Kamulaştırma bedeli tespiti ve tescili davaları

Herkese iyi çalışmalar diliyorum..İdare (TEDAŞ) tarafından irtifak hakkı tesis etmek amacıyla acele kamulaştırma işlemi yapılıyor ve akabinde kamulaştırma kanunu 10.maddesi kapsamında bedel tespiti ve tescili davası süresi içerisinde açılıyor.Davalı sayısı bir hayli fazla olmakla birlikte 60-70 civarındadır.Mahkeme tarafından tebligatların yapılmaya başlanması sonrasında davalılardan ölmüş olanlar tespit ediliyor ve ölmüş olan maliklerin miraşçıları davaya dahil edilmeye başlanıyor.
Bu aşamadan sonra,davaya dahil edilen,miraşçıların tek bir tanesinin vekilliğini üstlendiğimizde maktu vekalet ücretine hak kazanabilir miyiz? Ya da maktu vekalet ücretininin hükmedilmesi için tamamının yada belli bir çoğunluğunun mu vekilliğini üstlenmek gereklidir?(ölen kişinin eşi ve 6 çocuğu hayattadır).Pratikte bu durum nasıl çözümlenmektedir?
Bu konuda siz meslektaşlarımın değerli düşüncelerini almak isterim..Saygılarımla

Kamulaştırma Kanunu m.14/3'e göre kamulaştırma davalarında paydaşlar veya mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından mirasçılardan biri veya birkaçı için vekalet ibrazı mümkündür. Ancak davada birden fazla avukat varsa,taşınmaz ve dava konusu aynı olduğundan tek vekalet ücretine hükmedilir. Diye düşünüyorum.

Sayın meslektaşım, sizinle aynı durumdayım. Aynı dava türünde bende geçenlerde bir dosyaya dahili davalı olan babam için vekaletname sundum. 70-80 civarı davalı var. Farklı şehirde olduğum için dosyayı takip etmek amacıyla sundum.

Sayın meslektaşımın yanıtına bende katılıyorum, daha önce forumda epey araştırma yapmıştım. Fakat üstada benim de sormak istediğim bir soru var.

Şimdi ben tek bir kişi için vekaletname sundum ve duruşmaları takip ettim. Dosya belli bir aşamaya gelmişti. Benden önce dosyayı baştan takip eden ve yaklaşık 15 davalının vekili olan bir meslektaşımız var. Dosyaya cevap vermiş beyan sunmuş vs.

Şimdi neticede hükmedilen vekalet ücretini davalı sayısına göre oranlayacağız ama uygulamada o meslektaşım 'en son geldi bi vekalet sundu benimle ücreti paylaştı' gibi bir izlenime kapılmaz mı? Bunu meslekteki tecrübesizliğimden dolayı soruyorum lütfen bizi bilgilendirin

Öyle bir izlenime belki kapılır ama,bu yargıtay kararları ile de yerleşen sözünü ettiğim kuralı değiştirmez. Bununla beraber Av.Asgari Üc.Tarifesinin 4.maddesi avukatın emeği ,çabası ,işin önemi ve niteliğine göre hakimin tarifedeki miktarın 3 katına kadar ücreti çoğaltabilme imkanı bulunmaktadır.Emeği fazla geçen avukat için bu imkanın uygulanması talep edilebilir.Diye düşünüyorum.

Ben de benzer bir davada 2 farklı paydaş için vekalet görevi yürütmekteyim. en nihayetinde tek bir ücrete mi yoksa her bir müvekkil için ayrı ayrı ücrete mi hükmedilir?

İlk cevabımdaki gibi tek vekalet ücreti tayin edilir.
DAYANAK :" ...dairemizce aynı davada davalı olarak gösterilen paydaşlar kaç vekille temsil edilirse edilsinler,dava konusu ve taşınmazın da aynı olması nedeniyle davalı taraf lehine tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği " kabul edilmektedir. (Bekir YILDIRIM,5HD.Eski BŞK.Kamulaştırma ve kamulaştırmasız Elatma Davaları,2012,sh:98)

T.C.

YARGITAY

5. HUKUK DAİRESİ

E. 2016/9997

K. 2017/10833

T. 17.4.2017

DAVA : Taraflar arasındaki 4650 Sayılı Kanunla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalı ... vekilince verilen dilekçeyle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : Dava, 4650 Sayılı Kanunla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalılardan ... vekillerince temyiz edilmiştir.

Arazi niteliğindeki ...Köyü 523 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1-) Acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele 14.12.2014 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiği gözetilmeden, faiz başlangıç tarihinin hataen 14.01.2015 olarak belirlenmesi,

2-) Davanın niteliği gereği kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,

3-) Davanın niteliği gereği her iki taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,

Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,

a-) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 no'lu bendindeki (14/01/2015) tarihinin çıkartılmasına, yerine (14/12/2014) tarihinin yazılmasına,

b-) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının vekalet ücretine dair 9 ve 10 no'lu bentlerinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 1.500,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı idareden alınarak davalılara verilmesine) cümlesinin yazılmasına,

c-) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Davacı idare kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.500-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacı idareye verilmesine,) cümlesinin yazılmasına,

SONUÇ : Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.