kira sözleşmesi tarafı sebebiyle geçersiz olur mu?

Merhaba Saygıdeğer Meslektaşlarım,

Önümüzde bir kira sözleşmesi var, ihtiyaç sebebiyle tahliye için ihtar çekmeyi düşünüyorduk ancak kira sözleşmesini imzalayan (kiraya veren) ev sahibinin oğlu, dolayısıyla kira sözleşmesi ev sahibi tarafından imzalanmadığı için sözleşme geçersiz durumda mıdır? Bu durumda kiracıyı çıkarmak için nasıl bir yol izlenmesi makul olur?

Sözleşme bir yıllık, bu süre dolduktan sonra belirsiz süreli sözleşmeye dönmüş. Sözleşme kasım 2020'de imzalanmış.

Kira sözleşmeleri ayni sözleşmeler değildir, o nedenle mal sahibi tarafından akdedilmeleri de zorunlu değildir. Malik olmayan bir kişinin yaptığı kira sözleşmesi de geçerlidir ve taraflarını bağlar.

2020 yılından bu yana malik bu duruma ses çıkarmadığına göre, bu kadar süre sonra rızası olmadığını belirtmesi de MK 2'ye aykırı olacaktır.

Çatılı yerlere ilişkin kira sözleşmeleri hiçbir zaman belirsiz süreli hale dönüşmez, BK 347 gereğince sözleşme süresi sonunda her sene 1 yıllık olarak uzamaya başlar.

Kira sözleşmesini malikin oğlunun imzalaması ihtiyaçtan tahliye davası açmanıza engel değil. KİRALAYANIN (oğlun) ihtiyacını esas olarak ve kiralayan olarak (oğul adına) dava açarak ihtiyaçtan tahliye davası açabilirsiniz. İhtiyacı olan baba ise durum gene değişmez, çünkü BK 351/1 gereğince kiralayanın ÜST SOYU olduğundan babanın ihtiyacı için de oğul davayı açabilir. Burada dikkat etmeniz gereken tek şey, kirayı malik olarak kendi ihtiyacınız için açmak yerine, kiralayan olarak üst soyun ihtiyacına dayanarak açmak.

Alıntı: Yazan Admin Kira sözleşmeleri ayni sözleşmeler değildir, o nedenle mal sahibi tarafından akdedilmeleri de zorunlu değildir. Malik olmayan bir kişinin yaptığı kira sözleşmesi de geçerlidir ve taraflarını bağlar. 2020 yılından bu yana malik bu duruma ses çıkarmadığına göre, bu kadar süre sonra rızası olmadığını belirtmesi de MK 2'ye aykırı olacaktır. Çatılı yerlere ilişkin kira sözleşmeleri hiçbir zaman belirsiz süreli hale dönüşmez, BK 347 gereğince sözleşme süresi sonunda her sene 1 yıllık olarak uzamaya başlar. Kira sözleşmesini malikin oğlunun imzalaması ihtiyaçtan tahliye davası açmanıza engel değil. KİRALAYANIN (oğlun) ihtiyacını esas olarak ve kiralayan olarak (oğul adına) dava açarak ihtiyaçtan tahliye davası açabilirsiniz. İhtiyacı olan baba ise durum gene değişmez, çünkü BK 351/1 gereğince kiralayanın ÜST SOYU olduğundan babanın ihtiyacı için de oğul davayı açabilir. Burada dikkat etmeniz gereken tek şey, kirayı malik olarak kendi ihtiyacınız için açmak yerine, kiralayan olarak üst soyun ihtiyacına dayanarak açmak.

Cevabınız için çok teşekkür ediyorum. Kira sözleşmesi 5 Kasım 2020'de yapılmış.

"Kira sözleşmesinin kanunda belirtilen şekilde uzaması, sözleşmeyi belirsiz süreli hale getirmez. Sözleşme, belirli süreli kira sözleşmesi olarak bir kira yılı uzamış olur.

Belirli süreli kira sözleşmelerinde, kiralayanın ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açabilmesi için herhangi bir bildirim şartı öngörülmemiştir. Kiralayan, sözleşmenin sona erme tarihinden itibaren bir ay içerisinde açacağı dava ile tahliye talebinde bulunabilir.
Belirli süreli kira sözleşmesinde kiralayanın yazılı bildirimi, dava açma süresi bakımından önem taşır. Kiralayan, sözleşme bitiminden itibaren bir ay içerisinde, kiracıya tahliye davası açacağını yazılı olarak bildirmişse, dava açma süresi bir kira yılı uzamış olur. Bu durumda kiralayan, kira yılı içerisinde istediği zaman tahliye davası açabilir. Böylece kiralayan, dava açmak için öngörülen bir aylık süre sınırını, bir kira yılı için kaldırmış olur."

Bu durumda kiracıya, 6 Kasım 2022'de ihtiyaç sebebiyle tahliyeye ilişkin ihtar çektiğimizde 1 kira yılı içerisinde tahliye davası açmak için zamanı genişletebilmiş oluyor muyuz?

Alıntı: Yazan zeynep ar Cevabınız için çok teşekkür ediyorum. Kira sözleşmesi 5 Kasım 2020'de yapılmış. "Kira sözleşmesinin kanunda belirtilen şekilde uzaması, sözleşmeyi belirsiz süreli hale getirmez. Sözleşme, belirli süreli kira sözleşmesi olarak bir kira yılı uzamış olur. Belirli süreli kira sözleşmelerinde, kiralayanın ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açabilmesi için herhangi bir bildirim şartı öngörülmemiştir. Kiralayan, sözleşmenin sona erme tarihinden itibaren bir ay içerisinde açacağı dava ile tahliye talebinde bulunabilir. Belirli süreli kira sözleşmesinde kiralayanın yazılı bildirimi, dava açma süresi bakımından önem taşır. Kiralayan, sözleşme bitiminden itibaren bir ay içerisinde, kiracıya tahliye davası açacağını yazılı olarak bildirmişse, dava açma süresi bir kira yılı uzamış olur. Bu durumda kiralayan, kira yılı içerisinde istediği zaman tahliye davası açabilir. Böylece kiralayan, dava açmak için öngörülen bir aylık süre sınırını, bir kira yılı için kaldırmış olur." Bu durumda kiracıya, 6 Kasım 2022'de ihtiyaç sebebiyle tahliyeye ilişkin ihtar çektiğimizde 1 kira yılı içerisinde tahliye davası açmak için zamanı genişletebilmiş oluyor muyuz?

Teorik olarak genişletebiliyorsunuz. Bunun gerekçesi de BK 353:

Alıntı: 3. Dava süresinin uzaması MADDE 353. Kiraya veren, en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse, dava açma süresi bir kira yılı için uzamış sayılır.

Ancak ben kendi adıma, BK 350'ye dayalı tahliye davalarını o maddenin öngördüğü zamanda yani çatılı sözleşmeler için sözleşme bitim tarihinde açmayı öneriririm.

BK sistematiğinde çatılı yerlerde kiralayanın akdi fesh etmesi genel kural olarak sözleşme bitim tarihinden önce feshin bildirilmesine dayanmıştır. BK 350 bunun istisnası olan bir madde ve bu maddede önceden ihtar olmadan doğrudan sözleşme bitim tarihinde dava açılabilmesi şeklinde bir düzenleme yapılmış. O zaman siz de davanızı o maddede belirtilen sürede açın derim.

Eğer o sürede ihtar çekip, BK 353 gereğince bu ihtarın bir yıl için dava hakkınızı koruduğunu iddia ederseniz, ben de size katılırım, ama olaki farklı düşünen bir hakime denk gelirseniz niye bunun riskine giresiniz? İhtiyacınız varsa, zamanında davanızı açın, bu teorik tartışmalara hiç girmeyin.

Alıntı: Yazan Admin Teorik olarak genişletebiliyorsunuz. Bunun gerekçesi de BK 353: Ancak ben kendi adıma, BK 350'ye dayalı tahliye davalarını o maddenin öngördüğü zamanda yani çatılı sözleşmeler için sözleşme bitim tarihinde açmayı öneriririm. BK sistematiğinde çatılı yerlerde kiralayanın akdi fesh etmesi genel kural olarak sözleşme bitim tarihinden önce feshin bildirilmesine dayanmıştır. BK 350 bunun istisnası olan bir madde ve bu maddede önceden ihtar olmadan doğrudan sözleşme bitim tarihinde dava açılabilmesi şeklinde bir düzenleme yapılmış. O zaman siz de davanızı o maddede belirtilen sürede açın derim. Eğer o sürede ihtar çekip, BK 353 gereğince bu ihtarın bir yıl için dava hakkınızı koruduğunu iddia ederseniz, ben de size katılırım, ama olaki farklı düşünen bir hakime denk gelirseniz niye bunun riskine giresiniz? İhtiyacınız varsa, zamanında davanızı açın, bu teorik tartışmalara hiç girmeyin.

Cevaplarınızla konuyu aydınlattığınız için gerçekten çok teşekkür ediyorum, çok yardımcı oldunuz