![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Merhabalar sayın üstadlarım,
Davalı vekili olarak yer aldığım bir boşanma davasında davacı kendi adına kayıtlı telefon numarasını evlilik birliği içerisinde davalı tarafından kullanıldığını, bu numaradan başka erkekler ile telefon görüşmeleri yapıldığını iddia etmiş. Telefon numarası kendi üstüne kayıtlı olduğu için de arama geçmişi kayıtlarını alıp mahkemeye sunmuş. Aslında olan numaranın davacı tarafından kullanılmış olmasıdır. Hatta davacı bu numarayı iş kartvizitine bastırmış, boşanma davası sırasında da ilgili numarayı babasına tahsis etmiştir. Ben bu aşamada sadece davacının iddialarına dayanarak telefon numarasınının davalı tarafından kullanıldığına binaen hüküm verileyemeyeceğine yönelik bir yargıtay kararı arıyorum. Halen bulmuş değilim. Elinde bu yönde karar olan veyahut başka bir yol haritası tavsiye etmek isteyen olursa sevinirim. İyi çalışmalar Edit: Söz konusu dava ile ilgili işime yarayan iki karar buldum. İleride ihitayacı olabilecek kişiler için yorum olarak ekliyorum. |
![]() |
#2 |
|
![]() Davacının iddia ettiğinin aksine, telefon numarasının müvekkiliniz tarafından kullanılmadığını ispatlamak istediğinizi anlıyorum.
Müvekkilinizin kullandığı "gerçek" cep telefonuna ait faturaları ibraz etmeniz ve mesajınızda dile getirdiğiniz vakıaları ileri sürmeniz yeterli olacaktır. En azından ben hakim olsaydım sizi haklı görürdüm ![]() ![]() |
![]() |
#3 |
|
![]() bu şekilde ileri sürülen delilin mahkemece kabul edilmeyceğini düşünüyorum.ancak gsm şirketinden davacı arama kayıtlarının getirtilmesini isteye bilir.bu halde de telefon hattı davacıya ait olduğundan sadece ve karşı tarafın telefonu bilinmiyorsa delil olarak kabul edilmeyecektir diye düşünüyorum.
|
![]() |
#4 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Teşekkürler üstadım dikkate alacağım yorumunuzu ![]() |
![]() |
#5 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Teşekkürler sayın üstadım |
![]() |
#6 |
|
![]() YARGITAY 2. Hukuk Dairesi
2016/14807 E. 2016/14344 K. MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; karşı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, mahkemece hükmolunan nafakalar, velayet, manevi tazminat talebinin reddi, vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, mahkemece hükmolunan nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilmesi için tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde de olması gerekir (TMK m.174/2). Somut olayda, mahkemece davalı-karşı davacının eşinin ailesini istemediği, onlara gerekli saygı ve sevgiyi göstermediği, incelenen telefon kayıtlarından ise sosyal ve mali durumu ile uyumlu olmayacak şekilde günün değişik zamanlarında birçoğu gece geç saatlerde ve mesajlaşma şeklinde görüşmelerinin bulunduğu, bu davranışlarının güven sarsıcı mahiyette olduğu, davacı-karşı davalının da çocuğuna kötü muamelede bulunduğu, eşine şiddet uygulayıp, hakaret ettiği kabul edilmiş her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu değerlendirilerek asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı kadının eşinin ailesini istemediği, erkek tarafından ispatlanmış ise de, kadının kullandığı kabul olunan telefon numarasının davacı-karşı davalı erkek adına kayıtlı olması ve konuştuğu iddia olunan numaranın da kimin adına kayıtlı olduğu hususunun tespit edilemediği, işbu konuşma kayıtlarınında başkaca delillerle de desteklenemediği ve somut olarak açıklığa kavuşturulamadığı dikkate alındığında, kadının güven sarsıcı davranışa yönelik eyleminin gerçekleştiğini kabule olanak yoktur. Öyleyse, davacı-karşı davalı erkek tarafından mevcut delil durumuna göre kadının güven sarsıcı eylem içerisinde olduğunu ispatlayamamıştır. Bu bağlamda, tüm dosya kapsamından, davacı-karşı davalı kadının da eşinin ailesini istemediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen ve belirlenen kusurlu davranışlara göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden, tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMKm.174/1-2) taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Hüküm açık ve infazda tereddüt yaratmayacak nitelikte kurulmalıdır. Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin kabul edilen davasına yönelik vekalet ücretine hükmolunmuş ise de, miktar belirtilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.11.2016 (Çrş.) T.C YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ ESAS NO:2016/17151 KARAR NO:2018/5463 KARAR TARİHİ:24.04.2018 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, "kadın tarafından sunulan belge içeriğine göre davalı erkeğin başka kadınlarla facebook ve Outlook hesaplarından mesajlaştığı" gerekçesiyle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir. Elektronik ortamdaki fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcılar, diğer delillerle desteklendikleri takdirde "delil" olarak hükme esas alınabilir. Bu veriler tek başına vakıaların ispatına yeterli değildir. Davacı kadın tarafından davalı erkeğe ait olduğu ileri sürülen yazışmalar dosyaya sunulmuş, davalı erkek söz konusu hesaplarla bir ilgisinin olmadığını savunmuştur. Hükme esas alınan elektronik ortamdan elde edilen yazışma içeriklerinin yer aldığı belgede yer alan yazışmaların davalı erkeğe aidiyetine dair, kadının iddiası dışında herhangi bir delil bulunmamaktadır. Kim tarafından oluşturulduğu ve yazışmalarda geçen muhatapların kim olduğu belli olmayan, internet ortamı üzerinden yapılan görüşme kayıtları tek başına vakıaların ispatında dikkate alınamaz. Dosyada sözü edilen elektronik veriler dışında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiş, Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma olgusu eldeki davada gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki, boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakasında, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmamasına (TMK m.175) göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) hükmedilebilmek için, tazminat yükümlüsünün kusurlu talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir. Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya neden olan olaylarda, davalı erkeğe kusur olarak yüklenebilecek bir davranışın varlığının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24.04.2018 |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Büro telefon numarası ve faks sorunu. | bahadir93 | Hukuk Sohbetleri | 0 | 24-01-2018 22:13 |
Boşanma Davasında Telefon Kayıtları | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 2 | 08-03-2016 14:12 |
Analık İş Göremezlik Ödeneği SGK tarafından 9 günden fazla ücretsiz izin kullanıldığı gerekçesiyle ödenmiyor. | Rüzgâr1201 | Meslektaşların Soruları | 0 | 25-02-2016 15:31 |
boşanma davasında telefon kayıtları | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 3 | 13-10-2008 17:17 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |