![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Sayın Meslektaşlarım, acil bir sorum var;
Olayımızda, kira tespit davası için arabuluculuk süreci, kontratı imzalayan tek eş ile tamamlanmıştır. Kiralananın aile konutu olduğu ise daha sonra bir ihtar ile ev sahibine bildirilmiştir. Yani sadece imzayı atan eş değil, her ikisi de kira sözleşmesinin tarafı haline gelmiştir. Daha sonra ise kira tespit davası iki eşe birlikte açılmıştır. Bunun üzerine yeni arabuluculuk süreci başlatılmamış, sadece dava iki eşe de açılmıştır. Yani; Önce tek tarafla Arabuluculuk süreci Sonra Aile konutu bildirimi En sonda da iki tarafa dava açılışı Bunun sonucunda arabuluculuk bakımından dava ret mi olunur? |
![]() |
#2 |
|
![]() Davanın açıldığı tarihte kiracı artık iki kişi olduğundan, bu tarih itibariyle diğeriyle de arabuluculuk sürecinin tamamlanması gerektiğini düşünüyorum. İkinci eş dava şartı yerine gelmemiştir itirazında bulunursa, davanın reddedilme şansı bence oldukça yüksek.
|
![]() |
#3 |
|
![]() Bende sayın admin gibi düşünüyorum. Ek olarak; davacı, ihtar çeken eşe karşı da dava açarak, kiracı olduğunu kabul etmiştir. Ayrıca; normal bir dava olarak düşündüğümüzde dahi, arabuluculuk şartını yerine getirmediği bir kişiye karşı dava açmış oluyor. Neresinden bakarsan bak; en azından ihtar çeken yani arabuluculuk yapılmayan eşe karşı davanın reddedilmesi gerekir. Ancak somut olayda; bildirim ile sözleşmenin tarafı haline gelen eş yönünden; dava şartı sağlanmadığından davanın her iki davalı yönünden reddi gerekmektedir.
T.C. YARGITAY 12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/30367 Karar No: 2018/3319 Karar Tarihi: 18.04.2018 YARGITAY KARARI YARGITAY KARARI MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kiralanan taşınmazın tahliyesi talebiyle başlatılan takipte, şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda; takibe konu taşınmazın aile konutu olduğunu,TMK'nun 194.maddesi gereği alacaklıya gerekli ihtarı yaparak kira sözleşmesinin tarafı haline geldiğini, mecburi takip arkadaşı olması ve TMK'nun 194. maddesi gereğince tahliye taahhüdünün geçersiz bulunması nedeniyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. TMK'nun 194.maddesinin son fıkrasında; "Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; taşınmazla ilgili olarak hakkında takip yapılan borçlunun eşi olan şikayetçinin, taşınmazın aile konutu olduğunu alacaklıya ihtar ettiği ve dolayısıyla sözleşmenin tarafı haline geldiği görülmektedir. Şikayetçi, yasa gereğince kira sözleşmesinde kiracı olarak taraf olup, alacaklının takip talebinde ileri sürdüğü taşınmazdan tahliye isteminin, bölünemez borç olması nedeniyle, kiracılar arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunmaktadır. Bu nedenle, mahkemece, takip alacaklısına süre verilmek suretiyle şikayetçiyi, borçlu sıfatı ile takibe dahil etmesi istenerek, bu husus yerine getirildiğinde şikayetin reddine, aksi halde, takibin, zorunlu takip arkadaşlarının tamamına yöneltilmemesi nedeni ile şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre şikayetçinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Boşanma Davası "açtıktan sonra" aynı konutta yaşayan taraf için "ortak hayatı" sürdürme iradesinin de devam ettiğinin kabulü mümkün müdür? | Av.Ufuk Bozoğlu | Aile Hukuku Çalışma Grubu | 57 | 16-10-2019 11:13 |
" Devletin Dili ", " Resmi Dil ", " Ortak Dil "... | Doç. Dr. Özge Yücel | Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu | 12 | 14-11-2012 18:12 |
evlilik resmen ve fiilen devam ederken "aile konutu şerhinin terkini" davası | aysun nalbant | Meslektaşların Soruları | 4 | 25-09-2007 08:52 |
Tespit Davası ile "kavram" tesbiti istenmesi | sincap | Meslektaşların Soruları | 9 | 28-03-2007 21:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |