22-07-2016, 10:31
|
#1
|
|
İhtiyati tedbirin nakde çevrilmesi sırasında HMK uyarınca tarafların dinlenmesi gerektiği
Saygıdeğer Hukukçular merhaba;
Elimdeki bir davada özetle karşı tarafın (kesinleşmiş takip borçlusu) %90 hisse sahibi olduğu bir şirket ve şirkete ait sadece bir hastane işletme ruhsatı mevcuttur. Müvekkilin daha önceki avukatı tarafından açılan dava ile ruhsat üzerine tedbir konması istenmiş (borçlunun bu süre içerisinde ruhsatı haricen devretme/satma çabası sebebiyle) mahkeme talebi kabul ederek tedbir koymuştur. Yargılama süresince tedbirin kaldırılması adına bir çok itiraz olmuş, her birinin dilekçesi tarafımıza tebliğ edilmekle birlikte red kararları duruşmada taraflara tefhim edilmiştir. Ancak borçlu (davalı) taraf celse arasında tekrar tedbirin kaldırılmasını ya da değiştirilmesini istemiş mahkeme de talebi kabul ederek, davaya dayanak teşkil eden icra takibinin asıl alacak miktarı kadar nakde çevirmiştir. Buradaki önemli ayrım ise HMK 394/4. Maddesindeki "...Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet ederken..." İlkesine aykırı olarak dinlenmek üzere davet edilmemiş ve hatta tedbir kaldırılıp nakde çevrilmiş olmasına dair haberdar dahi edilmemiş bulunmamızdır. Şehir dışında görülen bu davada, bu durumu tedbirin kaldırılması kararından sonraki ilk celse öğrenmiş olduk. Biz öğrenene kadar, o şehirdeki borçlunun diğer alacaklıları nakit paraya haciz koymuşlar. Bu sebeple müvekkilin alacağına kavuşması mümkün değil gibi gözükmektedir. Kısacası alacaklı müvekkil, alacağı sebebiyle konulan ve nakde çevrilen bu ihtiyati tedbir kararı üzerine yine tek mağdur olmuştur.
Sorum ise şöyle: Tedbirin nakde çevrilmesi tedbir mahiyetini kaybettirir mi? Tedbir kalkıp yerine yatırılan nakit teminat için diğer alacaklıların hak durumu nedir? Alacaklı müvekkilin zayi olan hakkı için nasıl bir yol izlenmesi doğru olacaktır?
Cevap verecek olan tüm değerli hukukçulara şimdiden teşekkür ederim. Hem meslekteki hem de sitedeki acemiliğimden dolayı bir yanlışım olduysa affolması dileğiyle.
|