|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-05-2010, 13:20 | #1 |
|
Vekalet Ücretİ Feragat
Saygılar değerli meslektaşlarım. Çok emek verdiğim dosyada davacı vekili olarak bulunmakla, müvekkilim asil olarak karşı tarafla anlaşarak davadan feragat ettiğine dair yazılı belge imzalamış velalet ücreti yönünden de feragat etmiş ise de duruşmada vekalet ücreti talebinde bulunsam da talebim reddedilmiştir. Bu kararı değerlendirebilirmisiniz, bu konuyla ilgili Yargıtay kararı var mı? Teşekkürler.
|
06-05-2010, 16:40 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Hangi konuda Yargıtay kararı aramaktasınız: 1-Müvekkil davadan feragat edemez. 2- Feragat etse bile mahkeme vekalet ücretine hükmetmelidir. 3- Feragat edebilir ancak vekalet ücretimi müvekkilden tahsil edebilir miyim? Cevap 3 no.lu şık ise müvekkilden vekalet ücretini alabilirsiniz. Arama butonuna "vekalet ücreti" yazarsanız çok forum bulacaksınız. |
07-05-2010, 13:08 | #3 |
|
Sayın meslektaşım müvekkil davalı asille anlaşarak davadan feragat ettiğine dair belge imzalamış, aynı zamanda vekalet ücreti talep etmeyeceğini belirtmiş. Davacı asil davadan feragat edemez mi? Ya da onun feragatına rağmen davaya devam mı etmeliydim, bu mümkün mü? Asıl konu müvekkilin feragatına istinaden davadan feragat ettiğimizi beyan ettim, ancak karşı dava da açılmıştı ve vekalet ücreti yönünden müvekkilin feragatının bizi bağlamayacağını karşı dava yönünden vekalet ücreti talebim olduğunu ifade ettim ancak vekalet ücretine hükmedilmedi. Ben asilin vekalet ücretinden feragat edip edemeyeceğini, davadan feragat halinde vekalet ücretine (karşı taraftan) hükmedilip hükmedilmeyeceğini ve bu yönde Yargıtay kararı varsa onu öğrenmek istiyorum. Sitede konuyla ilgili yorumları okudum ama farklı görüşler var tatmin olamadım. Teşekkürler.
|
07-05-2010, 14:59 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
İstediğiniz şekilde bir Yargıtay kararı bulmanız mümkün değildir. Müvekkil davadan ve vekalet ücretinden feragat etmiştir. Müvekkilin feragatine rağmen davaya devam edemezsiniz. Siz müvekkili temsil ediyorsunuz, asilin yerine geçerek davada taraf olamazsınız. Tarafların yaptıkları sulh anlaşması olduğuna göre hem müvekkilden hem de karşı taraftan alınacak vekalet ücreti müteselsilen her ikisinden de istenebilir. Ancak anladığım kadarıyla vekil olarak siz de davadan feragat etmişsiniz. Bu nedenle çekincem var. |
07-05-2010, 15:25 | #5 |
|
Evet müvekkil feragat ettiğinden ve belirttiğiniz gibi vekil olarak davaya devam edemeyeceğimden ben de feragat ettim, tabiki vekalet ücretimi karşı taraftan alabileceğim düşüncesiyle...Talebim reddedildi ve bunun haklı olmadığı kanaatindeyim, ne tür bir yol izlemeliydim de vekalet ücretine hükmedilseydi sorusu aklımı karıştırdı ve bu durumun gerekçesini de anlayabilmiş değilim. Sitede sulh ile dava konusuz kalacağından asıl alacakla ferileri(vekalet ücreti)sona ereceği yönünde görüşler var diğer yandan
md. 6: Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur denilmekte...164.maddede ''Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir.'' hükmüne istinaden karşı taraf avukata ait olan bir haktan dolayı avukatın feragati olmaksızın müvekkilin feragatı avukat açısından sonuç doğurmaz yorumu yapılmış (ki bende aynı görüşteyim)Diğer taraftan feragat nedeniyle dava reddedildiğine göre karşı davanın da reddi ile ortada bir red kararı varken vekalet ücretine hak kazanılması gerekmez mi?Aklımı bulandıran bu sorular yönünden sayın meslektaşlarımın yorumlarını bekliyorum. Teşekkürler.
|
13-05-2012, 14:12 | #6 |
|
Feragat Halinde Vekalet Ücreti
T.C.
YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2008/11559 K. 2008/17191 T. 16.10.2008 • SULH İLE SONUÇLANAN DAVALAR ( Vekalet Ücreti Sözleşmelerinden Karşı Tarafın Sorumlu Tutulabilmesi İçin Ücret Sözleşmesinin Yargılamayı Sona Erdiren Taraf İşleminden Önce Yapıldığının HUMK'nun 299. Maddesine Göre Kanıtlanması Gerektiği ) • AVUKATLIK ÜCRET SÖZLEŞMESİ ( Sulh İle Sonuçlanan Davalarda Vekalet Ücreti Sözleşmelerinden Karşı Tarafın Sorumlu Tutulabilmesi İçin Ücret Sözleşmesinin Yargılamayı Sona Erdiren Taraf İşleminden Önce Yapıldığının HUMK'nun 299. Maddesine Göre Kanıtlanması Gerektiği ) • FERAGAT ( Vekalet Ücreti Sözleşmelerinden Karşı Tarafın Sorumlu Tutulabilmesi İçin Ücret Sözleşmesinin Yargılamayı Sona Erdiren Taraf İşleminden Önce Yapıldığının HUMK'nun 299. Maddesine Göre Kanıtlanması Gerektiği ) 1086/m.299 1136/m.165 ÖZET : Sulh ile sonuçlanan davalarda, tarafların vekilleri ile yaptıkları vekalet ücreti sözleşmelerinden karşı tarafın sorumlu tutulabilmesi için, ücret sözleşmesinin yargılamayı sona erdiren taraf işleminden önce yapıldığının HUMK'nun 299. maddesine göre kanıtlanması gerekir. DAVA : Dava dilekçesinde 1.500.000.000 liralık icra takibine vaki itirazın iptali, %40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: KARAR : Davada, davacı avukat olarak üstlendiği manevi tazminat davasında, dava dışı müvekkili ile ücret sözleşmesi yaptığını, ancak davanın taraflarının haricen anlaşması sonucu davacının davadan feragat ettiğini, bu durumda müvekkili ile yapılan avukatlık ücret sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin ödenmesinden Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi gereğince davalı tarafın da müteselsil sorumlu bulunduğunu ileri sürerek sözleşme bedelinin davalıdan tahsilini istemiş; mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesine göre sulh ile sonuçlanan ( ya da sulhun bir şartı olarak taraflarca öngörülen feragatle sonuçlanan ) davalarda; tarafların vekilleriyle yaptıkları vekalet ücreti sözleşmesinden karşı tarafı müteselsil sorumlu tutabilmek için, yapılan vekalet ücreti sözleşmesinin mahkeme önündeki yargılamayı sona erdiren taraf işleminden önce yapıldığının HUMK'nın 299. maddesinde öngörüldüğü koşullarda ispat edilmesi gerekir. HUMK m. 299 uyarınca imzası kabul edilen veya mahkemece onun olduğuna karar verilen resmi olmayan senet tarihi, imza eden ile mirasçıları hakkında geçerli olup, üçüncü kimseler haklarında sonuç doğurmaz. Bir senet kendisine sunulduğu noter veya yetkili memur tarafından usulüne göre onaylanmış ise, sunma tarihi ya da imzalayanlardan birinin ölüm tarihi veya imzalamasına maddi olanağı ortadan kaldıran bir olayın gerçekleştiği tarih ya da o senedin bir resmi işleme esas alındığı tarih üçüncü şahıslar hakkında da geçerli sayılır. Somut olayda davaya konu vekalet ücreti sözleşmesi, yukarıda anılan koşulları taşımamaktadır. O halde, mahkemece Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre hesap edilecek vekalet ücreti yerine, davacı tarafın müvekkili ile yaptığı sözleşmeden davalıyı da müteselsil sorumlu tutarak vekalet ücretine hükmetmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene İadesine, 16.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Karar KAZANCI'dan alınmıştır. |
15-05-2012, 16:51 | #7 |
|
sayın pathem, davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan en azından vekalet ücretinin yarısını talep edebileceğiniz kanaatindeyim.Bu sebeple kararı temyiz edebileceğinizi düşünüyorum.Saygılarımla.
|
15-05-2012, 17:47 | #8 |
|
değerli meslektaşım avukatlık kanunundan faydalanabilirsiniz olaynızda olduğu gibi müvekkiliniz ile karşı taraf anlaşarak davayı nihayete erdirmişlerse siz müvekkilinizle olan yazılı ücret sözleşmesinde geçen miktarı hem müvekkilinizden hemde davalıdan alabilirsiniz eger arada bir yazılı ücret sözleşmesi yoksa asgari ücret tarifesine göre ücret takdir edilecektir.
Ücret Dolayısıyla Müteselsil Sorumluluk Madde 165. (Değişik: 2/5/2001-4667/78 m.) İş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar. |
16-02-2015, 17:52 | #9 |
|
Konunun üzerinden uzun zaman geçmiş olmasına rağmen sulh halinde karşı vekalet ücretine dair 2012 yılına ait bir Yargıtay kararını paylaşmak istedim.
T.C. YARGITAY 13.Hukuk Dairesi Esas: 2012/8005 Karar: 2012/10315 Karar Tarihi: 16.04.2012 ÖZET: Davanın sulh sonuçlanması halinde, avukat müvekkilinden aralarındaki ücret sözleşmesinde kararlaştırılan miktarın tamamını isteyebileceği gibi davada sulh olunan miktara göre karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini de isteyebilir. Aynı sorumluluk, müvekkille sulh anlaşması yapan karşı taraf için de geçerlidir. Davacı her iki tür vekalet ücretinin, gerek müvekkilleri olan davalıdan, gerekse hasım taraf olan davalı S…'den müteselsilen tahsilini talep etmiş olduğuna göre, mahkemece her iki vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken sadece ücret sözleşmesine göre hesaplanan vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. (1136 S. K. m. 165) Dava ve Karar: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı S. D. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Davacı, davalı H. G. vekili olarak Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/272 esas sayılı dosyasında diğer davalıya karşı 51.362 TL bedelli senedin iptali için menfi tespit davası açtığını, davalı H.'nin kendisinin izni olmadan diğer davalıyla sulh olarak davayı sonuçlandırdıklarını, vekalet ücretinin ödenmemesi sebebiyle her iki tarafın birlikte sorumlu olduğunu belirterek 5.869,89 TL vekalet ücreti ve 5.869,89 TL karış vekalet ücreti olmak üzere 11.739,78 TL vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı S., davalı H.'nin kendilerine vekili olan davacının anlaşmadan haberdar olduğunu söylemesi ve davacı vekilin yarım saat geçmesine rağmen duruşmaya gelmemesi sebebiyle kendilerinin de taleplerinden vazgeçtiklerini bir kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalı H. G. cevap vermemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı S. tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı eldeki dava ile, davalı H. G. vekili sıfatıyla diğer davalıya karşı yürüttüğü davada, davalıların aralarında sulh olmak suretiyle, davalı H.'nin davasından feragat ettiğini ancak kendisinin vekalet ücretinin ödenmediğini, davalıların Avukatlık Kanunu 165. maddesi gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek vekalet ücretinin davalılardan tahsilini istemiştir. Davanın dayanağını teşkil eden Avukatlık Kanununun 165. maddesinde, <sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumludurlar.> Hükmü mevcut olup, davanın sulh sonuçlanması halinde, avukat müvekkilinden aralarındaki ücret sözleşmesinde kararlaştırılan miktarın tamamını isteyebileceği gibi davada sulh olunan miktara göre karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini de isteyebilir. (Bkz. HGK.'nun 16.2.1994 T. 1993/13-810 E. 1994/60 K. sayılı kararı) Aynı sorumluluk, müvekkille sulh anlaşması yapan karşı taraf için de geçerlidir. Davacı az yukarda değinilen her iki tür vekalet ücretinin, gerek müvekkilleri olan davalıdan, gerekse hasım taraf olan davalı S.'den müteselsilen tahsilini talep etmiş olduğuna göre, mahkemece her iki vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken sadece ücret sözleşmesine göre hesaplanan vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 261.47 TL kalan harcın davalı S. D.'den alınmasına, peşin alınan 21.15 TL. temyiz harcının istenmesi halinde davacıya iadesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Asilin Davadan Feragat Halinde Vekalet Ücreti İstememesi | Av. Hüsamettin Dinçer | Meslektaşların Soruları | 2 | 29-04-2010 10:14 |
Vekalet Ücretİ | avukat1980 | Meslektaşların Soruları | 3 | 01-02-2010 23:45 |
Vekalet Ücretİ | Nil Şeker | Meslektaşların Soruları | 2 | 04-12-2008 12:13 |
Vekalet Ücretİ | eflatun1983 | Meslektaşların Soruları | 4 | 18-09-2008 09:37 |
Vekalet Ücretİ | Av. O. TEKGUL | Meslektaşların Soruları | 4 | 19-02-2007 12:46 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |