|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
20-05-2015, 12:45 | #1 |
|
Yoksulluk Nafakası Talep Zamanı Sorunu !
Sayın meslektaşlarım takip etmiş olduğumuz bir boşanma davasında boşanma davasından evvel başkaca bir vekil tarafından açılan tedbir nafakası dosyası bizim dosyamız ile birleşti.Boşanma davasını açarken nafaka davası mevcut olduğundan ayrıca tedbir ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmadık.Dosyaya esas hakkında beyanımızı yazılı olarak verdik ve yoksulluk nafakası talebinde bulunduk.Mahkeme boşanmaya karar verdi ve yoksulluk nafakası konusunda ön inceleme aşamasına kadar talepte bulunmadığımızdan yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurdu.
Biz bu hükmü yoksulluk nafakasının boşanma kararının kesinleşinceye kadar her aşamada yazılı ve sözlü talep edilebileceğinden bahisle Yargıtay içtihatlarını da ekleyerek temyiz ettik. Boşanma davasında mahkeme iki tarafçada boşanma hükmü temyiz edilmediğinden dolayı boşanma hükmünü kesinleştirdi.Malumunuz üzere yoksulluk nafakasında boşanmadan itibaren 1 yıllık zamanaşımı mevcut. Sorun ise şu ; yukarıda belirttiğim gibi yerel mahkemenin yoksulluk nafakasına ilişkin hükmünü temyiz ettik ancak bu arada boşanma hükmüde kesinleşti.Dosya Yargıtaydan gelene kadar eğer 1 yıl geçerse sıfırdan açacağım yoksulluk nafakası dosyası zamanaşımına uğrayacak büyük ihtimalle.Sizce dosya yargıtayda iken yoksulluk nafakası davasını bu aşamada açmalımıyım? Eğer açarsam derdest dava var itirazı ile karşılaşabilirmiyim? Konu ile ilgili güncel Yargıtay kararlarını paylaşıyorum.Birinci karar aleyhime ikinci karar ise temyiz nedenlerimle birebir örtüşen bir karar.İklemde kaldım yardımcı olursanız sevinirim.İlginiz için teşekkürler. T.C. YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2012/27205 Karar: 2013/12906 Karar Tarihi: 09.05.2013 Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; davanın tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Dava Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdikten sonra 3.2.2012 tarihinde açılmış, davacı kadın dava dilekçesinde tazminat istememişken tahkikat aşamasında 26.9.2012 havale tarihli dilekçe ile maddi ve manevi tazminat (TMK. m. 174/1-2) talebinde bulunmuştur. Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 09.05.2013 KARŞI OY YAZISI Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir (Anayasa m. 141/son). Dava Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra 3.2.2012 tarihinde açılmıştır. Davacı 26.9.2012 tarihli beyan dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat istemiş, 1.10.2012 tarihli oturumda dilekçe davalı asile tebliğ edilmiştir. Davacının bu istemi ıslah talebi niteliğindedir. Islahta karşı tarafın onayına bağlı değildir. Kaldı ki davalının bu konuda bir temyizi de bulunmamaktadır. Yasanın amacı yukarıda belirtildiği gibi en az giderle ve mümkün olan süratle davayı sonuçlandırmaya yöneliktir. Davacının talebi ıslah kabul edilerek hükmün tamamı yönünden onanmasına karar verilmesi gerekirken davacının talebi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141/1. maddesi gereğince iddianın genişletilmesi kabul edilip istemin reddine karar verilmesi yönünden çoğunluğun görüşüne muhalifiz. T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas: 2013/2-231 Karar: 2013/1370 Karar Tarihi: 18.09.2013 BOŞANMA DAVASI - TAZMİNAT VE NAFAKA İSTEMLERİ - DAVALININ OTURUMDA BOŞANMAK İSTEDİĞİNİ VE NAFAKA TALEP ETTİĞİNİ BEYAN ETTİĞİ - DİLEKÇEDE TALEBİNİN YOKSULLUK NAFAKASINA İLİŞKİN OLDUĞUNU BELİRTTİĞİ - DİRENME KARARININ BOZULMASI GEREĞİ ÖZET: Dava, boşanma, tazminat ve nafaka istemlerine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta davalı kadın, .. tarihli oturumda <...boşanmak istiyorum, ayrıca davacıdan aylık … TL nafaka talep ediyorum...> şeklinde beyanda bulunmuş, … tarihli temyiz dilekçesinde bu talebinin yoksulluk nafakasına ilişkin olduğunu belirtmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davacı vekilinin … tarihli temyiz dilekçesinde taleplerinin yoksulluk nafakasına ilişkin olduğunu belirtmiş olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. (4721 S. K. m. 175, 178) (YHGK. 09.04.2003 T. 2003/2-280 E. 2003/274 K.) (YHGK. 12.06.2013 T. 2012/3-1706 E. 2013/814 K.) Dava: Taraflar arasındaki <boşanma, tazminat ve nafaka> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 12. Aile Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 18.11.2011 gün ve 2009/900 E. 2011/1050 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 17.09.2012 gün ve 2012/1781 E. 2012/21391 K. sayılı ilamı ile; <…1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı 10.02.2010 tarihli oturumda <boşanmak istediğini, ayrıca davacıdan aylık 250 TL nafaka talep ettiğini> bildirmiştir. Bu beyan, talep edilen nafakaların tedbir nafakası olduğu açıkça belirtilmedikçe boşanmadan sonraki yoksulluk nafakası isteğini de kapsamaktadır. Bu durum dikkate alınarak davalının yoksulluk nafakası isteği hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken istek olmadığından bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır...> gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN: Davalı vekili Karar: Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, boşanma, tazminat ve nafaka istemlerine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların evlenmelerinden sonra davalının aile dışındaki konuşmalarda davacı kocasını küçük düşürücü ve onurunu kırıcı sözler sarfetmesi nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, müşterek hayatın davalının kusurlu davranışları nedeniyle çekilmez hale geldiğini beyanla, tarafların boşanmaları ile davalının onur kırıcı sözleri nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı asil duruşmadaki imzalı beyanında özetle, açılan boşanma davasını kabul ettiğini ancak dilekçe içeriğini kabul etmediğini, davacının evine ve ailesine bakmaması nedeniyle geçimsizlik meydana geldiğini, boşanmak istediğini ayrıca, aylık 250TL nafaka ile maddi ve manevi tazminat talep ettiğini beyan etmiştir. Yerel mahkemece, tarafların eşit kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliği temelinden sarsıldığından tarafların boşanmalarına, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, talep edilmediğinden yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire tarafından yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş, mahkemece, yoksulluk nafakasının açıkça ve miktar belirtilmek suretiyle talep edilmesi gerektiği belirtilerek önceki kararda direnilmiştir. Direnme hükmü, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık,davalının usulüne uygun olarak yoksulluk nafakası talebi bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun <Yoksulluk nafakası> başlıklı 175. maddesidir. Anılan madde uyarınca, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Belirtilmelidir ki, yoksulluk nafakası talebi ile dava açılması, mülga 743 sayılı Türk Kanuni Medenisi'nde bir süreye tabi tutulmamış iken, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 178. maddesinde ise, bir yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddeye göre, evliliğin boşanma ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde zamanaşımına uğrar. Buna göre, yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade eden, boşanmaya bağlı fer'i bir hak olduğundan ve 4721 sayılı TMK'nda boşanmadan sonra talep edilemeyeceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, boşanma davası içerisinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken ya da sonuçlandıktan sonra, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde bağımsız bir dava ile de istenebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakası takdiri için önce, boşanmaya hükmedilmesi ve sonrasında diğer üç şartın gerçekleşmiş olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre kararıvermek gerekmektedir. Bu üç unsur ise şunlardır. a) Bu konuda hüküm tesisi için öncelikle istek olması gerekmektedir. b) İstekte bulunanın, boşanmaya sebep olan olaylarda diğer eşten daha ağır kusuru olmaması gerekmektedir. Başka bir anlatımla nafaka isteyenin boşanmada kusursuz olması veya en azından kusurunun diğer eş ile eşit düzeyde bulunması gerekmektedir. Şayet boşanma istek sahibinin tam yada baskın kusuru ile kesinleşmiş ise kendisine yoksulluk nafakası takdiri mümkün değildir. c) Üçüncü koşul da nafaka isteyenin, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin kanıtlanmasıdır. Görüldüğü üzere, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan eşin, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak yoksulluk nafakası isteyebilmesi için öncelikle bu konuda bir talebin bulunması gerekir. Talep yazılı şekilde ve hatta sözlü olarak da yapılabilir. Ancak hukuki sonuç doğurabilmesi için sözlü isteklerin mahkeme tutanağına geçirilmesi zorunludur. Hukuk Genel Kurulu’nun 22.02.1995 gün 1994/2-876 E. 1995/95 K.; 09.04.2003 gün 2003/2-280 E. 2003/274 K. ve 12.06.2013 gün 2012/3- 1706 E. 2013/814 K. sayılı kararlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Somut uyuşmazlıkta davalı kadın, 10.02.2010 tarihli oturumda <...boşanmak istiyorum, ayrıca davacıdan aylık 250 TL nafaka talep ediyorum...> şeklinde beyanda bulunmuş, 03.01.2012 tarihli temyiz dilekçesinde de bu talebinin yoksulluk nafakasına ilişkin olduğunu belirtmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davacı vekilinin 03.01.2012 tarihli temyiz dilekçesinde taleplerinin yoksulluk nafakasına ilişkin olduğunu belirtmiş olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen <Geçici Madde 3> atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine aynı Kanunun 440. maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2013 gününde oybirliği ile karar veRİLMİŞTİR. |
20-05-2015, 14:52 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Merhaba,
Takıldığınız noktada çok haklısınız. Öncelikle, açtığınız boşanma davasında ön inceleme duruşmasına kadar yoksulluk nafakası talep etmediyseniz ve sonrasında ıslah ile talep sonucunuzu arttırmadıysanız; 6100 sayılı HMK. sonrasında açılmış davalarda Yargıtay aynen mahkemenin verdiği karar gibi davranmaktadır. Yani HMK. sonrası eski içtihatlarından dönmüştür. Bakınız: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=83787 Son dakika içtihat değişikliği olmazsa, temyizden bir sonuç alamayacaksınız. Bu arada kesinleşen BOŞANMA hükmü var. Ve sizin, kesinleşmeden itibaren 1 yıl içinde mutlaka yoksulluk nafakası davası açmanız gerekmekte. O halde, açacağınız yeni dava için, derdestlik itirazı geçerli olmayacaktır. Sadece yoksulluk nafakası mahkemesi, Yargıtay sonucunu "bekletici mesele" yapmalıdır. Mahkeme aksi kanaatte olsa dahi bu kararı temyiz etmeniz bile size zaman kazandıracaktır. Boşanma dosyası, bozulursa sorun kalmayacak. Boşanma dosyasında karar onanırsa, sizin açtığınız dava görülmeye devam edecektir. Farklı davranırsanız hak kaybına uğrayacağınızı düşünüyorum. Örnek bir karar:
**Yukarıda lehinize gibi gözüken HGK Kararı HMK öncesi dönemde açılmış bir davaya ilişkindir.
HMK Tamamlanmamış işlere uygulanır. Saygılarımla, |
22-05-2015, 09:05 | #3 |
|
Üstadım ilginiz için çok teşekkür ederim.Davayı açtım bugün şans mı diyelim boşanma kararını veren mahkemeye tevzi olundu.Avantaj sağlayacağını düşünüyorum.Tekrardan yararlı bilgiler için çok teşekkür ederim.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası davası birlikte açılma... | thanatos | Meslektaşların Soruları | 5 | 02-11-2017 10:59 |
boşanma davası açılmadan tedbir nafakası mı-yoksulluk nafakası????? | sciceks | Meslektaşların Soruları | 1 | 05-04-2014 13:21 |
hem iştirak nafakası hem de yoksulluk nafakası ihlal | dmehmetd | Meslektaşların Soruları | 0 | 13-01-2014 16:52 |
Anlaşmalı boşanma protokolünde feragat edilmediyse yoksulluk nafakası talep edilebilir mi? | Konuk Özlem | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 16-04-2013 14:26 |
Tedbir Nafakası - Yoksulluk Nafakası | justicewarior | Meslektaşların Soruları | 15 | 13-10-2011 15:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |