Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Anket Sonucu: Sizce bir ihalenin iptali istemiyle açılan davada, ihalenin tarafı olmak, iptal davasını açmanın önkoşulu olarak kabul edilmeli midir?
Evet! Kabul edilmelidir. 0 0%
Hayır! Menfaat şartının gerçekleşmesi kaydıyla ihalede taraf olmayanlar da dava açabilmelidir. 10 100,00%
Oy Verenler: 10. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 198)

İhalede Taraf Olup Olmamanın Ehliyete Etkisi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-09-2007, 09:41   #1
mutlakadalet

 
Varsayılan İhalede Taraf Olup Olmamanın Ehliyete Etkisi

İETT Arazisi İhalesinin İptaliyle İlgili Olarak Açılan Dava, Ehliyet Yönünden Reddedildi
Sama Dubai’nin 1 milyar 156 milyon YTL bedelle kazandığı Levent’teki eski İETT arazisi ihalesinin iptali için İstanbul Büyükkent Şubesi ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin İstanbul 7. İdare Mahkemesi’ne birlikte açtıkları dava reddedildi.

Firma, araziyle ilgili açılan davaları gerekçe göstererek belediyeye ihale bedelini ödememişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, dün açıklama yaparak eski İETT arazisi ihalesinin iptaliyle ilgili meslek odalarınca açılan iki davanın mahkemece reddedildiğini duyurdu. Açıklamada, "Meslek odalarının Şişli Mecidiyeköy 304 pafta, 1947 ada, 6, 7, 52 ve 78 sayılı parseller ile Kağıthane 247 DY 36 pafta, 8744 ada, 14 sayılı parsel sayılı taşınmazların arsa satışı yoluyla ihale edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne karşı açtıkları davada mahkeme, davacı meslek kuruluşlarının ehliyetlerinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine vararak 2577 sayılı Kanunun 15-1/b maddesi uyarınca davanın "ehliyet yönünden" reddine karar verdi" denildi. Mahkemenin ret gerekçesinde, "Davacı meslek kuruluşlarının bu davayı açmakla menfaatlerinin, dolayısıyla ehliyetlerinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır" denildi.


BELEDİYENİN AÇIKLAMASI YANILTICI:
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhcu, mahkemenin ihalenin iptaliyle ilgili açtıkları davanın reddedildiğini, arsanın imar planlarının iptali için açtıkları davanın devam ettiğini söyledi. Arsanın imar planlarının iptaliyle ilgili davada bilirkişi incelemesinin tamamlanmak üzere olduğunu belirten Muhcu, "Mahkeme, ihalenin iptaliyle ilgili açtığımız davayı, odamız ihalede taraf olmadığı için reddetti. Bu içerik yönünden değil, usül yönünden bir karar. Bizim imar planlarının iptali için açtığımız diğer dava sürüyor. Belediyenin açıklaması, arsada inşa sürecinin önünün açıldığı gibi bir yanılsamaya sebep oluyor" dedi.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/7237444.asp?m=1

Alıntı:
Yazan Prof.Dr. A. Şeref Gözübüyük, Yönetsel Yargı, 24.Bası 166, 167, 172

Genel olarak, yargı yerlerinde dava açabilmek için, bir hakkın ihlal edilmiş olması gerekir. Bu genel kural, iptal davası için aranmamaktadır. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun, 2 nci maddesinde de belirtildiği gibi, “menfaatleri ihlal” edilenler yönetsel işlemin iptalini dava edebilirler. ...

Ülkemizde uygulanan sisteme göre, iptal davası açabilme olanağı, ne herkese ne de yalnız hakkı ihlal edilenlere tanınmıştır. Bu alanda ortalama bir yol tutularak, bir kimsenin iptal davası açabilmesi için, iptalini istediği karar ile bir ilişkisinin bulunması, yeterli sayılmıştır. ...

Danıştay’ın menfaat konusundaki davranışı, menfaat kavramını dar ya da geniş bir biçimde yorumlaması, iptal davasının uygulama alanını etkiler. Danıştay genellikle, menfaat konusunda oldukça geniş davranmaktadır. ...

İptal davası açabilmesi için aranan menfaatin, muhakkak maddi olması gerekmez. Bu menfaat, manevi de olabilir. Fransız Danıştayı, bu konuda oldukça hoşgörülü bir davranış içindedir. ...

Bizde de, “ciddi ve makul olmak şartiyle, manevi bir alaka ve menfaatin ihlal edilmiş olması” yeterli sayılmaktadır.

Yukarıda yer alan haberde de belirtildiği üzere davacı taraf, bahsi geçen ihalede taraf olmadığı için davalarının reddedildiğini belirtmiştir. Sizce bir ihalenin iptali istemiyle açılan davada, ihalenin tarafı olmak, iptal davasını açmanın önkoşulu olarak kabul edilmeli midir? Yoksa, menfaat şartının gerçekleşmesi kaydıyla ihalede taraf olmayanlar da dava açabilmeli midir?

Saygılarımla.
Old 08-12-2010, 16:01   #2
paluri

 
Varsayılan

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
E. 2002/196
K. 2004/1850
T. 11.11.2004
• İDARİ İŞLEMİN İPTALİNİ İSTEYEBİLME ŞARTI ( İdari İşlemin Davacının Kişisel Hakkını İhlal Etmiş Olması Koşulu Getirilmesinin Hak Arama Özgürlüğünü Kısıtlaması Nedeniyle Bu Maddenin Anayasa Mahkemesince İptali )
• İPTAL DAVASI ( İhaleye Katılmayan Şahsın Dava Açma Hakkı - İdari İşlemler Hakkında Yetki Şekil Sebep Konu ve Maksat Yönlerinden Biri ile Hukuka Aykırı Olduklarından İptalleri İçin Menfaatleri İhlal Edilenler Tarafından Açılan Dava Olması )
• İHALENİN FESHİ TALEBİ ( İhaleye Katılmayan Şahsın Dava Açma Hakkı )
• DAVA AÇMA HAKKI ( İhaleye Katılmamakla Birlikte İhale İlgili Olarak Yapılan Hazırlık Çalışmalarının Hukuk ve Usule Aykırı Olduğu İddiasıyla Dava Açan Davacının Dava Açma Hakkının Varlığı )
• HAZİNEYE AİT TAŞINMAZLARIN YAT LİMANI YAPILMAK AMACIYLA DÜZENLENEN İHALENİN İPTALİ ( Davacının İhaleye Katılmamasına Rağmen İhale Sonrasında Yapılan Sözleşmenin ve Tahsis İşlemlerinin İptalini İstemekte Dava Açma Ehliyetinin Söz Konusu Olması )
3996/m.4
2577/m.2
2709/m.2,36
ÖZET : Anayasa Mahkemesince İdari işlemlere karşı iptal davası açabilmek için, idare hukukunun genel esaslarına aykırı biçimde, idari işlemin davacının "kişisel hakkını ihlal" etmiş olması koşulu getirilmesinin hak arama özgürlüğünü kısıtladığı ve birçok işleme karşı dava yolunu kapattığı, bu haliyle hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 36. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş, iptal nedeniyle doğan hukuksal boşluğun giderilmesi için iptal kararının Resmi Gazete'de yayımından itibaren üç ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Bakılan davanın açıldığı tarihte sözkonusu hukuksal boşluğu dolduracak bir yasal düzenleme getirilmemiş olmakla birlikte idari yargı yerleri içtihat yoluyla iptal davalarını açabilmek için menfaat ilgisini aramışlardır. Ancak daha sonra bu yasal boşluk giderilmiş ve 2577 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin 1 inci bendinin a alt bendi 4577 sayılı Kanunla yeniden düzenlenerek, iptal davaları "idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan" davalar olarak tanımlanmıştır.
Dolayısıyla iptal davasının gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri gözönüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır.
İhaleye katılmamakla birlikte, ihale ile ilgili olarak yapılan hazırlık çalışmalarının hukuk ve usule aykırı olduğu iddiasıyla dava açan davacının, yapılan ihalenin, ihale sonrasında yapılan sözleşmenin ve tahsis işlemlerinin iptalini istemekte dava açma ehliyeti vardır.
İstemin Özeti : Danıştay Onuncu Dairesinin 25.6.2001 günlü, E:1999/128, K:2001/2718 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması, davacı tarafından istenilmektedir.
Davalı İdarelerin Savunmasının Özeti: Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Mürteza Güler'in Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay SavcısıBilgin Arısan'ın ün Düşüncesi: Muğla İli Dalaman İlçesi ... Köyü Taşlık mevki i ... pafta ... ve ... parsel sayılı Hazineye ait gayrimenkullerin bulunduğu alanda Dalaman Yat Limanı ve Deniz Otobüsü Yanaşma Yeri Projesi için Ulaştırma Bakanlığınca yapılan ihalenin ve söz konusu gayrimenkullerin ihaleyi kazanan firmalara kiralanmasına ilişkin Maliye Bakanlığı işleminin iptali talebiyle açılan davayı ehliyetten red eden Danıştay Onuncu Dairesi kararının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir.
Ulaştırma Bakanlığı Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü Yatırım Programı Turizm Sektöründe yer alan "Dalaman Yat Limanı ve Deniz Otobüsü Yanaşma Yeri" Projesini Yap-işlet-Devret Modeline göre yaptırılması için görevlendirilecek şirket ile sözleşme yapmaya, 3996 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesine göre adı geçen Genel Müdürlüğün yetkili kılınmasına 12.7.1995 tarih ve 97jT.53 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile karar verildiği ve adı geçen işin ihalesinin 22.11.1995 tarihinde yapılacağı Teklif Verme Şartnamesinde belirtildiği halde bu ihaleye sadece... Turistik Yatırım ve Hizmetleri A.Ş. ... ... Tur. End. ve Tic.A.Ş ile ... İnş. ve Tic.A.Ş. ve ... İnşaat A.Ş. olmak üzere üç firma tarafından teklif verilmiş olup yapılan değerlendirme sonucunda, istekli ... ... Tur. End. ve Tic.A.Ş. ile ... İnş. ve Tic. A.Ş. ortaklığının en uygun teklifi vermesi üzerine, ortak girişimin görevlendirilmesinin 1.12.1995 tarih ve 22179 sayılı Bakanlık Olur'u ile uygun görülerek konuya ilişkin sözleşmenin imzalanabilmesi için Uygulama Sözleşmesi ve
Eklerine Yüksek Planlama Kurulunun 16.2.1996 tarih ve 96/T.23 sayılı kararı ile onay verilmiş ve sözleşmenin, Danıştay incelemesinden geçirilmesinden sonra 25.7.1997 tarihinde davalı Ulaştırma Bakanlığı ile görevli şirket arasında imzalanmıştır.
Dava konusu ihaleye katılmayan davacı şirketin, ihalenin ve ihale sonucu taraflarca imzalanan imtiyaz sözleşmesinin iptal edilmesinde meşru, kişisel ve güncel bir menfaatinin etkilenmediği, dolayısıyla işlemlerle menfaat ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından, davanın ehliyet yönünden reddedilmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 4001 sayılı Kanunla değişik 2 inci maddesi 1 inci fıkrası A bendi amir hükmüne uygun bulunduğundan hukuki mesnedi bulunmayan temyiz talebinin reddi ile Danıştay Onuncu Dairesi kararının tasdiki gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, Muğla İli, Dalaman İlçesi ... Köyü, Taşlık Mevkii ... pafta, ... ve ... parsel sayılı Hazineye ait taşınmazların bulunduğu alanda Dalaman Yat Limanı ve Deniz Otobüsü Yanaşma Yeri Projesi için Yap İşlet Devret Modeli uyarınca yapılan ihalenin; ihale sonucunda ihaleyi kazanan şirketle yapılan sözleşmenin ve söz konusu taşınmazların ilgili firmalara kiralanmasına ilişkin Maliye Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onuncu Dairesi 25.6.2001 günlü, E: 1999/128, K:2001/2718 sayılı kararıyla; "Dalaman Yat Liman ve Deniz Otobüsü Yanaşma Yeri" projesinin Yap-İşlet-Devret Modeline göre yaptırılması için görevlendirilecek şirket ile sözleşme yapmaya, 3996 sayılı Kanunun 4. maddesine göre Ulaştırma Bakanlığı Den1rryollar, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğünün yetkili kılınmasına, 12.7.1995 günlü, 97{f.53 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile karar verildiği, adı geçen işin ihalesinin 22.11.1995 tarihinde yapılacağının Teklif Verme Şartnamesinde belirtildiği, üç firma tarafından verilen teklif üzerine yapılan değerlendirme sonucunda, istekli ... Tur. End. ve Tic. A.Ş.+... İnş. ve Tic. A.Ş. ortaklığının en uygun teklifi vermesi üzerine, ortak girişimin görevlendirilmesinin 1.12.1995 günlü, 22179 sayılı Bakanlık Oluru ile uygun görüldüğü, konuya ilişkin sözleşmenin imzalanabilmesi için uygulama sözleşmesi ve eklerine Yüksek Planlama Kurulunun 16.2.1996 günlü, 96{f.23 sayılı kararı ile onay verildiği, sözleşmenin Danıştay incelemesinden geçirilmesinden sonra 25.7.1997 tarihinde davalı Ulaştırma Bakanlığı ile görevli şirket arasında imzalandığı, Hazineye ait söz konusu yerlerle ilgili olarak Maliye Bakanlığınca görevli şirkete herhangi bir tahsisin yapılmadığının dosyanın incelenmesinden anlaşıldığı, dava konusu ihaleye katılmayan davacı şirketin, ihalenin ve ihale sonucu taraflarca imzalanan imtiyaz sözleşmesinin iptalinde, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde öngörüldüğü anlamda meşru, kişisel ve güncel bir menfaatinin etkilenmediği, dolayısıyla dava konusu işlemlerle menfaat ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından, davanın ehliyet yönünden kabulüne hukuken olanak görülmediği, kaldı ki, söz konusu alanın, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onanlı 1/25.000 ölçekli Fethiye-Dalaman Çevre Düzeni Planında "Yat Limanı ve Çekek Yeri" alanına ayrılması ve bu planın davacı tarafından dava konusu edilmemiş olması karşısında, davacı tarafından düşünülen yat imalatı ve onarım yerinin yapılmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar vermiştir.
Davacı; yapılan ihaleden kimsenin haberi olmadığını, gerek ilanların gerekse ihale şartlarının yasal zeminde gerçekleşmediğini, söz konusu arazi için şirketlerinin 1990 yılında başvuruda bulunduklarını, şirketlerinin subjektif durumu incelenmeden karar verildiğini, dava açma ehliyeti bulunduğunu öne sürmekte ve Daire kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 nci maddesinin 1 inci bendinin a alt bendinde iptal davasının subjektif ehliyet koşulu "menfaat ihlali" olarak yer almışken; bu koşul, 4001 sayılı Kanunla; çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren hususlar hariç olmak üzere "kişisel hak ihlali" olarak değiştirilmiş; ancak, 2. maddenin ı. bendinin ( a ) alt bendi; 10.4.1996 günlü, 22607 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 21.9.1995 günlü, E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararıyla, idari işlemlere karşı iptal davası açabilmek için, idare hukukunun genel esaslarına aykırı biçimde, idari işlemin davacının "kişisel hakkını ihlal" etmiş olması koşulu getirilmesinin hak arama özgürlüğünü kısıtladığı ve birçok işleme karşı dava yolunu kapattığı, bu haliyle hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 36. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş, iptal nedeniyle doğan hukuksal boşluğun giderilmesi için iptal kararının Resmi Gazete'de yayımından itibaren üç ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Bakılan davanın açıldığı tarihte sözkonusu hukuksal boşluğu dolduracak bir yasal düzenleme getirilmemiş olmakla birlikte idari yargı yerleri içtihat yoluyla iptal davalarını açabilmek için menfaat ilgisini aramışlardır. Ancak daha sonra bu yasal boşluk giderilmiş ve 2577 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin 1 inci bendinin a alt bendi 4577 sayılı Kanunla yeniden düzenlenerek, iptal davaları "idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan" davalar olarak tanımlanmıştır.
Dolayısıyla iptal davasının gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri gözönüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır.
Danıştay Onuncu Dairesince, davacı şirketin, dava konusu ihaleye katılmaması nedeniyle, ihalenin ve ihale sonucu imzalanan sözleşmenin iptalini istemekte menfaati olmadığı belirtilmiş ise de; davacı tarafından, diğer iddiaları yanında, 1990 yılından beri söz konusu Hazine arazisinin kendilerine kiralanması ve tahsis edilmesi için bir çok kez başvuruda bulunmalarına rağmen sonuç elde edilemediği, herhangi bir ilan yapılmadan ihalenin gerçekleştirilmiş olduğu, Dalaman Milli Emlak Müdürlüğünün ve Dalaman Belediyesinin dahi böyle bir ihale yapıldığından haberleri olmadığı, gerek ihale şartlarının gerekse ihalenin, usulüne uygun olarak belirlenip yapılmadığı, ihale sonrası proje yeri değişikliği yapılarak ihaleyi kazanan firmaya, öncekine göre daha büyük olan ve kendilerinin de kiralamak istedikleri arazilerin verildiği, 3621 sayılı Kıyı Kanununa ilişkin hiçbir işlem yapılmadan ihaleye çıkıldığı ileri sürülerek, ihale ile ilgili olarak yapılan hazırlık çalışmalarının hukuka ve usule uygun gerçekleşmediği iddiasıyla bakılan davanın açıldığı ve davacının; söz konusu ihalenin, ihale sonrasında ihaleyi kazanan şirketle yapılan sözleşmenin ve söz konusu taşınmazların ilgili şirkete tahsis edilmesine ilişkin işlemlerin iptalini istediği anlaşıldığından, davacı şirketin, dava konusu işlemlerden dolayı meşru, kişisel ve güncel bir menfaatinin etkilendiği sonucuna ulaşılmış olup, davanın esasının incelenmesi gerekirken, menfaat ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddi yolunda verilen Daire kararında hukuki isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca Danıştay Onuncu Dairesinin 25.6.2001 günlü E:19991128, K:2001/2718 sayılı kararının bozulmasına, uyuşmazlığın esası incelenmek üzere dosyanın adı geçen Daireye gönderilmesine, 11.11.2004 günü oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ile Danıştay Onuncu Dairesinin 25.6.2001 günlü, E: 1999/128, K:2001/2718 sayılı kararının onanması gerektiği oyuyla, aksine verilen karara katılmıyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukat olup ne yapacaksınız, boşverin.. nfb Hukuk Sohbetleri 18 02-02-2008 18:39
Sayisalci Olup Hukuk Eğitimi Almak WORTHY Hukuk Lisans Eğitimi 4 13-04-2007 22:27
Hamilin Kötüniyetli Olup Olmadığı ,icra Mahkemesinde Belirlenebilir Mi Av.Zuhat Kaya Meslektaşların Soruları 5 18-02-2007 18:03
banka dekontunun delil olup olamayacağı, sebepsiz zenginleşme tarnation Hukuk Soruları Arşivi 4 09-09-2006 12:39
Ssk'dan Emekli Olup Aynı İşyerinde Çalışmaya Devam mehmet Hukuk Soruları Arşivi 2 27-02-2002 18:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04793310 saniyede 17 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.