmiş; HMK’nin 383.
maddesinde de aynı kanunun 382. maddesinde düzenlenen çekişmesiz yargı işlerinde görevli
mahkemenin de aksine bir düzenleme olmadığı takdirde sulh hukuk mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.
HMK’nin zaman bakımından uygulanmasına ilişkin 448/1 maddesinde de bu kanun hükümlerinin
tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanması öngörülmüş, Geçici 1/1 maddesine
göre de yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış
davalarda uygulanmayacağı ifade edilmiştir.
Bu durumda 6100 sayılı HMK’nin yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan davalarda görevle ilgili olarak
6100 sayılı HMK’nin hükümlerinin uygulanması gerekir.
Somut olaya gelince; dava komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine
ilişkin olup, 6100 sayılı HMK’nin yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açıldığından asliye hukuk
mahkemesi görevlidir. Mahkemece, görevsiz olduğu gözetilmeksizin işin esası hakkında karar verilmesi
doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana
iadesine, 03.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi."

Ancak diğer yandan

Yargıtay 18. HD 2014/9551 E. 2014/16828 K. Sayılı 24.11.2014 Tarihli Kararda:

"Dava, davalıya ait bağımsız bölümünden, davacıya ait bağımsız bölüme su sızması nedeniyle oluşan zararın tahsili ve onarım istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinden kaynaklanmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın -değerine bakılmaksızın- sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Buna göre mahkemece kat mülkiyetinden kaynaklanan maddi tazminat istemi ve onarım yapılması konusundaki davanın tefrik edilip görevsizlik kararı verilerek dosyasının görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesi gerekirken bu istem yönünden de işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi."

Ek olarak

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1851 Esas 2020/581 Karar Sayılı 10.02.2020 Tarihli Kararı Uyarınca:
...Taraflar arasındaki uyuşmazlık 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinden kaynaklanmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın -değerine bakılmaksızın- sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Buna göre mahkemece kat mülkiyetinden kaynaklanan maddi tazminat istemi ve onarım yapılması konusundaki davanın tefrik edilip görevsizlik kararı verilerek dosyasının görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesi gerekirken bu istem yönünden de işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmediğinden" hükmün bozulmasına karar vermiştir.

Özellikle Asliye Hukuk'u görevli gören Yargıtay Kararı KMK Ek-1 maddesine aykırı değil mi?

Böyle çelişkili iki görüş var ve ben görevden ret yememek adına hangi mahkemede davayı açacağıma karar veremedim. Asliye Hukuk'un görevli olduğuna dair karar daha güncel olmakla birlikte bu hususta verilen bir çok kararda Sulh Hukuk Mahkemesi kaynaklı olarak görünüyor. Bu hususta değerli görüşlerinizi bekliyorum.

Şimdiden teşekkür ederim.
Old 30-12-2024, 07:58   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.Su sızıntısının nedeni ve önlenmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği, oluşan hasar durumu, zarar miktarı ve onarım giderleri gibi konularda öncelikle "delil tespiti" istenir. Verilecek rapora göre gerekli önlemler alınmaz ve onarım giderleri karşılanmaz ise hakimin müdahalesi için tazminat, zararın ve müdahalenin giderilmesi gibi “ eda davası açılır.

2. Delil tespiti (HMK m.400-405) bir dava değildir,onun için tespit sonucu bir karara bağlanmaz .Bilirkişi raporu alınıp taraflara tebliğ edilmekle yetinilir. Alınan bilirkişi raporu ve tespit dosyası açılacak davanın eki sayılır ve rapor esas davada değerlendirilir.

3. Su sızıntısının önlenmesi ve zararın giderilmesi hakkındaki görev konusunda, soruda örnekleri verilen 14,18 ve 20 Hd.leri kapatılmıştır. Bu gün için komşuluk hukuku ilişkisinden doğan davalara 7 Hd si KMK.uygulamasından doğan davalara ise 5.HD.si bakmaktadır. Yaygın uygulamaların tespiti yönünden kapatılan dairelerin kararları bir fikir verirse de, güncel uygulara bakmaya görevli 5 ve 7 HD.lerinin görüşlerine ağırlık verilmesi gerekmektedir.

4. KMK.na tabi yerlerde daireler arasındaki su sızıntısından kaynaklanan davalara bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu 5 HD sinin aşağıdaki kararı ve Sulh Hukuk Mahkemesince verilen kararların onanmasına dair pek çok kararları ile benimsenmiştir. 7.HD.sinin KMK uygulanan bir taşınmazdaki su sızıntısı iddiası ile ilgili herhangi bir kararına rastlamadım.

Eski ve yeni Yargıtay uygulamalarına bakıldığında, yaygın uygulama olarak; dava konusu olan taşınmaz KMK.na tabi bir yer ise su sızıntısı olayında KMK.m.18, 19,33 ve görevi belirleyen ve buyurucu nitelikli Ek.m.1 hükmü uygulanarak davanın Sulh Hukuk’ta açılacağı , eğer taraflar arasında KMK’dan kaynaklanan bir ilişkinin bulunmaması halinde, çekişmenin TMK m. 737’deki komşuluk hukuku çerçevesinde Asliye Hukuk’ta görüleceği ve her iki davada TBK genel hükümlerinin uygulnabileceği kanısındayım.

Ayrıca su sızıntısı hakkında bkn: https://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=79954’ deki yazımız.
Delil tespiti hk
https://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=115788 ‘deki yazımız.

Yargıtay 5. HD., 08.02.2021 T. 2020/5923 E. 2021/1100 K.

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesin de; mahkemece her ne kadar davalıya atfedilecek kusurun bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de olay sonrası alınan ekspertiz raporu ve davacının olayın oluşumuna ilişkin beyanları esas alındığında su sızıntısı olayının davalının bağımsız bölümünden kaynaklandığı hususunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı , yine dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davacı ... şirketinin sigortalısının zarar gören ürünleri muhafaza altına almayışı nedeniyle kusurunun bulunduğu belirtilmekle; Mahkemece gerçek zararın tespiti ile tazminat hükümleri çerçevesinde tahsiline karar verilmelidir.

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19/son maddesine göre her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur. Aynı Yasanın 18. maddesinin 2. fıkrasına göre de bu kanunla kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir sebeple devamlı olarak faydalananlara da uygulanır.

Davalının bağımsız bölüm su tesisatının genel bakım ve onarım yaptırmamasından kaynaklı su sızıntısı oluşması ve bu nedenle diğer bağımsız bölümlere zarar vermesi durumunda sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir.

Tüm bu hususlar değerlendirilereck oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 31-12-2024, 03:02   #3
Av.bugrakoc

 
Varsayılan

Açıklayıcı cevaplarınız için çok teşekkür ederim meslektaşım. Son olarak üst katın TBK m. 69/1 yapı malikinin sorumluluğu kapsamında kusursuz sorumluluğu doğacağını düşünüyorum. Dilekçede KMK'ya ek olarak TBK m.69 yapı malikinin sorumluluğunu ve TBK m.49 kusur sorumluluğunu terditli olarak eklemeyi düşünüyorum. Somut olay bu kapsamda değerlendirilir mi ?
Old 31-12-2024, 09:34   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.bugrakoc
Dilekçede KMK'ya ek olarak TBK m.69 yapı malikinin sorumluluğunu ve TBK m.49 kusur sorumluluğunu terditli olarak eklemeyi düşünüyorum. Somut olay bu kapsamda değerlendirilir mi

Evet katılıyorum.
Önceki cevabımda açılacak davada TBK genel hükümlerinin de uygulnabileceğini ifade etmiştim. Su sızıntısın ortak yerlerden kaynaklanması halinde kat maliklerinin KMK.m.18'e göre sorumluluğu "kusursuz sorumluluk" diğer kat malikinin dairesinden kaynaklanıyorsa 19.m. ye göre "kusur sorumluluğu" söz konusu olacağından , davada KMK. hükümlerinin yanısıra, TBK.nun 69 ve 49'ncu m.lerine de " terditli" olarak dayanılabilir. Diye düşünüyorum.
Old 20-03-2025, 23:20   #5
Kaygusuz1

 
Varsayılan

Meslektaşım merhaba. Aynı sebeple dava açacağım ben de. Son durum nedir sizde? Yapı malikinin sorumluluğuna birlikte mi gittiniz ve arabuluculuk başvurusu yaptınız mı?
Old 21-03-2025, 10:13   #6
Av.bugrakoc

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşım. Sulh hukuk mahkemesinde açmaya karar vermiştim. Uyuşmazlık KMK kaynaklı olduğundan zorunlu arabuluculuğa gittim fakat orada anlaşma sağladık ve dava açmadım.
Ancak dava yoluna gitseydim Sulh hukukta açacaktım .
İyi çalışmalar dilerim
Old 28-03-2025, 08:08   #7
nerminn

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.bugrakoc
Meslektaşlarım merhaba iyi çalışmalar. İçtihatlarda bir aykırılık gözüme çarptığı için değerli vaktinizi alarak bir soru sormak istiyorum.
Müvekkilin evine üst kattan su sızıntısı oldu ve müvekkil evde bulunmadığından dairede ortalama bir zarar oluştu. Bu hususta Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit d.iş ile bilirkişi raporunu aldık. Bu husustaki sorularımın ilki Sulh Hukuk Mahkemesinde bir gerekçeli karar çıkıyor mu? Forumda meslektaşlar eda davası olmadığından bilirkişi raporu veriyorlar şeklinde bilgi vermiş ancak emin olamadım. Talep de atmama rağmen gerekçeli karar çıkmadı. Yargılama giderleri ve tespit vekalet ücreti için gerekçeli karar almak gerekmiyor değil mi? Uyuşmazlığa karar veren mahkeme bu taleplerimize de hükmediyor mu?

Asıl soru ise bu hususta görevli mahkemenin hangisi olacağı. Çünkü Yargıtay kararları bu hususta çelişmekte:
İlk Kararda
Yargıtay 14. HD 2016/18155 E. 2020/6736 Karar Sayılı 03.11.2020 Tarihli Karara göre:
"01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince, bu kanunda ve diğer
kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemelerinin görevli mahkeme
olduğundan, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına
ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.
Sulh hukuk mahkemelerinin görevi ise HMK’nİn 4. maddesinde düzenlenmiş; HMK’nin 383.
maddesinde de aynı kanunun 382. maddesinde düzenlenen çekişmesiz yargı işlerinde görevli
mahkemenin de aksine bir düzenleme olmadığı takdirde sulh hukuk mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.
HMK’nin zaman bakımından uygulanmasına ilişkin 448/1 maddesinde de bu kanun hükümlerinin
tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanması öngörülmüş, Geçici 1/1 maddesine
göre de yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış
davalarda uygulanmayacağı ifade edilmiştir.
Bu durumda 6100 sayılı HMK’nin yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan davalarda görevle ilgili olarak
6100 sayılı HMK’nin hükümlerinin uygulanması gerekir.
Somut olaya gelince; dava komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine
ilişkin olup, 6100 sayılı HMK’nin yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açıldığından asliye hukuk
mahkemesi görevlidir. Mahkemece, görevsiz olduğu gözetilmeksizin işin esası hakkında karar verilmesi
doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana
iadesine, 03.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi."

Ancak diğer yandan

Yargıtay 18. HD 2014/9551 E. 2014/16828 K. Sayılı 24.11.2014 Tarihli Kararda:

"Dava, davalıya ait bağımsız bölümünden, davacıya ait bağımsız bölüme su sızması nedeniyle oluşan zararın tahsili ve onarım istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinden kaynaklanmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın -değerine bakılmaksızın- sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Buna göre mahkemece kat mülkiyetinden kaynaklanan maddi tazminat istemi ve onarım yapılması konusundaki davanın tefrik edilip görevsizlik kararı verilerek dosyasının görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesi gerekirken bu istem yönünden de işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi."

Ek olarak

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1851 Esas 2020/581 Karar Sayılı 10.02.2020 Tarihli Kararı Uyarınca:
...Taraflar arasındaki uyuşmazlık 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinden kaynaklanmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın -değerine bakılmaksızın- sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Buna göre mahkemece kat mülkiyetinden kaynaklanan maddi tazminat istemi ve onarım yapılması konusundaki davanın tefrik edilip görevsizlik kararı verilerek dosyasının görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesi gerekirken bu istem yönünden de işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmediğinden" hükmün bozulmasına karar vermiştir.

Özellikle Asliye Hukuk'u görevli gören Yargıtay Kararı KMK Ek-1 maddesine aykırı değil mi?

Böyle çelişkili iki görüş var ve ben görevden ret yememek adına hangi mahkemede davayı açacağıma karar veremedim. Asliye Hukuk'un görevli olduğuna dair karar daha güncel olmakla birlikte bu hususta verilen bir çok kararda Sulh Hukuk Mahkemesi kaynaklı olarak görünüyor. Bu hususta değerli görüşlerinizi bekliyorum.

Şimdiden teşekkür ederim.

Merhaba meslektaşım. İzninizle bir şey sormak isterim.
Bizim olayımızda üst kattakiler bir iç mimarla anlaşmış dizayn dekorasyon vs için. İç mimar da işlerini hallettikten sonra suyu açık bırakıp gitmiş, alt kattaki daireyi su basmış, ortalama bir zarar mevcut. Delil tespiti yoluna gittik, bilirkişi raporu mevcut. Bizim de zorunlu olarak arabuluculuğa gitmemiz gerekir değil mi? Bir de acaba iç mimara karşı bir husumet yöneltilir mi fikriniz var mıdır?
Old 28-03-2025, 10:32   #8
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Meslektaşım merhabalar; sayın Yücel Kocabaş üstadımız aslında sizin sorunuzun da cevabını vermiş ama ben açıklık getireyim. Sizin davanız da kat mülkiyeti kanunundan kaynaklanıyor ve dava şartı zorunlu arabuluculuk var.

Davayı mimara karşı da yöneltebileceğinizi düşünüyorum ama gerek var mı emin değilim. Çünkü onun suyu açık bıraktığını ispatlamak zorunda kalacaksınız, oysa kat maliki için böyle bir durum söz konusu değil, dava içerisindeki bu tartışmalar da uzatır diye düşünüyorum
Old 29-03-2025, 08:32   #9
nerminn

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
Meslektaşım merhabalar; sayın Yücel Kocabaş üstadımız aslında sizin sorunuzun da cevabını vermiş ama ben açıklık getireyim. Sizin davanız da kat mülkiyeti kanunundan kaynaklanıyor ve dava şartı zorunlu arabuluculuk var.

Davayı mimara karşı da yöneltebileceğinizi düşünüyorum ama gerek var mı emin değilim. Çünkü onun suyu açık bıraktığını ispatlamak zorunda kalacaksınız, oysa kat maliki için böyle bir durum söz konusu değil, dava içerisindeki bu tartışmalar da uzatır diye düşünüyorum

vakit ayırıp yanıtladığınız için teşekkür ederim. İlk defa karşılaştığım için emin olmak istemiştim. Çok sağolun saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Trafik kazasından kaynaklı tazminat davasında görevli mahkeme Av.mehmet.av Meslektaşların Soruları 4 30-10-2014 17:33
türk borçlar kanunu madde 76 Av.Şahika Çengel Meslektaşların Soruları 7 17-10-2014 11:14
Türk Borçlar Kanunu 73/1 in kabahatler açısından uygulanabilirliği sorunu emine ersoyu Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 0 09-03-2013 22:44
Türk Borçlar Kanunu Metni Doç. Dr. Özge Yücel Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 6 04-02-2011 09:07
kat mülkiyeti kanunu hakkında değişiklikten sonra görevli mahkeme lava Meslektaşların Soruları 1 15-01-2010 15:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03706408 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.