Menfaat çatışması sebebi ile vekaletten istifa ve ücrete hak kazanma

Müvekkil şirketin çalışanının işyerinde yaşamış olduğu bir hakaret olayı sebebi ile vekaletnamesini almıştık ve hali hazırda ceza davasını yürütüyoruz. Davanın yargılaması halen devam ederken(karar aşamasında), işçi, istifa ederek işten ayrılmış ve arabuluculuğa başvurmuştur. Vekaletnameden de azletmemiştir. Bu süreçte menfaat çatışmasını önlemek için ceza davasındaki vekaletimizden istifa etmek en doğrusu olacak ancak bugüne kadarki emeğimizden ve hak kazanacağımız vekalet ücretinden de vaz mı geçmiş olacağız? Ne yapılmasını önerirsiniz? Teşekkürler..

Merhaba sayın meslektaşım,

1.“…işyerinde yaşamış olduğu bir hakaret olayı “ : Yani… aynı işyerinde çalışan iki işçi arasında (mı?)

2.“…hali hazırda ceza davasını yürütüyoruz.” : Yani öteki işçiye karşı (mı?)

3.“yargılama halen devam ederken (karar aşamasında)”, işçi, istifa ederek işten ayrılmış ve arabuluculuğa başvurmuştur …: Yani, müvekkil işçi, müvekkil şirket aleyhinde… GEREKÇE (İş K.m.20)

4.“Vekaletnameden azletmemiştir.”

5.Bu süreçte MENFAAT ÇATIŞMASINI önlemek için ceza davasındaki vekaletimizden istifa etmek en doğrusu olacak… : Neden ? Olayda İŞİN REDDİ ZORUNLULUĞU var mı? (Av.K. m.38- (b) Aynı işte menfaati zıt olan bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalâa vermiş olursa),

6.“ancak bugüne kadarki emeğimizden ve hak kazanacağımız vekalet ücretinden de vaz mı geçmiş olacağız?” (Önce 5.madde netleşmeli)

Kahve molası

Görünen o ki arabuluculuk ve devamında işveren vekili olamazsınız. Ceza davasında bir sorun yok.

Menfaat çatışması nasıl çıkıyor; onu anlamadım.. Ceza davasında da işçi ile işveren midir taraflar?

Çok geniş yorumlamazsak - ki geniş yorumlamak için sebep de görmüyorum - menfaat çatışması, "aynı işle ilgili menfaati ters tarafa hukuki yardımda bulunmuş olmakla" çıkıyor...

Hakaret davasında büyük ihtimalle müvekkil işçi ile X kişi arasında bir yargılama söz konusu ve burada işveren taraf değil...

İş davasında ise işçi ile işveren arasında bir uyuşmazlık söz konusu - ki burada da siz işçinin vekili değilsiniz...

Şöyle bir canlı örnek vereyim; her ilde bulunan ve OSB'ler adına kamulaştırma davalarını yürüten Valilik Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, müvekkil OSB adına yaptığı kamulaştırmalar için bize vekalet veriyor, davaları YİKB adına biz yürütüyoruz.. Bu sırada aynı ildeki başka sanayici müvekkillerin başka OSB'ler dahilindeki arazilerin kamulaştırılması işlemlerinde de bize vekalet veren YİKB ile hasımız; hem idari davalarda hem de asliye hukuktaki davalarda... Yani hem kurum adına bir bölgedeki kamulaştırma işlemlerini yürütüyorum, hem de kuruma karşı bir başka bölgedeki kamulaştırma işlemlerinde yer sahiplerinin vekiliyim... İki davadaki menfaatler farklı, iki davanın sebepleri farklı, kamu yararı kararları farklı, uyuşmazlık farklı yani... Ben bunda menfaat çatışması olduğunu düşünmüyorum; açıkçası bu kadar belirgin olmasa da sizin dosyada da menfaat çatışması olduğunu düşünmüyorum...

Avukatlık Kanunu md. 38-b'de "Aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa... Teklifi reddetmek zorunluğundadır.", demekte. Buna göre hem işçinin ceza davasındaki, hem işverenin iş davasında vekaletleri alınabilir. Ama TBB Disiplin Kurulunun verdiği kararda açıklandığı üzere sınırlamayı dar yorumlamak doğru değil. Avukatlık güven üzerine kurulu bir meslek. Bunun zedelenmesine izin vermeyi bir tarafa bırakalım, buna olasılık sağlamak bile doğru değil.