31-01-2020, 19:39
|
#1
|
|
şikayetçi tarafça süresinde kıymet takdirine itiraz yapılmaması,karşı tarafın yokluğunda karar verilmesi ile satışın yapılması
Mrb sayın meslektaşlar,
İhalenin feshi davasına sonradan vekalet koyarak katıldım.Davacı asil fesih nedeni olarak; satılan 2 parselin kıymetlerinin düşük olduğunu,tebligatların usulsüz olduğunu, satılan parsellerden birinin ihale alıcısının ihale tutarının kalanını yatırmadığından satışın usule uygun olmadığını savunmuştur.Dosya da alacaklı kıymet takdirine itiraz için öngörülen yedi(7) günlük yasal süreden 3 gün sonra itiraz(şikayet) davası açmıştır.Mahkemeye tebligata rağmen müvekkil borçlu katılmamış ve yokluğunda karar verilmiştir.Kararda kıymet takdirleri A parseli için 44.206,52-TL den 65.402,16-TL'ye B parseli için 24.500,00-TL'den 34.571,40-TL'ye yükseltilmiştir.Ancak A parselinin gerçek değeri 120.000-150.000 bin arasında olup bu parselin ihale alıcısı BU PARSELİ 150.000,00 TL den sahibinden sitesine ilana koymuştur.Alıcı tacir konumunda emlak şirketi olan büyük bir emlakçıdır.İhalenin feshi davası ise hazırda yeni reddedilmiştir.
Asıl can alıcı sorular ise;kıymet takdirine ilişkin verilen karar kesin olduğundan;
1-İhalenin feshi duruşmasında yasal sürede açılmayan kıymet takdirine ilişkin dava sonunda kesinleşen miktar üzerinden satışın yapılmasının hukuka aykırı olduğunu savunmakla, istinafta bu durum haklı gerekçe yapılabilir mi?
2-Kıymet takdirine ilişkin 7 günlük dava açma süresi zamanaşımı mı yoksa hak düşürücü süre mi dir?Hak düşürücü olduğunu düşünüyorum.
3-7 günlük süre hak düşürücü süre olması ihtimalinde; hak düşürücü süre, yargıç tarafından doğrudan ve kendiliğinden göz önüne alınmak zorunda olduğundan ancak dava müvekkilce takip edilmeksizin kesinleştiğinden, kısmen tarafımıza kusur çıkabileceğini de düşünmekle kararı veren hakim hakkında sorumluluk yoluna gitmek mümkün müdür?
4-Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 28.02.2013 tarih 2013/320 E. 2013/6656 K. sayılı ilamında
''Kıymet takdirine karşı yapılan şikayetler üzerine verilen kararlar kesin olmakla birlikte anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebilir. Borçlu vekilince yasal sürede kıymet takdirine karşı şikayette bulunulduğu halde mahkemece tasınmazın gerçek degeri usulünce tesbit edilmeden hatalı gerekçe ile ve düzenletilen bilirkisi raporuna da aykırı olacak sekilde sikayetin reddine karar verilmiş olduğundan bu yanlışlık ihalenin feshini gerektirmektedir' kararı gerekçe yapılarak şikayetini süresince yapan tarafın şikayetin reddi kararı kesin olmasına rağmen ihalenin feshinde inceleme yapıldığından, tahkikata geçildikten sonraki kıymet takdirine itirazımız istinaf bakımından lehe sonuç yaratır mı?
5-Diğer B parseli için mahkeme gerekçeli kararda herhangi bir karar vermemiştir.İhale sonrasında bakiye kalan tutarı yatırmayan diğer ihale alıcısı bakımından icra müdürünce İİK. M. 133//1 gereği ihale kararını kaldırması gerektiğini yada kendisi karar vererek B parseli için ihaleyi feshetmesi gerekmez midir?
|