![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Öncelikle belirtmeliyim ki burada yazdıklarımı aşağıdaki linkte yer alan başlığa yazdığım mesajın düzenlenmiş halidir. Başlıkla konu uyumsuz olduğundan bu başlığı açtım.
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...t=23437&page=2 SORULAR: 1. İYUK m.28/6’da "tazminat ve vergi davaları" ifadesi kullanılmış. Tazminat davası deyimi tam yargı davası olarak mı anlamak gerekir? Öyle olacaksa neden tam yargı denmeyip tazminat denilmiştir? Tam yargı davası olup bu fıkra kapsamına girmeyecek dava var mıdır? 2. f.6, tazminat ve vergi davalarında hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri için de uygulanabilecek mi? Yoksa, f.2’deki “her türlü davada hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri” düzenlemesi ibaresi bunlara ilişkin uygulamayı bu fıkrayla sınırlamakta mıdır? (f.2 düzenlemesinin f.6’ya engel olmayacağı hatta olmaması gerektiği kanaatindeyim.) 3. f.2 ile öngörülen idareye başvuruda faiz talep edilmezse idarenin faiz ödemesi gerekir mi? 4. Davacı kararın tebliğ tarihini başvurusunda sunmazsa 6. fıkradaki tecil faizi uygulaması nasıl yapılacak? AÇIKLAMALAR: 2. fıkra ile "banka hesap numarasının bildirilmesi" şeklinde idareye başvuru yolu düzenlenmiştir. Aynı fıkrada, "konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalar" ifadesi ile karar sonrası ödeme yapılması gereken iptal davalarının da kapsam dahiline alındığını düşünüyorum(örneğin aylıktan kesme cezasının iptali kararı üzerine kesilen maaşın iadesi). Bununla birlikte, vekalet ücreti ve yargılama giderleri için ise "her türlü dava" denilerek iptal, tam yargı ve vergi davaları(İYUK kapsamındaki tüm davalar) kapsam dahiline alınmıştır. Adli yargı davalarında bu hükmün uygulanamayacağına yönelik Yargıtay 8. HD kararları mevcuttur. 6. fıkrada, tazminat ve vergi davaları için bir düzenleme mevcut. Burada, kararın idareye tebliği ile ödeme tarihi arasında tecil faizi uygulanacağı, kararın davacıya tebliği ile idareye başvuru tarihi arasına faiz uygulanmayacağı düzenlenmektedir. İdareye başvuruda "kararın davacıya tebliğ tarihi bilgisinin sunulması" hususu burada önemli. 2. fıkra başvuru için sadece hesap numarasının bildirilmesini öngörmüştür. 6. fıkra gereğince tecil faizi uygulanacak dönemi saptamak için davacıya tebliğ tarihinin idareye sunulması gerekir ama sunulmasına gerek olmadığı yönünde Yargıtay 8. HD'nin kararı mevcuttur.(Yargıtay 8. HD E. 2015/21506, K. 2016/551, T. 20.1.2016). Diğer yandan, kararda uygulanacak faize hükmedilmişse 6. fıkra gereğince tecil faizi uygulanamayacağı yönünde Yargıtay içtihadı mevcuttur. (Yargutay 8.HD E. 2017/2378, K. 2017/17383, T. 21.12.2017) Bu içtihatla, idare mahkemesinin kararından sonra dahi kararda öngörülen faiz oranını uygulanacağı ortaya konmuştur. Bu, asıl alacak için olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden, eğer bunlara 6. fıkra uygunanabiliyorsa, uygulanamayacaktır diye düşünüyorum. 28. maddenin ödemeye ilişkin hükümleri uygulama yönünden çok net değil ya da ben çıkamıyorum işin içinden. Üyelerimizin görüş ve değerlendirmeleri hem benim için hem de başlığı okuyacak olanlar için çok faydalı ve değerli olacak. Saygılarımla. Ek: 6. fıkranın uygulanmasına ilişkin örnekler(kendi çıkarmımdır, tartışmaya açıktır) - Davacı kararın tebliğ tarihini bildirmişse; 01/04/2018 Karar tarihi 10/04/2018 idareye tebliğ -> Yasal Faiz 14/04/2018 davacıya tebliğ ->Tecil faizi 20/04/2018 idareye başvuru - > Faiz yok 25/04/2018 ödeme - > Tecil faizi (1-10 arasına yasal faiz, 10-14 tecil faizi, 14-20 faizsiz, 20-25 tecil faizi) - Davacı kararın tebliğ tarihini bildirmemişse (Tebliğ tarihi bildirilmediğinde kararın idareye tebliği ile başvuru tarihi arasında faiz uygulanmaması gerektiğini düşünüyorum.) 01/04/2018 Karar 10/04/2018 idareye tebliğ -> Yasal faiz 20/04/2018 idareye başvuru -> Faiz yok 25/04/2018 ödeme -> Tecil faizi (1-10 yasal faiz, 10-20 faizsiz, 20-25 tecil faizi.) Önemli Not: Elimde işlemin iptali ve tazminat ödenmesi hükümlü bir karar mevcut. Bu kararda, tazminat için iptal edilen işlem için idareye başvurulduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizin ödenmesi hüküm altına alınmıştır. Buna uygun olarak tazminat ödemesi ödeme tarihine kadar olan yasal faiziyle birlikte yapılmıştır. Burada sorun yok diye düşünüyorum. Ancak yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından uygulamanın nasıl olacağını kestiremediğim için bu başlığı açtım. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
davanın konusuz kalması halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti | ilkim kapac | Meslektaşların Soruları | 8 | 28-08-2014 11:17 |
Menfi Tespit-Vekalet Ücreti ve Yargılama Giderleri-Kesinleşme Şartı | Av.Ayse E. | Meslektaşların Soruları | 4 | 12-04-2013 16:32 |
Feragat Halinde Yargılama Giderleri Ve Vekalet Ücreti | Av. Musa TAÇYILDIZ | Meslektaşların Soruları | 13 | 10-10-2012 15:25 |
AİHM’ne başvuru süresini kaçıranlar, uygulama kanunu çıkmadan evvel Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapabilir mi? | avukat recep köse | Meslektaşların Soruları | 2 | 18-02-2012 01:01 |
İtirazın iptali davasındaki yargılama giderleri ve vekalet ücreti | ilhan13 | Meslektaşların Soruları | 2 | 18-02-2009 22:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |