|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
04-01-2011, 19:13 | #1 |
|
DİlekÇe İÇerİnde Belİrtİlen Ancak Talep BÖlÜmÜnde Belİrtİlmeyen Fazlaya İlİŞkİn Haklarin Sakli Tutulmasi
Kooperatiften istifa nedeni ile alacağın ödenmesine ilişkin 1.000-TL üzerinden Ticaret Mahkemesi'nde masraf hissesinin ne kadar olduğunun belirlenmesi talebini de içerir bir dava açtım. Müvekkilin verdiği dekontlardan birinde 10.200-TL ödendiği yazıyordu ve dilekçemde bunu belirtmiştir. Ancak yargılama sırasında bunun bir Bankacılık hatası olduğu ve aslında 5.100-TL olduğu ortaya çıktı. Bu nedenle asıl alacak 7.000 civarına indi dolayısı ile davalı yan görevsizlik itirazında bulundu. Bende Mahkemeden Hukuk Genel Kurulu kararı gereği dava açılmadan önce muaccel olan alacaklar için dava tarihine dek işlemiş faizin de ıslah ile müddeabih haline getirilebiceğini, bilirkişiden faiz hesaplanması için ek rapor istenilmesini talep ettim. Ancak, dilekçemin akabinde girdiğim celsede Mahkeme dilekçemde fazlaya ilişkin talebimin olmadığını söyleyerek 1.000-TL üzerinden davanın kabulüne ve Yargıtay yolunun açık olduğuna karar verdi.
1- Dava dilekçemin dava konusu bölümünde "fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tuttuğumu" belirtmişim ama sonuç ve talep bölümünde ise " ileride ıslah yolu ile artırılmak üzere şimdilik 1.000-TL'nin 11.03.2007'den itibaren işleyecek faizi ile tahsilini talep ederiz" demişim. Bu durumda fazlaya ilişkin haklarımı saklı tutmamışım sonucuna mı yoksa saklı tuttuğum sonucuna mı varırım? Çünkü 1.000-TL dışında kalan bölümü dava ile değil icra takibi ile istemeyi düşünüyorum. 2- Mahkeme 1.000-TL üzerinden karar verdiğine göre temyiz yolu açık mıdır değil midir? Eyer kapalı ise gerekçeli karar ile çelişmemesi için tavzih istemeli miyim? 3- Mahkemenin görev itirazını kabul etmesi gerekirken 1.000-TL üzerinden davayı kabul etmesi imkan dahilinde olmadığına göre davalı yan her halükarda kararı temyiz edebilir mi? |
04-01-2011, 20:54 | #2 |
|
1000,00 TL için verilen karar kesindir.İki tarafta temyiz edemez. Ticari dava olduğu için görevsizlik verilmemiş olabilir. Islah etmediğiniz için ek dava da açamayabilirsiniz.
|
05-01-2011, 16:42 | #3 |
|
Nuriye Hn. yanıtınız için teşekkür ederim ancak ıslah etmediğim için açamama durumum olduğunu düşünmüyorum. Burada önemli olan fazlaya ilişkin hakların ilk yazımda anlattığım şekilde saklı tutulup tutulmadığı hakkında. Çünkü fazlaya ilişkin haklar saklı tutulduğunda ıslah etmesem de süresi içerisinde dava veya takip açabilirim.
|
05-01-2011, 17:31 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Mahkeme kararının gerekçesinde, "fazlaya ilişkin talep olmadığı için reddine" gibi bir ibare yoksa, temyiz etmek yerine ek dava açabilirsiniz. Sorularınızn cevabına gelelim. 1- Bence davanızda "fazlaya ilişkin haklarınızı saklı tutmuşsunuz. Hem konu bölümünde açıkça yazmışsınız hem de sonuç bölümünde -şimdilik- dedikten sonra davayı ıslah edeceğinizi belirtmişsiniz. Bu haliyle fazlaya ilişkin haklar tutulmuştur. Hafızam beni yanıltmıyorsa (Yanıltıyorsa da, Sayın Av. Armağan Konyalı düzeltir nasılsa ) sadece -şimdilik- kelimesinin geçmesini yeterli bulan Yargıtay kararı anımsıyorum. 2- Fazlaya ilişkin haklarınızı saklı tutmuş sayılacağınızdan o rakama göre hareket edebilirsiniz. 3- En ilginci de bu sorduğunuz olmuş. Mahkeme hem dava değerini, 1.000 TL olarak görmüş hem de görevsizlik kararı vermemiş. |
05-01-2011, 17:45 | #5 |
|
Suat Bey yanıtınız için teşekkür ederim. Evet kısa kararda öyle bir ibare yok ancak ikinci sürecin kısa olması için ek dava değil icra takibi açıp itiraz halinde bilirkişi raporunu ibraz etmeyi düşünüyorum.
Yanıtınızdan sonra Av. Armağan Beyin düşüncesini de merak etmemek içten değil. Evet karar sonrasında bende hayret içerisinde kaldım. O ana dek ek rapor ile faizin hesaplanmasını ve faiz ile kalan alacağı ıslah etmek sureti ile müddeabih haline getireceğimden görevsizlik kararının reddinin sağlanabileceğini umuyordum. Karar beni de şok etti. O nedenle bu 1.000-TL'lik karar temyiz edilebilir ise bozulacağı garanti olduğundan endişe taşıyorum. |
05-01-2011, 20:40 | #6 |
|
Fazlaya ilişkin hak saklı tutulmuş, kısmi davada mahkeme kararında yer alıp almaması önemli değil, zamanaşımı içinde ek davanızı (takibinizi) açabilirsiniz.
|
05-01-2011, 23:30 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Staj yaptığım mahkemedeki hakim beyin düşüncesi , dilekçenin sonuç kısmında "fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunun" özellikle belirtilmesi gerektiği aksi takdirde dikkate alınmayacağı yönündeydi.. Dayanağı nedir bilemiyorum ancak sizin için faydalı olabilir diye düşünerek paylaşmak istedim.. Saygılarımla. |
12-05-2011, 17:12 | #8 |
|
Acİl
Muhtesatın aidiyetinin tespitine ilişkin bir davada, dava dilekçesinin yalnızca konu ve dava değeri kısmında -fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla- şeklinde açıkça belirtmiş olmama rağmen netice ve talep kısmında fazlaya ilişkin hakkımı saklı tuttuğumu belirtmemişim. Bu durumda ıslah etme şansım olur mu?Islah veya ek dava açma şansımın olabileceğine ilişkin elinde Yargıtay Kararları bulunan veya aksi durumu gösteren Yargıtay Kararları bulunan meslektaşlarımdan yardımlarını bekliyorum. Biraz acil olduğunu belirtmek isterim. Şimdiden teşekkürler..
|
12-05-2011, 23:42 | #9 |
|
Merhaba.HMUK'ta kısmi davayı düzenleyen özel bir hüküm olmamakla beraber, mahkemelerin görevini belirleyen 4. maddede, alacağın dava edilen kısmı ibaresinde yola çıkılarak, alacağın bir kısmının dava edilebileceği yargıtayca kabul edilmektedir. Kısmi dava için, dilekçenin metninde şimdilik, fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydıyla, daha sonra yeni dava açmak kaydıyla gibi ifadelerin bulunması ve davacının maksadının kısmi dava açmak olduğunun anlaşılması yeterlidir mutlaka talep kısmında bunların yer alması gerekmez düşüncesindeyim (Sy.Suat ERGİN'le aynı fikirdeyim)Yargıtay'ın bu yönde kararı olduğunu hatırlıyorum ama bulabilirmiyim bilmem, bulursam tabiki eklerim.Kolay gelsin
|
13-05-2011, 11:42 | #10 |
|
Ben de öyle olması gerektiği düşüncesiydim çünkü konu kısmında "fazlaya ilişkin talep ve dava haklarım saklı kalmak kaydıyla" ibaresine yer vererek kısmi dava açma amacımın olduğunu açıkça belirtmiş oluyorum. Ama yine de hatırladığınız Yargıtay Kararını bulup forumda paylaşırsanız çok memnun olacağım. Teşekkür ederim.
|
13-05-2011, 12:12 | #11 |
|
Üstadların bahsettiği kara bu mu bilemiyorum ama faydası olacağı kesin ;
T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2007/13762 K. 2008/6804 T. 31.3.2008 • KISMİ DAVA ( Davacının Davasının Açıkça Kısmi Dava Olarak Nitelendirmesinin Zorunlu Olmadığı - Dava Dilekçesinden Davacının Alacağının Dava Edilenden Daha Fazla Olduğunun Bunun Bir Kısmının Dava Edildiğinin Anlaşılmasının Yeterli Olduğu ) • FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARIN SAKLI TUTULMAMASI ( Dava Dilekçesinden Alacağın Dava Edilenden Fazla Olduğunun Anlaşılmasının Yeterli Olduğu - Fazlaya İlişkin Hakların Saklı Tutulmadığından Bahisle Islahla Arttırılan Kısmın Reddedilmesinin Hatalı Olduğu ) • NETİCE-İ TALEBİN ISLAHLA ARTTIRILMASI ( Fazlaya İlişkin Haklar Saklı Tutulmamakla Birlikte Alacağın Dava Edilenden Fazla Olduğunun Anlaşılasının Yeterli Olacağı - Dava Dilekçesinde Gerçek Alacağın Bilirkişi İncelemesi ile Ortaya Çıkacağı Belirtildiğinden Hakkın Tamamının Dava Edilmediğinin Kabulü Gereği ) 1086/m. 83 ÖZET : Uyuşmazlık dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması nedeniyle ıslahla artırılan miktarların hüküm altına alınıp alınmayacağı noktasındadır.Davacının alacağının şimdilik belli bir kesimi için açtığı davaya kısmi dava denir.Davacının davasını açıkça kısmi dava olarak nitelendirmesi zorunlu değildir. Dava dilekçesindeki açıklamalardan davacının alacağının dava edilenden daha fazla olduğunun ve bunun yalnız bir kesiminin dava edildiğinin açıkça anlaşılması gerekli ve yeterlidir. DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti ile bayram ve genel tatil ve ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Ş.Kurnaz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Uyuşmazlık dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması nedeniyle ıslahla artırılan miktarların hüküm altına alınıp alınmayacağı noktasındadır. Mahkemece fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadığı için ıslah yoluyla artırılan miktarlar yönünden hüküm kurulmamıştır. Davacı tarafından açılan davanın tam davamı kısmi davamı olduğunun tespiti taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünü sağlayacaktır. Davacının alacağının şimdilik belli bir kesimi için açtığı davaya kısmi dava denir dava konusu alacak bir alacağın belli bir kesimi değil bağımsız bir alacak ise o zaman dava tam dava olur. Alacaklı, alacağının dava açıldığı tarihte gerçekleşmiş ve istenebilir ( muaccel ) olan alacağının tümünü dava konusu yapmış ise böyle bir dava tam davadır. Çünkü alacaklının dava edebileceği miktar o kadardır. Bir davanın kısmi dava olduğu dava dilekçesinden anlaşılmaktadır. Ancak davacının davasını açıkça kısmi dava olarak nitelendirmesi zorunlu değildir. Dava dilekçesindeki açıklamalardan davacının alacağının dava edilenden daha fazla olduğunun ve bunun yalnız bir kesiminin dava edildiğinin açıkça anlaşılması gerekli ve yeterlidir. Somut olayda davacı gerek dava dilekçesinde gerek ıslah dilekçesinde davanın gerçek değerinin bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını açıkça belirtmiştir. Gerçek değerin bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağım içeren bir dilekçede hakkın tümünün dava edildiği söylenemez. Bu şekilde davacı tazminat haklarının dava dilekçesinde gösterilen meblağdan ibaret olmadığını ifade etmek istemiştir. Davacının fazlaya ilişkin talep haklarını saklı tuttuğunun kabulü gerekir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
13-05-2011, 13:08 | #12 |
|
Çok teşekkür ederim, gerçekten çok yararı dokunacak bir karar oldu.
|
13-05-2011, 18:11 | #13 |
|
Sayın meslektaşım konunun açılışında bende aynı sorular içerisinde kalmıştım ancak kısa karar sonrası dilekçe verip hakim ile konuştum fazlaya ilişkin haklarımın saklı tutulduğunun dilekçeden anlaşıldığıyla ilgili ve Mahkemece gerekçeli kararda fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulduğu belirtildi. Merak etmeyin dilekçede belirttiğiniz kadarı yeterli ancak yine de Mahkemenin dikkatini konuya çekmekte yarar oluyor.
|
13-05-2011, 22:44 | #14 |
|
Sn.M.Taçyıldız. Benim yapmam gereken görevi üstlendiğiniz için çok teşekkürler. Küçük bir not.Yeni 6100 sayılı HMUK'ta alacağın tamamı belli yada belirlenebilir ise, kısmi dava yolu kapatılıyor sanırım. Saygılar
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Takİp Talebİnde Fazlaya İlİŞkİn Haklarin Sakli Tutulmasi | ATARAS | Meslektaşların Soruları | 1 | 31-08-2010 14:59 |
Dilekçe içeriğinde talep edilen alacak oranı ile netice bölümünde talep edilen alacağ | av.kezban yılmaz | Meslektaşların Soruları | 2 | 29-04-2009 14:05 |
Fazlaya İlİŞkİn Hak | avden | Meslektaşların Soruları | 3 | 19-12-2008 22:13 |
Islah Yolu İle Fazlaya İlİŞkİn Haklarin Sakli Tutulmasi İlerİ SÜrÜlebİlİr Mİ? | Hoca | Meslektaşların Soruları | 8 | 23-02-2007 19:53 |
Fİkrİ Haklarin Devrİne İlİŞkİn SÖzleŞme/Yargıtay Kararı | Av.Ceylan Pala Karadağ | Fikri Haklar ve Bilişim Hukuku Çalışma Grubu | 1 | 15-02-2007 17:24 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |