Polisin tayininin kira sözleşmesine etkisi

Merhaba değerli meslektaşlarım. Şöyle bir sorum var.
Polis memuru olan müvekkilim 2 ay önce bir ev kiralamış, kira sözleşmesi 1 yıllıktır.
1000 Euro depozito ödemiş, evde 1000.-TL tutarında tamirat ve tadilat yaptırmış.
Ev sahibi de müvekkilimin isteği üzerine ve tabi ki alacağı kiralara güvenerek, eve mutfak dolabı yaptırmış, çelik kapı taktırmış, bunlar için taksitlerle ödenmek üzere 2.000.-TL borç altına girmiş, müvekkilden alacağı kiralarla onları ödeyecekmiş.
Şimdi müvekkilimin doğuya tayini çıktı. Kira sözleşmesini zorunlu olarak feshetmek istiyor.
Gerek müvekkilimin, gerekse de mal sahibinin mağdur olmaması için bu sözleşmeyi hangi şartlarda feshetmemiz gereklidir?

Sayın Hukuka Saygı,

Sözleşmenin taraflarından birinin kendisini ilgilendiren özel sebeplerden sözleşmeyi fesih etmesi, BK anlamında "haklı fesih" değildir. Kiracının tayininin çıkması, kiralayanı ilgilendirmez, kiracının sorunudur.

Mesela mecur kiraya verildikten bir ay sonra kiralayanın oğlu aniden evlenmeye karar verseydi ve kiralayanın da mecura "ihtiyacı" hasıl olsaydı, bu kendisinden kaynaklanan bir özel sebep sayılacak ve talebinin kabul görmesi için kira sözleşmesinin bitiminin beklenmesi gerekecekti. Aynı şekilde kiracının tayini çıktığında da bu kendisini ilgilendiren bir özel sebeptir ve sözleşmeyi ihlal etmesi için haklı bir gerekçe teşkil etmez. Bu durumda kiracının sözleşmesinin sonuna kadar olan taahhütlerini yerine getirmesi beklenir ve sözleşme sonunda da 6570 kanunun 11. maddesine göre mecuru tahliye edebilir.

Forumda arama yaparsanız benzer konuları önceden ayrıntılı olarak tartışmıştık.

Alıntı: Yazan Hukuka Saygı Merhaba değerli meslektaşlarım. Şöyle bir sorum var. Polis memuru olan müvekkilim 2 ay önce bir ev kiralamış, kira sözleşmesi 1 yıllıktır. 1000 Euro depozito ödemiş, evde 1000.-TL tutarında tamirat ve tadilat yaptırmış. Ev sahibi de müvekkilimin isteği üzerine ve tabi ki alacağı kiralara güvenerek, eve mutfak dolabı yaptırmış, çelik kapı taktırmış, bunlar için taksitlerle ödenmek üzere 2.000.-TL borç altına girmiş, müvekkilden alacağı kiralarla onları ödeyecekmiş. Şimdi müvekkilimin doğuya tayini çıktı. Kira sözleşmesini zorunlu olarak feshetmek istiyor. Gerek müvekkilimin, gerekse de mal sahibinin mağdur olmaması için bu sözleşmeyi hangi şartlarda feshetmemiz gereklidir?

Normal koşullarda sayın Admin'in yazdıkları uygulamada kabul görmektedir.

Ancak bu gibi kiracının elinde olmayan sebeplerin varlığı halinde BK.252/3'ün uygulanabileceği/uygulanması gerektiği kanaatindeyim.

Alıntı: 4 - KULLANMANIN MÜMKÜN OLAMAMASI MADDE 252. Müstecir, kendi kusurundan yahut şahsında hâdis olan mücbir bir sebepten dolayı mecuru kullanamadığı yahut mahdut surette kullandığı takdirde mucir, mecuru akit dairesinde kullanmağa hazır bulundurmuş oldukça; müstecir, kiranın tamamını vermekle mükellef olur. Bu takdirde mucir, sarfıyattan tasarruf eylediği miktarı ve mecurun diğer surette kullanılmasından elde ettiği menfaatleri kiraya mahsup etmeğe mecburdur. Mucip akdin icrasını tahammül edilmez bir hale getiren sebepler hudusünde, iki tarafın akdi feshetmek hakları mahfuzdur.

tayin çıkması haklı fesih olarak değerlendirilmiyor.yargıtay kararı var bu konuda nevzat koç hacamız söylemişti 2007 yılında en son değişiklik yoksa uygulama bu yönde

Tayin çıkması beklenmeyen öngörülemeyen hallerden olmadığı için haklı fesih hakkı doğurmaz ve fesih halinde kiralayanın uğradığı zararı tazminle mükellef olur.

Alıntı: Yazan furugferruhzad Tayin çıkması beklenmeyen öngörülemeyen hallerden olmadığı için haklı fesih hakkı doğurmaz ve fesih halinde kiralayanın uğradığı zararı tazminle mükellef olur.

Polislik ve askerlik gibi mesleklerde beklenmeyen/öngörülemeyen zamanlarda da tayin çıkabilmektedir. Bu tür ani görev değişiklikleri bakımından dahi, "tayin çıkması halinde beklenmeyen hal/öngörülemeyen hal yoktur" demek kanaatimce kanun hükmünü uygulamamak anlamına gelir. Kaldı ki kanun metninde "beklenmeyen hal" den değil, "akdin icrası bakımından tahammül edilemez nedenlerden" bahsedilmektedir. Hukukçu, somut olaya göre sonuçlar çıkarmalıdır. Bu olayda da elindeki somut verilere göre sonucu çıkaracak olan kişi ilk etapta soruyu soran meslektaşımız, ikinci etapta ise, olay dava konusu olursa mahkemedir. Tayinin beklenen bir tayin olup olmadığını mahkeme araştırır zaten.

Uygulamada (Yargıtay/mahkeme) kararları maalesef sizin görüşünüz gibi değerlendirilmektedir. Mahkemeler somut olaya göre değerlendirme yaparlar. Bu konu zaten bellidir. Ben, ilk mesajımda da vurgulamaya çalıştığım gibi her olay bakımından aynı şekilde basmakalıp sonuçlar çıkarılamaması gerektiği düşüncesindeyim.

Alıntı: Yazan deeplawyer34 tayin çıkması haklı fesih olarak değerlendirilmiyor.yargıtay kararı var bu konuda nevzat koç hacamız söylemişti 2007 yılında en son değişiklik yoksa uygulama bu yönde

Sayın Meslektaşım yargıtay kararını bulamadım yardımcı olabilir misiniz?

teşekkürler.